Osmanlı döneminde Ramazan ayı'nın gelmesini dört gözle ve büyük bir heyecan içerisinde bekleyen Osmanlıların, Osmanlı sarayında uyguladığı Ramazan gelenekleri nasıldır? İşte, Osmanlı’da Ramazan gelenekleri…
11 ayın sultanı olan Ramazan ayı her dönemde maneviyat bakımından zengin olan aylardan biridir. Osmanlı döneminde heyecan içerisinde beklenen Ramazan ayında, Ramazan’ın habercilerinden hilali müjdeleyenlere 150’şer kuruş verilirdi. Osmanlı'da ramazan gelenekleri ve adetleri nasıldır? Tüm yönüyle Ramazan ayında sergilenen Osmanlı adetlerini sizlerle paylaşıyoruz...
ZİMEM (VERESİYE) DEFTERİ
Osmanlı’da Ramazan ayında zenginler, hiç tanımadıkları yerlerde bakkal, manav gibi mekanlara girerek onlardan veresiye defterini talep ederdi. Baştan, sondan ve ortadan rastgele sayfaları seçerek, “Silin borçlarını… Allah kabul etsin” derlerdi, Borcu ödenen kişiler ve ödeyenler kimin borçtan kurtulduğunu ve kimin kurtardığını bilmezdi.
YAZ TATİLLERİ ÜÇ AY
Osmanlı Devleti’nde medreselerde yaz tatilleri Üç Aylar'da verilir ve cerre çıkılırdı. Bu tatillerde seçilmiş medrese talebelerini, hem kendi bilgilerini tazelemek, hem de dinsel konularda halkı aydınlatmak için İmparatorluğun farklı kesimlerine gönderilirlerdi.
İFTAR VAKİTLERİ KAPILAR AÇIK
Osmanlı’da Ramazan ayında halk, yakınlarına iftar vermeyi büyük bir ibadet kabul eder ve misafir ağırlamak için yarışa girerlerdi. Ramazan boyunca iftar vakitlerinde kapılar açık tutulurdu. Böylece yolda kalan ve ister tanıdık olsun ister olmasın herkes bu ikramdan nasibini alırdı.
ARİFE ÇİÇEĞİ
Osmanlı’da bayramların özellikle çocuklar için ayrı bir önemi vardır. Bayramlıklarıyla sokakta dolaşan çocuklara
“arife çiçeği” adı verilirdi.Osmanlı’dan gelen “Arife Çiçeği” anlamı ise; bayramdan birkaç gün önce yapılan alışverişin ardından çocukların sabırsızlanarak giysilerini bayramdan bir gün öncesine denilirdi.
PADİŞAH TEBRİĞİ
Osmanlı’da bayram, Sultanın bayram namazı için camiye adım atmasıyla başlardı. Namazdan sonra saraya dönen padişah önce annesinin elini öpüp ardından diğer aile üyeleriyle bayramlaşırdı. Padişah, bayram tebriğinin ardından işlemeli keselerle çocuklara para saçılır ve çocuklar sevindirilirdi.
YÜRÜME EDEBİ
Merdivenden erkek arkadan bayan önden çıkardı; hem hanımını korumak hem de hanımı düşerse tutabilmek için. Aynı sebeple merdivenden inerken ise erkek önden inerdi. Yolda küçük, büyüğünün önünden gitmezdi.
KAPI TOKMAĞI
Ramazan ayında kapıya gelen bayan ise ince tokmak, erkek ise kalın tokmakla vurulurdu. Bu nedenle kapıda iki adet tokmak bulunmaktaydı. Kapıyı açacak olan kimse ona göre hazırlıklı giderdi.
OSMANLI'DA KAHVE KÜLTÜRÜ
Osmanlı kahvehaneleri, edebi konuşmaların, tarih sohbetlerinin yapıldığı ve şiir hikayelerin okunduğu kültür alışverişinin yapıldığı yerlerdi.
PENCERE ÖNÜNE KONAN ÇİÇEK
Ramazan ayında pencere önüne konan sarı çiçek; evde hasta birinin olduğuna ve kırmızı çiçek ise gelinlik çağına gelmiş bekar bir kızın olduğuna işarettir.
RAMAZANDA AÇLIK TESTİ
Misafirlere kahve yanında su ikram edilirdi. Bunun nedeni ise misafir tok ise kahveyi içer aç ise suyu tercih ederdi.
DİŞ KİRASI
Ramazan ayına mahsus olmakla beraber başka ziyafetlerde de uygulanan 'Diş Kirası', iftara davet edilen davetlilere, iftar davetinden ayrılırlarken bir hediye vermek olarak Osmanlı adetlerinin listesinde yerini almıştır.