OBUR ÇOCUK
Obur çocuk çok yemek yerdi. Ama hiç doymazdı. Onu ne zaman görseniz, ağzı tıka basa dolu olurdu. Annesi obur çocuğa yemek yetiştiremiyordu. Üstelik obur çocuk kardeşinin mamalarını da yemeğe başlamıştı. Gece bile uykudan uyanıyor ve doğru mutfağa gidiyordu. Ondan sonrasını siz düşünün. Obur çocuk ne var ne yok hepsini midesine indiriyordu.
Annesiyle babası "Artık ona bir ders vermenin zamanı geldi" diye düşündüler.
Bir akşam obur çocuk televizyonun karşısına oturmuş, film seyrediyordu. Tabii ağzı her zamanki gibi diyecekle doluydu.
Babası elinde bazı gazete ve resimlerle geldi ve obur çocuğa seslendi:
- Yanıma gel oğlum. Sana göstereceğim şeyler var.
Obur çocuk bir yandan "Geliyorum babacığım" diyor, bir yandan da ağzına avuç avuç yemiş atıyordu.
Babası ona gazeteleri ve resimleri gösterdi. Bu resimlerde birçok çocuk vardı. Hepsi de çok zayıf ve halsiz görünüyordu.
Obur çocuk "Bunlar ne kadar zayıf çocuklar! Hiç yemek yemiyorlar mı?" diye sordu.
Babası yanıtladı:
- Hayır. Çünkü onlar yemek bulamıyorlar ve açlık çekiyorlar. Bir dilim ekmeğe bile muhtaç bu zavallılar.
Bunun üzerine obur çocuk ağzındakileri zorla yuttu. Midesi patlayacakmış gibi şişmişti.
Bir resimdeki çocukların midelerine bir de kendi midesine baktı. Ne kadar şişman olduğunu gördü. Oburluğundan çok utandı. Bir daha da kararından fazlasını ve kimsenin hakkını yemedi.
Obur çocuk çok yemek yerdi. Ama hiç doymazdı. Onu ne zaman görseniz, ağzı tıka basa dolu olurdu. Annesi obur çocuğa yemek yetiştiremiyordu. Üstelik obur çocuk kardeşinin mamalarını da yemeğe başlamıştı. Gece bile uykudan uyanıyor ve doğru mutfağa gidiyordu. Ondan sonrasını siz düşünün. Obur çocuk ne var ne yok hepsini midesine indiriyordu.
Annesiyle babası "Artık ona bir ders vermenin zamanı geldi" diye düşündüler.
Bir akşam obur çocuk televizyonun karşısına oturmuş, film seyrediyordu. Tabii ağzı her zamanki gibi diyecekle doluydu.
Babası elinde bazı gazete ve resimlerle geldi ve obur çocuğa seslendi:
- Yanıma gel oğlum. Sana göstereceğim şeyler var.
Obur çocuk bir yandan "Geliyorum babacığım" diyor, bir yandan da ağzına avuç avuç yemiş atıyordu.
Babası ona gazeteleri ve resimleri gösterdi. Bu resimlerde birçok çocuk vardı. Hepsi de çok zayıf ve halsiz görünüyordu.
Obur çocuk "Bunlar ne kadar zayıf çocuklar! Hiç yemek yemiyorlar mı?" diye sordu.
Babası yanıtladı:
- Hayır. Çünkü onlar yemek bulamıyorlar ve açlık çekiyorlar. Bir dilim ekmeğe bile muhtaç bu zavallılar.
Bunun üzerine obur çocuk ağzındakileri zorla yuttu. Midesi patlayacakmış gibi şişmişti.
Bir resimdeki çocukların midelerine bir de kendi midesine baktı. Ne kadar şişman olduğunu gördü. Oburluğundan çok utandı. Bir daha da kararından fazlasını ve kimsenin hakkını yemedi.