• ÇTL sistemimiz sıfırlandı ve olumlu değişiklikler yapıldı. Detaylar için: TIKLA

Okuma Yazma Güçlüğü - Disleksi

Çocuğunuz, sınıfındaki arkadaşları kadar akıcı okuyamıyor ise disleksi ihtimali üzerinde durulması gerekir. Disleksi en genel anlamıyla okuma güçlüğüdür. Disleksi erken teşhis edilir ve çocuğa uygun destek verilirse okuma-yazma güçlükleri büyük oranda çözülür.

disleksi.webp

Disleksi dinleme, konuşma, okuma, yazma, akıl yürütme ile matematik yeteneklerinin kazanılmasında ve kullanılmasında önemli güçlüklerle kendini gösteren bir öğrenme bozukluğudur. Disleksinin en belirgin özelliği kelimelerin harflerin tersten algılanmasıdır. Disleksiyle ilgili ilk çalışmalar bir doktor tarafından kendi çocuğunun zekâ olarak iyi bir seviyede olduğu ancak okumayamadığını fark ettiğinde bunu araştırmaya başlamasıyla başlamıştır. Önceleri bunun görme ile ilgili bir sorun olduğunu düşünüyorlar ama araştırmalar sonucunda bunun dil ile ilgili bir bozukluk olduğu ortaya çıkmıştır.

İlkokula başlayan disleksili çocuklarda eğitim alabilecek zihinsel gelişim henüz tamamlanmadıgı için okuyamazlar, yazamazlar ve matematiksel işlemleri kavramada zorluk çekerler. Ancak bu onların zeka düzeylerinde bir sorun olduğunu göstermez.

Hatta zeka düzeyi çok yüksek çocuklarda da görülmektedir. Fakat bazen hastalık farkedilmeyebilir.Disleksililer zeka düzeyleri düşük olmadığı gibi özel yeteneklere de sahip olabilirler. Buna önemli kanıt disleksili olduğu bilinen bilim adamları ve sanatçılardır: Albert Eistein, Leonardo da Vinci, Tom Crouse, Mickey Mouse gibi.

Disleksi’li çocuklarda dikkat bozukluğu da görülür. Bu nedenle bu çocuklara bir uzman tarafından sistemli bir dikkat eğitimi verilmelidir.Sözel, işitsel, görsel eğitim metodları seçilmelidir. Sınav sorularını çabuk okuyamazlar ve cevapları yazamazlar. Bu nedenle bu çocuklara sözlü sınav yapılması daha etkin olur. Çoktan seçmeli sınavlarda (test) daha başarılı olurlar.

Disleksi üzerine ilk çalışan nörologlardan Samuel T. ORTON disleksinin sık karşılaşılan özelliklerini şöyle belirlemiştir.
  • Yazılı kelimeleri öğrenme ve hatırlamada zorluk.
  • b ve d, p ve q harflerini, 6 ve 9 gibi sayıları ters algılama; kelimelerdeki harfleri ya da sayıları karışık algılama, ne’yi en; 3’ü E; 12’yi 21 olarak algılamak gibi.
  • Okurken kelime atlamak.
  • Hecelerin seslerini karıştırmak ya da sessiz harflerin yerini değiştirmek, sıklıkla yazım hatası yapmak.
  • Yazı yazmada zorluk.
  • Gecikmiş ya da yetersiz konuşma.
  • Konuşurken anlama en uygun kelimeyi seçmede zorluk.
  • Yön (yukarı, aşağı gibi) ve zaman (önce, sonra, dün, yarın gibi) kavramları konusunda sorunlar.
  • Elleri kullanmada hantallık ve beceriksizlik
Erken tanı bu çocukların gelecekte alacakları eğitimin tespiti açısından çok önemlidir.Bu konuda çocuğa yardımcı ve destek olunmalıdır.

Bu da veli-öğretmen-psikolog işbirliği ile olmalıdır.
 
Bir İnsanın Disleksi (Disletik) Olduğu Nasıl anlaşılır?

Disleksi en belirgin anlamıyla ‘kelime kullanımında yaşanan güçlük’ anlamına gelir. Doğuştan gelen bir öğrenme bozukluğu olmasına rağmen okuma, yazma döneminde dikkat çekmektedir. Dislektik çocuklar yaşıtlarından daha geç okur ve yazarlar, ayrıca kelimeleri doğru telafuz edememeleri ve kelime kapasitelerinin düşük olması da dislektik olduklarına dair ipuçları verir.

Nörolojik kökenli bu bozukluk doğuştan olup beynin sol yarım küresindeki dil kullanımıyla ilgili bölümlerdeki farklılaşmayla okuma, yazma ve telafuz edebilme yeteneklerinde görülen bozulmayla ortaya çıktığı söyleniyor.
Beyin görüntüleme tekniklerinin göstergelerine bakılırsa, dislektik olan kişiler, bilgiyi farklı bir biçimde işliyorlar ve bu da sıralama yapma, okuma ve bilgiyi organize etme konularında çeşitli sorunlar yaşanmasına neden oluyor.

Ayrıca dislektik çocuklar diğerleri tarafından farklı görüldüğü için kötü cümlelere maruz kalmaktadırlar bu da özgüven eksikliğine neden olmaktadır. Özellikler kendini geliştirmemiş öğretmenler dislektik çocuklara hasta veya ıq seviyesi düşük gibi davrandıkları zaman, çocuk içinden çıkamayacağı bir öğrenme korkusuna saplanıyor.

Tarih boyunca ünlü dislektik ve başarının peşini bırakmayanlar hepimizin bildiği insanlara göz atalım;

Einstein, Thomas Edison, Düşünen Adam heykelinin sahibi ünlü heykeltraş Rodin, Alexander Graham Bell, Winston Churchill, Walt Disney, Agatha Christie, Henry Ford, Richard Branson.

"Öğretmenim sersemin teki olduğumu söylüyor, babam da aptal olduğumu düşünüyordu. Bense artık budalanın teki olduğuma karar vermiştim."
Thomas Edison /Bilim adamı

"Öğretmenlerim aklımın yavaş çalıştığını, asosyal olduğumu ve ölene kadar aptal rüyalarımın peşinde sersemce savrulacağımı söylüyorlardı."

Albert Einstein /Bilim adamı

O halde Dislektik çocukları dahi yapan özelliklere değinelim;

Öncelikle dislektik olan çocuklar yaşıtlarına göre daha meraklıdır, çok boyutlu düşünür ve algılarlar, yalıtları gibi kelimelerle düşünmezler, resimlerle düşünürler, düşündüklerini hayal güçlerinde çok net canlandırabilirler.
 
Diklesi sayesinde çok çocuğun hayatının resmen işkence haline geldiğini çok duydum ve okudum üzülerek. Ciddi bir emek ve sabırla aşılabilecek bir sorun oysaki.

Aamin Khan bu konuyu "Her Çocuk Özeldir." adlı filminde çok çok güzel işlemişti. Kesinlikle izlenip ders alınması gereken bir film.
 
Dislektikler nasıl hisseder ve davranır?

Öncelikle dislektikler konsantrasyon da güçlük çekerler, kelimeleri akıllarında tutamazlar, ritimlere uyamazlar, dikkat güçlüğü yaşarlar, el yazıları oldukça karışıktır, fikirleri sesli ya da yazılı rahatça ifade edemezler, hareketleri yaşıtlarına göre daha yavaştır, sıralamada gruplandırmada zorluk çekerler, hecelerin seslerini karıştırırlar, okurken kelime atlarlar, okuduğu şeyi hatırlamada zorluk çeker bu nedenle aynı şeyi birden fazla okuma ihtiyacı duyabilirler, sözcükleri tersten okurlar örneğin; ‘kitap’ yerine "kipat" derler, bazı harfler arasındaki farklılıkları tanımlayamaz ve açıklayamazlar, harfleri ya da sayıları tersten algılarlar örneğin; "3" sayısını "E" harfi, "d" harfini "b" harfi, "73"ü "37", şeklinde görür ve okurlar.


Disleksinin tedavisi nasıldır?

Dislektik olan çocuklarda uygulanan bir ilaç tedavisi yoktur. Özel eğitimle gelişim sağlanır ancak Türkiye’ de bu eğitimi veren kurumlar bulunmamaktadır. İlaç tedavisi sadece başka bir sorunu varsa kullanılabilir mesela dikkat eksikliği de varsa bunun için ek kullanılabilir.

Yaş ilerledikçe okuma sorunları düzelebilir. Ancak yazı hataları gibi sorunlar kalıcı olur. Kabiliyeti doğrultusunda mesleğe yönlendirilmelidirler. Başarısız olduğu alanlarda özgüvenlerini kaybetmelerine neden olacak tavırlarda bulunulmamalıdır. Eğitim hayatı boyunca zorlanacağı şeyler karşısına çıkacak ama destek olup yapabileceğine inandırarak adım atılmalıdır.
 
Zekası ile dünyada en çok nam salmış insan Albert Einstein doğru yazdıysam tabi :D O da dikleksi idi. Gerisini siz düşünün.
 
Geri
Top