Osman gazi Nasihatleri
Osman gazi vasiyeti
Osman Gazi'nin Oğlu Orhan Gaziye Öğütleri
Osman Ölüm döşeğinde iken oğlu Orhan Bey e öğüdünde;
Ey oğul! Bugüne kadar tereddütsüz, benim isteğime uydun, sözümü tuttun. Tanrı senin dileklerini yerine getirsin. Benim arzum, mezarımı gümüş kubbenin altına koyasın.
Ey oğul! Anlamadığın konuları alimlerden öğrenip yapasın. İyice bilmediğin hiçbir işe başlamayasın. Sana itaat edenleri has tutasın. Askerlerine yardım etmede cömert olasın. Çünkü insan, ihsanın kulcağızıdır.
Ey oğul! Asla zalim olmayasın. Cihada devam edesin ki, böylece benim ruhum şad olsun. Alimlere riayet edesin ki, işler düzgün gitsin.
Ey oğul! Askerlerine ve malına ilgi duyup gururlu olmayasın. Bizim mesleğimiz Allahın dinini yaymakta, kuru kavga ve cihangirlik değildir. Sana da bunlar yaraşır.
Ey oğul! Daima herkese iyilik ve ihsanda bulunasın. Nerede bir ilim ehli duyarsan ona ikbal gösteresin, yumuşak davranasın ki, alemi adaletinle şenlendiresin, böylece memleket işlerini noksansız göresin dedi.
ŞEYH EDEBALI'DAN OSMAN GAZİ'YE ÖĞÜT
Oğul,
İnsanlar vardır, şafak vaktinde dogar, aksam ezanında ölürler.
Avun oğlum avun.
Güçlüsün, kuvvetlisin, akıllısın, kelamlısın.
Ama:
Bunları nerede, nasıl kullanacağını bilmezsen sabah rüzgarında savrulur gidersin.
Öfken ve nefsin bir olup aklını yener.
Daima sabırlı, sebatli ve iradene sahip olasın.
Dünya senin gözlerinin gördügü gibi büyük değildir.
Bütün fethedilmemiş gizemler, bilinmeyenler, görülmeyenler ancak senin fazilet ve erdemlerinle gün ışığına çıkacakır.
Ananı, atanı say, bereket büyüklerle beraberdir.
Bu dünyada inancını kaybedersen yeşilken çorak olur, çöllere dönersin.
Açık sözlü ol. Her sözü üstüne alma. Gördün söyleme, bildin bilme.
Sevildiğin yere sık gidip gelme, kalkar muhabbeti itibar olmaz.
Üç kişiye acı:
Cahiller arasındaki alime,
Zenginken fakir düsene,
Hatırlı iken itibarını kaybedene.
Unutma ki! Yüksekte yer tutanlar aşağıdakiler kadar emniyette değildir.
Haklı olduğunda mücadeleden korkma.
Bilesin ki; atın iyisine doru, yiğidin iyisine deli derler.
"Ey oğul! Artık Beysin...
Bundan sonra öfke bize, gönül almak sana...
Suçlamak bize, katlanmak sana...
Acizlik bize, yanılgı bize, hoş görme sana...
Geçimsizlikler, çatışmalar, uyumsuzluklar, anlaşmazlıklar bize, adalet sana...
Kötü göz, som ağız, haksız yorum bize, bağışlamak sana...
Ey oğul!
Bundan sonra bölmek bize, bütünlemek sana...
Üşengeçlik bize; uyarmak, gayretlendirmek, şekillendirmek sana...
Ey oğul!
Sabretmesini bil, vaktinden önce çiçek açmaz...
Şunu da unutma:İnsani yaşat ki devlet yaşasın.
Ey oğul!
Yükün ağır, işin çetin.
Allahü Teala yardımcın olsun!"
Osman gazi vasiyeti
Osman Gazi'nin Oğlu Orhan Gaziye Öğütleri
Osman Ölüm döşeğinde iken oğlu Orhan Bey e öğüdünde;
Ey oğul! Bugüne kadar tereddütsüz, benim isteğime uydun, sözümü tuttun. Tanrı senin dileklerini yerine getirsin. Benim arzum, mezarımı gümüş kubbenin altına koyasın.
Ey oğul! Anlamadığın konuları alimlerden öğrenip yapasın. İyice bilmediğin hiçbir işe başlamayasın. Sana itaat edenleri has tutasın. Askerlerine yardım etmede cömert olasın. Çünkü insan, ihsanın kulcağızıdır.
Ey oğul! Asla zalim olmayasın. Cihada devam edesin ki, böylece benim ruhum şad olsun. Alimlere riayet edesin ki, işler düzgün gitsin.
Ey oğul! Askerlerine ve malına ilgi duyup gururlu olmayasın. Bizim mesleğimiz Allahın dinini yaymakta, kuru kavga ve cihangirlik değildir. Sana da bunlar yaraşır.
Ey oğul! Daima herkese iyilik ve ihsanda bulunasın. Nerede bir ilim ehli duyarsan ona ikbal gösteresin, yumuşak davranasın ki, alemi adaletinle şenlendiresin, böylece memleket işlerini noksansız göresin dedi.
ŞEYH EDEBALI'DAN OSMAN GAZİ'YE ÖĞÜT
Oğul,
İnsanlar vardır, şafak vaktinde dogar, aksam ezanında ölürler.
Avun oğlum avun.
Güçlüsün, kuvvetlisin, akıllısın, kelamlısın.
Ama:
Bunları nerede, nasıl kullanacağını bilmezsen sabah rüzgarında savrulur gidersin.
Öfken ve nefsin bir olup aklını yener.
Daima sabırlı, sebatli ve iradene sahip olasın.
Dünya senin gözlerinin gördügü gibi büyük değildir.
Bütün fethedilmemiş gizemler, bilinmeyenler, görülmeyenler ancak senin fazilet ve erdemlerinle gün ışığına çıkacakır.
Ananı, atanı say, bereket büyüklerle beraberdir.
Bu dünyada inancını kaybedersen yeşilken çorak olur, çöllere dönersin.
Açık sözlü ol. Her sözü üstüne alma. Gördün söyleme, bildin bilme.
Sevildiğin yere sık gidip gelme, kalkar muhabbeti itibar olmaz.
Üç kişiye acı:
Cahiller arasındaki alime,
Zenginken fakir düsene,
Hatırlı iken itibarını kaybedene.
Unutma ki! Yüksekte yer tutanlar aşağıdakiler kadar emniyette değildir.
Haklı olduğunda mücadeleden korkma.
Bilesin ki; atın iyisine doru, yiğidin iyisine deli derler.
"Ey oğul! Artık Beysin...
Bundan sonra öfke bize, gönül almak sana...
Suçlamak bize, katlanmak sana...
Acizlik bize, yanılgı bize, hoş görme sana...
Geçimsizlikler, çatışmalar, uyumsuzluklar, anlaşmazlıklar bize, adalet sana...
Kötü göz, som ağız, haksız yorum bize, bağışlamak sana...
Ey oğul!
Bundan sonra bölmek bize, bütünlemek sana...
Üşengeçlik bize; uyarmak, gayretlendirmek, şekillendirmek sana...
Ey oğul!
Sabretmesini bil, vaktinden önce çiçek açmaz...
Şunu da unutma:İnsani yaşat ki devlet yaşasın.
Ey oğul!
Yükün ağır, işin çetin.
Allahü Teala yardımcın olsun!"