~meLek~
GalataSaray'ım
Önce telefon numaranı unutacağım, sonra seni! Bu sana gönderdiğim son çiçekler...Gönül bahçemdeki tüm çiçeklerin hasadını yaptım.Papatya, sümbül, nilüfer, menekşe, sardunya, gelincik...Sevdiğin tüm dikensiz çiçeklerden bir demet yaptım.İster gözyaşlarınla kurut çiçeklerimi, hatıralarının arasında sakla...İstersen yeşert yüreğinin henüz taş bağlamamış bir köşesinde.Ya da koklamadan at gitsin! * Bu sana yazdığım son mektup...Kelimeler tükendi, mürekkebim bitmek üzere.İster oku satır satır ve her satırda kendini bul...İstersen hiç açmadan zarfı yırtıp at çöpe...Sen, masumiyeti yakmayı seversin... Mektubumu da yakabilirsin...Korkma, ateş bulmakta zorlanmazsın...Her harf, bir kibrit çöpüdür, kâğıdım benzin kokar...Satırlaşmış sevgilerin küle dönmesi, sadece bir elvedaya bakar.Yak gitsin! * Bu sana yazdığım son şiir...Ortadan kırıp attım yazdığım kalemi.Adı yok şiirin, kafiyesi yok. Çünkü sen yoksun şiirde. Sensizlik var.Her mısranın sonu soru işaretiyle bitiyor ve her soru seni bitiriyor bende. Bitiyorsun, bulamadığım cevapların arasında.Çöl ortasında, avuçlarıma yağan kar tanesi gibisin. Eriyip gidiyorsun, veda serinliği bırakarak dudaklarımda.İster oku şiirimi, mani tadında...İstersen ben okuyayım sana. Ama önce sustur ne olur şu içindeki sürekli gürültü yapan yaramaz çocuğu.Firar mı edecek, bırak gitsin! * Bu seni telefonda son arayışım...Bilirsin, aklımda tutabildiğim tek telefon numarası seninkidir... Bir de 118'i unutmam!Sesim kısık çıkarsa sana duyduğum heyecanımdandır.İstersen açma telefonu, çalar çalar susarım.Belki, meraklanır da kısa bir mesaj geçerim gecenin bir vaktinde cep telefonundan:"MRB.NBR?"Cevap göndermesen de olur. Aya en yakın yıldıza el salla pencerenden, yeter. Mesajın, telefondan önce ulaşır bana.Önce telefon numarandan başlayacağım seni unutmaya.Kararlıyım...Unutsam da, 118'e sormayacağım numaranı.Sen de benimkini unut gitsin! * Bu sana son doğum günü hediyesi...Aceleye geldi. Güzel paket yaptıramadım kusura bakma.Çamsakızı çoban armağanı işte. Ne olur hediyemi kabul et.Çok seveceğin, elinden hiç düşürmeyeceğin bir şey aldım...Ne mi?..Sapı sedef kakmalı ağaçtan yapılma eski bir el aynası!Baktıkça beni sana hatırlatır, üstelik yalnızlığını da paylaşırsın.Kıskanç olur aynalar...Yıllar sonra güzelliğini yansıtamadığını görürsen, hatırasını hiç düşünmeden kır gitsin! * Bu sana şarkılardan son fal tutuşum...Birlikte yaşanan yılların şerefine kaldırdığım son kadeh...Bu seni son arzulayışım...Son gelişim sana...Zilinde ayrılık melodisi çalan kapını ilk ve son kez çalıyorum.Bu, hüzün kadrajlı fotoğrafına son bakışım...Son gülüşüm, gözlerine...Son dokunuşum yokluğuna...Ve...Bu senin için aldığım son nefesim...İster tut...İster, bırak gitsin!