@ÖnceSağlık adlı küçük bir iyilik sever kiz vardi ve kendisi , kocaman bir çiçek bahçesinde yaşıyordu. Bahçenin her çiçeği, farklı bir hastalığı iyileştirme gücüne sahipti; papatyalar soğuk algınlığını, menekşeler öksürüğü, güller ise her türlü yarayı iyileştiriyordu. ÖnceSağlık, her sabah güneşin doğuşuyla birlikte uyanır ve bahçesindeki çiçeklerden şifalı özler toplar, sonra da bunları minik şişelere doldururdu. Bu şişeler, hasta olanlara şifa dağıtmak için kullanılırdı.
Bir gün, @ÖnceSağlık bahçesinde oynarken, uzaktan hıçkıran bir ses duydu. Ses, büyük ve ihtişamlı bir çam ağacının altında gelen bir kız çocuğundan geliyordu. ÖnceSağlık, merakla yaklaştı ve ağlayan kızı gördü. Kızın adı Ayşe'ydi ve elinde yırtık pırtık bir oyuncak ayı vardı.
"N'oldu küçük hanım?" diye sordu @ÖnceSağlık nazikçe.
Ayşe hıçkıra hıçkıra, "Ayıcıklarım çok hasta," dedi. "Düştü ve bacağı kırıldı. Onu iyileştiremiyorum."
ÖnceSağlık, Ayşe'nin oyuncak ayısına baktı. Ayıcık gerçekten de kötü durumdaydı. Bacağı paramparça olmuştu. ÖnceSağlık üzüldü ama hemen çözüm bulmak için kolları sıvadı.
"Korkma küçük kız," dedi ÖnceSağlık. "Ben ÖnceSağlık, şifa perisiyim. Ayıcığını iyileştirebilirim."
ÖnceSağlık, bahçesindeki en güzel gülleri seçti ve yapraklarından özenle özler çıkardı. Daha sonra, menekşelerden ve papatyalardan da özler ekleyerek özel bir merhem hazırladı. Merhemi, yumuşak bir fırça ile ayıcık'ın kırık bacağına sürdü. Sonra, Ayşe'ye özel bir büyülü toz verdi.
"Bu tozu, ayıcık'ın bacağına serpeceksin," dedi ÖnceSağlık. "Ve her gece, ona güzel bir masal anlatacaksın. İyileşmesi için ona sevginin gücüne de ihtiyacı var."
Ayşe çok mutlu oldu. ÖnceSağlık'a teşekkür ederek, ayıcığını ve büyülü tozu alıp evine koştu. Her gece, ayıcık'ın bacağına büyülü tozu serper ve ona güzel masallar anlatırdı. Ayıcık'ın bacağı yavaş yavaş iyileşmeye başladı. Ayşe'nin sevgi dolu bakışları ve masalları, ÖnceSağlık'ın merheminin etkisini daha da artırdı.
Birkaç gün sonra, Ayşe'nin ayıcıkları tamamen iyileşti. Ayşe, ÖnceSağlık'a teşekkür etmek için çiçek bahçesine geri döndü. Yanında, elinde kendi yaptığı güzel bir taç vardı.
"Teşekkür ederim ÖnceSağlık," dedi Ayşe. "Sen çok iyisin! Ayıcıklarım iyileşti ve ben çok mutluyum." Ayşe, ÖnceSağlık'ın başına kendi yaptığı taçı taktı.
ÖnceSağlık, Ayşe'nin hediyesine ve minnettarlığına çok sevindi. O gün, ÖnceSağlık sadece hastalıkları iyileştirmekle kalmadığını, aynı zamanda sevginin ve umudun da ne kadar güçlü olduğunu anlamıştı. Ve bu düşünceyle, çiçek bahçesindeki her çiçeğin güzelliğini daha da derinlemesine hissetti. Çünkü biliyordu ki, en güçlü şifa, sevgi ve umudun birlikte çalışmasıyla geliyordu. Ve o, her zaman, her canlıya şifa ve umut vermeye devam edecekti.
Cerezforum'un gizli bir köşesinde, sihirli bir orman vardı. Bu orman, sadece Cerezforum üyelerinin bildiği, internetin büyülü bir parçasıydı. Ormanın kalbinde, Bilge Kiraz Ağacı dururdu. Bu ağaç, Cerezforum'un tüm bilgisini, tüm hikayelerini ve tüm dostluklarını içinde barındırırdı. Ağacın altında ise, küçük, tüylü bir tilki yaşardı; adı da "Kıvrak." Kıvrak, Cerezforum'un haberlerini toplar, üyelerin birbirlerine mesajlarını taşır ve herkesin birbirini tanımasına yardımcı olurdu.
Bir gün, @ÖnceSağlık bahçesinde oynarken, uzaktan hıçkıran bir ses duydu. Ses, büyük ve ihtişamlı bir çam ağacının altında gelen bir kız çocuğundan geliyordu. ÖnceSağlık, merakla yaklaştı ve ağlayan kızı gördü. Kızın adı Ayşe'ydi ve elinde yırtık pırtık bir oyuncak ayı vardı.
"N'oldu küçük hanım?" diye sordu @ÖnceSağlık nazikçe.
Ayşe hıçkıra hıçkıra, "Ayıcıklarım çok hasta," dedi. "Düştü ve bacağı kırıldı. Onu iyileştiremiyorum."
ÖnceSağlık, Ayşe'nin oyuncak ayısına baktı. Ayıcık gerçekten de kötü durumdaydı. Bacağı paramparça olmuştu. ÖnceSağlık üzüldü ama hemen çözüm bulmak için kolları sıvadı.
"Korkma küçük kız," dedi ÖnceSağlık. "Ben ÖnceSağlık, şifa perisiyim. Ayıcığını iyileştirebilirim."
ÖnceSağlık, bahçesindeki en güzel gülleri seçti ve yapraklarından özenle özler çıkardı. Daha sonra, menekşelerden ve papatyalardan da özler ekleyerek özel bir merhem hazırladı. Merhemi, yumuşak bir fırça ile ayıcık'ın kırık bacağına sürdü. Sonra, Ayşe'ye özel bir büyülü toz verdi.
"Bu tozu, ayıcık'ın bacağına serpeceksin," dedi ÖnceSağlık. "Ve her gece, ona güzel bir masal anlatacaksın. İyileşmesi için ona sevginin gücüne de ihtiyacı var."
Ayşe çok mutlu oldu. ÖnceSağlık'a teşekkür ederek, ayıcığını ve büyülü tozu alıp evine koştu. Her gece, ayıcık'ın bacağına büyülü tozu serper ve ona güzel masallar anlatırdı. Ayıcık'ın bacağı yavaş yavaş iyileşmeye başladı. Ayşe'nin sevgi dolu bakışları ve masalları, ÖnceSağlık'ın merheminin etkisini daha da artırdı.
Birkaç gün sonra, Ayşe'nin ayıcıkları tamamen iyileşti. Ayşe, ÖnceSağlık'a teşekkür etmek için çiçek bahçesine geri döndü. Yanında, elinde kendi yaptığı güzel bir taç vardı.
"Teşekkür ederim ÖnceSağlık," dedi Ayşe. "Sen çok iyisin! Ayıcıklarım iyileşti ve ben çok mutluyum." Ayşe, ÖnceSağlık'ın başına kendi yaptığı taçı taktı.
ÖnceSağlık, Ayşe'nin hediyesine ve minnettarlığına çok sevindi. O gün, ÖnceSağlık sadece hastalıkları iyileştirmekle kalmadığını, aynı zamanda sevginin ve umudun da ne kadar güçlü olduğunu anlamıştı. Ve bu düşünceyle, çiçek bahçesindeki her çiçeğin güzelliğini daha da derinlemesine hissetti. Çünkü biliyordu ki, en güçlü şifa, sevgi ve umudun birlikte çalışmasıyla geliyordu. Ve o, her zaman, her canlıya şifa ve umut vermeye devam edecekti.
Cerezforum'un gizli bir köşesinde, sihirli bir orman vardı. Bu orman, sadece Cerezforum üyelerinin bildiği, internetin büyülü bir parçasıydı. Ormanın kalbinde, Bilge Kiraz Ağacı dururdu. Bu ağaç, Cerezforum'un tüm bilgisini, tüm hikayelerini ve tüm dostluklarını içinde barındırırdı. Ağacın altında ise, küçük, tüylü bir tilki yaşardı; adı da "Kıvrak." Kıvrak, Cerezforum'un haberlerini toplar, üyelerin birbirlerine mesajlarını taşır ve herkesin birbirini tanımasına yardımcı olurdu.