Öğrenmenin belli bir yaşı, zamanı ve yeri yoktur.” un bir ifadesi olan hayat boyu öğrenme, yaşamımız boyunca değişik yollarla ve farklı şekillerde bilgi, beceri ve yeterlilikler kazandığımız bir süreçtir. Yani sadece eğitim hayatımızdan değil, okuduğumuz kitaplardan, internetten, sosyal çevremizden, çalışma hayatımızdan kazandığımız tecrübelerden öğrendiklerimiz de bu kapsamdadır.
Öğrenme kavramının çerçevesi düşünüldüğünde iki önemli bileşen karşımıza çıkmaktadır; değişim ve süreklilik. Öğrenme sonucunda davranışlarda değişiklik meydana gelir ve bu değişiklik süreklilik ister. Nitekim hayat döngüsü içerisinde hiçbir şey aynı şekilde kalmaz. Tıpkı gelişimsel süreçler gibi öğrenme kavramı da bir sürekliliğe ihtiyaç duyar. Bu değişim ve süreklilik içinde bulunduğumuz bilgi ve teknoloji çağında oldukça önemli olan yaşam boyu öğrenme kavramına işaret eder.
Geçmişe kıyasla şu an içinde yaşadığımız toplum özünde bir bilgi toplumudur. Eskiden değişim hızı daha yavaş olduğundan insanlar örgün eğitimleri süresince öğrendikleri bilgilerle şartlara ayak uydurmada çok fazla zorluk çekmiyorlardı. Ancak günümüzde hızla üretilip tüketilen bilgiye erişim, gelişen şartlarla daha da karmaşık olmaktadır. Bu da öğrenmeyi, örgün olarak gerçekleşen eğitimin dışına taşırmakta ve dolayısıyla hayat boyu öğrenme zorunlu hale gelmektedir.
Bilindiği üzere bireyler doğdukları andan yaşamlarının sonuna kadar farklı gelişim dönemlerinden geçmektedirler. Hayat boyu öğrenme ile de bireyin farklı gelişim dönemlerine uyum sağlaması için gerekli bilgi ve beceriyi kazanması amaçlanmaktadır. Bireyin hayata uyum sağlaması gereken bu dönemler; çocukluk, gençlik, yetişkinlik, çalışma hayatı, aile kurma, emeklilik, yaşlılık şeklinde sıralanabilir.
Genel olarak öğrenme, sürekliliği olan bir eylemdir. Ancak topluma baktığımızda az önce saydığımız akışın ilk zamanlarında öğrenme ön planda olmasına rağmen sonraki süreçlerde artık öğrenme zor ve önemsiz görülmeye başlanmaktadır. Oysaki günümüz gelişen dünyasını düşündüğümüzde pek çok şeyin artık sanıldığından daha kolay olduğu aşikardır. Yeni bir şey öğrenmek için kursa ya da herhangi bir eğitim kurumuna gitmeden internet aracılığıyla bilgiye erişimi sağlamak ve bu sayede yer-zaman-para açısından tasarruf yapmak pekala mümkündür.
Öğrenme kavramının çerçevesi düşünüldüğünde iki önemli bileşen karşımıza çıkmaktadır; değişim ve süreklilik. Öğrenme sonucunda davranışlarda değişiklik meydana gelir ve bu değişiklik süreklilik ister. Nitekim hayat döngüsü içerisinde hiçbir şey aynı şekilde kalmaz. Tıpkı gelişimsel süreçler gibi öğrenme kavramı da bir sürekliliğe ihtiyaç duyar. Bu değişim ve süreklilik içinde bulunduğumuz bilgi ve teknoloji çağında oldukça önemli olan yaşam boyu öğrenme kavramına işaret eder.
Geçmişe kıyasla şu an içinde yaşadığımız toplum özünde bir bilgi toplumudur. Eskiden değişim hızı daha yavaş olduğundan insanlar örgün eğitimleri süresince öğrendikleri bilgilerle şartlara ayak uydurmada çok fazla zorluk çekmiyorlardı. Ancak günümüzde hızla üretilip tüketilen bilgiye erişim, gelişen şartlarla daha da karmaşık olmaktadır. Bu da öğrenmeyi, örgün olarak gerçekleşen eğitimin dışına taşırmakta ve dolayısıyla hayat boyu öğrenme zorunlu hale gelmektedir.
Bilindiği üzere bireyler doğdukları andan yaşamlarının sonuna kadar farklı gelişim dönemlerinden geçmektedirler. Hayat boyu öğrenme ile de bireyin farklı gelişim dönemlerine uyum sağlaması için gerekli bilgi ve beceriyi kazanması amaçlanmaktadır. Bireyin hayata uyum sağlaması gereken bu dönemler; çocukluk, gençlik, yetişkinlik, çalışma hayatı, aile kurma, emeklilik, yaşlılık şeklinde sıralanabilir.
Genel olarak öğrenme, sürekliliği olan bir eylemdir. Ancak topluma baktığımızda az önce saydığımız akışın ilk zamanlarında öğrenme ön planda olmasına rağmen sonraki süreçlerde artık öğrenme zor ve önemsiz görülmeye başlanmaktadır. Oysaki günümüz gelişen dünyasını düşündüğümüzde pek çok şeyin artık sanıldığından daha kolay olduğu aşikardır. Yeni bir şey öğrenmek için kursa ya da herhangi bir eğitim kurumuna gitmeden internet aracılığıyla bilgiye erişimi sağlamak ve bu sayede yer-zaman-para açısından tasarruf yapmak pekala mümkündür.
Özetle hayat boyu öğrenme;
- Bireyin, yetişkin hayatında kendini idare etmeye hazırlanmasını sağlama
- Eğitimin, bireyin tüm yaşantısına yayılmasını sağlama
- Bireyin yaşam tecrübesinin, eğitim işlevi görmesini sağlama
- Eğitimin, yaşamın tamamı ile kimlik bulmasını sağlama
- Kişileri bilinmeyen durumlara hazırlama
- Bireylerin sahip oldukları kapasitelerini geliştirmesi
- Hem toplumsal hem de bireysel ihtiyaçları karşılayacak kurumların artırılmasını tetiklemesi
- Geniş bir alanda ve toplumun tamamında etkili olması