Bir zamanlar, çok derinlerde, güneş ışınlarının zar zor ulaştığı bir orman varmış. Bu ormanda, diğer çocuklardan çok farklı, sessiz bir çocuk yaşarmış. Adı, Rüzgâr'dı. Diğer çocuklar bağırıp çağırırken, o sadece yaprakların fısıltısını dinler, kuşların şarkılarını içine çekermiş.
Rüzgâr, ormanın her köşesini bilirdi. Ağaçların dillerini anlar, böceklerin danslarına eşlik edermiş. Ama en çok sevdiği şey, sessizlikti. Ormanın en derinindeki, hiç kimsenin ulaşamadığı bir yerde, kendi kendine bir sığınak yapmıştı. Bu sığınak, ağaçların dallarıyla örülmüş, yumuşak yosunlarla döşenmiş küçük bir oyuktu. Burada, sadece rüzgârın mırıltıları ve uzaktan gelen bir dere şırıltısı eşlik ederdi ona.
Diğer çocuklar, Rüzgâr'ın sessizliğini garipsemişler. Onu oyunlarına çağırırlar, konuşmasını isterlermiş. Ama Rüzgâr, onların dünyasına bir türlü uyum sağlayamamış. Onlar için önemli olan gürültü, koşuşturma, onun için anlamsızdı.
Bir gün, ormana büyük bir yangın çıkmış. Hayvanlar korkuyla kaçışırken, Rüzgâr tek başına kalmış. Yangın, sığınağına doğru ilerliyormuş. Rüzgâr, çok korkmuştu ama bir yandan da meraklıydı. Yangının içinde ne vardı? Neden bu kadar kızgındı?
Derin bir nefes alarak, yangına doğru yürümeye başlamış. Alevlerin arasında, ağaçların çığlıklarını duymuş. Ama o, korkmak yerine, onlara yardım etmek istemiş. Rüzgâr, tüm gücüyle üflemiş. Ve yavaş yavaş, alevler sönmeye başlamış.
Yangından sonra, orman çok değişmişti. Yanmış ağaçların yerine, yeni filizler çıkmış. Hayvanlar tekrar yuvalarına dönmüş. Ve Rüzgâr, artık yalnız değildi. Onun sessizliği, ormana huzur getirmişti. Artık herkes, onun farklılığını anlıyor ve ona saygı duyuyordu.
Rüzgâr, ormanın sessiz kalbi olmuştu. Ve o, sonsuza dek, ormanın derinliklerinde, kendi dünyasında yaşamaya devam etmiş.
Bu masalın sonunda bir ders var mı? Belki de. Herkesin farklı olduğunu, herkesin kendi dünyasının olduğunu hatırlatıyor. Bazen, sessiz olmak da bir güçtür. Ve bazen, en büyük ses, hiç ses çıkarmamaktır.
Peki ya sen? Sen de içinde sessiz bir dünya taşıyor musun? O zaman, bu dünyayı keşfetmekten korkma. Belki de, en güzel melodiler, senin içindedir.