Gözümüzü karartırız kimi zaman. Ne, fırsatları; ne,
menfaatimizi ne de sevdiklerimizi görür gözümüz. Bir anda ipleri koparıp, sil
baştan yapabiliriz. Elbette tüm bunları yapmadan evvel pek çok kez
düşünmeli, fevri davranmadan karar verebilmeliyiz. O anlık öfke, belki de
sevinç, telaş veya heyecanla verilen kararlar çok da doğru olmayabilir.
İnsanların metabolizmaları heyecanlı oldukları esnada, farklı hormon ve
sıvılar salgılayarak beynimizin normalin dışında çalışmasına neden olur. Bu
nedenle; heyecanımız yatıştıktan, vücudumuz normal şartlarda seyretmeye
başladıktan sonra kararlarımızı vermeliyiz. Neron gibi Roma’yı yakmaktansa
Fatih gibi İstanbul’u hediye edin sevdiklerinize…
SORULAR
1-Arkadaşınızı, cebinden ve evinden sürekli arıyorsunuz fakat o kadar saat
geçmesine rağmen hala size geri dönmedi. Ararsa………..
a-) Küserim, konuşmam
b-) Sitem ederim
c-) Neden açmadığını sorarım
2-Çok da hoşlanmadığınız biri; sizi, haksız yere terbiyesizlikle suçladı…………
a-) Kendimi savunurum
b-) Güler, geçerim
c-) Ona haddini bildiririm
3-Minibüstesiniz ve araç şoför tarafından istihkakından fazlaca doldurulmuş
durumda, nefes dahi alamıyorsunuz. İneceğiniz yere daha var ve binenlerin
sayısı gittikçe artıyor…………
a-) "Ya Sabır" çekerim
b-) Şoförle tartışırım
c-) Durdurun, inecek var!
4-Aile yakınlarınızın birinden bir ricanız olmuştu fakat nedensiz yere bunu
yerine getirmedi…………..
a-) Görür gününü!
b-) Bu dünya sırayla…
c-) Canı sağ olsun
5-Yeni aldığınız ayakkabı ayağınızı vurdu……………
a-) Ayakkabıcıya verir açtırırım
b-) Giydikçe açılacaktır
c-) Bir daha giymem
6-Arkadaşınızla çok da şiddetli olmayan bir tartışma yaptınız.………….
a-) Birkaç saat sonra ararım
b-) Telefonumdan numarasını silerim
c-) Bir müddet görüşmem
7-Komşunuz, tavuğunuza "kışt…" dedi………………
a-) Ben de onun tavuğuna derim
b-) O kim oluyor ki?
c-) Tavuğum ne yaptı acaba?
8-Misafirliktesiniz ve ev sahibi ile fikir çatışmasına girdiniz ve tartışma
hararetlendi………….
a-) Sonuna kadar fikrimi savunurum
b-) Alttan alır, tatlıya bağlarım
c-) Orayı terk ederim
9-Kaç ay oldu ve siz hala maaşınızı alamıyorsunuz. İşyerinden birilerinin
maaşının ödendiğinin haberini aldınız ama size hala ödenmedi……………
a-) Konuşurum - Beklerim
b-) İstifa ederim
c-) Tartışırım
10-Marketten alışveriş yaptınız ve eve gelince ne göresiniz? Aldığınız tüm
ürünlerin tarihi geçmiş…………
a-) Marketi mahkemeye veririm
b-) Yetkililerle görüşürüm
c-) Hata bende, dikkatli olsaydım.
DEĞERLENDİRME
16 puan ve altı
Bu ne şiddet, ne celal? Neden bu denli öfke dolusunuz. Çevrenizi
düşünmüyorsanız kendiniz düşünün. Siz en nihayetinde etten, kemikten bir
varlıksınız. Kalbinizin ve beyninizin bu tempoya fazla dayanacağını
zannediyorsanız yanılıyorsunuz. Öfkeyle kalkan daima zararla oturmaya
mahkumdur. Tatlı dil yılanı bile deliğinden çıkarır. Duygularınıza hakim olmayı
öğrenmelisiniz. Konuşurken, yumuşak ve kararlı bir ton kullanmaya özen
gösterin. Gemi yakmak değil, yapmak zordur…
17-23 puan
Kendinizi geliştirme içerisinde olduğunuz ve diyaloglar hususunda çaba sarf
ettiğiniz aşikar. Ama bu çaba ne denli yeterli, yeterli mi? İyi iletişim kurmak
bir sanattır. Sanatçılık da herkeste bulunan bir meziyet değildir. Bu, şu
demek oluyor; Sanatçı, sonradan olunmaz. Sanatçı doğulur… Bir müzik aleti
çalıyormuşcasına hassas ve kurallarına uygun davranmalıyız diyaloglarımızda.
Herkesin özlük hakkı olduğunu ve başlı başına bir dünya olduğunu gözardı
etmeyin. Üç günlük dünya için kalp kırmayın, yıkıcı değil yapıcı olun.
24 puan ve üstü
“Hep veren taraf" merhaba! Verici olmak hakikaten de olgunluk ve büyüklük
göstergesidir. Veren elin alan elden üstün olduğunu hepimiz biliriz. Bu; hep
verin, hiç almayın demek değildir. Almazsanız veremezsiniz. Almadan
verdiğiniz takdirde bir yerde tükenmeye adaysınız demektir. Dolmalısınız ki
çağlayasınız. Almaktan kasıt illa ki maddiyat değildir. Güler yüz, tatlı dil,
nazik bir davranış bile sizi motive etmeye yetecektir. Elbette manevi
pınarlardan dolarak da sürekli verici olmak mümkün. Ne diyelim, darısı
başımıza...
Puan tablosu
a b c
1 1 2 3
2 2 3 1
3 3 1 2
4 1 2 3
5 2 3 1
6 3 1 2
7 1 2 3
8 2 3 1
9 3 1 2
10 1 2 3
menfaatimizi ne de sevdiklerimizi görür gözümüz. Bir anda ipleri koparıp, sil
baştan yapabiliriz. Elbette tüm bunları yapmadan evvel pek çok kez
düşünmeli, fevri davranmadan karar verebilmeliyiz. O anlık öfke, belki de
sevinç, telaş veya heyecanla verilen kararlar çok da doğru olmayabilir.
İnsanların metabolizmaları heyecanlı oldukları esnada, farklı hormon ve
sıvılar salgılayarak beynimizin normalin dışında çalışmasına neden olur. Bu
nedenle; heyecanımız yatıştıktan, vücudumuz normal şartlarda seyretmeye
başladıktan sonra kararlarımızı vermeliyiz. Neron gibi Roma’yı yakmaktansa
Fatih gibi İstanbul’u hediye edin sevdiklerinize…
SORULAR
1-Arkadaşınızı, cebinden ve evinden sürekli arıyorsunuz fakat o kadar saat
geçmesine rağmen hala size geri dönmedi. Ararsa………..
a-) Küserim, konuşmam
b-) Sitem ederim
c-) Neden açmadığını sorarım
2-Çok da hoşlanmadığınız biri; sizi, haksız yere terbiyesizlikle suçladı…………
a-) Kendimi savunurum
b-) Güler, geçerim
c-) Ona haddini bildiririm
3-Minibüstesiniz ve araç şoför tarafından istihkakından fazlaca doldurulmuş
durumda, nefes dahi alamıyorsunuz. İneceğiniz yere daha var ve binenlerin
sayısı gittikçe artıyor…………
a-) "Ya Sabır" çekerim
b-) Şoförle tartışırım
c-) Durdurun, inecek var!
4-Aile yakınlarınızın birinden bir ricanız olmuştu fakat nedensiz yere bunu
yerine getirmedi…………..
a-) Görür gününü!
b-) Bu dünya sırayla…
c-) Canı sağ olsun
5-Yeni aldığınız ayakkabı ayağınızı vurdu……………
a-) Ayakkabıcıya verir açtırırım
b-) Giydikçe açılacaktır
c-) Bir daha giymem
6-Arkadaşınızla çok da şiddetli olmayan bir tartışma yaptınız.………….
a-) Birkaç saat sonra ararım
b-) Telefonumdan numarasını silerim
c-) Bir müddet görüşmem
7-Komşunuz, tavuğunuza "kışt…" dedi………………
a-) Ben de onun tavuğuna derim
b-) O kim oluyor ki?
c-) Tavuğum ne yaptı acaba?
8-Misafirliktesiniz ve ev sahibi ile fikir çatışmasına girdiniz ve tartışma
hararetlendi………….
a-) Sonuna kadar fikrimi savunurum
b-) Alttan alır, tatlıya bağlarım
c-) Orayı terk ederim
9-Kaç ay oldu ve siz hala maaşınızı alamıyorsunuz. İşyerinden birilerinin
maaşının ödendiğinin haberini aldınız ama size hala ödenmedi……………
a-) Konuşurum - Beklerim
b-) İstifa ederim
c-) Tartışırım
10-Marketten alışveriş yaptınız ve eve gelince ne göresiniz? Aldığınız tüm
ürünlerin tarihi geçmiş…………
a-) Marketi mahkemeye veririm
b-) Yetkililerle görüşürüm
c-) Hata bende, dikkatli olsaydım.
DEĞERLENDİRME
16 puan ve altı
Bu ne şiddet, ne celal? Neden bu denli öfke dolusunuz. Çevrenizi
düşünmüyorsanız kendiniz düşünün. Siz en nihayetinde etten, kemikten bir
varlıksınız. Kalbinizin ve beyninizin bu tempoya fazla dayanacağını
zannediyorsanız yanılıyorsunuz. Öfkeyle kalkan daima zararla oturmaya
mahkumdur. Tatlı dil yılanı bile deliğinden çıkarır. Duygularınıza hakim olmayı
öğrenmelisiniz. Konuşurken, yumuşak ve kararlı bir ton kullanmaya özen
gösterin. Gemi yakmak değil, yapmak zordur…
17-23 puan
Kendinizi geliştirme içerisinde olduğunuz ve diyaloglar hususunda çaba sarf
ettiğiniz aşikar. Ama bu çaba ne denli yeterli, yeterli mi? İyi iletişim kurmak
bir sanattır. Sanatçılık da herkeste bulunan bir meziyet değildir. Bu, şu
demek oluyor; Sanatçı, sonradan olunmaz. Sanatçı doğulur… Bir müzik aleti
çalıyormuşcasına hassas ve kurallarına uygun davranmalıyız diyaloglarımızda.
Herkesin özlük hakkı olduğunu ve başlı başına bir dünya olduğunu gözardı
etmeyin. Üç günlük dünya için kalp kırmayın, yıkıcı değil yapıcı olun.
24 puan ve üstü
“Hep veren taraf" merhaba! Verici olmak hakikaten de olgunluk ve büyüklük
göstergesidir. Veren elin alan elden üstün olduğunu hepimiz biliriz. Bu; hep
verin, hiç almayın demek değildir. Almazsanız veremezsiniz. Almadan
verdiğiniz takdirde bir yerde tükenmeye adaysınız demektir. Dolmalısınız ki
çağlayasınız. Almaktan kasıt illa ki maddiyat değildir. Güler yüz, tatlı dil,
nazik bir davranış bile sizi motive etmeye yetecektir. Elbette manevi
pınarlardan dolarak da sürekli verici olmak mümkün. Ne diyelim, darısı
başımıza...
Puan tablosu
a b c
1 1 2 3
2 2 3 1
3 3 1 2
4 1 2 3
5 2 3 1
6 3 1 2
7 1 2 3
8 2 3 1
9 3 1 2
10 1 2 3