Oedispus un hikayesi

Artemis

Özel Üye
Özel üye
Thebai şehrinin kralı Laios’un çocuğu olmuyormuş. Kral, tanrı Apollon’a danışmaya gittiğinde, Apollon’un yanıtı ile sarsılmış: “Bir oğlun olacak, ama bu çocuk ileride seni öldürecek, kraliçe (annesi) ile evlenecek ve herkes mutsuz olacak.
73621


Bir süre sonra kraliçe hamile kalarak, bir erkek çocuk dünyaya getirmiş. Kral bu çocuğu öldürtmek için emir vermiş. Kraliçe ise celladıçocuğu uzak ve tenha bir yere bırakması yönünde ikna etmiş. Bunun üzerine de cellat da bebeği ayağından bir ağaca asmış.
Yoldan geçen çobanlar çocuğu kurtarmışlar. Başka birşehrin kralının emrinde olan bu çobanlar bebeği şehirlerinin sarayına getirmişler. Bu şehrin kraliçesinin de çocuğu olmadığından bu bebeği alıp büyütmeye karar vermiş. Kraliçe, bebeğin ayağı asılı kaldığı ipin etkisi ile incinip şiştiğinden ona Osdipus (ayağı şiş) iadını vermiş.

Çocuk büyüyünce,etrafındakilerden,kralın gerçek çocuğu olmadığını öğrenmiş. Bunun üzerine de Apollon’a giderek haberin doğruluğunu ve gelecekte kendini bekleyen durumu öğrenmek istemiş. Apollon ona babasını öldüreceğini söylemiş. Bu duruma engel olmak için ülkesinden çok uzaklara kaçan Oedipus yolda giderken çıkan bir çatışma sonucu, öz babası olan Laios’u bilmeden öldürmüş.
Bu dönemde Oedipus, yollardan gelip geçenleri bilmece sorarak sıkıştıran ve doğru yanıtı veremeyenleri de öldüren bir yaratıkla karşılaşmış. Ve aynı bilmece ona da sorulmuş: “Sabahları dört ayağı, öğlen iki ayağı ve akşamları üç ayağı ile yürüyen nedir?”

Oedipus hemen yanıtlamış: “Sabahları, yani hayatın ilk dönemlerinde el ve ayakları üzerinde emekleyen, hayatının öğle vaktinde, büyüyünce iki ayağı üzerinde yürüyen ve hayatının akşam vaktiolan yaşlılığında ayaklarına ekolarak bastonu bir ayak gibi kullanan varlık insandır.”
Bu doğru yanıt karşısında, yaratık başkalarına verdiği cezayı kendine vermiş ve ölmüş.

Bu olay çok büyük bir sevinçle kutlanmış. Zekası ile yaratığı yenen Oedipus doğduğu kente kralilan edilmiş. Anne-oğul olduklarını bilmeden kraliçe evlenmişler ve dört çocukları olmuş. Bu durumaçok öfkelenen tanrılar, bu kent üzerine felaketler yağdırmışlar. Müthiş bir kuraklık, kıtlık ve sefalet oluşmuş.


Kendine danışılan bir büyücü, sebebi yeni kralın öz babasını öldürüpannesiyle evlenmesine bağlamış. Gerçeği büyük bir keder içinde öğrenen Oedipus, kendi gözlerini oymuş. Sefalet içindeki kızgın kent halkı felaketin sorumlusu olarak onu aşağılayıp, kentten kovmuş. Gözden düşen Oedipus’a kendi çocukları da yüz çevirmiş. Bir zamanların kralı olan Oedipus dilenciolarak hayatını sürdürürken, yanında sadece kızı Antigone kalmış

Kıssadan hisse: Oedipus ve Antigone’un sefalet içindeki birlikteliği ebeveyn-çocuk bağlılığı, sevgi ve birliğin simgesi olmuş. Oedipus’u terkeden çocukları ise felaketler içinde sefil bir şekilde ölmüşler.


Adını bu mitolojiköyküden alan Oedipus kompleksi Freud’a göre, 4-5 yaş arasındaki erkek çocuklarda babayı kendine rakip olarak görerek, annenin gözdesi olma şeklinde davranış tarzını açıklamakiçin kullanılmıştır.
 

OBir

MEB
Özel üye
Mitolojiden Gelen Psikolojik Terimler: Oedipus ve Elektra

Freud psikolojisine giriş dersi olarak Oedipus Kompleksi, psikolojiye ilgisi olan ya da çevreden edindiği bilgilerle bu konuda dağlar kadar fikir sunan, Freud’u sapık olarak nitelendirilen kişilerin en ilgi gösterdiği konudur.

Peki nedir bu Oedipus Kompleksi, adı nereden gelmektedir?

Freud’a göre Oedipus Kompleksi, çocuğun karşı cins ebeveynine arzu beslemesi ve daha önce sevgi duyduğu aynı cins ebeveynini kıskanıp onu düşman olarak görmesidir. Çocukta aynı cins ebeveyne libidinal yatırım varken, karşı cinse ambivalansı içermektedir. Jung, kız çocuğunun babaya duyduğu arzuyu ve anneye karşı nefretini Elektra Kompleksi olarak adlandırır, ancak Freud kabul etmeyerek her iki cinsiyet içinde Oedipus kompleksi terimi kullanır.

Oedipus Kompleksi, çocuk cinselliğinin en önemli parçasıyken anne-baba-çocuk üçlüsü arasında geçtiği ve her bireyin doğal biseksüelliğini içerdiği için karmaşıktır. Çocuğa özgün biseksüel durumunda aynı cins ebeveyne karşı arzu, karşı cinse de kıskançlık durumuna yol açabilir, bu negatif yönelimli Oidipal karmaşa olarak nitelendirilir. Oidipal karmaşa, çocukta aktif ve pasif olarak iki tür doyum olasılığı sunar. Birinci olasılık çocuğun karşı cins ebeveyni ile ilişkiye girmesi; ikinci olasılık ise aynı cins ebeveynin yerini alarak karşı cinse kendini sevdirmesidir.

Kız çocuğu kendi bedenini erkek bedeniyle karşılaştığında kendinde penisinin eksik olduğunu fark eder ve iğdiş edildiğini düşünür, erkek çocuğun ise baba tarafından iğdiş edilme korkusu vardır. Kız çocuklarındaki iğdiş edilmiş olma düşüncesi Oedipus Kompleksini başlatırken, erkek çocuklarında iğdiş edilme korkusu Oedipus Kompleksinin kaybolmasına neden olur. Oedipus Kompleksi ergenlik döneminde tekrar çıkabilir, bu dönemde birey kendini sakinleştiremez ve daha da arzu duymaya başlar. Bunu kabul etmek istemeyen ergen, bu arzuyu bastırma yoluyla engeller ama bu durum, yetişkinlikte duygusal çatışma sonrası fobi, histeri ve takıntı gibi nevrotik sıkıntılara yol açabilmektedir.

Oedipus ve Elektra Kompleksinin ismi Yunan mitolojisinde yer alan karakterlerden gelmektedir. Peki bu karakterlerin hikayesi nedir? Mitolojik öykülerine birlikte bakalım:

Oedipus

Theiba Kralı Laios ve eşi İokaste’nin bir oğlu olur, oğullarının geleceğini merak eden aile bir Delphi kahinine giderler ama duydukları onların sonlarını getirecektir. Kahine göre bu oğlan büyüdüğünde babasını öldürüp annesiyle evlenecek ve ülkesine felaketler getirecektir. Kehanetin gerçekleşmesinden çok korkan Laios, hizmetkarına bu oğlanı öldürmesini emreder. Hizmetkar çocuğu öldürmeye kıyamaz ve çocuğun kendi ölmesi veya vahşi hayvanlara yem olması için ormanda ayak bileğinden bir ağaca asar, krala ise çocuğu öldürdüğünü söyler. Ormanda ağlamaları duyan bir çoban çocuğu bulur ve onu Korint Kralı Polybus’a götürür. Çocuğu olmayan kral bu çocuğu evlat edinir ve ağaca bağlandığı için ayağı şişmiş olan bu oğlana “şiş ayak” anlamına gelen Oedipus adını verir.

Evlatlık olduğunu bilmeden büyüyen Oedipus bir gün evde verilen bir davete gelen bir misafir tarafından evlatlık olduğunu öğrenir, kral ve kraliçe onu öz oğulları olduğuna ikna etmeye çalışsa da Oedipus’un aklında sorular kalmıştır, şüphelerini gidermek için Delphi kahinine gider. Kahin evlatlık konusunda bilgi vermez ama baba katili olup annesiyle evleneceği ve büyük felaketlere yol açacağı kehanetini yeniler. Bunların olmasından korkan Oedipus çareyi ülkesinden, ailesinden kaçmakta bulur. Yeni yaşayacak bir yer bulmak için yollarda yürürken bir arabacı ayağını ezer ve tartışma yaşanır. Sinirlerine hakim olamayan Oedipus arabacıyı ve içerisindeki yolcuyu öldürür fakat bilmediği şey arabadaki yolcunun öz babası, Thebia Kralı Laios olduğudur. Kehanet gerçekleşmeye başlar, Oedipus artık baba katilidir.

Oedipus Thebai’ye gider ve kralları öldüğü için ülke yas içerisindedir. Krallarının çocuğu olmadığını bilen halk yeni bir kral aramaktadır. Sphinks denilen yarısı kadın, yarısı aslan vücutla pençeleri ve kanatları olan canavarı öldüren kişi yeni kral olacak ve kraliçeyle evlenecektir. Bu Oedipus’un ilgisini çeker ve canavar hakkında bilgi toplamaya çalışır. Sphinks, şehir kapısının arkasında bekleyen ve her geçmeye çalışana bilmece soran bir canavardır, bilmeceyi bilenler geçebilirken bilmeyenleri öldürmektedir, şu ana kadar bilmeceyi bilen çıkmamıştır. Yeni bir hayat isteyen Oedipus Sphinks’e gider ve Sphinks bilmece olarak sabahları dört ayağı, öğlen iki ayağı ve akşamları üç ayağı ile yürüyen hayvanın adını sorar. Oedipus’un cevabı insandır, çünkü insan sabahları yani yaşamının başlangıcında emekler dört ayağı olur, öğlen vaki yani yetişkinliğinde iki ayakla yürürken, akşamları yani yaşlandığında artık tek başına yürüyemeyeceği için bastondan yardım alır üç ayağı olur. Bilmeceyi doğru cevapladığı için uçmaya hazırlanırken Oedipus Sphinks’i kılıcıyla öldürür. Oedipus istenilenleri yerine getirdiği için kral olur ve kraliçe İokaste ile evlenir. Kehanetin ikinci kısmı da gerçekleşmiştir annesi artık karısı olmuştur.

Oedipus adil bir hükümdardır ve halk bu durumdan çok memnundur, evliliği de güzel giden çiftin dört çocuğu olmuştur. Oedipus kardeşlerinin aynı zamanda babasıdır. Bir gün kentte veba salgını ve kıtlık meydana gelir, yapılanlara rağmen bunların önüne geçemezler. Oedipus kurtuluş için fikir almak için Delphi kahinine gider. Kahin ona Kral Laios’un katili bulunup öldüğünde ya da ülkeyi terk edince tüm felaketlerin geçeceği söyler. Oedipus’un arabacıyı ve kralı öldürürken gören bir tanık vardır ve tanık bulunarak katil öğrenilir. Aynı zamanda Laios’un oğlunu öldürmesi için görevlendirilen hizmetkar da her şeyi itiraf etmiştir, artık herkes gerçeği öğrenmiştir. Bunu kaldıramayan kraliçe intihar eder, kraliçenin, annesinin cansız bedenini gören Oedipus artık bu acıya dayanamaz ve annesinin elbisesinden aldığı iğneyle gözlerini oyar. Ülkeye daha fazla acı vermemek için yollara düşer ve ıssız bir ormanın içinde gözden kaybolur. Oedipus ülkeden gittikten sonra rivayetteki gibi ülkeye bereketli günler geri dönmüş ve veba salgını bitmiştir.

73625



Elektra

Elektra, Agamemnon’la Klimnestra’nın kızıdır. Agemennon, Troya savaşını kazanmak için kızı İphigenia’yı tanrılara kurban eder. Kızının öldürüldüğünü duyunca çok sinirlenen karısı Klimnestra kocasından öç almak ister. Kocasını onun düşmanıyla aldatır ve sevgilisiyle birlikte Agamemnon’u öldürüler. Babasına düşkün olan Elektra babasını öldürdüğü için annesinden nefret etmektedir. Annesinde öç almak için kardeşi Orestes’in büyümesini bekler ve büyüdüğünde ona her şeyi anlatır, daha sonra bu iki kardeş birlikte annelerini öldürürler.


Oretes ve Elektra- Menelaos

Mitolojiye ilgisi olan Freud, karşı cins ebeveynine arzunun ve aynı cins ebeveynine nefretin sonucunu olarak görülebilecek babasını öldürüp annesiyle evlenen Oedipus karakteriyle, Jung ise babasına karşı olan sevginin annesini öldürmeye yol açan Elektra ile kompleksi isimlendirmiştir. Yunan mitolojisinden etkilenerek kullanılan psikolojik terimler içinde Oedipus ve Elektra kompleksi en bilinenlerden biridir. Kim bilir belki diğerlerinin de hikayesi gelir…

Kaynakça
  • Nasio, J. D. (2006) Psikanalizin yedi temel kavramı. (M. Erşen, Çev.) Ankara: İmge Kitabevi.
  • Akvardar Y., Çalak E., (2015). Psikanalitik kurama giriş. Ankara: Bağlam Yayıncılık.
  • Nasio, J. D. (2012). Oedipus Psikanalizin En Önemli Kavramı. (Ç. Çoşkan, Çev.) İstanbul: Say Yayınları.
  • Topçu, H. (2017). Psikanalitik okuma denemesi: Elektra Kompleksi ışığında Aşk-ı Memnu. Finans Ekonomi ve Sosyal Araştırmalar Dergisi, 2(1).
  • Gürel, E., Muter, C. (2007). Psikomitolojik terimler: psikoloji literatüründe mitolojinin kullanılması. Sosyal Bilimler Dergisi, 7(1).
  • Schwab, G. (2004). Klasik Yunan mitolojisinin en güzel eserler (1. cilt). (Ö. U. Hoşafçı, Çev.) İzmir: İlya Yayınları.
  • Baker, E. K. (2014) Antik Yunan ve Roma Hikayeleri. (O. Aydın, Çev.) İstanbul: Altın Bilek Yayınları.
  • Agizza, R. (2001). Antik Yunan’da mitoloji : masallar ve söylenceler Olympos’tan Hades’e, Parnassos’tan Elysion Bahçeleri’ne savaşlarla dinselliğin iç içe geçtiği söylenceler evreni. (Z. İlkgelen, Çev.) İstanbul: Arkeoloji ve Sanat Yayınları.
  • Demir, R. (2012). Mitolojik Öyküler. İstanbul: Kum Saati Yayınları.
 

Top