Olympe de Gouges
(d. 7 Mayıs 1748 - ö. 3 Kasım 1793),
Fransız kadın filozof, yazar.
1748 yılında Fransa'nın güneyindeki Montauban'da doğmuştur. Babası kasaplık, annesi ise giyim işiyle uğraşmaktaydı. Küçük burjuva (petit bourgeois) bir ailenin kızı olan Olympe'nin ailesi ona "Marie Gouze" ismini vermişti. 1765 yılında çok genç bir yaşta Louis Aubry ile evlenmiş, fakat kısa bir süre sonra (18 yaşındayken) kocasını terk ederek Paris'e kaçmış ve burada "Olympe de Gouges" ismini almıştır.
Olympe de Gouges
Paris'e gider gitmez yoğun çalışmalara daldı, makaleler, manifestolar ve sosyal bilince sahip önemli konulara odaklanmış oyunlar yazmaya başladı. Okuma yazma bilmediği ve okul eğitimi görmediği düşünülürse, bu çalışmalarının çoğunu okuma yazma bilen bir kişinin yardımıyla başarmış olmalıdır.
1774 yılında kölelik karşıtı oyunu "L'Esclavage des Nègres"i kaleme aldı. Kadın oluşu ve oyununun konusu nedeniyle oyunu 1789 Fransız Devrimi'nin başlangıcına kadar basılmamıştır. Evlilik dışı ilişkiler ve boşanma hakkı gibi cinsiyet ve kadın hakları ile ilgili konularda da eserler kaleme almıştır.
Fransız Devrimi'ni sevinçle ve umutla karşılamasına rağmen kısa süre sonra eşit hakların sadece erkeklere verildiğini, kadınların erkeklerle eşit statüye getirilmediğini gözlemleyince Fransız Devrimi'ne olan inancını ve umutlarını yitirdi. 1791 yılında kadınlar için eşit politik ve yasal hakları talep eden bir dernek olan Cercle Social`e katıldı. Cercle Social dönemin ünlü kadın hakları savunucusu Sophie de Condorcet'in evinde buluşurdu. Daha sonra ünlenecek "Kadına darağacına çıkma hakkı tanınıyor; öyleyse kürsüye çıkma hakkı da olmalıdır" sözünü ilk kez bu sıralarda söylemiştir. Bu sözü aynı yıl kaleme aldığı Kadın ve Yurttaş Hakları Bildirgesi'nin de 10. maddesini oluşturmuştur. Kadın ve Yurttaş Hakları Bildirgesi (Déclaration des droits de la Femme et de la Citoyenne) o yıl (1791) meclis tarafından yayımlanmış olan Erkek ve Yurttaş Hakları Bildirgesi'ne (La Déclaration des droits de l'Homme et du citoyen) bir cevap niteliği taşıyordu.
İnandığı her şeyin uğrunda sonuna kadar direnen, tutkulu ve heyecanlı bir kişiliği vardı. Dönemin kaotik ortamında adaletsiz olarak tanımladığı her işe karşı çıkmıştır. Karşı çıktığı konulardan biri de devrilen Fransa kralı 16. Louis'in (Louis XVI) idam edilmesiydi. Bu idama karşı çıkmasının nedeni tam olarak bilinmese de, başlı başına 'idam cezası'na karşıydı ve ona göre siyasi strateji açısından da en iyisi kralın öldürülmemesiydi.
Fransız Devrimi sırasında yer alan adaletsiz ve vahşi olarak tanımlanabilecek birçok olay, ve bu olayları önleyemeyişi onda büyük bir rahatsızlık uyandırıyordu. Bu rahatsızlığı nedeniyle yazımı sertleşti ve meselelere çok daha şiddetli eleştiriler getirmeye başladı. Sonunda Le trois urnes, ou le salut de la Patrie, par un voyageur aérien isimli eseri nedeniyle Temmuz 1793'de tutuklandı. Aynı yılın Kasım ayında giyotin ile idam edildi.
Olympe de Gouges yoğun olarak kadın hakları için savaşmakla beraber kadın hakları konusuyla kendisini sınırlandırmamış, gördüğü her türlü haksızlığı eleştirmiş, sessiz kalmamıştır. Israrcı tutumu, yılmazlığı yönetimi rahatsız etmişti. Eserleri kadın ve insan hakları açısından büyük bir öneme sahiptir. Ayrıca Fransız Devrimi'nin ve dönemin kadına ve özgür düşünceye bakış açısını anlamak açısından da eserleri farklı bir önem arz eder.