Öfke duygusu kişilerde karşı tarafın düşüncelerine, duygularına veya herhangi bir olay için ters düşülmesi durumunda ortaya çıkan bir histir. Öfkelenen kişi bu durumu, ya karşısındaki kişiye, objeye ya da kendisine yöneltebilir. Her şekilde öfkeyi kontrol etmek, belli bir seviyede tutabilmek ve karşıdaki kişinin de bunu anlayarak karşılık vermesini sağlamak mümkündür.
İlk düşünülen şey davranışların değiştirilmesi olmaktadır. Fakat bu da uzun süreli bir değişikliğe yol açmayacaktır. Aslında yapılması gereken ilk şey, kişinin duyguları, düşünceleri ile gözle görülür davranış iletişimi ve gösterdiği fiziksel değişiklikleri değiştirmektir. Tabii tüm bu adımlarla beraber aslında kişilerin hayatında en büyük etken olan stresin varlığını unutmamak gerekir. Çünkü sinirli halin en çok hissedildiği durum stresli olunan durumdur aslında. Bu açıdan stresin konrol edilmesi, öfke kontrolünün sağlanmasında en büyük amaç teşkil etmektedir.
Düşünceler, kişilerin öfkelenmesine neden olan etkenlerin başında gelir. İlk adım olarak öfkelenmeye neden olan düşünceleri kabullenmek ve bunlarla yüzleşmek gereklidir. Yani bu kaynakları iyi tanımlamak gerekiyor. Bu kaynaklar bazen içsel kaynaklı olabilir, bazen de dışsal kaynaklı olarak öfke artabilir. Kişiler genelde davranış değişiklilerinden yola çıkarak duygularını kontrol etmeye çalışırlar. Bu çok kısa süreli bir davranış değişikliğidir ve öfke kontrolünü sağlar. Ancak düşüncelerle başlamak, daha sonrasına düşüncelerin yaratmış olduğu duyguyu tanımlamak ve davranışları düzenlemek daha mümkün olacaktır.
Düşünceler genel öfkeyi arttıran; bir hayal kırıklığı, anlaşılamama, karşı tarafın sesini çok fazla yükseltmesi, haksızlığa uğradığını düşünme gibi kişiyi olumsuz hissettiren düşünceler öfkenin düşüncesel boyutunu iyi belirlemek gerekir. Ayrıca kişinin öfkeyi durdurmak, tepki vermemek kişinin uzun vadede daha fazla zarar görmesine neden olabilir. Ancak kaynağını netleştirip empati kurmak, dinleyebilmek gerekir. Bu da düşünce boyutunun değiştirilmesiyle mümkün olacaktır.
Duygunun kontrol altına alabilmesi için, nefes egzersizleri, ortamdan uzaklaşma gibi tepkileri rahatlama için yardımcı etkenlerdir. Negatif bakış açıları üzerine yoğunlaşarak, kişinin daha doğru kararlar vermesi ağlanır. Öfkeyle baş etme konusunda destek alınması gerektiğini düşünen kişiler bu süreci bir psikolog desteğiyle daha çabuk atlatacaktır.
İlk düşünülen şey davranışların değiştirilmesi olmaktadır. Fakat bu da uzun süreli bir değişikliğe yol açmayacaktır. Aslında yapılması gereken ilk şey, kişinin duyguları, düşünceleri ile gözle görülür davranış iletişimi ve gösterdiği fiziksel değişiklikleri değiştirmektir. Tabii tüm bu adımlarla beraber aslında kişilerin hayatında en büyük etken olan stresin varlığını unutmamak gerekir. Çünkü sinirli halin en çok hissedildiği durum stresli olunan durumdur aslında. Bu açıdan stresin konrol edilmesi, öfke kontrolünün sağlanmasında en büyük amaç teşkil etmektedir.
Düşünceler, kişilerin öfkelenmesine neden olan etkenlerin başında gelir. İlk adım olarak öfkelenmeye neden olan düşünceleri kabullenmek ve bunlarla yüzleşmek gereklidir. Yani bu kaynakları iyi tanımlamak gerekiyor. Bu kaynaklar bazen içsel kaynaklı olabilir, bazen de dışsal kaynaklı olarak öfke artabilir. Kişiler genelde davranış değişiklilerinden yola çıkarak duygularını kontrol etmeye çalışırlar. Bu çok kısa süreli bir davranış değişikliğidir ve öfke kontrolünü sağlar. Ancak düşüncelerle başlamak, daha sonrasına düşüncelerin yaratmış olduğu duyguyu tanımlamak ve davranışları düzenlemek daha mümkün olacaktır.
Düşünceler genel öfkeyi arttıran; bir hayal kırıklığı, anlaşılamama, karşı tarafın sesini çok fazla yükseltmesi, haksızlığa uğradığını düşünme gibi kişiyi olumsuz hissettiren düşünceler öfkenin düşüncesel boyutunu iyi belirlemek gerekir. Ayrıca kişinin öfkeyi durdurmak, tepki vermemek kişinin uzun vadede daha fazla zarar görmesine neden olabilir. Ancak kaynağını netleştirip empati kurmak, dinleyebilmek gerekir. Bu da düşünce boyutunun değiştirilmesiyle mümkün olacaktır.
Duygunun kontrol altına alabilmesi için, nefes egzersizleri, ortamdan uzaklaşma gibi tepkileri rahatlama için yardımcı etkenlerdir. Negatif bakış açıları üzerine yoğunlaşarak, kişinin daha doğru kararlar vermesi ağlanır. Öfkeyle baş etme konusunda destek alınması gerektiğini düşünen kişiler bu süreci bir psikolog desteğiyle daha çabuk atlatacaktır.