Öncelikle tecrübeye saygınız yoksa bu yazıyı okumayın… Harbi okumayın… Zamanla burnunuz sürte sürte de öğrenebilirsiniz… *Her zaman ellerinde birkaç döküman ile yürü.*Bilgisayarı meşgulmüş gibi kullan
Her zaman ellerinde birkaç döküman ile yürü.*Bilgisayarı meşgulmüş gibi kullan mutlaka ! Tabii iş yapıyorum diye e-postalarını kontrol edebilir, sohbet edebilir, hatta sevdiğin bir arabanın özelliklerini takip edebilirsin. Eğer patron yakalarsa, “Yeni bir yazılım deniyorum” mazereti genellikle çalışır. Zaten patronlar çalışır gibi görünen elemanları sever. En azından dışarıdan bakanlara rezil olmam diye düşünürler. Patronların ise en sevdikleri şey saat tam 6’da çıkacakken en az yarım saatlik bir iş vermeleri veya bir şey sorası tutmaları. Unutmayın, MÜHİM OLAN ÇOK ÇALIŞMAK DEĞİL. ÇALIŞTIĞINI GÖSTEREBİLMEKTİR…
*Masanı devamlı kalabalık tut. Çalışma masası üzerinde ne kadar çok malzeme varsa o masanın sahibi, iş verenlere, o kadar çok çalışkan gözükür. Bu sebeple masanızda ilgili ilgisiz her zaman bir sürü şey bulundurun. Üfff püf yapıp arayın ama uzun sürmesin. 2 saniyede aradığınızı bulun. Dağınık ama kendine göre düzeni var desin patronunuz…
*Sürekli Sesli mesaj sistemi kullan. Gün boyu seni sürekli birileri arayarak onlar için bir şeyler yapmanı isteyecektir. En önemlisi de senin internet’ te sörf ile geçebilecek zamanını çalacaklar. ( Hainler…) Bu sebeple eğer mümkünse sesli mesaj sistemi kullanmak akıllıca bir çözüm olur. Hatta cihaza “Yoğun işlerim sebebiyle şu an yanıtlayamıyorum, lütfen adınızı ve telefonunuzu bırakın, daha sonra size döneyim” mesajı yerleştirmek akıllıca bir davranış olur.
*Her zaman sabırsız ve huzursuz davran. Eğer işverenlerin gözü önündeyken aceleci ve huzursuz davranırsan, patron sizin çok çalışmaktan gerilmiş olabileceğini düşünecektir. Benden korkuyor diye de ekstradan mutlu olacaktır. Hepiniz aynısınız maalesef patronlar…
*Ofisi mutlaka geç terk et. Her zaman çalıştığın yeri en geç sen terk et. Özellikle patron oradaysa ondan önce asla çıkma. Masanda bazı magazin dergilerini ya da gazeteleri oku ama sakın erken çıkma. Gerekirse tuvalete git. Evde tuvalete gideceğin vakiti, işte değerlendirdim diye düşün ama asla patrondan önce çıkma…
*Etkileyici bir şekilde iç geçir. Aynı ortamda birileri varken yüksek sesle iç geçirmek, evrendekilere son derece yoğun ve baskı altında olduğun mesajını verir. Patronlar buna bayılır. Sıkı ve düzgün patronum diye böbürlenir.
*Yığın stratejisini iyi uygula. Odanın kalabalık ve sürekli çalışılır bir yer olduğu mesajını vermek için sadece masanı değil, yerleri de bir şeylerle doldur. Kalın bilgisayar kitapları olabilir. Özellikle patron odaya geldiğinde üzerinde kitapların bulunduğu bir koltukta kendisine yer açmanız patronun size minnetle bakmasını sağlayacaktır. Bravo der içinden mutlaka…
*Kendi sözlüğünü kendin yarat. Bazı teknik terimleri öğren ve bunları özellikle toplantı zamanlarında bol bol kullan. Epistomolojik kopulumlar gerçekleştir. Kimse ne söylediğini anlamayabilir ama öğreneceğin bu kelimeler patronunun gözünde minnettarlık olarak sana geri dönecektir.
* Patrona göndereceğin maillere ekstra dikkat et. Sen okumuyor musun gönderdiğin maili derse, yeni iş aramaya başla acilen…