Özcan Bülbül Sözleri (Ö.S.Ö)

Papatya

V.I.P
V.I.P

Neye sığınabilirdim, ne nasıl içine saklayabilirdi beni?
Etrafımdaki kalabalık her gün biraz daha artarken ben daha da yalnızlaştım.
Tek başınalık bende yeni bir biçim yarattı. Direniyordum, Ya gelecekti, ya da ben ona gitmeyecektim. O gelmedi, ben gidemedim. Başka birinin hayatının parçası olmak aslolan konuyu kapatır mı, "iyileşir miyim bir başkasına yeterince karışırsam" diye de düşündüm, yapamadım.
Onun eksiğini ondan başkası kapatamazdı. Kendimi saç uçlarıma kadar uyuşturdum, tarihleri, günleri , yapmam gereken çok şeyi kenara ittim, ya hala direniyordum, ya da çoktan kaybetmiştim, nerede olduğumu bilmiyordum onun yanında değildim, bunu biliyordum, bununla yaşıyordum.

Avuçlarının içindeki çizgileri çok özlüyordum.
Ondan başka saklanacak yerim yoktu.
Ondan başka hiç bir şey yoktu.


 

Alıştığımı sandım..

Çıktım, dolaştım. Ne zaman içsek seni dile getirmedim bile, arkadaşların sorunlarına ve onların çözümsüzlüklerine kalktı kadehler, ben sana içtim..

Bensiz içme..

Uyandım yanında; hemen öncesinde yastığa basılmış yüzünün yarısını kirpik uçlarından öptüm, dünyanın merkezi orasıydı. Gözünün altını öptüm, dudağım hala durur orada..

Bensiz uyuma..

Son defa;

Sesini duydum, kızgın kelimeler kırgın dudaklarından çıkıp yüzüme vurdu. Aşk sert vururdu.. Söyleyeceğin bir şey var mı ? dedin, sustum, donmuştum, hoşçakal diyemedim..

Kusura bakma..

Nasılsın?;

Çok zaman oldu, çok özledim seni. Dün ne yaptın, ondan önceki gün ve hafta, takvim ne kadar hızlı koşuyor değil mi. Geçti bizi, pardon..seni, beni..Üzgünüm, seni arayan bendim geçen gece, sesini duymak için, konuşmak istemeyeceğini düşündüm..

Özür dilerim..

Nasıl söylesem..

Kimseye ayrıldık diyemedim, soranlar oldu, susanlar oldu, bilip, bilmemeyi tercih edenler oldu,ben anlatamazdım, onlar anlayamazdı. Sustuk, haberin olsun.. Bizim sokaktaki bütün kaldırım taşları, apartmanın önündeki bütün merdivenler seni çok özledi..

gerçekten..

Her şey yolunda mı ?

Yeni bir amaç buldun mu kendine, telefonunu yanında mı taşıyorsun hala, aramıyorum.. Açmıyorsun değil mi. Çiçeklere iyi bak, kirpik uçlarına, parmak içlerine ve terleyen avucuna, ben tutmuştum..
sıkı, hani demiştim ya..
El temasını kesmeyelim..

Ben;

Sakallarım uzadı biraz, kesmedim.. Her şey yolunda değil, hiç bir şey yolunda değil, bazen hala seni özlerken buluyorum kendimi, o anlarda ikimizden de özür diliyorum. En iyi şarkıları dinliyorum. Dün sezen Aksu'dan sonra Orhan Gencebay çaldı, onu da dinledim. Güzeldi.. Farklı makamlardan hatırlamak seni. Bana aldığın T-shirti saklıyorum, belki yeniden giyerim sen gelince diye, diğerlerinin altında kaldı. Diş fırçan, parfümün bıraktığın gibi, iyiler. Bazen o kokuyu üzerime sıkıyorum, silah gibi.. Uzattım, afedersin..

Bir "çünkü"sü yok bu kelimelerin, hala seviyorum..

Bunu kendime açıklamamın imkanı yok..

Hastayım biraz, duyarsan..
Anahtar kapının girişinde, paspasın altında.

Öpüyorum kirpiklerinin ucundan..
Tatlı uykular..


 

Başıma gelmez dediğim onca şeyi yaşadım da, kalbime değsin istediğim elini bile uzatmadı. Şimdi ben neresinden tutayım hayatı, hangi tedirginlik açıklar durumumu. Hangi öfke daha çok benimkinden.
Yapma diyorum bazen kendime, yapma.
Bakma yıldızlara, tutma o dilekleri, kurma o hayalleri.
Sen bozuk eşyaları bile tamir edemiyorsun, sağlam el çıkar mı sana bu oyunda. Otur efendi efendi, bak işine.
Zaten canın ne zaman aşk istese, ya çay söyledin, ya sigara yaktın..


 

Ben seni kendimden çok sevdim. Ben seni çocukluğumdan çok sevdim. Ben seni dinlediğim bütün Sezen Aksu şarkılarından, istanbuldan içtiğim şaraptan sızdığım halıdan su içtiğim kırmızı kupa bardaktan çok sevdim. Ben sende kendimi kaybettim, ben sende ismimi kaybettim. Sen sadece sana "her şeyim" diyen adamı kaybettin..

Sevgilim;
Biz seninle sadece kaybettik..


 

Bensiz mutlu olabileceğini, gülebileceğini hatta ben olmayınca hiç bir şey olmamış gibi yaşamını sürdürebildiğini gördüm.
Buna katlandım, buna alıştım.
Bunu hiç unutamadım.

İçimdeki o kırık hissin canımı yaşamın boyu acıtacağı gerçeğini kabul ettiğim gün artık kalbimde taşıyacağım şeyin sen değil, senin kanserin olduğunu fark ettim. Buna rağmen senden nefret etmeyi hiç beceremedim, öyle ki sokakta karşıma çıksan hiç bir şey olmamış gibi yine sana sarılmak, öpmek isteyeceğim.
Kendimden utanmalı mıyım bilmiyorum. Kendinden utanmalı mısın, bilmiyorum..


 

Daha önce hiç böyle hissetmedim. Yemin ederim. Gözlerim sana bakarken kocaman oluyor,seni dünyadaki her şeyden daha iyi görüyorum. Aklıma geliyorsun, gelirken yanında renkleri de getiriyorsun. Mavi oluyor ağzım burnum, saçlarım burnum dişlerim annem babam televizyon buralar hep mavi oluyor. Bir kafe'ye girip sonsuza dek oturmak istiyorum seninle Rize'deki bütün çay tarlalarını seninle içmek, otobüste ayakta kalmak kışın ayakkabılarımın su geçirmesini istiyorum.
Beni öperken üzerime su sıçrat, beni severken etimi kanat kaburga kemiklerimi kır çok sıkı sar kimse çözemesin. İnan ayaklarım seninle yürürken şarkı söylüyor mavi mavi gülüyorum ela, anlıyor musun?
Anlamıyorsun nasıl anlayacaksın, telefonu aç ben arayınca ilkinde aç iki kere çalmasın efendim demeni bekliyorum yıllardır.
Ben hep yanlış kişileri uzun uzun çaldırmışım ben demek ki yanlış sütyen kopçalarını çözmüşüm, nasıl sevdiğimin farkında değilim seni.
Sen gül ben espri olmaya razıyım, sen konuş ben mevzu olurum.
Sen sev ben yavru kedi olurum. Bir acayip hissediyorum kemiklerim bateri sopası gibi birbirine vuruyor sen beni sevince gemileri bana bağlıyorlar bu iç savaşların sorumlusu benim, taliban benim kuzey ırak benim, bana operasyon düzenle sevil, tarafımca sevilerek terörize et kendini.
Bir tuhafım kendimde değilim konuyu açarsak sendeyim, gelirken ekmek al vodka al şarap al içelim, içip vücudumuzdaki su tükenene kadar sevişelim.
Sabah alarmı siktir edelim kahvaltı demleyelim salonu yiyelim mühim değil.
Ben seni olağan üstü seviyorum sağlıklı cümleler bekleme benden aşk saçmalamaktır sevgilim lütfen sende saçmala. Saçma sapan işler yapalım. Ne söylediğimi bilmiyorum ne bok yediğimi bilmiyorum. Çayım soğudu dur.

Gelicem..


 

Küçücük bir hayat derdimiz.

İki gülsün yüzümüz, yazın bir tatil yapalım, iki öpüşelim yürekteki randevuda.
Güzel şeyler olsun istedik, ulan ne bileyim açsakta televizyonu, diyarbakırdan, hakkariden, van'dan şenlik haberleri gelse, kasrik boğazında balık tutabilsek, trekking yapmaya gitsek mardin kızıltepeye.
Bu kadar yorulmasak yaşamak için, azcık vaktimiz olsa sanat olaylarına, pikniğe, yeşil alan piknik tüplerine, normal görse baran ağa sakallı abi, kulağında altı küpe cadde çocuğunu.
Açsak ki gasteyi adamın biri insanın birini öldürmemiş, bulmaca ekinde münir özkul, Şener Şen, yirmi altıncı sayfada dokuz kupona cosmos belgeseli.
Sivastan alevi ali atmış milli takımın galibiyet golünü, ülkece ayaktayız.olmasa ya şunlar, kimsenin görmek istemeyeceği bir kabusu ülkecek yaşamasak. Annem üzülmese artık, lütfen üzülmese.

Olmasa şunlar, soluduğumuz havayı bu kadar kirletmese nefret, müslüman genç allahu ekber dese şişhanede, kilisede.
Papa birazda aşktan söz etse,
trt gerçekten devlet televizyonu olsa kara şimşek tekrar tekrar yeniden, sabah 8 voltran.bankadaki kız bugün bi güzel, bi güzel..
Babam üzülmese artık, babam hiç üzülmese, daha çok gülse..
Helin bebek doğursa kendine hükümet korkusu olmadan, erkek mahkumiyeti olmadan yasalar nezlinde, mahalle dilinde.
Kardeşim ölmese, kardeşlerim hiç ölmese, kardeşlerim biraz delidir benim. Kimi asansörün altında kalır çalışırken, kimine polis kurşunu, bazısını döverek öldürdüler, adı ismail.
Berkin, küçücük öldüler.
Küçük cesetler, küçük mutsuz yaşanan, mutsuz biten masallar. Küçücük bir hayat derdimiz, ağlamak koymasalar içine.

Evimize giden yolda endişe olmasa,
Bu kadar Din olmasa para,
Kuran-ı kerimde aşk ayet,
Bir kaç güvenlik görevlisi kalmış sokakta, fişeği on lira en kral cigara.

Öfke olmasa bu kadar,
Sevmek olsa bazı durakların adı,

Romantik bir devlet başkanımız olsa, bakanlar kurulu toplanıyor gül var masalarda.
Küçük bir günaydın istediğimiz, küçücük bir günaydın akşamdan kalma içinde şehir hatları vapurları..
Martılara simit atıyoruz milletçek..


 

Bütün kaygımı tek kelimenle alabilirsin yahut,

bakma artık yüzüme.
her ne ise seni böyle imkansız, imkansızlığınca güzel yapan o şey.
Bana o şeyin, o sesin
Bana o müstakil tekliğin
Bana o es duruşunun imtiyazını ver.

Benim çelikten değil ellerim tutmazsan üşürüm
Düşünür halim hep nerede nasıllardan ibaret..
gözlerinizden öperler.
"Bir kerecik daha" kaç hal saklarım kimbilir?

Bir kerecik daha açsa saçlarını kar yağarken.
bir kerecik daha taksa kiraz küpelerini.
Ben bir kerecik daha çarpsam baktığı yere.
Benden bilsinler.
Uykusuzluğumu da, uygunsuzluğumu da.
Denk değilse yüzüm güzelliğine,
Sen benim yüzümü sevmemişsen hiç
Güzel değilsem yeterince kalman için öp mesafesinde
Benden bilsinler
En çirkini benim bilinen her yerin
En güzeli sen bilmediğim her yerin.
İç kanaması ne tuhaf his sen akıldan geçerken..
Olsun..
Sen yine de aç bir kerecik saçlarını kar yağarken..


 
Geri
Top