ceb bi bağ kenârında dursa lâle hacil
Ki lâlezâr-ı cemâlinde hûr u zârındır
(Lale bağ kenarında utangaç dursa şaşılır mı? çünkü o lale bahçesine benzeyen yüzünün güzelliği yanında senin bir düşkünündür. Yani şair, sevgiliye, "senin yanakların o kadar kırmızı ki, lale bile onun yanında utanır kızarır" diyor. Lalenin kırmızılığı güzel bir nedene bağlanıyor.)
“şeb-i yeldayı müneccim muvakkit ne bilir? Müptelâyı gâma sor geceler kaç saat” Ki lâlezâr-ı cemâlinde hûr u zârındır
(Lale bağ kenarında utangaç dursa şaşılır mı? çünkü o lale bahçesine benzeyen yüzünün güzelliği yanında senin bir düşkünündür. Yani şair, sevgiliye, "senin yanakların o kadar kırmızı ki, lale bile onun yanında utanır kızarır" diyor. Lalenin kırmızılığı güzel bir nedene bağlanıyor.)
(Gecenin uzunluğunu takvim yapanlar ve yıldız ilmi ile uğraşanlar ne bilsin, gam çekene sor gecenin kaç saat olduğunu.)
(Gün dogmadan RaBBinin rahmetinden neler dogar.)
"Görmemek yeğdir görüp divâne olmaktan seni."
Bursalı Cenanî
(Seni gorup divane olmaktan, seni gormemek daha iyidir.)
Nabî
(Sitem/dert hep tanidiktan/dosttan gelir, yabancidan/düsmandan gelmez.)
Neler çeker bu gönül söylesem şikâyet olur"
şeyhülislam Yahya
(Dunyada ''asktan uzak kalan'' sanma rahat olur, neler çeker bu gonul soylesem sikayet olur)
Seni tenha bulacak kendimi asla bulamam"
(Gülün çevresini saran dikenler gibi yâre giden bütün yolları kesildi. Bir defasında yâri tenha buldun, o seferde kendini kaybettin.)
Bu hem bir gam ki el ta‘nından efgan eylemek olmaz
Fuzulî
(Gonulde bir derdim var ki gizlemek olmaz, bu oyle bi dertki en siddetlisinden figan etmek olmaz.)
(Ne halimi anlatmaya, nede bagirmaya takatim var.Ne kavusma istegine gayret, ne ayriliga gucum var.)
(Ey Rabbim! Hiç kimse benim gibi inlemesin ve perişan olmasın. Aşk derdinin ve ayrılık yarasının esiri olmasın, ey Rabbim.)