1-PATATESİN KÖKENİ, TARİHÇESİ VE YAYILIŞI
Patates (Solanum tuberosum L.) türleri, Amerika kıtası ve dünyanın birçok ülkelerinde yabani olarak bulunmakla beraber, yumru oluşturan kültür formlarına, yalnız Güney Amerika' da rastlanmaktadır.
Son zamanlara kadar, patatesin gen merkezi kesin olarak belirlenememiştir. Ancak, patates türlerinin somatik kromozom sayılarına ve coğrafi alanlarına göre yapılan yoğun genetik ve bitki ıslahı araştırmalarından sonra, patatesin gen merkezi oldukça aydınlatılmış ve buna göre, patatesin gen merkezi olarak; Şili' den Meksika' ya kadar uzanan alan, Peru sahilleri ve And dağları kabul edilmiştir.
Stevenson (1951)' a göre; patatesin yetiştirildiği ve insanlar tarafından yenildiği, ilk defa, 1537 yılında İspanyol gemicileri tarafından, Güney Amerika' da And dağları bölgesinde görülmüştür. İspanyol gemicileri, And dağlarındaki Mağdalen vadisinin işgali sırasında girdikleri bir yerli evinde, "Truffles" adı verilen patatesi görmüşlerdir. İspanyollar, daha sonra patatese "papa" ismini vermişler, ancak bu isim Avrupa' da pek kullanılmamıştır.
Patates, Avrupa' ya ilk defa 1570 yılında İspanyol gemicileri tarafından, 1590 yılında ise İngilizler tarafından Amerika kıtasından getirilmiştir.
İspanyol gemicileri tarafından 1570 yılında getirilen bu ilk patatesler, önce Güney İspanya bölgesinde yetiştirilmiş, daha sonra İtalya ve Portekiz' e götürülmüştür. İngiltere' ye getirilen ilk patatesler ise, önce İrlanda' da yetiştirilmiş, daha sonra İskoçya ve Galler bölgelerine yayılmıştır. Patatesin gerçek anlamda değerini ilk olarak İrlandalılar anlamış ve 17. yüzyılın başlarında, ilk defa bu ülkede patates tarla ziraatı halinde yetiştirilmeye başlamıştır. Patates tarımı, İrlanda' da hızla gelişmiş ve 18. yüzyılda bu ülkede patates halkın temel gıda maddesi haline gelmiştir. Öyle ki, 1845 yılında, İrlanda' da kişi başına günlük patates tüketimi 4-6 kg' a ulaşmıştır. 1845 yılı yaz döneminde, yağışlı ve soğuk iklim koşulları nedeniyle Mildiyö hastalığı (Fhytophthora infestans) ortaya çıkmış ve patates bitkilerinin ölmesine neden olmuştur. 1851 yılına kadar geçen 6 yıllık dönemde, İrlanda' da patates kıtlığı yaşanmış ve bu süre içerisinde 1 milyondan fazla insan açlıktan ölmüştür. Açlık nedeniyle; 1847 yılında A.B.D. ye göç başlamış 5.000' den fazla İrlandalı ise A.B.D.' ye ulaşamadan denizde boğulmuştur. 1 milyon' dan fazla İrlandalı Kuzey Amerika kıtasına ulaşmış ve buraya yerleşmiştir. Kenedy ve Regan gibi A.B.D.' nin başkanlığını yapmış kişiler de, patates kıtlığı nedeniyle A:BD.' ne göç etmiş İrlandalı göçmenlerdir.
Patates, 1745 yılında İtaya' dan Almanya' ya ve Avusturya'ya girmiş ve tarımına başlanmıştır. 1780' li yıllardan sonra Avrupa' nın Almanca konuşan ülkelerine (Hollanda, Belçika) getirilen patates, bu ülkelerde yetiştirilmeye başlanmış, ancak bu ülkelerde patates tarımı 19. asırdan sonra büyük gelişme göstermiştir.
1739 yılında, İskoçya' da patates tarımına başlanılmış, ancak protestan dinine mensup ileri gelen kişiler, kutsal kitap "Tevrat" da patatesle ilgili bir bilgiye rastlamadıklarını beyan ederek; patatese karşı olumsuz bir tepki göstermişler ve patates yemenin günah olduğunu ileri sürmüşlerdir.
Patates, Fransa'ya 1600 'lü yıllarda botanik bahçelerinde yetiştirilmek amacıyla getirilmiş, ancak 17. asrın ortalarında bu ülkede tarımına başlanmıştır. Fransa 'da patatesin gelişimi yavaş olmuştur. Bunun nedeni; hekimlerin patatesin zehirli bir bitki olduğu ve bazı hastalıklara neden olduğunu ileri sürmeleridir. Patates Fransa da 1773 yılından sonra hızla gelişmiş ve popüler bir bitki olmuştur. Patates Rusya'ya 1764 'lü yıllarda Hollanda'dan girmiştir. 1765 yılından sonra tüm Rusya 'ya yayılmaya başlanmıştır.
18. Asrın ortalarında, patates İskoçya 'dan Norveç, İsveç ve Danimarka gibi Kuzey Avrupa ülkelerine girmiş ve buralarda tarımına başlanmıştır.
17. Asrın başlarına kadar, Kuzey Amerika 'da patates hiç bilinmiyordu. 1719 yılında, İskoçyalı göçmenlerle patates A.B.D. 'ye getirilmiş ve New Hempshire bölgesinde yetiştirilmeye başlanmıştır.
Patates 17. asrın başlarında, İngiliz misyonerleri aracılığıyla Hindistan ve Çin' e götürülmüş ve buralara yayılmaları sağlanmıştır. 17. asrın sonlarına doğru ise patates; Japonya, Afrika ve batı adalarına, 18. asrın ortalarına doğru ise, tropikal bölgelere götürülmüştür.
Patates 1769 yılında Fransız gemicileri tarafından Yeni Zelanda' ya götürülmüş ve 1840' lı yıllardan sonra bu ülkede patates tarımı hızla gelişmiştir. (Hawkes 1978)
Başlangıçta, Patates Avrupa' da pek tutunamamıştır. 17. ci asırda Avrupa' da birçok bahçelerde küçük çapta patates üretilmeye başlanmış, ancak hakiki anlamdaki patates tarımına 18. ci yüzyılda geçilmiş ve geniş alanlarda tarla ziraatı halinde yetiştirilmeye başlanmıştır.
Patatesin Türkiye' ye girişi ile ilgili farklı görüşler ileri sürülmektedir. İlisulu (1957) 'ye göre patates 1850 yılında Rusya 'dan Kafkasya yolu ile Türkiye 'ye girmiş ve ilk olarak Doğu Anadolu ve Karadeniz bölgesi yaylalarında yetiştirilmiştir.
Zhukovsky (1933) 'e göre ise; patates, Türkiye 'ye 1853 yılında girmiş ve çiftçiler tarafından 19. yüzyılda tüketilmeye başlanmıştır. Türkiye 'de patates tarımına ilk defa Sakarya nehri vadisinde, Karadeniz boğazı yakınlarında ve Adapazarı bölgesinde başlanmış, bundan tüm ülkeye yayılmıştır.
İpek (1938), ülkemizde patatesin ilk defa 1876 yılında Adapazarı ovasında yetiştirildiğini bildirmektedir. Patatesin, Adapazarı bölgesinde yetiştirilmesinde Hüdevandigar valisi Ahmet Vefik Paşa' nın büyük rolü olmuştur. Patates, toprak kokan bir ürün olduğu için köylüler tarafından fazla ilgi görmemiş, ancak daha sonra 15 yıl süreyle öşürden muaf tutulmak suretiyle bölgeye yayılmasına çalışılmış ve 15 yıl sonra ancak, tarla ziraatı halinde yetiştirilmeye başlanmıştır. 1908 -1910 yıllarında Marsilya' dan sağlam ve hastalıksız patates tohumlarının getirilmesiyle verimde önemli artışlar elde edilmiş, kazançlı ve faydalı bir bitki olduğu anlaşılmıştır. Bunun üzerine, patates üretimi ülkemizde hızla gelişmiş ve bugünkü seviyelere ulaşmıştır.
2-PATATESİN ÖNEMİ
Tek yıllık bir kültür bitkisi olan patates, çeşitli iklim bölgelerine kolaylıkla uyum sağlayabildiği için, dünyanın hemen yer yerinde başarıyla yetiştirilmiş ve besin kaynağı olarak değişik şekillerde kullanılarak tüketimi hızlı bir şekilde artmıştır.
Yumrularında; nişasta halinde karbonhidrat, protein, vitaminler ve Demir gibi önemli besin maddelerini içeren patates, insanlar tarafından doğrudan mutfaklarda tüketildiği gibi, işlenerek değişik şekillerde (cips, parmak patates vs.) tüketilmektedir. Ayrıca, ekmek ununa %3-5 oranında patates unu karıştırıldığında, ekmeklerin lezzetini artırmakta ve bayatlamayı geciktirmektedir. Yüksek oranda nişasta içeren çeşitler endüstride hammadde (nişasta, alkol, vs.) olarak ve bir kısmı da hayvan yemi olarak değerlendirilmektedir. Patates nişastası, salam ve sosis yapımında oldukça yaygın kullanılmaktadır.
Özellikle; geri kalmış, yetersiz ve dengesiz beslenen ülkelerde patates, değerli bir besin kaynağı olarak önem kazanmaktadır. Patatesin insan beslenmesindeki önemini araştırıcılar yaptıkları araştırmalar sonunda elde ettiği verilere göre şu şekilde açıklamışlardır. 100 gr ?lık patates yumrusu; normal bir insanın gereksinim duyduğu günlük proteinin minimum %7?sini, demirin %l0?unu, C vitamininin %20-50?sini, B1 vitamininin %10?unu ve enerjinin %3?ünü karşılamaktadır. Bu değerler, patatesin beslenmedeki yerini ve önemini açık olarak göstermektedir. Ayrıca, bu değerler, son yıllarda hızlı bir nüfus artışı sonucu ortaya çıkan gıda açığını kapatmada ve ülkelerin beslenme sorununu çözmede patatesin ne derece etkili bir besin kaynağı olacağını açık olarak ortaya koymaktadır.
Patates, birim alandan en yüksek ürün kaldırılan bitkilerden biri olması nedeni ile, tropik ve subtropik ülkelerinin dahil olduğu, dünyanın pek çok yerinde, dekardan elde edilen günlük enerji ve protein üretimi bakımından bu ülkelerdeki temel besin maddesi üreten bitkiler ile rahatlıkla yarışabilmekte ve onları geçebilmektedir.
Patates, insan besini olarak Avrupa ve Amerika ülkelerinde çok fazla tüketilmektedir. Temel gıda maddesi olarak, ülkemizde buğday ne kadar önemli ise, Avrupa ülkelerinde de patates o derece önemlidir. Özellikle Avrupa ülkelerinde, günlük hayata tamamen girmiş durumdadır. Bu ülkelerde yaşayan insanlar, ihtiyaç duydukları günlük proteinin %16?sını, enerjinin %3?ünü ve vitamin gereksiniminin %40?ını patatesten karşılamaktadırlar. Patates, bir çapa bitkisidir. Kendisinden sonra ekilecek bitkiye temiz ve havalanmış bir toprak bırakmaktadır. Bundan dolayı önemli bir ekim nöbeti bitkisi olarak değerlendirilmektedir. Diğer taraftan kışları ılık geçen Akdeniz ikliminin etkisi altında kalan kıyı bölgelerinde patates, kış mevsiminde turfanda olarak yetişebilmekte ve dekardan oldukça yüksek yumru verimi alınabilmektedir. Bu bölgelerde kışları boş bırakılan araziler değerlendirildiğinden, ülke ekonomisine büyük katkılar sağlanmaktadır.
3- FAYDALANMA ŞEKİLLERİ
Patates günlük hayatımızdaki önemi kadar, tarımda da çok büyük bir ehemmiyet arz etmektedir. Patates kültür bitkileri içinde tarım kültürü en yüksek olan ürünlerden biridir. Patates bitkisinden yüksek verim ve üstün kaliteli ürün almak için gerekli ve yeterli bilgilere sahip olan çiftçiler hemen hemen bitkisel üretimin bütün dallarında başarılı olabilirler.
Patates önemli bir endüstri bitkisi olduğu gibi, aynı zamanda da çok faydalı bir çapa bitkisidir. Çapa bitkilerinin gerek toprağın işlenmesi gerekse yabancı ot mücadelesi bakımından önemi son derece büyüktür. Patates bitkisi çok önemli bir ekim nöbeti bitkisidir. Gerek tahıllar ve baklagiller, gerekse diğer endüstri bitkileri ve yem bitkileri ile son derece uyumlu bir ekim nöbeti sağlanmaktadır. Patates bitkisinin toprak üstü aksamı hayvan altlığı olarak değerlendirilebilir.
3.1- İnsan Yiyeceği ve Besin Değeri Olarak
Bugün insan yiyeceği olarak kullanılan gıda maddeleri dört ayrı grupta incelenmektedir. Bunların başında da beslenme için mutlak gerekli olan karbonhidratlar, yağlar ve proteinler gelmektedir. Son çeyrek yüzyıldır, özellikle büyüme çağında çok gerekli olan, büyümeyi ve gelişmeyi düzenleyici maddelerle sağlığı koruyucu besinlerin ayrı bir öneminin olduğu ortaya konulmuş ve bu maddeler dördüncü grup olarak değerlendirilmeye başlanmıştır. Patates en önemli karbonhidrat kaynaklarının başında gelmektedir.
Halen dünyada patates ekim alanları bakımından buğday, çeltik, mısır, arpa ve soya fasulyesinden sonra altıncı; üretim miktarı bakımından buğday, çeltik ve mısırdan sonra dördüncü, bu ürünler arasında verim bakımından birinci sırayı almaktadır. Bu sıralama bile patatesin, bir kültür bitkisi olarak hem de insan yiyeceği olarak tarımda ve beslenmedeki önemini bütün açıklığı ile göstermeye yeterlidir. Daha önce de belirtildiği gibi beslenme için gerekli üç önemli madde karbonhidratlar, yağlar ve proteinlerdir. İnsan ve hayvan beslenmesinde özellikle karbonhidratlar enerji kaynağı olarak değerlendirilmektedir. Patates hem önemli bir karbonhidrat kaynağı hem de bir miktar protein içermektedir. Patatesin beslenme açısından önemini belirtmek için acaba patates yumrusunun bileşimi nedir? sorusunu cevaplandırmak gereklidir. Aşağıdaki Çizelge 1' de yumrunun kimyasal bileşimi verilmiştir. Daha öncede ifade edildiği gibi aşağıdaki Çizelge 1 'de görülüyor ki patates kuru maddesinin en önemli kısmı karbonhidratlar ve özellikle nişasta meydana getirmektedir. Diğer karbonhidratlar çok azdır. Patates yumrusundaki nişasta oranı %11 ile %24 arasında değişmektedir. Patatesten daha fazla nişasta tahıllarda bulunmaktadır. Patates nişastası ile tahıl nişastaları arasında nişasta tanelerinin şekli ve büyüklüğü açısından bazı farklar vardır. Bu durum aşağıdaki Çizelge 2 'de görülmektedir. Patates nişastasının hazmı tahıl nişastalarına göre daha kolaydır. Patates nişastası soğuk suda erimez, fakat sıcak suda çiriş-kola haline gelir. Patates nişastasının çirişlenme derecesi düşüktür (65 oC) ve fazla yapışkan değildir.
Patates birinci derecede nişasta kaynağı olmakla birlikte ihmal edilemeyecek kadar protein de bulundurmaktadır. Patates proteininin içerdiği amino asitler beslenme açısından son derece önemlidir. Özellikle amino asitlerin yeni gelişen ve genç canlılarda mutlak lüzumlu yapı taşları olmaları beslenme bakımından önemlerini bir kat daha artırmaktadır. Bebek ve çocuk mamalarına konulan patates ununun ihtiva ettiği başlıca amino asitler Tryptophane, Lycine, Leucine, İsoleucine, Methionine, Cystine, Phenylalanine, Tyrosine ve Valine?dir. Patateste bulunan proteinin faydalanma değeri, en önemli protein kaynağı yumurta ve yine temel ürünlerden olan soya, mısır, buğday unu, fasulye ve bezelyelerin protein değeri ile karşılaştırıldığında oldukça yüksek olduğu görülmektedir.
Çizelge 1: Patates yumrusunun kimyasal bileşimi (100 gr.)
Yumrudaki Maddeler Ortalama Değerler (%) (mg / 100 gr )
Su 75.20 -
Kuru Madde 24.80 -
-Nişasta 17.73 -
-Azotsuz Öz Madde
(Nişasta hariç) 3.34 -
-Ham Protein 1.67 -
-Ham Kül 1.11 -
K - 500
P - 50
Ca - 15
Fe - 1
-Ham Selüloz 0.80 -
-Ham Yağ 0.15 -
-Solanin 0.15 -
-Vitaminler - -
C Vitamini - 30
B Vitamini - 0.1
Niacin - 1.2
B2 Vitamini - 0.4
B1 Vitamini - 0.3
A Vitamini - 7700 i.ü/kg
Çizelge 2: Patates ve çeşitli tahıllarda nişasta oranı ve tane büyüklükleri
Ürünler Nişasta Oranı (%) Nişasta Tanelerinin Büyüklüğü (Mikron)
Patates 18 100-60
Buğday 65 28-11
Çeltik 75 22-50
Mısır 60 47-20
Çavdar 63 37-14
Patates yumrusunda, ortalama %2 gibi, düşük oranda protein olmasına karşın, içerdiği proteinin net kullanma değeri oldukça yüksektir. Yumurtadaki proteinin net kullanma değerini 100 kabul ederek bazı ürünlerdeki proteinlerin net kullanma değerleri hesaplanmıştır. Buna göre; bu değer patateste 71, Soya ?da 56 ve Buğday ununda 52 olarak bulunmuştur. (Çizelge 3)
Çizelge 3: Yumurta ve seçilmiş ürünlerin kullanılabilir proteinin besin değerleri bakımından karşılaştırılması
Ürünler Kullanılabilir Net Protein
Yumurta 100
Patates 71
Soya 56
Mısır 55
Buğday Unu 52
Fasulye 57
Bezelye 44
Birim alandan elde edilen ürün miktarının yüksekliği, bu üründen temin edilen enerji ve protein bakımından diğer ürünlerle mukayese edildiğinde patatesin önemi daha iyi anlaşılacaktır. Patates birim alana en yüksek verim veren kültür bitkilerinden biridir. Örneğin; buğdaydan 200 kg/da, mısırdan 500 kg/da, soyadan 220 kg/da ortalama verim alınırken, patatesten 3800-4200 kg/da ortalama verim alınır. Patates yumrusu, buğday, çeltik, mısır, soya, kuru fasulye gibi önemli besin maddeleri arasında enerji kaynağı olarak çeltikten sonra ikinci, protein kaynağı olarak da soyadan sonra ikinci sırada yer alır.
Patatesin tüketimini artırmak ve izah etmeye gayret ettiğimiz yüksek beslenme değerinden daha fazla faydalanmak için patates ununun ekmeklik una belli bir miktar karıştırılması değişik zamanlarda önerilmiş ve fakat bir türlü pratiğe geniş ölçüde aktarılamamıştır. Bu konuda yapılan bir araştırmada ekmek ununa %20 patates unu karıştırılmış ve hamurun özellikleri incelenmiştir. Patates unu buğday ununun su kaldırmasını artırmış diğer bazı fiziksel özelliklerini de etkilemiştir. Bazı çevreler patates ununun buğdaya belli oranda katılması halinde Türkiye?nin ekmeklik buğday bakımından açık vermeyeceği hem de patates tüketiminin artabileceğini ileri sürmektedirler. Fakat buğday ununa katılacak patates unu nispetinin %5-6?dan fazla olmamasını, aksi halde ekmekte aromanın farklılaştığını ifade edilmektedir. Patates unu karıştırılan ekmeklerin renkleri değişmekte ve bayatlama müddeti biraz uzamaktadır. Patates ununun sadece ekmeklik una değil pasta, kek, kuru çorba, çocuk gıdaları, soslara da katılması uygun olabilir. Yapılan araştırmalar pazarda satılabilecek kalitede 5 kg patatesten 1 kg patates unu elde edilebildiğini, eğer ekmeklik buğday unlarına %3-4 oranında patates unu katılırsa patates tüketiminin bir kalemde 200-250 bin ton artabileceğini göstermektedir.
Yine bu konuda çalışan bir heyetin hazırladığı raporda patates ununun ekmeklik buğday ununa katılabileceği ifade edilerek bu sanayinin geliştirilmesi tavsiye edilmiştir.
3.2- Hayvan Yemi Olarak
Patates yumrularından et ve süt hayvanlarının beslenmesinde olduğu kadar çeki hayvanlarının beslenmesinde de yararlanılmaktadır. Patatesle beslenen et ve süt hayvanlarından çok iyi sonuçlar alınmaktadır. Hayvan yetiştirme ve özellikle besiciliğin yaygın olduğu ülke ve bölgelerde, bilhassa küçük, yaralı ve kalitesi düşük olan yumrular kaba yem olarak hayvanlara verilmektedir.
Hayvanlara patates yedirilirken, özellikle buzağı ve dana gibi genç hayvanlar ile tek mideli diğer hayvanlara çok dikkat edilmelidir. Bu konuda hem solanin açısından ve hem de yumru iriliği bakımından dikkatli olunmalıdır. Özellikle renk olarak yeşermiş patates yumruları ile, depoda yumrulardan oluşmuş sürgünlerin hayvanlara yedirilmemesi gerekir. Bu tip oluşumlarda solanin maddesi oldukça fazla olduğu için, beslenmede kullanıldığı zaman zehirlenmelere sebep olduğu bilinmektedir. Domuzun yenildiği ülke ve toplumlarda domuz beslenmesinde patatesten çok faydalanılmaktadır. Patates ve artıkları iş hayvanlarının yemlenmesinde ve endüstri yemleri üretim sanayiin de de çok kullanılmaktadır.
Patates sığır, koyun, at, domuz ve başta tavuklar olmak üzere hemen hemen bütün kümes hayvanları ve kanatlılar için ölçülü verilmek kaydıyla, dane yemlerle proteince fakir olan yemleri zenginleştirmek için geniş bir şekilde değerlendirmektedir.
3.3- Endüstri Hammaddesi Olarak
Patates önemli bir endüstri hammaddesidir. Endüstride çok çeşitli yönde faydalanılır. Nişasta, pudra, çocuk maması, tutkal, glikoz , dekstrin, lens ve özellikle ispirto elde edilmektedir. Besin sanayiinde, cips, gevrek, çubuk kızartma, lapa, un, makarna şeklinde, daha bir çok yönde değerlendirilmektedir. Konserve ve kurutma halinde tüketimi her yıl artmaktadır.
Fabrika artığı küspe (posa) hayvan beslenmesinde değerlendirilir. Ayrıca, patates işleyen fabrikaların yıkama suları ile birlikte, özellikle çayırlar sulanarak, faydalanılmakta ve iyi sonuçlar alınmaktadır.
Patates nişastası, tutkal-yapıştırıcı-ispirto-pudra yapımında çok fazla tüketilmektedir. Pek çok ülkede çeşitli firma adı ile ispirto, yapıştırıcı maddeleri, kozmetikte pudra yapımları halinde tüketime sürülmektedir.
Birçok firma da dekstrin yapmaktadır. Çocuk mamalarının yapımında en fazla patates nişastasından faydalanılmaktadır. Tekstil sanayiinde, ipliklerin pamuklaşmasını önleyerek dokumayı kolaylaştırmaktadır. Nişasta bol su içinde haşlanıp bulama (haşıl) yapılarak, iplikler bu haşıla batırılıp kurutularak dokunmaktadır.
Sanayinin bir çok kollarında patates nişastası, sanayii hammaddesi olarak da kullanılmaktadır.
4- PATATES TARIMI
4.1- İKLİM İSTEĞİ
4.1.1- SICAKLIK: Patates ılıman ve serin iklim bitkisidir. Patates yetişme mevsimi boyunca ortalama 15-20 o C bir sıcaklık ister. Ancak bu ortalama sıcaklık üzerine gün uzunluğu ve ışık yoğunluğu etkilidir. Özellikle bitki gelişmesinin ilk devrelerinde -2 o C 'lik sıcaklık kısa bir sürede bitkiyi dondurabilir. En çok ilkbahar donlarından korkulur. Keza 21 oC ' nin üstündeki sıcaklıklar da verimi olumsuz etkileyebilir. Gece sıcaklıkları da kritik olup optimum düzeyi 10-14 o C 'dir. Dikilmesi için toprakta + 8 oC 'lik sıcaklık ister,toprak sıcaklığı + 8 oC 'nin altında ise dikimi geciktirmek yararlı olur. Toprak sıcaklığının 20 oC 'nin üzerinde olması da yumru gelişimini olumsuz etkilenir,29 oC üzerinde ise tamamen zayıflar. Gelişme süresi içerisinde, kısa gelişme süreli çeşitlerin 1600 oC ,uzun gelişme süreli çeşitlerin ise 3000 oC ısı toplamına ihtiyaçları vardır.
4.1.2- YAĞIŞ VE NEM: Patates bitkisi kuraklığa pek çok bitkiden daha az dayanıklıdır. Bitkinin aldığı suyun çok azı doğrudan özümlemede kullanılırken çoğu özellikle sıcak devrelerde evapotranspirasyon yoluyla bitkiyi serinletmede ve organik bileşiklerle mineral maddelerin bitki içinde taşınmasında kullanılır. Yetişme mevsimine dağılmış 300-450 mm 'lik yağış veya buna eşdeğer sulama gereklidir. Patates bitkisi hava rutubetini de sever, hava neminin yaklaşık % 70 veya daha fazla olduğu bölgelerde iyi gelişir,verimli olur. Patates ,kuru ve devamlı esen rüzgarlardan hoşlanmaz. Kuru ve devamlı esen rüzgarlar nem kaybına yol açtığından böyle durumlarda sulamaya önem verilmelidir.
4.1.3- GÜN UZUNLUĞU: Patatesin yumru bağlamaya başlaması veya bunun karşıtı olarak yumru bağlamanın gecikip yeşil aksamın teşviki üzerine ,gün uzunluğunun etkisi büyüktür. Patates için ,günde 12 saat veya üzeri uzun gün ,10 saat veya aşağısı kısa gün ve bunun arası nötr gün olarak kabul edilir.
Kısa gün ve nisbi olarak düşük sıcaklık koşulları yumru bağlamayı teşvik eder. Bu etki geç olumlu çeşitlerde daha fazla olduğundan,böyle çeşitler bu gibi koşullarda daha erkenci gibi davranırlar.
4.1.4- IŞIK YOĞUNLUĞU: Fotosentez hızı ışık yoğunluğuyla artar. Yüksek yaylalar ışık yoğunluğunun ovalara kıyasla daha fazla olduğu yerlerdir. Ancak ülkemizin coğrafi konumundan dolayı ışık yoğunluğu genellikle sorun değildir.
4.2- TOPRAK İSTEĞİ
Patates bitkisinin kök sistemi zayıf olduğundan, derin profilli, havadar, yumuşak, kabarmış, iyi ısınabilen ve süzek topraklarda bol verimli olur, düzgün ve kaliteli yumrulu ürün verir. Ağır yapılı topraklar kök gelişmesini engeller,yumruları çürütür. Patates toprak reaksiyonunun nötr ve hafif asit ( pH = 5.5 -6.0 ) olduğu koşullarda daha iyi gelişir. Bir toprak mikroorganizması olan Streptomyces scabies (patates uyuz hastalığı) yaşadığı toprak yönünden seçicidir. Genel olarak kumlu,tınlı ve bazik topraklarda yaşar. Asit topraklar etmenin azalmasına neden olur. pH = 4.8 in altında ise bitkilerde kalsiyum yetersizliği belirtileri görülür. Taban suyu yüksek ve çorak (tuzlu) topraklarda patates tarımı yapılamaz.
4.3- EKİM NÖBETİ
Patates, bir çapa bitkisi olduğu için ekim nöbeti içerisinde önemli bir yeri vardır. Özellikle, hafif yapılı topraklarda ekim nöbetine sokulabilecek en iyi bitkilerden birisidir. Patates bitkisi kendisinden sonra ekilecek bitkiye temiz ve havalanmış bir toprak bırakmaktadır. Aynı tarlaya her yıl üst üste patates dikilmesi önerilmez. Çünkü, birçok patates hastalığı toprakta uzun süre canlılığını koruyabilmektedir. Her yıl üst üste patates dikimi yapılan tarlalarda, topraktan geçen hastalıkların yoğunluğu artacağından, patates yumru veriminde her geçen yıl önemli azalmalar meydana gelir. Bu nedenle her yıl üst üste aynı tarlaya patates dikilmemelidir.
Patates; yetiştirildiği bölgelerde şekerpancarı, ayçiçeği, tahıllar ve baklagiller ile çok ideal bir ekim nöbeti oluşturabilmektedir. Yapılan araştırmalar göstermiştir ki, baklagillerden sonra patates dikildiğinde verim yüksek olmaktadır.
4.4- BESİN İSTEĞİ VE GÜBRELEME
Patates bitkisi, yetişme süresince topraktan fazla miktarda bitki besin maddesi kaldırmaktadır. Topraktan alınan bitki besin maddelerinin yaklaşık 1/3-1-2' si bitkinin yeşil aksamında birikmekte, arta kalan diğer miktar ise, yumruda depolanmaktadır.
Hollanda şartlarında yapılan bir araştırmada dekardan 3 ton patates yumrusu hasat edildiğinde, bitkiler tarafından 1 dekarlık alandan (saf olarak) 15 kg. N , 6 kg. P2O5 , 35 kg. K2O , 9 kg. CaO ve 3 kg. MgO kaldırıldığı hesaplanmıştır. (Beukema ve Van Der Zaag 1979). Aynı şekilde İngiltere 'de yapılan bir başka araştırmada ise dekardan 3750 kg patates yumrusu hasat edildiğinde bitkiler tarafından bir dekarlık alandan 22.4 kg N, 6.8 kg P2O5 ve 33.8 kg K20 kaldırılmıştır. Bu değerlerin incelenmesinden görüleceği gibi, genel olarak bir dekarlık alandan bir ton yumru verimi elde edebilmek için 5 kg N, 2 kg P2O5 ve 10 kg K20 'nın topraktan kaldırılması gerekmektedir.
Patates tarımında gübreleme tavsiyelerinde bulunurken; ürünün yetiştirilme gayesi, yetişme süresi, toprak yapısı, sulama sayısı ve hedeflenen verim değerleri dikkate alınmalıdır.
Patates tarımında yeterli ve ekonomik anlamda bir ürün kaldırabilmek için, toprak analizlerine göre gübreme yapılması gerekmektedir. Bu nedenle, azotlu gübre uygulamaları için patates dikimi yapılacak tarlalarda 60 cm derinden toprak numunesi alınmalı ve her yıl analizi yapılmalıdır. P ve K için ise 15 cm. derinlik kafi gelmektedir ve 3-5 yıl ara ile yapılan toprak analizi P ve K' lı gübre uygulamaları için yeterli olmaktadır.
Diğer taraftan; patatese verilecek gübrelerin miktarları arasında belirli bir oran olması gerekmektedir. Aksi taktirde, verilen gübreden yeterli miktarda fayda sağlanamaz. Bu nedenle; N,P,K, bakımından normal olan topraklarda bu oranın 1:0,5:2 olması gerekmektedir. Bunun dışında, organik maddesi fazla topraklarda azot miktarı düşük tutulmalı, toprağın fosfor ve potasyum tutma miktarı yüksek ise, bu elementlerin miktarı artırılmalıdır.
4.4.1- Çiftlik Gübresi
Çiftlik gübresine en iyi cevap veren tarla bitkilerinin başında patates gelmektedir. Çiftlik gübresi toprağın yapısını iyileştirmesi yanında, toprağın verimliliğini de artırmaktadır. Patates tarımında yanmış çiftlik gübresi kullanılmalıdır. Çiftlik gübresi sonbaharda toprağa verilmeli ve karıştırılmalıdır.
Turfanda patates tarımında yanmış çiftlik gübresi, en geç dikimden bir ay gibi bir süre önce verilmelidir. Yanmış olduğu için bitki bu gübreden yeterli miktarda yararlanabilecektir. İyi yanmış 1.5-2.0 ton/da çiftlik gübresi yeterli olmaktadır. Ancak, hiçbir zaman normal bir verim için çiftlik gübresi tek başına yeterli olmamakta, çiftlik gübresi ile birlikte NPK' lı gübrelerden ilave olarak kullanılmalıdır.
Hayvan tipine ve beslenme şekline bağlı olarak 10 ton çiftlik gübresi 15 kg. N, 6 kg P2O5, 40 kg K20, 50 kg Ca0, 17kg Mg0, 300 gr Mn, 40 gr bakır ve 50 gr Bor içermektedir.
4.4.2- Azot Gübrelemesi
Patates bitkisinin, azotlu gübreye olan ihtiyacı oldukça fazladır. Patates, kumsal topraklarda yetiştirildiği ve fazla miktarda sulama gerektirdiği için, önemli miktarda azot yıkanması olmaktadır. Patateste yetiştirme gayesine bağlı olarak azotlu gübre dozunu çok iyi ayarlamak gerekmektedir. Verilen fazla miktardaki azotlu gübre, bitkinin vejetatif gelişmesini teşvik eder, ancak yumru oluşumunu geciktirir. Fazla miktarda verilen azotlu gübrenin ortaya çıkardığı bazı olumsuz durumları şu şekilde sıralanabilmektedir.
- Yumruda kuru madde birikimini engeller.
- Yumruda indirgen şeker miktarını yükseltir.
- Yumruda 2. büyümeyi teşvik eder.
- Erken hasatlarda yumruların depolanmaya dayanıklılığını azaltır.
- Bitkide yumru oluşumunu geciktirir.
Bu nedenle, cips ve bonfırits endüstrisinde kullanılacak yumruların yetiştirildiği tarlalarda fazla azotlu gübre kullanılması tavsiye edilmez. Ayrıca; tohumluk patates üretiminde, yumruların fazla irileşmesini önlemek için yüksek dozda azotlu gübre kullanımı önerilmez.
Yumru oluşumunu düzenlemek ve azot yıkanmasını önlemek için,azotlu gübrelerin patatese en az iki defa verilmesi önerilmektedir. Verilecek gübrenin 1/2' si dikimle birlikte, arta kalan 1/2' si ise boğaz doldurma sırasında (Bitkiler toprak yüzeyine çıkıştan 3-4 hafta sonra) verilmelidir. çok kumsal topraklarda azotlu gübre yağmurlama suyuna karıştırılarak çok defada verilmelidir.
Patates tarımında kullanılacak azotlu gübre miktarı., hedeflenen verime ve toprak yapısına göre hesaplanmaktadır. Çünkü; patates bitkisi belirli bir yumru verimini oluşturabilmesi için topraktan belirli miktarda azotu kaldırılması gerekmektedir. Patatesten belirli verim alınması planlanırken, çeşidin özellikleri ve çevre faktörlerinin uygunluğu göz önünde bulundurulmalıdır.
Patatese uygulanacak azotlu gübrelerin hesaplanmasında ortalama 200 kg. yumru verimi için, 1 kg/da saf azotun bitkiler tarafından kaldırılacağı düşünülmektedir. Bu miktara, toprağın yapısına göre Azotun yıkanma payı ilave edilmelidir. Genelde azotlu gübre uygulamalarında topraktaki miktar sıfır olarak kabul edilir. Toprak analizlerine göre toprakta Azot var ise, bu miktar hesaplamada dikkate alınmalıdır.
Dikimle beraber kullanılacak Azotlu gübre, kompoze gübre olarak P ve K ile birlikte (15.15.15 şeklinde) veya Amonyum Sülfat olarak tek başına verilmelidir. Üst gübre olarak ise Azot, Amonyum Nitrat veya üre şeklinde uygulanmalıdır. Sulamanın çok sayıda yapıldığı kumsal topraklarda ise, üst gübre olarak Amonyum sülfat gübresi önerilmelidir.
4.4.3- Fosfor Gübrelemesi
Patates bitkisi, belirli bir yumru verimini oluşturabilmesi için topraktan yeterli miktarda fosfor kaldırması gerekmektedir. Bu miktar azot ve potasyum ile karşılaştırıldığında çok az kalmaktadır. Azot gübrelemesinde olduğu gibi, hedeflenen verim seviyesine göre P2 05 miktarı saptanmaktadır.
Patatese uygulanacak fosforlu gübrenin hesaplanmasında ortalama 500 kg yumru verimi için, 1 kg saf P2 05' in bitkiler tarafından kaldırılmasının gerektiği göz önüne alınmalıdır. Fosforlu gübre uygulamalarında, toprak yapısına bağlı olarak, toprakta tutunma payları da hesaplamaya dahil edilmelidirler.
Patates bitkisinde verilen fosforlu gübre, bitki büyümesini teşvik etmesi yanında, verilen diğer gübrelerden bitkilerin en iyi şekilde yararlanmasına olanak sağlamaktadır. Fosforlu gübrelerin etkileri şu şekilde sıralanabilmektedir;
- Bitkilerde erken devrede gelişmeyi teşvik eder,
- Erken devrede yumru oluşumunu teşvik eder.
- Bitki başına yumru sayısını artırır.
- Hastalıklara dayanmayı artırır.
Hesaplanan fosforlu gübrenin tamamı, dikimden önce veya dikim sırasında uygulanmalıdır. Fosforlu gübre de Kompoze gübre olarak (20-20-0, 15-15-15 veya 18-46-0) veya süper fosfat şeklinde uygulanmaktadır.
4.4.4- Potasyum Gübrelemesi
Patatese uygulanacak potasyumlu gübrelerin hesaplanmasında ortalama 100 kg yumru verimi için, 1 kg K2O' nun bitkiler tarafından kaldırılmasının gerektiği esas alınmalıdır.
Patates bitkisi, topraktan fazla miktarda potasyum kaldırmaktadır. Türkiye topraklarının potasyum bakımından zengin olduğu bildirilmekte ve patates tarımında K2O uygulaması önerilmemektedir. Diğer besin maddelerinde olduğu gibi belirli bir ürünün meydana gelebilmesi için bitki topraktan yeterli miktarda potasyum kaldırılması gerekmektedir. Patates bitkisine uygulanan potasyumlu gübreler, büyüme ve gelişme yanında, bitkiye şu faydaları sağlamaktadır.
- Yumruda kuru madde birikimini artırır,
- Yumruların depolanmaya dayanıklılığını artırır,
- Yumruda kabuk oluşumunu teşvik eder,
- Yumruda istenmeyen enzimlerin oluşumunu engeller,
- Yumru et dokusunun sıkı yapılı olmasını sağlar.
Fosforlu gübrelemede olduğu gibi, potasyum içinde toprak analizi yapılmalı ve hedeflenen verime göre bitkiler tarafından kaldırılması gerekli K2O miktarları hesaplanmalıdır. Bu hesaplamada topraktaki K2O miktarı ile toprak yapısına bağlı olarak, toprağın K2O tutma payı dikkate alınmalıdır.
Potasyumlu gübrelerin tamamı dikimden önce veya dikim sırasında verilmelidir. Potasyumlu gübre olarak, genellikle 15-15-15 şeklinde kompoze gübre veya Potasyum sülfat gübresi kullanılmaktadır.
Patates (Solanum tuberosum L.) türleri, Amerika kıtası ve dünyanın birçok ülkelerinde yabani olarak bulunmakla beraber, yumru oluşturan kültür formlarına, yalnız Güney Amerika' da rastlanmaktadır.
Son zamanlara kadar, patatesin gen merkezi kesin olarak belirlenememiştir. Ancak, patates türlerinin somatik kromozom sayılarına ve coğrafi alanlarına göre yapılan yoğun genetik ve bitki ıslahı araştırmalarından sonra, patatesin gen merkezi oldukça aydınlatılmış ve buna göre, patatesin gen merkezi olarak; Şili' den Meksika' ya kadar uzanan alan, Peru sahilleri ve And dağları kabul edilmiştir.
Stevenson (1951)' a göre; patatesin yetiştirildiği ve insanlar tarafından yenildiği, ilk defa, 1537 yılında İspanyol gemicileri tarafından, Güney Amerika' da And dağları bölgesinde görülmüştür. İspanyol gemicileri, And dağlarındaki Mağdalen vadisinin işgali sırasında girdikleri bir yerli evinde, "Truffles" adı verilen patatesi görmüşlerdir. İspanyollar, daha sonra patatese "papa" ismini vermişler, ancak bu isim Avrupa' da pek kullanılmamıştır.
Patates, Avrupa' ya ilk defa 1570 yılında İspanyol gemicileri tarafından, 1590 yılında ise İngilizler tarafından Amerika kıtasından getirilmiştir.
İspanyol gemicileri tarafından 1570 yılında getirilen bu ilk patatesler, önce Güney İspanya bölgesinde yetiştirilmiş, daha sonra İtalya ve Portekiz' e götürülmüştür. İngiltere' ye getirilen ilk patatesler ise, önce İrlanda' da yetiştirilmiş, daha sonra İskoçya ve Galler bölgelerine yayılmıştır. Patatesin gerçek anlamda değerini ilk olarak İrlandalılar anlamış ve 17. yüzyılın başlarında, ilk defa bu ülkede patates tarla ziraatı halinde yetiştirilmeye başlamıştır. Patates tarımı, İrlanda' da hızla gelişmiş ve 18. yüzyılda bu ülkede patates halkın temel gıda maddesi haline gelmiştir. Öyle ki, 1845 yılında, İrlanda' da kişi başına günlük patates tüketimi 4-6 kg' a ulaşmıştır. 1845 yılı yaz döneminde, yağışlı ve soğuk iklim koşulları nedeniyle Mildiyö hastalığı (Fhytophthora infestans) ortaya çıkmış ve patates bitkilerinin ölmesine neden olmuştur. 1851 yılına kadar geçen 6 yıllık dönemde, İrlanda' da patates kıtlığı yaşanmış ve bu süre içerisinde 1 milyondan fazla insan açlıktan ölmüştür. Açlık nedeniyle; 1847 yılında A.B.D. ye göç başlamış 5.000' den fazla İrlandalı ise A.B.D.' ye ulaşamadan denizde boğulmuştur. 1 milyon' dan fazla İrlandalı Kuzey Amerika kıtasına ulaşmış ve buraya yerleşmiştir. Kenedy ve Regan gibi A.B.D.' nin başkanlığını yapmış kişiler de, patates kıtlığı nedeniyle A:BD.' ne göç etmiş İrlandalı göçmenlerdir.
Patates, 1745 yılında İtaya' dan Almanya' ya ve Avusturya'ya girmiş ve tarımına başlanmıştır. 1780' li yıllardan sonra Avrupa' nın Almanca konuşan ülkelerine (Hollanda, Belçika) getirilen patates, bu ülkelerde yetiştirilmeye başlanmış, ancak bu ülkelerde patates tarımı 19. asırdan sonra büyük gelişme göstermiştir.
1739 yılında, İskoçya' da patates tarımına başlanılmış, ancak protestan dinine mensup ileri gelen kişiler, kutsal kitap "Tevrat" da patatesle ilgili bir bilgiye rastlamadıklarını beyan ederek; patatese karşı olumsuz bir tepki göstermişler ve patates yemenin günah olduğunu ileri sürmüşlerdir.
Patates, Fransa'ya 1600 'lü yıllarda botanik bahçelerinde yetiştirilmek amacıyla getirilmiş, ancak 17. asrın ortalarında bu ülkede tarımına başlanmıştır. Fransa 'da patatesin gelişimi yavaş olmuştur. Bunun nedeni; hekimlerin patatesin zehirli bir bitki olduğu ve bazı hastalıklara neden olduğunu ileri sürmeleridir. Patates Fransa da 1773 yılından sonra hızla gelişmiş ve popüler bir bitki olmuştur. Patates Rusya'ya 1764 'lü yıllarda Hollanda'dan girmiştir. 1765 yılından sonra tüm Rusya 'ya yayılmaya başlanmıştır.
18. Asrın ortalarında, patates İskoçya 'dan Norveç, İsveç ve Danimarka gibi Kuzey Avrupa ülkelerine girmiş ve buralarda tarımına başlanmıştır.
17. Asrın başlarına kadar, Kuzey Amerika 'da patates hiç bilinmiyordu. 1719 yılında, İskoçyalı göçmenlerle patates A.B.D. 'ye getirilmiş ve New Hempshire bölgesinde yetiştirilmeye başlanmıştır.
Patates 17. asrın başlarında, İngiliz misyonerleri aracılığıyla Hindistan ve Çin' e götürülmüş ve buralara yayılmaları sağlanmıştır. 17. asrın sonlarına doğru ise patates; Japonya, Afrika ve batı adalarına, 18. asrın ortalarına doğru ise, tropikal bölgelere götürülmüştür.
Patates 1769 yılında Fransız gemicileri tarafından Yeni Zelanda' ya götürülmüş ve 1840' lı yıllardan sonra bu ülkede patates tarımı hızla gelişmiştir. (Hawkes 1978)
Başlangıçta, Patates Avrupa' da pek tutunamamıştır. 17. ci asırda Avrupa' da birçok bahçelerde küçük çapta patates üretilmeye başlanmış, ancak hakiki anlamdaki patates tarımına 18. ci yüzyılda geçilmiş ve geniş alanlarda tarla ziraatı halinde yetiştirilmeye başlanmıştır.
Patatesin Türkiye' ye girişi ile ilgili farklı görüşler ileri sürülmektedir. İlisulu (1957) 'ye göre patates 1850 yılında Rusya 'dan Kafkasya yolu ile Türkiye 'ye girmiş ve ilk olarak Doğu Anadolu ve Karadeniz bölgesi yaylalarında yetiştirilmiştir.
Zhukovsky (1933) 'e göre ise; patates, Türkiye 'ye 1853 yılında girmiş ve çiftçiler tarafından 19. yüzyılda tüketilmeye başlanmıştır. Türkiye 'de patates tarımına ilk defa Sakarya nehri vadisinde, Karadeniz boğazı yakınlarında ve Adapazarı bölgesinde başlanmış, bundan tüm ülkeye yayılmıştır.
İpek (1938), ülkemizde patatesin ilk defa 1876 yılında Adapazarı ovasında yetiştirildiğini bildirmektedir. Patatesin, Adapazarı bölgesinde yetiştirilmesinde Hüdevandigar valisi Ahmet Vefik Paşa' nın büyük rolü olmuştur. Patates, toprak kokan bir ürün olduğu için köylüler tarafından fazla ilgi görmemiş, ancak daha sonra 15 yıl süreyle öşürden muaf tutulmak suretiyle bölgeye yayılmasına çalışılmış ve 15 yıl sonra ancak, tarla ziraatı halinde yetiştirilmeye başlanmıştır. 1908 -1910 yıllarında Marsilya' dan sağlam ve hastalıksız patates tohumlarının getirilmesiyle verimde önemli artışlar elde edilmiş, kazançlı ve faydalı bir bitki olduğu anlaşılmıştır. Bunun üzerine, patates üretimi ülkemizde hızla gelişmiş ve bugünkü seviyelere ulaşmıştır.
2-PATATESİN ÖNEMİ
Tek yıllık bir kültür bitkisi olan patates, çeşitli iklim bölgelerine kolaylıkla uyum sağlayabildiği için, dünyanın hemen yer yerinde başarıyla yetiştirilmiş ve besin kaynağı olarak değişik şekillerde kullanılarak tüketimi hızlı bir şekilde artmıştır.
Yumrularında; nişasta halinde karbonhidrat, protein, vitaminler ve Demir gibi önemli besin maddelerini içeren patates, insanlar tarafından doğrudan mutfaklarda tüketildiği gibi, işlenerek değişik şekillerde (cips, parmak patates vs.) tüketilmektedir. Ayrıca, ekmek ununa %3-5 oranında patates unu karıştırıldığında, ekmeklerin lezzetini artırmakta ve bayatlamayı geciktirmektedir. Yüksek oranda nişasta içeren çeşitler endüstride hammadde (nişasta, alkol, vs.) olarak ve bir kısmı da hayvan yemi olarak değerlendirilmektedir. Patates nişastası, salam ve sosis yapımında oldukça yaygın kullanılmaktadır.
Özellikle; geri kalmış, yetersiz ve dengesiz beslenen ülkelerde patates, değerli bir besin kaynağı olarak önem kazanmaktadır. Patatesin insan beslenmesindeki önemini araştırıcılar yaptıkları araştırmalar sonunda elde ettiği verilere göre şu şekilde açıklamışlardır. 100 gr ?lık patates yumrusu; normal bir insanın gereksinim duyduğu günlük proteinin minimum %7?sini, demirin %l0?unu, C vitamininin %20-50?sini, B1 vitamininin %10?unu ve enerjinin %3?ünü karşılamaktadır. Bu değerler, patatesin beslenmedeki yerini ve önemini açık olarak göstermektedir. Ayrıca, bu değerler, son yıllarda hızlı bir nüfus artışı sonucu ortaya çıkan gıda açığını kapatmada ve ülkelerin beslenme sorununu çözmede patatesin ne derece etkili bir besin kaynağı olacağını açık olarak ortaya koymaktadır.
Patates, birim alandan en yüksek ürün kaldırılan bitkilerden biri olması nedeni ile, tropik ve subtropik ülkelerinin dahil olduğu, dünyanın pek çok yerinde, dekardan elde edilen günlük enerji ve protein üretimi bakımından bu ülkelerdeki temel besin maddesi üreten bitkiler ile rahatlıkla yarışabilmekte ve onları geçebilmektedir.
Patates, insan besini olarak Avrupa ve Amerika ülkelerinde çok fazla tüketilmektedir. Temel gıda maddesi olarak, ülkemizde buğday ne kadar önemli ise, Avrupa ülkelerinde de patates o derece önemlidir. Özellikle Avrupa ülkelerinde, günlük hayata tamamen girmiş durumdadır. Bu ülkelerde yaşayan insanlar, ihtiyaç duydukları günlük proteinin %16?sını, enerjinin %3?ünü ve vitamin gereksiniminin %40?ını patatesten karşılamaktadırlar. Patates, bir çapa bitkisidir. Kendisinden sonra ekilecek bitkiye temiz ve havalanmış bir toprak bırakmaktadır. Bundan dolayı önemli bir ekim nöbeti bitkisi olarak değerlendirilmektedir. Diğer taraftan kışları ılık geçen Akdeniz ikliminin etkisi altında kalan kıyı bölgelerinde patates, kış mevsiminde turfanda olarak yetişebilmekte ve dekardan oldukça yüksek yumru verimi alınabilmektedir. Bu bölgelerde kışları boş bırakılan araziler değerlendirildiğinden, ülke ekonomisine büyük katkılar sağlanmaktadır.
3- FAYDALANMA ŞEKİLLERİ
Patates günlük hayatımızdaki önemi kadar, tarımda da çok büyük bir ehemmiyet arz etmektedir. Patates kültür bitkileri içinde tarım kültürü en yüksek olan ürünlerden biridir. Patates bitkisinden yüksek verim ve üstün kaliteli ürün almak için gerekli ve yeterli bilgilere sahip olan çiftçiler hemen hemen bitkisel üretimin bütün dallarında başarılı olabilirler.
Patates önemli bir endüstri bitkisi olduğu gibi, aynı zamanda da çok faydalı bir çapa bitkisidir. Çapa bitkilerinin gerek toprağın işlenmesi gerekse yabancı ot mücadelesi bakımından önemi son derece büyüktür. Patates bitkisi çok önemli bir ekim nöbeti bitkisidir. Gerek tahıllar ve baklagiller, gerekse diğer endüstri bitkileri ve yem bitkileri ile son derece uyumlu bir ekim nöbeti sağlanmaktadır. Patates bitkisinin toprak üstü aksamı hayvan altlığı olarak değerlendirilebilir.
3.1- İnsan Yiyeceği ve Besin Değeri Olarak
Bugün insan yiyeceği olarak kullanılan gıda maddeleri dört ayrı grupta incelenmektedir. Bunların başında da beslenme için mutlak gerekli olan karbonhidratlar, yağlar ve proteinler gelmektedir. Son çeyrek yüzyıldır, özellikle büyüme çağında çok gerekli olan, büyümeyi ve gelişmeyi düzenleyici maddelerle sağlığı koruyucu besinlerin ayrı bir öneminin olduğu ortaya konulmuş ve bu maddeler dördüncü grup olarak değerlendirilmeye başlanmıştır. Patates en önemli karbonhidrat kaynaklarının başında gelmektedir.
Halen dünyada patates ekim alanları bakımından buğday, çeltik, mısır, arpa ve soya fasulyesinden sonra altıncı; üretim miktarı bakımından buğday, çeltik ve mısırdan sonra dördüncü, bu ürünler arasında verim bakımından birinci sırayı almaktadır. Bu sıralama bile patatesin, bir kültür bitkisi olarak hem de insan yiyeceği olarak tarımda ve beslenmedeki önemini bütün açıklığı ile göstermeye yeterlidir. Daha önce de belirtildiği gibi beslenme için gerekli üç önemli madde karbonhidratlar, yağlar ve proteinlerdir. İnsan ve hayvan beslenmesinde özellikle karbonhidratlar enerji kaynağı olarak değerlendirilmektedir. Patates hem önemli bir karbonhidrat kaynağı hem de bir miktar protein içermektedir. Patatesin beslenme açısından önemini belirtmek için acaba patates yumrusunun bileşimi nedir? sorusunu cevaplandırmak gereklidir. Aşağıdaki Çizelge 1' de yumrunun kimyasal bileşimi verilmiştir. Daha öncede ifade edildiği gibi aşağıdaki Çizelge 1 'de görülüyor ki patates kuru maddesinin en önemli kısmı karbonhidratlar ve özellikle nişasta meydana getirmektedir. Diğer karbonhidratlar çok azdır. Patates yumrusundaki nişasta oranı %11 ile %24 arasında değişmektedir. Patatesten daha fazla nişasta tahıllarda bulunmaktadır. Patates nişastası ile tahıl nişastaları arasında nişasta tanelerinin şekli ve büyüklüğü açısından bazı farklar vardır. Bu durum aşağıdaki Çizelge 2 'de görülmektedir. Patates nişastasının hazmı tahıl nişastalarına göre daha kolaydır. Patates nişastası soğuk suda erimez, fakat sıcak suda çiriş-kola haline gelir. Patates nişastasının çirişlenme derecesi düşüktür (65 oC) ve fazla yapışkan değildir.
Patates birinci derecede nişasta kaynağı olmakla birlikte ihmal edilemeyecek kadar protein de bulundurmaktadır. Patates proteininin içerdiği amino asitler beslenme açısından son derece önemlidir. Özellikle amino asitlerin yeni gelişen ve genç canlılarda mutlak lüzumlu yapı taşları olmaları beslenme bakımından önemlerini bir kat daha artırmaktadır. Bebek ve çocuk mamalarına konulan patates ununun ihtiva ettiği başlıca amino asitler Tryptophane, Lycine, Leucine, İsoleucine, Methionine, Cystine, Phenylalanine, Tyrosine ve Valine?dir. Patateste bulunan proteinin faydalanma değeri, en önemli protein kaynağı yumurta ve yine temel ürünlerden olan soya, mısır, buğday unu, fasulye ve bezelyelerin protein değeri ile karşılaştırıldığında oldukça yüksek olduğu görülmektedir.
Çizelge 1: Patates yumrusunun kimyasal bileşimi (100 gr.)
Yumrudaki Maddeler Ortalama Değerler (%) (mg / 100 gr )
Su 75.20 -
Kuru Madde 24.80 -
-Nişasta 17.73 -
-Azotsuz Öz Madde
(Nişasta hariç) 3.34 -
-Ham Protein 1.67 -
-Ham Kül 1.11 -
K - 500
P - 50
Ca - 15
Fe - 1
-Ham Selüloz 0.80 -
-Ham Yağ 0.15 -
-Solanin 0.15 -
-Vitaminler - -
C Vitamini - 30
B Vitamini - 0.1
Niacin - 1.2
B2 Vitamini - 0.4
B1 Vitamini - 0.3
A Vitamini - 7700 i.ü/kg
Çizelge 2: Patates ve çeşitli tahıllarda nişasta oranı ve tane büyüklükleri
Ürünler Nişasta Oranı (%) Nişasta Tanelerinin Büyüklüğü (Mikron)
Patates 18 100-60
Buğday 65 28-11
Çeltik 75 22-50
Mısır 60 47-20
Çavdar 63 37-14
Patates yumrusunda, ortalama %2 gibi, düşük oranda protein olmasına karşın, içerdiği proteinin net kullanma değeri oldukça yüksektir. Yumurtadaki proteinin net kullanma değerini 100 kabul ederek bazı ürünlerdeki proteinlerin net kullanma değerleri hesaplanmıştır. Buna göre; bu değer patateste 71, Soya ?da 56 ve Buğday ununda 52 olarak bulunmuştur. (Çizelge 3)
Çizelge 3: Yumurta ve seçilmiş ürünlerin kullanılabilir proteinin besin değerleri bakımından karşılaştırılması
Ürünler Kullanılabilir Net Protein
Yumurta 100
Patates 71
Soya 56
Mısır 55
Buğday Unu 52
Fasulye 57
Bezelye 44
Birim alandan elde edilen ürün miktarının yüksekliği, bu üründen temin edilen enerji ve protein bakımından diğer ürünlerle mukayese edildiğinde patatesin önemi daha iyi anlaşılacaktır. Patates birim alana en yüksek verim veren kültür bitkilerinden biridir. Örneğin; buğdaydan 200 kg/da, mısırdan 500 kg/da, soyadan 220 kg/da ortalama verim alınırken, patatesten 3800-4200 kg/da ortalama verim alınır. Patates yumrusu, buğday, çeltik, mısır, soya, kuru fasulye gibi önemli besin maddeleri arasında enerji kaynağı olarak çeltikten sonra ikinci, protein kaynağı olarak da soyadan sonra ikinci sırada yer alır.
Patatesin tüketimini artırmak ve izah etmeye gayret ettiğimiz yüksek beslenme değerinden daha fazla faydalanmak için patates ununun ekmeklik una belli bir miktar karıştırılması değişik zamanlarda önerilmiş ve fakat bir türlü pratiğe geniş ölçüde aktarılamamıştır. Bu konuda yapılan bir araştırmada ekmek ununa %20 patates unu karıştırılmış ve hamurun özellikleri incelenmiştir. Patates unu buğday ununun su kaldırmasını artırmış diğer bazı fiziksel özelliklerini de etkilemiştir. Bazı çevreler patates ununun buğdaya belli oranda katılması halinde Türkiye?nin ekmeklik buğday bakımından açık vermeyeceği hem de patates tüketiminin artabileceğini ileri sürmektedirler. Fakat buğday ununa katılacak patates unu nispetinin %5-6?dan fazla olmamasını, aksi halde ekmekte aromanın farklılaştığını ifade edilmektedir. Patates unu karıştırılan ekmeklerin renkleri değişmekte ve bayatlama müddeti biraz uzamaktadır. Patates ununun sadece ekmeklik una değil pasta, kek, kuru çorba, çocuk gıdaları, soslara da katılması uygun olabilir. Yapılan araştırmalar pazarda satılabilecek kalitede 5 kg patatesten 1 kg patates unu elde edilebildiğini, eğer ekmeklik buğday unlarına %3-4 oranında patates unu katılırsa patates tüketiminin bir kalemde 200-250 bin ton artabileceğini göstermektedir.
Yine bu konuda çalışan bir heyetin hazırladığı raporda patates ununun ekmeklik buğday ununa katılabileceği ifade edilerek bu sanayinin geliştirilmesi tavsiye edilmiştir.
3.2- Hayvan Yemi Olarak
Patates yumrularından et ve süt hayvanlarının beslenmesinde olduğu kadar çeki hayvanlarının beslenmesinde de yararlanılmaktadır. Patatesle beslenen et ve süt hayvanlarından çok iyi sonuçlar alınmaktadır. Hayvan yetiştirme ve özellikle besiciliğin yaygın olduğu ülke ve bölgelerde, bilhassa küçük, yaralı ve kalitesi düşük olan yumrular kaba yem olarak hayvanlara verilmektedir.
Hayvanlara patates yedirilirken, özellikle buzağı ve dana gibi genç hayvanlar ile tek mideli diğer hayvanlara çok dikkat edilmelidir. Bu konuda hem solanin açısından ve hem de yumru iriliği bakımından dikkatli olunmalıdır. Özellikle renk olarak yeşermiş patates yumruları ile, depoda yumrulardan oluşmuş sürgünlerin hayvanlara yedirilmemesi gerekir. Bu tip oluşumlarda solanin maddesi oldukça fazla olduğu için, beslenmede kullanıldığı zaman zehirlenmelere sebep olduğu bilinmektedir. Domuzun yenildiği ülke ve toplumlarda domuz beslenmesinde patatesten çok faydalanılmaktadır. Patates ve artıkları iş hayvanlarının yemlenmesinde ve endüstri yemleri üretim sanayiin de de çok kullanılmaktadır.
Patates sığır, koyun, at, domuz ve başta tavuklar olmak üzere hemen hemen bütün kümes hayvanları ve kanatlılar için ölçülü verilmek kaydıyla, dane yemlerle proteince fakir olan yemleri zenginleştirmek için geniş bir şekilde değerlendirmektedir.
3.3- Endüstri Hammaddesi Olarak
Patates önemli bir endüstri hammaddesidir. Endüstride çok çeşitli yönde faydalanılır. Nişasta, pudra, çocuk maması, tutkal, glikoz , dekstrin, lens ve özellikle ispirto elde edilmektedir. Besin sanayiinde, cips, gevrek, çubuk kızartma, lapa, un, makarna şeklinde, daha bir çok yönde değerlendirilmektedir. Konserve ve kurutma halinde tüketimi her yıl artmaktadır.
Fabrika artığı küspe (posa) hayvan beslenmesinde değerlendirilir. Ayrıca, patates işleyen fabrikaların yıkama suları ile birlikte, özellikle çayırlar sulanarak, faydalanılmakta ve iyi sonuçlar alınmaktadır.
Patates nişastası, tutkal-yapıştırıcı-ispirto-pudra yapımında çok fazla tüketilmektedir. Pek çok ülkede çeşitli firma adı ile ispirto, yapıştırıcı maddeleri, kozmetikte pudra yapımları halinde tüketime sürülmektedir.
Birçok firma da dekstrin yapmaktadır. Çocuk mamalarının yapımında en fazla patates nişastasından faydalanılmaktadır. Tekstil sanayiinde, ipliklerin pamuklaşmasını önleyerek dokumayı kolaylaştırmaktadır. Nişasta bol su içinde haşlanıp bulama (haşıl) yapılarak, iplikler bu haşıla batırılıp kurutularak dokunmaktadır.
Sanayinin bir çok kollarında patates nişastası, sanayii hammaddesi olarak da kullanılmaktadır.
4- PATATES TARIMI
4.1- İKLİM İSTEĞİ
4.1.1- SICAKLIK: Patates ılıman ve serin iklim bitkisidir. Patates yetişme mevsimi boyunca ortalama 15-20 o C bir sıcaklık ister. Ancak bu ortalama sıcaklık üzerine gün uzunluğu ve ışık yoğunluğu etkilidir. Özellikle bitki gelişmesinin ilk devrelerinde -2 o C 'lik sıcaklık kısa bir sürede bitkiyi dondurabilir. En çok ilkbahar donlarından korkulur. Keza 21 oC ' nin üstündeki sıcaklıklar da verimi olumsuz etkileyebilir. Gece sıcaklıkları da kritik olup optimum düzeyi 10-14 o C 'dir. Dikilmesi için toprakta + 8 oC 'lik sıcaklık ister,toprak sıcaklığı + 8 oC 'nin altında ise dikimi geciktirmek yararlı olur. Toprak sıcaklığının 20 oC 'nin üzerinde olması da yumru gelişimini olumsuz etkilenir,29 oC üzerinde ise tamamen zayıflar. Gelişme süresi içerisinde, kısa gelişme süreli çeşitlerin 1600 oC ,uzun gelişme süreli çeşitlerin ise 3000 oC ısı toplamına ihtiyaçları vardır.
4.1.2- YAĞIŞ VE NEM: Patates bitkisi kuraklığa pek çok bitkiden daha az dayanıklıdır. Bitkinin aldığı suyun çok azı doğrudan özümlemede kullanılırken çoğu özellikle sıcak devrelerde evapotranspirasyon yoluyla bitkiyi serinletmede ve organik bileşiklerle mineral maddelerin bitki içinde taşınmasında kullanılır. Yetişme mevsimine dağılmış 300-450 mm 'lik yağış veya buna eşdeğer sulama gereklidir. Patates bitkisi hava rutubetini de sever, hava neminin yaklaşık % 70 veya daha fazla olduğu bölgelerde iyi gelişir,verimli olur. Patates ,kuru ve devamlı esen rüzgarlardan hoşlanmaz. Kuru ve devamlı esen rüzgarlar nem kaybına yol açtığından böyle durumlarda sulamaya önem verilmelidir.
4.1.3- GÜN UZUNLUĞU: Patatesin yumru bağlamaya başlaması veya bunun karşıtı olarak yumru bağlamanın gecikip yeşil aksamın teşviki üzerine ,gün uzunluğunun etkisi büyüktür. Patates için ,günde 12 saat veya üzeri uzun gün ,10 saat veya aşağısı kısa gün ve bunun arası nötr gün olarak kabul edilir.
Kısa gün ve nisbi olarak düşük sıcaklık koşulları yumru bağlamayı teşvik eder. Bu etki geç olumlu çeşitlerde daha fazla olduğundan,böyle çeşitler bu gibi koşullarda daha erkenci gibi davranırlar.
4.1.4- IŞIK YOĞUNLUĞU: Fotosentez hızı ışık yoğunluğuyla artar. Yüksek yaylalar ışık yoğunluğunun ovalara kıyasla daha fazla olduğu yerlerdir. Ancak ülkemizin coğrafi konumundan dolayı ışık yoğunluğu genellikle sorun değildir.
4.2- TOPRAK İSTEĞİ
Patates bitkisinin kök sistemi zayıf olduğundan, derin profilli, havadar, yumuşak, kabarmış, iyi ısınabilen ve süzek topraklarda bol verimli olur, düzgün ve kaliteli yumrulu ürün verir. Ağır yapılı topraklar kök gelişmesini engeller,yumruları çürütür. Patates toprak reaksiyonunun nötr ve hafif asit ( pH = 5.5 -6.0 ) olduğu koşullarda daha iyi gelişir. Bir toprak mikroorganizması olan Streptomyces scabies (patates uyuz hastalığı) yaşadığı toprak yönünden seçicidir. Genel olarak kumlu,tınlı ve bazik topraklarda yaşar. Asit topraklar etmenin azalmasına neden olur. pH = 4.8 in altında ise bitkilerde kalsiyum yetersizliği belirtileri görülür. Taban suyu yüksek ve çorak (tuzlu) topraklarda patates tarımı yapılamaz.
4.3- EKİM NÖBETİ
Patates, bir çapa bitkisi olduğu için ekim nöbeti içerisinde önemli bir yeri vardır. Özellikle, hafif yapılı topraklarda ekim nöbetine sokulabilecek en iyi bitkilerden birisidir. Patates bitkisi kendisinden sonra ekilecek bitkiye temiz ve havalanmış bir toprak bırakmaktadır. Aynı tarlaya her yıl üst üste patates dikilmesi önerilmez. Çünkü, birçok patates hastalığı toprakta uzun süre canlılığını koruyabilmektedir. Her yıl üst üste patates dikimi yapılan tarlalarda, topraktan geçen hastalıkların yoğunluğu artacağından, patates yumru veriminde her geçen yıl önemli azalmalar meydana gelir. Bu nedenle her yıl üst üste aynı tarlaya patates dikilmemelidir.
Patates; yetiştirildiği bölgelerde şekerpancarı, ayçiçeği, tahıllar ve baklagiller ile çok ideal bir ekim nöbeti oluşturabilmektedir. Yapılan araştırmalar göstermiştir ki, baklagillerden sonra patates dikildiğinde verim yüksek olmaktadır.
4.4- BESİN İSTEĞİ VE GÜBRELEME
Patates bitkisi, yetişme süresince topraktan fazla miktarda bitki besin maddesi kaldırmaktadır. Topraktan alınan bitki besin maddelerinin yaklaşık 1/3-1-2' si bitkinin yeşil aksamında birikmekte, arta kalan diğer miktar ise, yumruda depolanmaktadır.
Hollanda şartlarında yapılan bir araştırmada dekardan 3 ton patates yumrusu hasat edildiğinde, bitkiler tarafından 1 dekarlık alandan (saf olarak) 15 kg. N , 6 kg. P2O5 , 35 kg. K2O , 9 kg. CaO ve 3 kg. MgO kaldırıldığı hesaplanmıştır. (Beukema ve Van Der Zaag 1979). Aynı şekilde İngiltere 'de yapılan bir başka araştırmada ise dekardan 3750 kg patates yumrusu hasat edildiğinde bitkiler tarafından bir dekarlık alandan 22.4 kg N, 6.8 kg P2O5 ve 33.8 kg K20 kaldırılmıştır. Bu değerlerin incelenmesinden görüleceği gibi, genel olarak bir dekarlık alandan bir ton yumru verimi elde edebilmek için 5 kg N, 2 kg P2O5 ve 10 kg K20 'nın topraktan kaldırılması gerekmektedir.
Patates tarımında gübreleme tavsiyelerinde bulunurken; ürünün yetiştirilme gayesi, yetişme süresi, toprak yapısı, sulama sayısı ve hedeflenen verim değerleri dikkate alınmalıdır.
Patates tarımında yeterli ve ekonomik anlamda bir ürün kaldırabilmek için, toprak analizlerine göre gübreme yapılması gerekmektedir. Bu nedenle, azotlu gübre uygulamaları için patates dikimi yapılacak tarlalarda 60 cm derinden toprak numunesi alınmalı ve her yıl analizi yapılmalıdır. P ve K için ise 15 cm. derinlik kafi gelmektedir ve 3-5 yıl ara ile yapılan toprak analizi P ve K' lı gübre uygulamaları için yeterli olmaktadır.
Diğer taraftan; patatese verilecek gübrelerin miktarları arasında belirli bir oran olması gerekmektedir. Aksi taktirde, verilen gübreden yeterli miktarda fayda sağlanamaz. Bu nedenle; N,P,K, bakımından normal olan topraklarda bu oranın 1:0,5:2 olması gerekmektedir. Bunun dışında, organik maddesi fazla topraklarda azot miktarı düşük tutulmalı, toprağın fosfor ve potasyum tutma miktarı yüksek ise, bu elementlerin miktarı artırılmalıdır.
4.4.1- Çiftlik Gübresi
Çiftlik gübresine en iyi cevap veren tarla bitkilerinin başında patates gelmektedir. Çiftlik gübresi toprağın yapısını iyileştirmesi yanında, toprağın verimliliğini de artırmaktadır. Patates tarımında yanmış çiftlik gübresi kullanılmalıdır. Çiftlik gübresi sonbaharda toprağa verilmeli ve karıştırılmalıdır.
Turfanda patates tarımında yanmış çiftlik gübresi, en geç dikimden bir ay gibi bir süre önce verilmelidir. Yanmış olduğu için bitki bu gübreden yeterli miktarda yararlanabilecektir. İyi yanmış 1.5-2.0 ton/da çiftlik gübresi yeterli olmaktadır. Ancak, hiçbir zaman normal bir verim için çiftlik gübresi tek başına yeterli olmamakta, çiftlik gübresi ile birlikte NPK' lı gübrelerden ilave olarak kullanılmalıdır.
Hayvan tipine ve beslenme şekline bağlı olarak 10 ton çiftlik gübresi 15 kg. N, 6 kg P2O5, 40 kg K20, 50 kg Ca0, 17kg Mg0, 300 gr Mn, 40 gr bakır ve 50 gr Bor içermektedir.
4.4.2- Azot Gübrelemesi
Patates bitkisinin, azotlu gübreye olan ihtiyacı oldukça fazladır. Patates, kumsal topraklarda yetiştirildiği ve fazla miktarda sulama gerektirdiği için, önemli miktarda azot yıkanması olmaktadır. Patateste yetiştirme gayesine bağlı olarak azotlu gübre dozunu çok iyi ayarlamak gerekmektedir. Verilen fazla miktardaki azotlu gübre, bitkinin vejetatif gelişmesini teşvik eder, ancak yumru oluşumunu geciktirir. Fazla miktarda verilen azotlu gübrenin ortaya çıkardığı bazı olumsuz durumları şu şekilde sıralanabilmektedir.
- Yumruda kuru madde birikimini engeller.
- Yumruda indirgen şeker miktarını yükseltir.
- Yumruda 2. büyümeyi teşvik eder.
- Erken hasatlarda yumruların depolanmaya dayanıklılığını azaltır.
- Bitkide yumru oluşumunu geciktirir.
Bu nedenle, cips ve bonfırits endüstrisinde kullanılacak yumruların yetiştirildiği tarlalarda fazla azotlu gübre kullanılması tavsiye edilmez. Ayrıca; tohumluk patates üretiminde, yumruların fazla irileşmesini önlemek için yüksek dozda azotlu gübre kullanımı önerilmez.
Yumru oluşumunu düzenlemek ve azot yıkanmasını önlemek için,azotlu gübrelerin patatese en az iki defa verilmesi önerilmektedir. Verilecek gübrenin 1/2' si dikimle birlikte, arta kalan 1/2' si ise boğaz doldurma sırasında (Bitkiler toprak yüzeyine çıkıştan 3-4 hafta sonra) verilmelidir. çok kumsal topraklarda azotlu gübre yağmurlama suyuna karıştırılarak çok defada verilmelidir.
Patates tarımında kullanılacak azotlu gübre miktarı., hedeflenen verime ve toprak yapısına göre hesaplanmaktadır. Çünkü; patates bitkisi belirli bir yumru verimini oluşturabilmesi için topraktan belirli miktarda azotu kaldırılması gerekmektedir. Patatesten belirli verim alınması planlanırken, çeşidin özellikleri ve çevre faktörlerinin uygunluğu göz önünde bulundurulmalıdır.
Patatese uygulanacak azotlu gübrelerin hesaplanmasında ortalama 200 kg. yumru verimi için, 1 kg/da saf azotun bitkiler tarafından kaldırılacağı düşünülmektedir. Bu miktara, toprağın yapısına göre Azotun yıkanma payı ilave edilmelidir. Genelde azotlu gübre uygulamalarında topraktaki miktar sıfır olarak kabul edilir. Toprak analizlerine göre toprakta Azot var ise, bu miktar hesaplamada dikkate alınmalıdır.
Dikimle beraber kullanılacak Azotlu gübre, kompoze gübre olarak P ve K ile birlikte (15.15.15 şeklinde) veya Amonyum Sülfat olarak tek başına verilmelidir. Üst gübre olarak ise Azot, Amonyum Nitrat veya üre şeklinde uygulanmalıdır. Sulamanın çok sayıda yapıldığı kumsal topraklarda ise, üst gübre olarak Amonyum sülfat gübresi önerilmelidir.
4.4.3- Fosfor Gübrelemesi
Patates bitkisi, belirli bir yumru verimini oluşturabilmesi için topraktan yeterli miktarda fosfor kaldırması gerekmektedir. Bu miktar azot ve potasyum ile karşılaştırıldığında çok az kalmaktadır. Azot gübrelemesinde olduğu gibi, hedeflenen verim seviyesine göre P2 05 miktarı saptanmaktadır.
Patatese uygulanacak fosforlu gübrenin hesaplanmasında ortalama 500 kg yumru verimi için, 1 kg saf P2 05' in bitkiler tarafından kaldırılmasının gerektiği göz önüne alınmalıdır. Fosforlu gübre uygulamalarında, toprak yapısına bağlı olarak, toprakta tutunma payları da hesaplamaya dahil edilmelidirler.
Patates bitkisinde verilen fosforlu gübre, bitki büyümesini teşvik etmesi yanında, verilen diğer gübrelerden bitkilerin en iyi şekilde yararlanmasına olanak sağlamaktadır. Fosforlu gübrelerin etkileri şu şekilde sıralanabilmektedir;
- Bitkilerde erken devrede gelişmeyi teşvik eder,
- Erken devrede yumru oluşumunu teşvik eder.
- Bitki başına yumru sayısını artırır.
- Hastalıklara dayanmayı artırır.
Hesaplanan fosforlu gübrenin tamamı, dikimden önce veya dikim sırasında uygulanmalıdır. Fosforlu gübre de Kompoze gübre olarak (20-20-0, 15-15-15 veya 18-46-0) veya süper fosfat şeklinde uygulanmaktadır.
4.4.4- Potasyum Gübrelemesi
Patatese uygulanacak potasyumlu gübrelerin hesaplanmasında ortalama 100 kg yumru verimi için, 1 kg K2O' nun bitkiler tarafından kaldırılmasının gerektiği esas alınmalıdır.
Patates bitkisi, topraktan fazla miktarda potasyum kaldırmaktadır. Türkiye topraklarının potasyum bakımından zengin olduğu bildirilmekte ve patates tarımında K2O uygulaması önerilmemektedir. Diğer besin maddelerinde olduğu gibi belirli bir ürünün meydana gelebilmesi için bitki topraktan yeterli miktarda potasyum kaldırılması gerekmektedir. Patates bitkisine uygulanan potasyumlu gübreler, büyüme ve gelişme yanında, bitkiye şu faydaları sağlamaktadır.
- Yumruda kuru madde birikimini artırır,
- Yumruların depolanmaya dayanıklılığını artırır,
- Yumruda kabuk oluşumunu teşvik eder,
- Yumruda istenmeyen enzimlerin oluşumunu engeller,
- Yumru et dokusunun sıkı yapılı olmasını sağlar.
Fosforlu gübrelemede olduğu gibi, potasyum içinde toprak analizi yapılmalı ve hedeflenen verime göre bitkiler tarafından kaldırılması gerekli K2O miktarları hesaplanmalıdır. Bu hesaplamada topraktaki K2O miktarı ile toprak yapısına bağlı olarak, toprağın K2O tutma payı dikkate alınmalıdır.
Potasyumlu gübrelerin tamamı dikimden önce veya dikim sırasında verilmelidir. Potasyumlu gübre olarak, genellikle 15-15-15 şeklinde kompoze gübre veya Potasyum sülfat gübresi kullanılmaktadır.