ÖZGÜL ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ - DİSLEKSİNİN NEDENLERİ
Disleksinin temel nedenler arasında genetik faktör ve beyin anatomisindeki farklılıklar sayılmaktadır. Ancak bu faktörler disleksiyi açıklamakta yetersiz kalıyor. Öğrenme teorilerinden geliştirilen bilgi işlemleme modeli bizlere disleksiyi anlamamızda farklı bir çerçeve sunuyor.
Disleksi-bilgi işlem modeli (Silver 1989-1996)
Girdi (input), göz, kulak, deri gibi duyu organlarından alınan işlenmemiş uyaranlardır. Bu uyaranlar sinir hücreleri (nöronlar) kanalıyla beyne ulaşırlar ve girdilerin algılanması beyinde gerçekleşir. Öğrenme güçlüğü olan çocuklarda bu uyaranların algılanmasında bir sorun vardır.
1) Görsel Algı Bozuklukları: Şekil-pozisyon algısındaki bozukluk, şekil zemin algısındaki bozukluk ya da uzaklık-derinlik-boyut algısındaki bozukluktur.
2) Şekil-Pozisyon algısındaki bozukluk: Çocuk gördüğü şeyin şekil ve pozisyonunu algılamada güçlük çekebilir. Harfleri ters ya da dönmüş olarak algılayabilir. Örneğin; b-p, 3-5, 6-9, p-b gibi harf ve rakamları ters çevirir. Sözcükleri ters çevirebilir, koç-çok, ev-ve gibi. Bu güçlükler çocuk okula başladığında fark edilir. Okul öncesinde şekil-pozisyon algılama olgunluğu henüz yerleşmemiş olabilir.
3) Şekil-Zemin algısındaki bozukluk: Bu problem, bir bütünün önemli olan bir parçasına odaklaşmada zorluklara neden olur. Okuma bu beceri ile ilgilidir. Çünkü okuma söz dizilerine odaklaşmayı, soldan sağa ve satır izlemeyi gerektirir. Bu alanda sorunu olan çocuklar okumada satır atlama, satır tekrarlama, sözcük atlama türünden hatalar yaparlar.
4 )Uzaklık-derinlik-boyut algılamada bozukluk: Çocuk derinliği kestiremediği için eşyalara çarpar, düşer. Açık alanda oynarken mekânda pozisyonlarını algılamada, sağ-sol ayırt etmede güçlük çeker. Top yakalamak, ip atlamak, yap-boz yerleştirmek, çekiç kullanmak bu problemi yaşayan çocuklar için güç işlerdir.
5) İşitsel Algı Bozuklukları: Duyulan sesleri yanlış algılayabilir. Benzer sesler arasındaki farkı ayırt etmeye bağlı güçlüğü olan çocuklar sesleri birbirine karıştırabilirler. Örneğin; soba yerine sopa, kova yerine kafa, bavul yerine davul gibi.
6) İşitsel Figür-Zemin ayırt etme güçlüğü: Aynı anda işitilen farklı seslerden birine odaklanma güçlüğü olarak tarif edilen bu sorunda çocuk farklı seslerin figür-zemin ayırımı yapmakta güçlük çekebilir. Örneğin; TV seyrederken kendisine seslenince bakmaz, işitmiyormuş gibi görünürler. Yine TV seyrederken duydukları kapı ya da telefon sesinin bulundukları mekândan mı yoksa TV'den mi geldiğini ayıt edemezler, işitsel algıda kopukluk ard arda söylenen mesajların bir kısmını kaçırabilirler, algılayamazlar. Örneğin; odana git, arkadaşına telefon edip ödevlerini al ve kitaplarınla birlikte buraya gel denildiğinde bu mesajın bir kısmım duyar yerine getirir, diğerlerini duymaz. Uzun komutlar verildiğinde bir kısmım yapamayabilir.
7) Dokunsal Algı Bozuklukları: Dokunsal algı sorunu olan çocuklar gözleri kapalıyken dokunma duyusu yardımıyla nesneleri tanımlayamaz. Örneğin; eline verilen oyuncağın ne olduğunu anlayamaz, avucuna yazılan sayı ve yazıyı tanımlamakta güçlük çeker.
8) Bütünleme sorunları: Beyne giden bilgi kaydedilince anlaşılması gerekir. Bunun için 3 aşama tanımlanmaktadır.
Sıraya koyma, soyutlama ve organizasyon. Bu aşamalardan geçen bilgi bütünleşir. Özgül öğrenme bozulduğu olan çocuklarda bu aşamalarm birinde ya da tümünde sorunlar söz konusudur. Sıraya koyma bozukluğu olan çocuktan dinlediği hikayeyi anlatması istendiğinde başını sonunu karıştırır.
9) Organizasyon sorunu: Bu safha daha önce edinilen bilgilerle yeni kazanılan bilgilerin bağlantılarının oluşturularak gruplanmasını ve organizasyonunu kapsar. Ödevlerin unutulması, zamanın iyi kullanılamaması, defterin, odanın, masanın düzensizlikleri organizasyon bozukluğuna işaret etmektedir.
10) Bellek-Depolama: Gelen bilgi beyinde kaydedilir, anlaşılır, yorumlanır ve daha sonra kullanılmak üzere bellekte depolanır. Özgül öğrenme güçlüğünde daha çok kısa süreli bellek bozukluğu görülür. Uzun süreli bellek bozukluğu daha çok zekâ geriliklerinin özelliğidir. Kısa süreli işitsel-görsel bellek bozuklukları genellikle birlikte ortaya çıkar.
11) Çıktı: Öğrenilen bilgiler sözcüklerle (dille) ya da kas faaliyetleri ile (yazma-çizme, jest ve mimikler) ifade edilirler. Özgül öğrenme güçlüğü olan çocuklar bu alanlarda güçlük yaşarlar. Dil alanında; kendini ifadede kendiliğinden konuşma başlatmada, sora yöneltildiğinde uygun yanıtı verebilmede güçlükleri vardır. Anne baba ve öğretmeni şaşırtan, soru sorulduğunda bloke olan çocuğun spontan konuşmaya başladıktan sonra gaye: akıcı bir şekilde düşüncesini ifade edebilmesidir.
12) Hareket (motor beceri) sistemi alanında sorunlar: Büyük kas gruplarının organize olarak çalışmamasına bağlı olarak yüzme, bisiklete binme, atlama, topa vurma gibi kaba motor becerilerde sorun yaşarlar. Sakarlık sık rastlanan belirtilerdir, ince motor beceri sorunları da gözlenir. Düğme ilikleme, makas kullanma, çatal-kaşık kullanma, kalem tutma, resim yapma becerilerinde zorlanır. Yazı problemleri mevcuttur. Ya hızlı ve bozuk ya-zarlar ya da çok yavaş yazarlar.
Genetik etki temel unsurlardan biridir
Dişlektik anne babaların çocuklarında okuma bozukluğu riskinin erkek çocuklarda % 30-40, kız çocuklarda % 17-18 olduğu bildirilmektedir. Her iki ebeveynde de disleksi varsa, çocukta bu risk % 75'e yükselir. Bu oranlar normal toplumda var olan riskten 5-12 kat daha fazladır. Tek yumurta ikizlerinde birlikte görülme: % 68, çift yumurta ikizlerinde ise: % 38 olarak veril-mektedir. Kromozom 15'in tek kelime okuma performansı ile ve Kromozom 6'nın ise fonolojik farkmdalık ile ilişkili olduğu gösterilmiştir.
Disleksinin anatomisi
Çeşitli nedenlerle ölen dişlektik bireylerde gözle görülür düzeyde tüm olguların temporal lob, planum temporale simetrisi ya da ters asimetri olduğunu, hücresel düzeyde ise özellikle sol silvian fissür çevresinde ektopik hücreler, displaziler, poli- mikroglialar saptadıklarını bildirmişlerdir. Doğum sonrası sol oksipital lob beyin lezyonlan sağ görsel alan körlüğüne neden olabilir ve bu da ikincil okuma bozukluğuna yol açabilir. Birçok çocukta dar korpus kallosumdaki splenium lezyonlan nedeniyle görsel bilginin sağlam olan sağ hemisferden dil alanı olan sol hemisfere geçişi engellenir.
Alıntı
Disleksinin temel nedenler arasında genetik faktör ve beyin anatomisindeki farklılıklar sayılmaktadır. Ancak bu faktörler disleksiyi açıklamakta yetersiz kalıyor. Öğrenme teorilerinden geliştirilen bilgi işlemleme modeli bizlere disleksiyi anlamamızda farklı bir çerçeve sunuyor.
Disleksi-bilgi işlem modeli (Silver 1989-1996)
Girdi (input), göz, kulak, deri gibi duyu organlarından alınan işlenmemiş uyaranlardır. Bu uyaranlar sinir hücreleri (nöronlar) kanalıyla beyne ulaşırlar ve girdilerin algılanması beyinde gerçekleşir. Öğrenme güçlüğü olan çocuklarda bu uyaranların algılanmasında bir sorun vardır.
1) Görsel Algı Bozuklukları: Şekil-pozisyon algısındaki bozukluk, şekil zemin algısındaki bozukluk ya da uzaklık-derinlik-boyut algısındaki bozukluktur.
2) Şekil-Pozisyon algısındaki bozukluk: Çocuk gördüğü şeyin şekil ve pozisyonunu algılamada güçlük çekebilir. Harfleri ters ya da dönmüş olarak algılayabilir. Örneğin; b-p, 3-5, 6-9, p-b gibi harf ve rakamları ters çevirir. Sözcükleri ters çevirebilir, koç-çok, ev-ve gibi. Bu güçlükler çocuk okula başladığında fark edilir. Okul öncesinde şekil-pozisyon algılama olgunluğu henüz yerleşmemiş olabilir.
3) Şekil-Zemin algısındaki bozukluk: Bu problem, bir bütünün önemli olan bir parçasına odaklaşmada zorluklara neden olur. Okuma bu beceri ile ilgilidir. Çünkü okuma söz dizilerine odaklaşmayı, soldan sağa ve satır izlemeyi gerektirir. Bu alanda sorunu olan çocuklar okumada satır atlama, satır tekrarlama, sözcük atlama türünden hatalar yaparlar.
4 )Uzaklık-derinlik-boyut algılamada bozukluk: Çocuk derinliği kestiremediği için eşyalara çarpar, düşer. Açık alanda oynarken mekânda pozisyonlarını algılamada, sağ-sol ayırt etmede güçlük çeker. Top yakalamak, ip atlamak, yap-boz yerleştirmek, çekiç kullanmak bu problemi yaşayan çocuklar için güç işlerdir.
5) İşitsel Algı Bozuklukları: Duyulan sesleri yanlış algılayabilir. Benzer sesler arasındaki farkı ayırt etmeye bağlı güçlüğü olan çocuklar sesleri birbirine karıştırabilirler. Örneğin; soba yerine sopa, kova yerine kafa, bavul yerine davul gibi.
6) İşitsel Figür-Zemin ayırt etme güçlüğü: Aynı anda işitilen farklı seslerden birine odaklanma güçlüğü olarak tarif edilen bu sorunda çocuk farklı seslerin figür-zemin ayırımı yapmakta güçlük çekebilir. Örneğin; TV seyrederken kendisine seslenince bakmaz, işitmiyormuş gibi görünürler. Yine TV seyrederken duydukları kapı ya da telefon sesinin bulundukları mekândan mı yoksa TV'den mi geldiğini ayıt edemezler, işitsel algıda kopukluk ard arda söylenen mesajların bir kısmını kaçırabilirler, algılayamazlar. Örneğin; odana git, arkadaşına telefon edip ödevlerini al ve kitaplarınla birlikte buraya gel denildiğinde bu mesajın bir kısmım duyar yerine getirir, diğerlerini duymaz. Uzun komutlar verildiğinde bir kısmım yapamayabilir.
7) Dokunsal Algı Bozuklukları: Dokunsal algı sorunu olan çocuklar gözleri kapalıyken dokunma duyusu yardımıyla nesneleri tanımlayamaz. Örneğin; eline verilen oyuncağın ne olduğunu anlayamaz, avucuna yazılan sayı ve yazıyı tanımlamakta güçlük çeker.
8) Bütünleme sorunları: Beyne giden bilgi kaydedilince anlaşılması gerekir. Bunun için 3 aşama tanımlanmaktadır.
Sıraya koyma, soyutlama ve organizasyon. Bu aşamalardan geçen bilgi bütünleşir. Özgül öğrenme bozulduğu olan çocuklarda bu aşamalarm birinde ya da tümünde sorunlar söz konusudur. Sıraya koyma bozukluğu olan çocuktan dinlediği hikayeyi anlatması istendiğinde başını sonunu karıştırır.
9) Organizasyon sorunu: Bu safha daha önce edinilen bilgilerle yeni kazanılan bilgilerin bağlantılarının oluşturularak gruplanmasını ve organizasyonunu kapsar. Ödevlerin unutulması, zamanın iyi kullanılamaması, defterin, odanın, masanın düzensizlikleri organizasyon bozukluğuna işaret etmektedir.
10) Bellek-Depolama: Gelen bilgi beyinde kaydedilir, anlaşılır, yorumlanır ve daha sonra kullanılmak üzere bellekte depolanır. Özgül öğrenme güçlüğünde daha çok kısa süreli bellek bozukluğu görülür. Uzun süreli bellek bozukluğu daha çok zekâ geriliklerinin özelliğidir. Kısa süreli işitsel-görsel bellek bozuklukları genellikle birlikte ortaya çıkar.
11) Çıktı: Öğrenilen bilgiler sözcüklerle (dille) ya da kas faaliyetleri ile (yazma-çizme, jest ve mimikler) ifade edilirler. Özgül öğrenme güçlüğü olan çocuklar bu alanlarda güçlük yaşarlar. Dil alanında; kendini ifadede kendiliğinden konuşma başlatmada, sora yöneltildiğinde uygun yanıtı verebilmede güçlükleri vardır. Anne baba ve öğretmeni şaşırtan, soru sorulduğunda bloke olan çocuğun spontan konuşmaya başladıktan sonra gaye: akıcı bir şekilde düşüncesini ifade edebilmesidir.
12) Hareket (motor beceri) sistemi alanında sorunlar: Büyük kas gruplarının organize olarak çalışmamasına bağlı olarak yüzme, bisiklete binme, atlama, topa vurma gibi kaba motor becerilerde sorun yaşarlar. Sakarlık sık rastlanan belirtilerdir, ince motor beceri sorunları da gözlenir. Düğme ilikleme, makas kullanma, çatal-kaşık kullanma, kalem tutma, resim yapma becerilerinde zorlanır. Yazı problemleri mevcuttur. Ya hızlı ve bozuk ya-zarlar ya da çok yavaş yazarlar.
Genetik etki temel unsurlardan biridir
Dişlektik anne babaların çocuklarında okuma bozukluğu riskinin erkek çocuklarda % 30-40, kız çocuklarda % 17-18 olduğu bildirilmektedir. Her iki ebeveynde de disleksi varsa, çocukta bu risk % 75'e yükselir. Bu oranlar normal toplumda var olan riskten 5-12 kat daha fazladır. Tek yumurta ikizlerinde birlikte görülme: % 68, çift yumurta ikizlerinde ise: % 38 olarak veril-mektedir. Kromozom 15'in tek kelime okuma performansı ile ve Kromozom 6'nın ise fonolojik farkmdalık ile ilişkili olduğu gösterilmiştir.
Disleksinin anatomisi
Çeşitli nedenlerle ölen dişlektik bireylerde gözle görülür düzeyde tüm olguların temporal lob, planum temporale simetrisi ya da ters asimetri olduğunu, hücresel düzeyde ise özellikle sol silvian fissür çevresinde ektopik hücreler, displaziler, poli- mikroglialar saptadıklarını bildirmişlerdir. Doğum sonrası sol oksipital lob beyin lezyonlan sağ görsel alan körlüğüne neden olabilir ve bu da ikincil okuma bozukluğuna yol açabilir. Birçok çocukta dar korpus kallosumdaki splenium lezyonlan nedeniyle görsel bilginin sağlam olan sağ hemisferden dil alanı olan sol hemisfere geçişi engellenir.
Alıntı