• ÇTL sistemimiz sıfırlandı ve olumlu değişiklikler yapıldı. Detaylar için: TIKLA

Ovalar

~meLek~

GalataSaray'ım
Ovalar
Türkiye'de ovalar diğer bir deyişle düzlük alanlar yüzölçümümüz içinde son derece
az yer kaplar. Ülkemizin ancak %8'i düzlük alandır. Ülkemizde teşekkül biçimlerine
göre çok çeşitli ova tipiyle karşılaşılır. Bunları şöyle sıralayabiliriz: Delta ovaları,
Kıyı ovaları, Tektonik Çöküntü ovaları, Hafif yarılmış birikim ovaları, Dağ eteği
ovaları, Eski Göl tabanı ovaları, Karstik ovalar, Lav ve tüflerden meydana gelen ovalar.
Birbirinden farklı biçimlerde teşekkül etmiş bulunan bu ovalar genelde kıyı bölgelerimizde
alçak düzlüklerden oluşurken, iç bölgelerimizde yüksek düzlükler şeklindedir.
Kıyı bölgelerimizdeki ovalar genelde deniz seviyesinden başlamak üzere
200-300 m. yükseltiye çıkarlarken, yer yer 15-25 km, genişlik gösterip uzandıkları gibi
iç kısımlara doğru 120-150 km. kadar girdikleri de olur.
4.1. Delta Ovaları
Bu tip ovalar ülkemizde en yeni oluşan alüvyon dolgu alanlarıdır. Bu tip ovalar kuanterner
de tarihi devreler içinde hızlı bir şekilde önemli gelişme göstermiştir. En
geniş ve önemli delta ovalarımız Seyhan, Ceyhan nehirlerinin ağızlarındaki deltalar
ile Karadeniz kıyısında Kızılırmağın ağzındaki Bafra ve Yeşilırmağın ağzındaki Çarşamba ovalarıdır. Bu bağlamda diğer kıyılarımızda ise önemli delta ovalarına
rastlanmaz.
4.2. Kıyı Ovaları
Ülkemizin üç yanının denizler ile çevrili olmasına ve de kıyılarının uzunluğunun
8000 km.'yi geçmesine karşılık kıyılarda yer alan ovalık düzlük alanlarımız çok azdır.
Bunun başlıca nedeni ise dağlarımızın denizin hemen kenarında birden yükselmesi
ve kıta platformunun kıyı düzlüklerini oluşturacak genişliği kazanmamış olmasıdır.
Bu bakımdan Karadeniz Bölgemizdeki kıyı ovalarının genişlikleri (hemen
hiçbir yerde 1 km,'yi bulmaz) az ve devamlılık göstermez iken, diğer kıyılarımızdaki
ovalar nisbeten geniş olup devamlılık gösterirler. Akdeniz kıyılarında Antalya'nın
doğusunda Serikten başlamak üzere Toros dağları kıyının oldukça gerisinde
yer aldığından Aksu Köprüsü ve Manavgat ile diğer çok küçük akarsuların getirmiş olduğu alüvyonlar Alanya'ya kadar olan kesimde genişçe bir kıyı ovasını meydana
getirirler. Ayrıca Amanus dağları önünde de Dörtyol'dan başlayıp Arsus'a kadar
olan sahil boyunca geniş bir kıyı ovası ile karşılaşılır. Marmara denizi kıyıları ovaların
teşekkülüne elverişli değildir. Ancak Güney Marmara Bölümünde Edincik-Lapseki
arasında genişçe bir kıyı ovası dikkati çeker.
Ege denizi kıyıları diğer kıyılarımız göre daha farklı bir yapı gösterir. Dağların kıyıya
dik olarak gelmesi kıyıyı çok girintili çıkıntılı yapmış sayısız koy ve körfezlerin
meydana gelmesine neden olmuştur. Buradaki kıyı ovaları genelde körfezlerin gerilerindeki
akarsuların alüvyonlarının birikmeleri sonucunda ortaya çıkmışlardır.
Havran, Dikili, Çandarlı, Seferihisar, Kuşadası, Mandalya körfezi kıyıları ovaları
Ege bölgemizin önemli kıyı ovalarıdır. Ayrıca Güneybatı'da Eşen, Dalaman çaylarının
kıyı ovaları ile Kumluca Finike kıyı ovaları da bu tip ovalara örnek olurlar.

Vadi Boyu Ovaları
Türkiye, akarsu ağının yoğunluk ve yaygınlık gösterdiği bir ülkedir. Bu bakımdan
ülkemizin farklı coğrafi bölgelerinde yer alan akarsularımızın yer yer litolojik yapı
özelliklerinin de farklılıklar göstermesi nedeniyle vadileri boyunca genişleyip daralırlar
ve bir takım ovalar düzlük alanlar meydana getirirler. Bu tip ovaları ülkemizde
en belirgin bir şekilde Kızılırmak, Yeşilırmak, Sakarya nehirlerinin vadileri boylarında
görebiliriz.

Tektonik Çöküntü Ovaları

Bu tip ovalara ülkemizin hemen her coğrafi bölgesinde rastlamak mümkündür. Bu
ovaların büyük bir kısmı çanak şekilleri ile kendilerini belli ederler. Tektonik çöküntü
ovaları genelde yamaçlardan inen akarsular tarafından doldurulduğu gibi ayrı
bir akarsu tarafından da dışa bağlanan düzlük alanlar olarak karşımıza çıkarlar. Bu
tip ovalar içinde önemli olanları Marmara Bölgesinde Manyas, Bursa, Susurluk, Karacabey,
Adapazarı; Doğu Anadolu'da Malatya, Erzincan, Pasinler; Güneydoğu
Anadolu Bölgesinde yamaçlar ile ova tabanı arasındaki sahada tabana doğru eğimli
biçimleri ile dikkat çekerler. Ülkemizde en tipik örneklerine Uludağ'ın eteklerinde,
Sultan dağlarının Akşehir ovasına bakan yamaçları önünde, Ege bölgesinde İzmir
Körfezinin güneyinde Narlıdere, Kızılbahçe arasında kalan sahada Marmara bölgesinde
İstanbul şehri doğusunda Bostancı, Maltepe, Kartal arasında kalan sahalarda
rastlanır.

Eski Göl Tabanı Ovaları
Ülkemiz jeolojik devirler içinde özellikle III. zaman sonunda neojende derinliği fazla
olmayan göllerle kaplanmıştır. İşte bu göllerin tabanlarında biriken tortullar daha
sonra göllerin ortadan kalkması ile Neojen depolarını meydana getirmişlerdir.
Bu düzlük alanlar ile IV. zamanda Pleistosenin nemli devrelerinde ortaya çıkan ve
İç Anadolunun büyük bir bölümünü kaplayan göllerin ortadan kalkması ile meydana
gelen düzlükler eski göl tabanı olarak bilinen ovalardır. Bu bakımdan Konya-
Ereğli ve Tuzgölü çevreleri, Develi-Yahyalı-Yeşilhisar arasında kalan düzlük alanlar
ile bu sahaların çevrelerindeki Neojen dolgu alanları ülkemizde eski göl tabanı
ovalarına örnek olurlar.

Karstik Ovalar
Bu tip ovalar genelde ülkemizde kalker kayaçların çoğunlukta olduğu Torosların
orta kesiminde İç Menteşe ve göller yöresinde görülür. Karstik ovaların teşekküllerinde
erimeler yanında çökmeler, eski nehirlerin vadilerinin genişlemesi tektonik
olayların rol oynadığı söylenebilir. Burdur-Antalya arasında kalan sahada Kestel,
Kovada, Gölova, Korkuteli, Gölhisar, Elmalı kasaba, Muğla, Ula, Tefenni Acıpayam
ovaları ülkemizdeki tipik karstik ovalardır. Bu ovalar aynı zamanda karstik şekillerin
en büyükleri olan birer uvala ve polyedirler.

Lavların Meydana Getirdiği Ovalar
Bu tip ovalar yeryüzü üzerinde (volkanizma) ve tektonik olaylar neticesinde meydana
gelen kırıklar boyunca ortaya çıkan lav ve tüllerin eski topoğrafik şekilleri örtmesi
neticesinde meydana gelen düzlüklerdir. Ülkemizde bu şekildeki düzlükler
genelde Doğu Anadolu bölgemizde görülür. Gerçekten bu bölgemizde yüksek dağlar
arasında görülen Malazgirt, Çaldıran, Muradiye gibi ovalar volkanik orjinli lavların
tüflerin geniş sahalara yayılıp meydana getirdiği düzlüklerdir
 
Geri
Top