O Ses Türkiye Jürisi Acunn' a Konuştu
RÖPORTAJLAR: MURAT ÖZTÜTÜNCÜ
FOTOĞRAFLAR: ÖZGÜR GÜDERSOY
M: Hayırlısı olsun diyelim. Teklif sana nasıl geldi Acun’dan biraz bahseder misin?
Murat Boz: Teklif iki ay önceydi. Burcu Esmersoy’ un programında ilk konuk Acundu ikinci konuk bendim sıramı bekliyordum Acun’un programı bitti ben stüdyoya girdim Acunla merhabalaştım ayaküstü sohbet ettik müthiş bir proje var dedi. O Ses Türkiye diye yarışma programı yapıyorum senin jüri olmanı çok isterim dedi yarın seni arayacağım dedi. Ertesi gün aradı sonra buraya geldik ve kabul ettim.
ÇOK İDDİALIYIZ
M: Hülya hanımla da konuştuk bugüne kadar çok ses yarışması yapıldı ama bu biraz daha farklı bir konsept olacak dedi yarışmadan çıkan kişi silip gitmeyecek dedi sen katılıyor musun buna?
Murat Boz: Kesinlikle. Bugüne kadar böyle bir jüri oluşturulmadı yani bu jüri varsa eğer bu programda Acun zaten bambaşka bir televizyoncu programcı . Bu programdan çıkacak kişide en az bizler kadar başarılı olacağını düşünüyorum.
Bizde zaten Hülya, Hadise ve Mustafa kişiye veya kişilere bilmiyoruz belki bizde çok hoşlanır çok severiz çok beğeniriz bir şeyler yapabiliriz. Elimizden geldiğince full desteğiz kazanacak kişiye ama dediğim gibi jüri zaten belli çıkacak sonuçta belli çok iddialıyız ve hiçbir yarışmaya benzemeyecek bu yarışma bu yarışma Türkiye’nin en önemli ses yarışmalarından biri olacak en tepeye oturacak o kadar eminiz.
M: İnanılmaz bir fan kitlen var. Fanlarınla kontağa geçebileceğin başka bir platform oluyor mu Sosyal Medya dışında?
Murat Boz: Konserler. En önemlisi konser tabi ki.
HAYRANLARIM FARKLI BİR YÖNÜMÜ GÖRECEK
M: Bu programda onlarla buluşmanı sağlayacak en önemli programlardan biri olacak diye düşünüyorum?
Murat Boz: Tabi ki onlarla iletişime geçeceğiz programda da onlarda benim farklı bir yönümü görecekler çünkü ben daha önce hiçbir televizyon programına bu tarz yarışma programını zaten kabul etmiyordum. Daha evvel bir dans yarışmasında jüriliğim vardı ama o müzikle dolaylı olarak alakalı bir şey direk sesle ilgili yarışma programı değildi. Bu direk benimle alakalı bir şey farklı yönümü görecekler farklı bir Murat Boz görecekler.
Aslında farklı demeyelim günlük hayattaki Murat Boza biraz daha yakın bir Murat Boz göreceklerini garanti ediyorum. Bu yarışmada farklı bir mecra olacak sevenlerimle buluşmak için enteresan olacak bakalım nasıl karşılayacaklar.
KISKANÇLIK OLAMAZ
M: Bu yarışmadan çıkacak birini kıskanır mısınız? Kazanan yarışmacıyla düet veya ortak çalışma yapar mı?
Murat Boz: Böyle bir derdi olsa buradaki jürinin biz sonuçta her birimiz ayrı ayrı kariyerinde belli noktalara gelmiş bir insanlarınız ve bizim derdimiz bu saatten sonra artık o beni geçmesin değil. Biz başka bir yerdeyiz yani şöyle söyleyeyim bizim çıkartacağımız isimlerin derdi bizle değil bize yetişmek isteyen insanların önce bizim buradan çıkartacağımız ismi geçmesi gerekir. O derece başarılı bir isim çıkartacağız yani bizim beni geçer mi geçmez mi gibi muhabbetlerle işimiz yok. Burada biz ses arıyoruz o sesi bulup Türk haklına ve müzik endüstrisine kazandıracağız ve herkes o sesi takip edecek. Kıskançlık falan olamaz zaten öyle bir şey olsa bu yarışmaya katılmayız yani hepimiz kariyerinde bir yerlere gelmiş insanlarız o yüzden öyle dertlerimiz yok en azından benim yok şahsen.
TÜRKİYE’NİN EN İYİ JÜRİSİYİZ
M: Şu ana kadar Türkiye’nin yapılmış en iyi jürisi diyebilir miyiz?
Murat Boz: Kesinlikle. Bu kadar başarılı isimleri bir araya getirmek Acunun marifeti ve en farklı program olacak jüri açısından da yarışmanın konseptini geçiyorum çünkü yarışma zaten çok farklı bir konsept Türkiye’de daha önce hiç uygulanmamış bir konsept burada biz yarışmacıları görmüyoruz sadece seslerini değerlendiriyoruz.
Diğer yarışmalarda yarışmacıyı görebilme şansın vardı ona göre değerlendirmede yapabiliyordun ama burada sadece ve sadece müzik ve yarışmacının performansı değerlendiriliyor. Bu anlamda da Türkiye’de farklı olması açısından programın gideceği yer ve jürinin renkli olması bu programı vazgeçilmezler arasına sokacaktır diye düşünüyorum.
M: Sen Kolay kolay bir projeye evet demiyorsun çok seçicisin bu konularda gözlemlediğim kadarıyla Acun’un senin aklını çelmesinde ki en büyük sebeplerden biri nedir sence?
Murat Boz: Projeye inanmasam olmazdı. Daha önceki yarışmalardan çıkan isimler, sesler esameleri okunmuyor artık bu iyi bir şey değil kötü bir şey ama ben ikna oldum yani bu yarışmadan çıkacak birinci veya finale kalan isimlerin Türkiye’de önemli işler yapacağına inanıyorum.
Hem bu hem de Acun olması hem diğer değerli jüri arkadaşlarımızın kaliteleri beni ikna etti çokta düşünmedim açıkçası yarışmanın konsepti de beni çok kendine çekti. İlk defa böyle bir yarışma şekli ile karşılaştım.
Daha öncekilerde yarışmacıyı görüyorsun kilo mu versen, kıyafetin yakışmamış, saçın rengi şöyle mi olsa falan gibi yorumlar oluyordu hâlbuki ses yarışması bu o yüzden bu anlamda direk müzikle doğru orantılı olduğu için direk hedefe kitlendiğimiz için bu yarışma çok orijinal.
HÜLYA’NIN BENDEN ÇEKECEĞİ VAR
M: İlk gün Hülya Avşar’la aranızda diyaloglar vardı.
Murat Boz: Hülya’nın benden çekeceği var. Öyle çok güzel çekişmeler falan yok. Hülya kendi kendine bir şeyler yapıyor kendini çekiştiriyor yani. Hülyanın bu yarışmada benimle yarışması mümkün değil. Hülya çekişiyor ama kendi kendine bir şeyler yapıyor. Benle yarışması imkansız bu yarışmada. Bu yarışmanın birincisi benim takımımdan çıkacak.
M: Bu çok iddialı oldu
Murat Boz: İddialı tabi ki iddialı olmasak bu yarışmaya girmezdik zaten. Akıntıya karşı kürek çekiyor. Hülya ardından da Hadise ve Mustafa yüzmeye çalışıyorlar. Hülyanın kayığına tutunmaya çalışıyorlar. Yarışma açısından söylüyorum tabi ki.
M: Son bir mesajın var mı?
Murat Boz: Fazla uğraşmasınlar Hülya, Hadise ve Mustafa rahat olsunlar işi bana bıraksınlar gerisini ben halledeceğim zaten
M: Bu Messi ve diğerlerine mi benziyor? Murat Boz ve diğerleri mi olacak?
Murat Boz: Tabi ki yani. Bu yarışmada öyle maalesef gerçekten hiç şansları yok ya yarışmanın konseptini de izleyince tamam anladım da şimdi ne yapacak onlar falan dedim ben varken.
M: Çok güzel tatlı atışmayı finalle yapalım
Murat Boz: Tatlı mı acı mı onu ben bilemem artık
Murat: Hülya Hanım, jüri olmaktan keyif alıyorsunuz gördüğüm kadarıyla…
Hülya Avşar: Aslında jürilik benim en nefret ettiğim, en sevmediğim durumlardan bir tanesiydi fakat nasıl oldu bilmiyorum, Acun'un kurduğu kadrolarla jüri adı kalite kazandı ve gerçekten aslında çok önemli bir şey olduğunu ortaya koydu. Yani Acun, Ali Taran, Hülya Avşar, şimdi de Sergen derken bu yarışmadaki kadro, dolasıyla jürinin nasıl bir şey olabileceğini zaten Avrupalılar, Amerikalılar biliyordu, Türkiye'de ilk defa Acun sayesinde keşfetti. Şimdi tabi ki keyif almaya başladım, çünkü benim bulunduğum jürilerin sonucunda insanlar ekmek parası kazanıyorlar, beni en çok tatmin eden tarafı bu. Dolayısıyla yaptığım işten büyük keyif alıyorum. Özellikle yaptığımız O Ses yarışmasıyla da televizyonlarda sanıyorum başka bir ses yarışması yapılamaz hale gelecek çünkü her şeyden önce güvenilirlik önce söz konusu. Buradan çıkan kişi mutlaka bir albüm sahibi olacaktır ve arkasında durulacaktır bundan yüzde yüz eminim. Aslında ben yarışma olarak bakmıyorum, Acun'un yaptığı programların sonucunda insanlar ekmek parası kazanıyor, o yüzden başka gözle bakıyorum.
HÜLYA AVŞAR “BAŞKA YARIŞMA PROGRAMI YA-PI-LA-MAYACAK!”
Murat: Bugüne kadar yapılmış birçok ses yarışması var Pop Star olsun Alaturka olsun, onların bir tık üstüne mi çıkar bu yarışma sizce yoksa…
Hülya Avşar: Neee! Ben ne diyorum sen ne diyorsun, başka yarışma programı YAPILAMAYACAK, insanlar KATILMAYACAKLAR başka programlara çünkü ses yarışmasının nasıl olduğunu burada görecekler. Dediğim gibi en başta güvenilirlik. Yapmaya kalkabilirler belki. O, onların bileceği iş ama olmayacak yani. Bundan sonra ses konusunda yarışmaya katılmak isteyenler bir tek “O Ses Türkiye” programına katılacak. Ben de olsam öyle yapardım. Ben varım diye demiyorum bunu, bu program böyle bir program. Zaten orijinali var, orijinali de dünyada almış başını gidiyor program olarak.
Bir de Acun programlarına çok şey katıyor, televizyonu ve insanları bildiği için. Olmadık yerlerde olmadık şeyler yapabiliyor ve program orijinalinden çok daha iyi bir hale gelebiliyor. Hani nasıl televizyonlarda dizi dediğimiz zaman Ay Yapım akla geliyor son zamanlarda, gerçekten Ay Yapım yapıyorsa bu iş iyidir diyoruz. Acun'da bence televizyondaki yapımlarıyla olsun, yarışma programları olsun her neyse, dizi de yapabilir yakında onu da bekliyorum ondan, Acun yaptı mı olur, bu böyle bilinsin. Bana göre televizyonda iki güvenilirlik var, biri Ay Yapım, ikincisi de Acun diye düşünüyorum.
Murat: Dünkü çekimler bayağı keyifli geçmiş, yarışmacı adaylarında ki ışık sizi etkiledi mi?
Hülya: Ben şunu fark ettim buraya katılanlar, buranın dışında gördüğümüzde sevgi ve saygıyla saatlerce oturup dinleyebileceğimiz insanlar yani insan bazen karşısındaki kişinin bilgisini fark ediyor. Mesela ben müzik hayatında alaylıyım, şan derslerini saymazsak eğer, nota bilmem. Karşıma nota bilen insanlar da çıkıyor fakat bu onların kulakları benden daha iyi demek değildir, bu başka bir şey ama o tarz insanlar da çıkıyor ve yarışmaya katılıyor, sizden bir puan bekliyor. Bunlar çok hoş, bu yarışmayı ciddiye aldıklarını gösteren bir şey. Onlarla karşılaşıyorum ve çok hoşuma gidiyor.
Murat: O Ses Türkiye’den biraz bahseder misiniz? İnsanların akıllarında “The Voice” yabancı versiyonu var ama herkes merak ediyor. Perde nasıl açılıyor, jüri kendi yarışmacısını nasıl seçiyor?
Hülya Avşar: Şimdi burada herkes kendine ekip kuruyor, bütün jüriler tek tek. Bu ekibi kurmak için de arkası dönük sandalyelerden dinledikleri seslere dönüyorlar. Üç kişi döndüyse o üç kişi arasında o yarışmacıyı alabilmek için bir mücadele başlıyor. Yarışmacı jürinin arasından birini seçiyor ve onun ekibine katılıyor. Finalde bütün ekipler kurulduktan sonra aralarında bir düet yapacaklar, herkes kendi ekibinin içinde yapacak düeti, o inecek sekize. Sonra da zannediyorum, karşılıklı bütün ekipler düet yapacak ve olağanüstü sesler, şarkılar olacak. Her jüri kendi ekibine repertuarı kendi hazırlayacak. Onları yetiştirmeye çalışacak. Koçlar olacak ama onlar da yarışmacıların başında olacak. Finalde tabi ki kimin ekibinden kim kazanacak o çıkacak ortaya. Ve eminim bu kadar kişinin içinden çıkan kişi de çok önemli bir ses olacak. Ona bir albüm yapılacak, yani onu müzik hayatına kesin kazandıracağız.
HÜLYA “BAZEN ACUN’LA ÇOK UĞRAŞMAK İSTİYORUM”
Murat: Yetenek Sizsiniz sizin ilk çocuğunuz gibi, orada çok keyif alıyorsunuz, enerjinizin çok yüksek olduğu anlar oluyor. Yarışmacıdan aldığınız enerjiyle alakalı sanırım bu. Geçen hafta da çok yüksek enerjiniz vardı. Öyle değil mi?
Hülya Avşar: Evet, o gün öyle bir keyifliydim bilmiyorum. Bazen Acun'la çok uğraşmak istiyorum. O bana enerji veriyor gerçekten. Aslında televizyon seyircisi bizim Acun'la kamera arkası durumumuzu görse herhâlde çok şaşırır çünkü binde birini falan görüyorlar. Acun'la olduğum yerlerde enerjim yüksek oluyor.
Murat: Sergen'le de kanınız tutmuş gibi gözüküyor. Sergen'de jüriye uyum sağladı değil mi?
Hülya Avşar: Evet çok çabuk sağladı. Sporcu insan her zaman öyledir zaten yani sporcu olmak, spor yapmak gerçekten insanı farklı yerlere götüren bir görev. Spor yapıyorsan her yere çok kolay uyum sağlıyorsun. Ne alakası var diyeceksin, o ayrı bir konu onu ayrıca anlatırım ama sporcu olduğu için bence yıllarca o kadar tribünlere, binlerce kişiye oynamış o ünün şöhretin ne olduğunu biliyor. İmza dağıtmış, havalara kaldırılmış, sevgi görmüş yani bu duyguları tatmış. O yüzden televizyona da yabancı değil, kalabalığa da, üne de şöhrete de. Bunların hepsi tabi çok olumlu etkenler.
HÜLYA AVŞAR “BU YARIŞMA ÇOK BÜYÜK İSİMLERİ ÇIKARTACAK, HALK BEN DAHİL HERKESTEN SIKILDI”
Murat: Reyting kaygınız da yok sizin Hülya hanım...
Hülya Avşar: Allah utandırmasın, Acun olduğu sürece benim reyting kaygım olmaz. Ben sırtımı dayamış vaziyetteyim hiç umurumda değil. Ama insanoğluyuz, Acun'un da yanıldığı mevzular, programlar olabilir. Fark etmez bunlar geçici şeylerdir ama eninde sonunda her zaman her şeyin en iyisini ve en reytinglisini yapacak. Acun olsun, biz olalım insanları kandırmadığımız için, insanlara güzel şeyler sunduğumuz için reyting kaygımız yok. Aman biz iki çığlık atalım, üç göbek atalım insanlar bizi seyretsin de olmadığımız için gerçekten bizim programlarımızdan bir şeyler alıyor insanlar. Bir kere o Yetenek Sizsiniz’ de inanılmaz hayat hikâyeleri var. İnanın ben orada bir üniversitede gibi hissediyorum kendimi, hayat dersi alıyorum, hayat üniversitesi resmen. Ve o kadar etkileniyorum ki her akşam evime gittiğimde mutlaka iki üç yarışmacı beni çok etkilemiştir ve onlarla ilgili düşüncelere dalmışımdır gibi görüyorum kendimi. Hatta bazen eve geliyorum Zehra'ya anlatıyorum, bak Zehra’cım böyle böyle bir şeyle karşılaştık diye. Bunları ben nasıl hissediyorsam seyirci de hissediyor, onlarda hayat dersleri alıyorlar, neler var hayatta onları görüyorlar. O Ses yarışması... Gerçekten muazzam sesler var. Dünyada da olsun Avrupa’da da olsun insanlar kendi ülkelerindeki seslere çok değer veriyorlar çünkü bu da önemli bir sektör. Niye biz böyle bir şey yapmayalım? Bu yarışmada da birçok insan sesi olup da ortaya çıkacak. Bir de ben dün aslında espri yaptım ama bunun biraz ciddi tarafı da vardı. Herkes Hadise'den, Mustafa'dan, Murat Boz'dan, Hülya Avşar'dan ne bileyim bir sürü isimden sıkıldı artık, değişik sesler istiyor dedim ama çok doğru söylediğimi düşünüyorum. İnsan biraz farklı bir şeyler bekliyor müzik hayatında da. O yüzden bu yarışmada çıkacak.
MURAT: O Ses Türkiye dedik Acun Ilıcalı bir gece aradı seni o süreci anlatabilir misin bize?
MUSTAFA SANDAL: Acun’la bu konuda ilk konuşmamız üç sene önce oldu. Nasıl oldu? Ben televizyon için güzel bir şeyler yapma niyetindeyken Acun ile buluştuk konuştuk. Ben Acun’a sadece şunu dedim; ‘Acun mutlaka ve mutlaka sen bunu düşünürsün fakat senin için vakti ve zamanı geldiğinde benim için uygun olduğunu düşündüğün bir proje karşına çıkarsa ben yanındayım buradayım bunu aklının bir yerine not et.’ O zamandan sonra ise Acun ile iki, üç kere daha yan yana geldik.
Proje oldu benim içime sinmedi ‘Yok dedim, Acun bu bana göre değil.’ Proje oldu zamanlama olarak olamadı falan sonra geçtiğimiz yaz beni aradı o ara güneyde tatildeydim. ‘Döndüğünde yanıma gelir misin?’ dedi. Gittim, ofisinde buluştuk. Acun’un ofis meğerse bizim show dünyasının merkeziymiş, hani güneş sisteminin merkezi gibi yörüngede dönen minimum gezegenler varya aynı onun gibi. Neyse gittik ve çok şen şakrak bir ortam vardı.
MUSTAFA SANDAL KAFAYI HADİSE’YE TAKTI
MURAT: O Ses Türkiye dedik Acun Ilıcalı bir gece aradı seni o süreci anlatabilir misin bize?
MUSTAFA SANDAL: Acun’la bu konuda ilk konuşmamız üç sene önce oldu. Nasıl oldu? Ben televizyon için güzel bir şeyler yapma niyetindeyken Acun ile buluştuk konuştuk. Ben Acun’a sadece şunu dedim; ‘Acun mutlaka ve mutlaka sen bunu düşünürsün fakat senin için vakti ve zamanı geldiğinde benim için uygun olduğunu düşündüğün bir proje karşına çıkarsa ben yanındayım buradayım bunu aklının bir yerine not et.’ O zamandan sonra ise Acun ile iki, üç kere daha yan yana geldik.
Proje oldu benim içime sinmedi ‘Yok dedim, Acun bu bana göre değil.’ Proje oldu zamanlama olarak olamadı falan sonra geçtiğimiz yaz beni aradı o ara güneyde tatildeydim. ‘Döndüğünde yanıma gelir misin?’ dedi. Gittim, ofisinde buluştuk. Acun’un ofis meğerse bizim show dünyasının merkeziymiş, hani güneş sisteminin merkezi gibi yörüngede dönen minimum gezegenler varya aynı onun gibi. Neyse gittik ve çok şen şakrak bir ortam vardı.
Bana The Voice’un yani Türkiye’deki adım ile O Ses Türkiye’nin yurtdışında ki Hollanda versiyonunu seyrettirdi. ‘Ben çok beğendim’ dedi. ‘Adamlar başkasına vereceklerdi bu formatı uçağa atladım gittim masa başında adamları ikna ettim ve ben aldım bu formatı.’ dedi. Benimde seyretmemi istedi ve izlemeye başlayalı bir buçuk dakika olmuştu ki ‘Ben varım bu projede’ dedim, el sıkıştık. Bu olay temmuz ayında oldu. Ağustos, eylül hatta temmuz ayıda dahil üç ay sürekli jüri olayını konuştuk. Acun’un ilk jüri olarak el sıkıştığı bendim dolayısıyla başından beri dahil olduğum için jüri kurgusunu o kafasında düşünürken ara ara şu olsa ne dersin bu olsa ne dersin tarzında kendi aramızda konuştuk. Acun’un en büyük özelliklerinden biri doğru insanları ve kimyası birbirini tutabilecek insanları yan yana getirebilmesi. İnce eleyip sık dokuyor zihninin içinde bence şu dörtlüye bakıyorsun şu dörtlünün içinden birini çıkarıp başkasını koyayım dediğinde çıkarıp başkasını koyamıyorsun yerine bence muhteşem bir dörtlü oldu çok keyifli bir dörtlü .
MURAT: Acun Ilıcalı’nın yanında projeye katılmanda Hülya Avşar etkili oldu mu?
MUSTAFA SANDAL: Hülya Avşar akla gelen ilk isimlerden biriydi sonra Hülya, Yetenek Sizsiniz‘de jüri olduğu için sanırım ben olmayayım olmasam mı acaba diye düşündü. Acun’a sordum ‘Ne oldu Hülya’ dedim. ‘Tamam mı?’ dedim. Ya Hülya galiba…
‘Yapma gözünü seveyim ne olur ne yap yap ikna et Hülya’yı’ dedim. Hülya ile geçen gün yan yana otururken siz bir bütün olmuşsunuz jüri koltuğuyla dedim. Ben, Hadise ve Murat ilk defa jüri üyeliği yapıyoruz ve bu takımda Hülya’nın olması bence çok kıymetli. Bu kadar kısa sürede jüri yan yana gelebilir ama enerjisi tutmayabilir, ekrana geçmeyebilir. Bu dörtlüyü bu kadar kısa sürede bir bütün olarak yansımasının çok önemli faktörü Hülya Avşar. Hepimizi rahatlattı hepimize yürüyebileceğimiz koridorun genişliğini gösterdi. İyi ki kabul etti iyi ki Hülya Avşar var bu jüride. Tartışılmaz boyutlarda Türkiye’nin jüri koltuğuna en yakışan isimlerinden biri.
MURAT: Hülya Avşar’la konuştuğumuzda dedi ki: Türkiye de bir ses yarışmasına katılacaksam katılacağım tek yarışma O Ses Türkiye olacak dedi sen buna katılıyor musun Hadise?
HADİSE: Ben buna katılıyorum. Bazı ülkelerde müzik yarışmaları çok tutuyor ama bazı ülkelerde de artık insanlar alay etmeye başlıyorlar bazı formatlarda artık kazanan kişinin hiçbir kariyer yapamadığını görüyorlar sadece programı kazanıp ödüllerini alıp kayboluyorlar.
Bence bu programda kazanan kişi hakikaten bunu çok istiyorum bir albüm yapsın, sahnelere çıksın, şarkı söyleyip parasını kazansın herkesin istediği de bu bence. Bu programa niye katılıyorsunuz sadece yarışmayı kazanmak için değil müzik yapabilmek, sahnelere çıkabilmek için ve bence insanlar bu programı izledikten sonra şunu diyecekler “Kalite” çünkü biz insanları kıyafetlerini, kilolarını, boylarını görüp yorum yapmıyoruz.
Sadece seslerini dinleyip öyle basıyoruz düğmemize tek duyduğumuz, izlediğimiz şey ses. İnsanlar bu programın devamını isteyecekler bence çünkü müzik hayatımızın bir kısmı ve Türk halkı eğlenceyi ve müziği çok seviyor eminim böyle bir programın devamının gelmesini çok isteyeceklerdir.
TEKLİF GELİRSE EVET DERİM DEMİŞTİM
MURAT: Sen proje konusunda çok seçici davranıyorsun doğru insanlarla çalışmayı tercih ediyorsun senin bu projede olmanın en büyük sebeplerden birinin Acun olması gerekiyor değil mi?
HADİSE: Konser teklifi gelince öncelikle mekâna bakıyoruz doğru bir mekân mı ben orda istediğim sahneyi kurabilecek miyim? Program teklifi gelince yapımcıya bakıyorum programı kim yapıyor? Ben zaten teklif gelmeden önce öyle geleceğim Acun konusuna. Programın Amerikan versiyonunu izlemiştim ve şunu demiştim: Bana böyle bir teklif gelirse buna evet derim demiştim ve iki hafta sonra bana Acun’dan böyle bir teklif geldi. O güne kadar Acun ile tanışmamıştım ve çok iyi hatırlıyorum o gün benim provalarım vardı gece on bir buçuk oldu Hülya, ablam ve menajerim Acun ile toplantımız var dediler ben hemen bir duş aldım gece 12 de Acun'un ofisine gittik ben bayağı ölmüş bir vaziyetteydim ama inandığım projelerde saçma sapan saatlerde toplantı yapmayı çok severim. Acun'un ofisinde buluştuk bir kere Acun'un enerjisi müthiş ben zaten çok fazla insanları övmeyi hiç sevmem ama hakikaten övülecek bir insan. Sadece iş yeri ön planda olan bir insan ben de bunu tercih eden bir insanım.
Türkiye için çok önemli bir adam şov ve program anlamında inanılmaz programlar taşıdı. Türkiye’ye formatlar taşıdı bunları bir şekilde Türk halkının beğeneceği bir seviyeye getirdi. Bu yüzden ondan bir teklif gelince değerlendirmek zorundayız dedim ve Acun ile tanıştık. Enerjisi müthişti zaten kendisi çok inandı bu programa yani bana bu programı anlattığı şekli sana anlatamam elleri, ayakları havada oradan oraya koşuşturuyor. Bir video izletti senin bu programda olmanı çok istiyorum dedi. Ben de çok etkilendim ve çok fazla düşünmeden evet dedim.
SURVIVOR’A KATILMAK İLGİNÇ OLABİLİR
MURAT: Az önce dedin ki Acun güzel formatlara imza atıyor. O formatlardan biri de Survivor. Peki Survivor’a katılır mıydın?
HADİSE: Ay çok güzel soru. Survivor’a katılır mıydım aslında korkarak vallahi çok fazla reyting alabilir benden dolayı. Çok titiz bir insanım. İnanılmaz titiz bir insanım öyle bir yer benim için çok büyük bir test olurdu. Bilemiyorum Survivor’a katılmak insanlara bir şekilde insanlara şunu göstermek “ Ben buyum” çünkü orada sabrında tükeniyor insanlarla açlıktan dolayı kavga ediyorsun, sinirleniyorsun bilmiyorum yani insanlara o kadarını da göstermek istemiyorum galiba seyirciye. Beni bir yere kadar tanımalarını isterim. Çünkü benimde özel bir hayatım var benim de özel bir kısmım var. Bu yüzden bilemiyorum Survivor ilginç bir şey olabilir. Ama sadece kendim için yapmak isterim kamerasız.
MURAT: Senin inanılmaz bir fan kitlen var hayranların seni inanılmaz takip ediyorlar onlara nasıl ulaşmayı tercih ediyorsun?
HADİSE: Hayranlarınla her hafta buluşamazsın böyle bir şey olamaz yani onlarla bir şekilde chat günleri organize etmeye çalışıyoruz. Biliyorsunuz Facebook, Twitter sayfaları falan var daha çabuk özel resimler paylaşıyoruz onlarla birkaç sene önce yapamadığımız şeyleri şimdi yapabiliyoruz. Twitter sayfasından dolayı inanılmaz binlerce kişi mesela şu an yaptığımız röportajın resmini çekip koyarsak herkes bunu görebiliyor.
Eskiden herkese mail atmak zorunda kalıyorduk internete web sitelere upload etmek gerekiyordu web sitelere artık sosyal siteler sayesinde bence daha çabuk ve daha kaliteli bir şekilde sevenlerimle daha yakın olabiliyorum.
Ben her yaptığım albümde inanılmaz çok emek harcarım seçtiğim şarkılara, albüm karton etindeki yazdığım bütün cümleler mesela çok içten ve çok düşünerek yazılan şeylerdir. Albüm yapıp rafa koyup satmak değil bendeki olay ben sevenlerime bir şeyler anlatmaya çalışıyorum ve onlarda bunu anlıyor.
Bu benim tarzım ve tabi ki de böyle bir programla aslında kendimi farklı tanıtmak istiyorum. Bu yüzden bu formatta yer almaktan çok mutluyum. İnsanlar Hadise'yi bir yere kadar tanıyorlar.
Benim mesela çekimlerde dün elemelerde fantezi şarkı söyleyen bir çocuk için düğmeye bastım ve sadece ben döndüm şarkısı bitmeden iki saniye önce Murat döndü ve şey dedi: "aa sizin döneceğinizi hiç düşünememiştim" dedi "siz daha fazla pop dinleyip söylüyorsunuz" diye hiç düşünememiştim dedi.
Ben de dedim ki insanlar aslında benim bu yönümü tanımıyorlar çünkü ben sadece pop müzik yapıyorum diye pop müzik dinlemiyorum. Ben Hayko Çepkin de dinlerim, Şebnem Ferah'ı da dinlerim, Emel Sayın'a ve Zeki Müren’e de bayılırım. Müzikte duygu varsa ben etkileniyorum dedim ve çocuk çok etkilendi mesela ben bu yönümü seyirciye ve sevenlerime gösterebiliyorsam bu beni çok mutlu ediyor.
BÖYLE KALİTELİ BİR JÜRİDE YER ALMAK BÜYÜK BİR ŞEY
MURAT:Hülya Avşar, Murat Boz ve Mustafa Sandal’la jüri olmak sana nasıl bir duygu yaşatıyor?
HADİSE: Herkesin tecrübesi var herkes bir şekilde çok önemli isimler Türkiye için çok saygı duyduğum isimler taktirle izlediğim ve dinlediğim isimler. Böyle kaliteli bir jüri de yer almak benim için çok büyük bir şey. Ben 25 yaşındayım 15 yaşında girdim müzik dünyasına onlar kadar belki de çok fazla tecrübem olmaya bilir sene olarak yıllar olarak. Bir şekilde ben çok şey yaşadım başardım çok fazla albüm çıkardım, dünyada düşünemediğim sahnelerde yer aldım, yurt dışında ödüller kazandım bir şekilde bende kendi dalımda tecrübe kazandım başarılar elde ettim. Yıllardır bu işte tecrübe kazanmış insanlarla aynı jüride olmak çok güzel bir şey.
MURAT: Bu yarışmadan çıkacak biri gerçekten yeni çıkmış biri için iyi bir sese sahip olup iyi bir albüm yapabilecek mi?
HADİSE: Bence evet. Bunu elimden geldiğince dile getirmeye çalışıyorum. Türkiye'de çok az yeni sanatçı var farkındaysanız çıkıyorlar iki, üç klip yapıp kayboluyorlar. Nedense müzik piyasası bu konuda tıkandı sanki yeni insanlar mı görmek istemiyoruz anlamıyorum ama bu programdan çıkan kişi hakikaten bir şeyler yapacak ben öyle hissediyorum.
MURAT: Sen bu konularda mütevazi davranıyorsun okuduğum kadarıyla rakip olarak kimseye görmüyorsun polemiklere girmiyorsun peki bu yarışmadan biri çıktığı zaman onunla beraber bir düettir veya ortak çalışma içerisine girer misin Hadise?
HADİSE: Evet olabilir şu an hayır desem saçma olur. Yani şöyle şu an takımlarımızı kuruyoruz sonra birkaç kişi daha elenecek format böyle bir şekilde o kişilerle inanılmaz bir ekip olup birbirimizi tanıyacağız. Çok yetenekli bulduğum insanlara eğer yardımcı olup bir yerlere taşıyabilirsem yaparım bunu çünkü çok zor artık müzik piyasasında çıkış yaşayabilmek yani yapabilirsem elimden geldiği kadar yaparım çokta eğlenirim çünkü yeni bir şey olur benim içinde farklı şeyleri çok seviyorum.
TÜRK HALKINA GÜVENİYORUM
MURAT: Sence bu yarışmadan pop ağırlıklı biri mi çıkar?
HADİSE: Hiç bilemiyorum vallahi. Bir kere çok heyecanlı katılıyorum her elemeye koltuğum dönük olunca inanılmaz heyecanla dinliyorum bütün yarışmacıları zaten bir zaman sonra Sms’lerde devam edeceğiz o yüzden Türk haklı seçecek Türk halkına güveniyorum. İnşallah şöyle oy verirler çok fazla duygularını dinlemeden iyi ses kim albüm yapabilir kim hakikaten bir şey çıkarıp tutturabilir bunları düşünüp oy verirlerse doğru yarışmacı kazanabilir.
