Forumlar
Yeni Mesajlar
CerezExtra
EĞLENCE ↓
Şans Kurabiyesi
Renk Falınız
ÇerezRADYO
Sevgiliye Özel
ÇerezDERGİ
Hızlı Okuma Testleri
Pratik Çözümler
Yeniler
Yeni Mesajlar
Yeni ürünler
Yeni kaynaklar
Son Aktiviteler
İndir
En son incelemeler
Dükkan
Giriş
Kayıt
Yeniler
Yeni Mesajlar
Menu
Giriş
Kayıt
Uygulamayı yükle
Yükle
Forumlar
Eğitim
BilgiBANK
Coğrafya
Osmanlı Devleti 'nin Doğuşu, Yükselmesi ve Gerilemesinde Coğrafyanın Önemi
JavaScript devre dışı bırakıldı. Daha iyi bir deneyim için, devam etmeden önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
You are using an out of date browser. It may not display this or other websites correctly.
You should upgrade or use an
alternative browser
.
Konuya cevap yaz
Mesaj
<blockquote data-quote="KıRMıZı" data-source="post: 400937" data-attributes="member: 7618"><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="color: #0000CD"><strong>Domaniç Yaylasından Bursa Ovası’nı</strong></span></span><a href="https://www.cerezforum.com/konu/01-osman-gazi.15599/" target="_blank"><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="color: #0000CD"><strong>n</strong></span></span></a><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="color: #0000CD"><strong> Görünüşü</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="color: #0000CD"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="color: #0000CD">Osman Gazi, beyliğin topraklarını daha ziyade kuzey ve batı yönde genişletmiştir. Osman Gazi’nin ölümüne yakın beyliğin sınırları, kuzeyde İznik, Lefke, Geyve ve Hendek’e kadar, batıda ise İnegöl, Yenişehir ve Bursa yakınlarına kadar uzanmaktaydı. Bursa’nın fethi ise hastalığı nedeniyle gerçekleşememişti. Bursa’nın fethi oğlu Orhan Gazi’ye nasip oldu. Osman Gazi’nin, Uludağ yamaçlarından Bursa’ya bakıp ta oğlu Orhan Gazi’ye; “Oğul, beni şu gümüşlü kümbetin altına gömünüz.”diyerek vasiyette bulunmasında, Bursa Kalesi’nin ve Bursa Ovası’nın coğrafi cazibesi oldukça etkili olmuştur.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="color: #0000CD"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="color: #0000CD">Bursa’yı ele geçiren Osmanlı Beyliği’nin Orhan Gazi zamanında fethettiği topraklar incelendiğinde, yine coğrafyanın çekiciliği ön planda olduğu açıkça görülür. Orhan Gazi döneminde, Beyliğin batısında bulunan Güney Marmara’nın ve kuzeyinde bulunan Kocaeli yarımadasının tamamının fethedildiği görülmektedir.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="color: #0000CD"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="color: #0000CD">Yine Orhan Gazi zamanında Osmanlı ordusunun, bugün bile Dünyanın en cazip ve en güzel boğazlarını oluşturan Çanakkale ve İstanbul boğazlarının Anadolu yarımadası tarafında kalan kıyılara kadar geldikleri görülmektedir. Şüphesiz boğazlarla temas, Osmanlı’nın Balkanlar’a sıçramasında büyük etki yaratmıştır. Boğazların güzelliği ve ötesindeki verimli toprakların varlığı, Osmanlı Beyliği’nin Trakya’ya geçişini teşvik etmiştir.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="color: #0000CD"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="color: #0000CD"> <strong> Gelibolu’dan Trakya Yarımadasına Geçiş</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="color: #0000CD"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="color: #0000CD">Osmanlı Türkleri’nin Avrupa kıtasına, yani Trakya yarımadasına geçiş tarihi 1352 olarak kabul edilir. Çoğu Batılı kaynaklarda bu geçişte, coğrafyanın önemi açıkça vurgulanır. 1 Mart 1352’de Gelibolu yarımadasında meydana gelen şiddetli deprem sonucunda, bölge yerleşmeleri ağır hasar görür. Stratejik açıdan büyük önem taşıyan Gelibolu (Kallipolis) kalesi ve kalenin surları yıkılır. Orhan Gazi’nin Oğlu Süleyman paşa komutasındaki Türk birlikleri Çanakkale boğazını geçerek, Gelibolu kıyılarına çıkarma yaparlar. Türkler’in yarımadaya çıkarma yapmasıyla birlikte, zaten deprem sonucunda moralleri iyice bozulan Rumlar bölgedeki köy ve kasabaları terk ederler. Terk edilen köy ve kasabalara, Türkler yerleşerek imar ederler. Bu durum Bizans kaynaklarında, “İşledikleri günahlar nedeniyle Tanrı’nın kendilerine verdiği bir ceza” olarak kabul edilir. Doğal coğrafyanın ortaya çıkardığı bu olay, Türkler’in Balkanlar’daki hakimiyetinin başlangıcında kolaylaştırıcı bir etken olarak görülmektedir.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="color: #0000CD"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="color: #0000CD">Türkler’in,Trakya yarımadasını tamamen fethetmeleri pek fazla uzun sürmez. 1365 tarihinde, Edirne (Adrianople) fethedilir ve Devletin başkenti Bursa’dan Edirne’ye taşınır. Ancak bölgenin coğrafi şartları, Edirne’nin uzun süre başkent olarak kalmasını engeller. Özellikle Meriç nehri boyunca oluşan bataklıklar ve bu bataklıklarda hızla çoğalan sivrisinekler, Edirne’de insan yaşamını olumsuz etkiler ve sık sık yaşanan sıtma salgınları, Osmanlı Türkleri’ni başka yönlere ilerlemesini teşvik eder. Bu arada, Kocaeli yarımadasını tamamen ele geçiren Osmanlı’lar, dünyanın en güzel şehri olan Kostantinopolis’e (İstanbul) yönelirler.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="color: #0000CD"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="color: #0000CD">Osmanlı Devleti’nin yükselme döneminde Balkanlar’da yapmış olduğu savaşların tarihleri ve mekanları incelendiğinde, coğrafya ile uyum içinde olduğu görülür. Örneğin Kosova Savaşı (15.6.1339) Haziran, Niğbolu Savaşı (28.9.1396) Eylül aylarında yapılmıştır. Söz konusu bu aylar, savaş iklimi açısından en uygun mevsimleri oluşturmaktadır. Yine bu savaşlarda savaş meydanlarının coğrafi özelliği, Osmanlı Devleti’nin üstünlüğü için uygun şartlar taşımaktadır. Oysa yenilgiyle sonuçlanan Ankara Savaşı’nda durum böyle değildir. Bilindiği gibi Ankara Savaşı, Temmuz ayının sonlarında (20.7.1402), Çubuk Ovası’nda yapılmıştır. Ankara Savaşı’nda Hem iklim (bunaltıcı yaz sıcakları), hem mekan (akarsu,bataklık ve bozkır) ve hem de beşeri coğrafya (Osmanlı ordusuna isteksizce katılan askerlerin eski beyleri Timur’u karşılarında görünce, toplu halde Timur’un saflarına katılmaları) , Osmanlı’nın aleyhine şartlar göstermiştir.</span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="KıRMıZı, post: 400937, member: 7618"] [FONT=Century Gothic][COLOR=#0000CD][B]Domaniç Yaylasından Bursa Ovası’nı[/B][/COLOR][/FONT][URL='https://www.cerezforum.com/konu/01-osman-gazi.15599/'][FONT=Century Gothic][COLOR=#0000CD][B]n[/B][/COLOR][/FONT][/URL][FONT=Century Gothic][COLOR=#0000CD][B] Görünüşü[/B] Osman Gazi, beyliğin topraklarını daha ziyade kuzey ve batı yönde genişletmiştir. Osman Gazi’nin ölümüne yakın beyliğin sınırları, kuzeyde İznik, Lefke, Geyve ve Hendek’e kadar, batıda ise İnegöl, Yenişehir ve Bursa yakınlarına kadar uzanmaktaydı. Bursa’nın fethi ise hastalığı nedeniyle gerçekleşememişti. Bursa’nın fethi oğlu Orhan Gazi’ye nasip oldu. Osman Gazi’nin, Uludağ yamaçlarından Bursa’ya bakıp ta oğlu Orhan Gazi’ye; “Oğul, beni şu gümüşlü kümbetin altına gömünüz.”diyerek vasiyette bulunmasında, Bursa Kalesi’nin ve Bursa Ovası’nın coğrafi cazibesi oldukça etkili olmuştur. Bursa’yı ele geçiren Osmanlı Beyliği’nin Orhan Gazi zamanında fethettiği topraklar incelendiğinde, yine coğrafyanın çekiciliği ön planda olduğu açıkça görülür. Orhan Gazi döneminde, Beyliğin batısında bulunan Güney Marmara’nın ve kuzeyinde bulunan Kocaeli yarımadasının tamamının fethedildiği görülmektedir. Yine Orhan Gazi zamanında Osmanlı ordusunun, bugün bile Dünyanın en cazip ve en güzel boğazlarını oluşturan Çanakkale ve İstanbul boğazlarının Anadolu yarımadası tarafında kalan kıyılara kadar geldikleri görülmektedir. Şüphesiz boğazlarla temas, Osmanlı’nın Balkanlar’a sıçramasında büyük etki yaratmıştır. Boğazların güzelliği ve ötesindeki verimli toprakların varlığı, Osmanlı Beyliği’nin Trakya’ya geçişini teşvik etmiştir. [B] Gelibolu’dan Trakya Yarımadasına Geçiş[/B] Osmanlı Türkleri’nin Avrupa kıtasına, yani Trakya yarımadasına geçiş tarihi 1352 olarak kabul edilir. Çoğu Batılı kaynaklarda bu geçişte, coğrafyanın önemi açıkça vurgulanır. 1 Mart 1352’de Gelibolu yarımadasında meydana gelen şiddetli deprem sonucunda, bölge yerleşmeleri ağır hasar görür. Stratejik açıdan büyük önem taşıyan Gelibolu (Kallipolis) kalesi ve kalenin surları yıkılır. Orhan Gazi’nin Oğlu Süleyman paşa komutasındaki Türk birlikleri Çanakkale boğazını geçerek, Gelibolu kıyılarına çıkarma yaparlar. Türkler’in yarımadaya çıkarma yapmasıyla birlikte, zaten deprem sonucunda moralleri iyice bozulan Rumlar bölgedeki köy ve kasabaları terk ederler. Terk edilen köy ve kasabalara, Türkler yerleşerek imar ederler. Bu durum Bizans kaynaklarında, “İşledikleri günahlar nedeniyle Tanrı’nın kendilerine verdiği bir ceza” olarak kabul edilir. Doğal coğrafyanın ortaya çıkardığı bu olay, Türkler’in Balkanlar’daki hakimiyetinin başlangıcında kolaylaştırıcı bir etken olarak görülmektedir. Türkler’in,Trakya yarımadasını tamamen fethetmeleri pek fazla uzun sürmez. 1365 tarihinde, Edirne (Adrianople) fethedilir ve Devletin başkenti Bursa’dan Edirne’ye taşınır. Ancak bölgenin coğrafi şartları, Edirne’nin uzun süre başkent olarak kalmasını engeller. Özellikle Meriç nehri boyunca oluşan bataklıklar ve bu bataklıklarda hızla çoğalan sivrisinekler, Edirne’de insan yaşamını olumsuz etkiler ve sık sık yaşanan sıtma salgınları, Osmanlı Türkleri’ni başka yönlere ilerlemesini teşvik eder. Bu arada, Kocaeli yarımadasını tamamen ele geçiren Osmanlı’lar, dünyanın en güzel şehri olan Kostantinopolis’e (İstanbul) yönelirler. Osmanlı Devleti’nin yükselme döneminde Balkanlar’da yapmış olduğu savaşların tarihleri ve mekanları incelendiğinde, coğrafya ile uyum içinde olduğu görülür. Örneğin Kosova Savaşı (15.6.1339) Haziran, Niğbolu Savaşı (28.9.1396) Eylül aylarında yapılmıştır. Söz konusu bu aylar, savaş iklimi açısından en uygun mevsimleri oluşturmaktadır. Yine bu savaşlarda savaş meydanlarının coğrafi özelliği, Osmanlı Devleti’nin üstünlüğü için uygun şartlar taşımaktadır. Oysa yenilgiyle sonuçlanan Ankara Savaşı’nda durum böyle değildir. Bilindiği gibi Ankara Savaşı, Temmuz ayının sonlarında (20.7.1402), Çubuk Ovası’nda yapılmıştır. Ankara Savaşı’nda Hem iklim (bunaltıcı yaz sıcakları), hem mekan (akarsu,bataklık ve bozkır) ve hem de beşeri coğrafya (Osmanlı ordusuna isteksizce katılan askerlerin eski beyleri Timur’u karşılarında görünce, toplu halde Timur’un saflarına katılmaları) , Osmanlı’nın aleyhine şartlar göstermiştir.[/COLOR][/FONT] [/QUOTE]
Alıntıları ekle...
İsim
Spam kontrolü
Atatürk'ün doğduğu şehir?
Cevapla
Forumlar
Eğitim
BilgiBANK
Coğrafya
Osmanlı Devleti 'nin Doğuşu, Yükselmesi ve Gerilemesinde Coğrafyanın Önemi
Top