SIKÇA KARIŞTIRILAN SÖZLER
ÖZEL
ÖZEL
- (sıfat) Yalnız bir kişiye, bir şeye ait veya ilişkin olan, spesiyal: Aşçının özel yemeği.
- (sıfat) Benzerlerinden ayrılmasını sağlayan bir özelliği olan, spesiyal.
- (sıfat) Bir kişiyi ilgilendiren, hususi, zatî:
“Özel bir diyeceği varmış gibi koluma girdi sokakta.” – Necati Cumalı
- (sıfat) Devlete değil, kişiye ait olan, hususi, resmî karşıtı.
- (sıfat) Dikkate değer:
Özel bir ilgi gösterdi.
- (sıfat) Ayırt edici bir niteliği olan.
- (sıfat) Her zaman görülenden, olağandan farklı:
Özel durumları da göz önüne alalım.
- (sıfat) Birine, bir şeye ait olan, öze, has, mahsus:
“Bu, içinde doğduğu, geliştiği, biçim kazandığı topluma özgü dildir.” – Nermi Uygur
- (sıfat) Belli bir kimsede, şeyde veya türde bulunan, öze, has, mahsus.
- (sıfat) Aynı cinsten başka hiçbir türde veya bireyde rastlanılmayan, öze, has, mahsus.