Peygamber Efendimizin hayatı özet
Peygamberimizin hayatı kısa
Kısaca Hz Muhammed s.a.v. hayatı
Hz. Muhammedin Hayatı
1 DOĞUMU-AİLESİ-ÇOCUKLUĞU GENÇLİĞİ
Sevgili Peygamberimiz Hz.Muhammed(s),20 Nisan 571 yılında Mekkede doğdu.Annesinin adı Amine,babasının adı ise Abdullahtır.
Peygamberimizin babası Abdullah,O daha doğmadan önce ölmüştü.Ana Muhammed ismini dedesi Abdulmuttalip vermişti. Onun dört tane ismi vardır:
1 Muhammed
2 Ahmet
3 Mustafa
4 Mahmut
Doğduktan bir süre sonra Mekkedeki geleneklerden dolayı bir süre için süt aneye verild.Süt annesi Halime Ona 4 yaşına gelinceye kadar baktı.Böylece daha iyi bir havada yetişti.
4 yaşından sonra annesi Amine Onu yanına geri aldı.6 yaşına geldiğinde ise annesi Amine de öldü
6 yaşından sonra kendisine dedesi Abdulmuttalip bakmaya başladı
8 yaşına geldiğinde dedesi de vefat edince amcası Ebu Talipin yanında kalmaya başladı.Amcası Ona hem çocukluğunda ve gençliğinde baktı hem de Peygamber olduktan sonra Mekkelilerin Ona karşı yaptığı saldırıların çoğunu engelledi.Aynı zamanda Mekkeliler kendisine zarar vermek isteseler bile,Ebu Talipten çekindikleri için ,bu planlarını terk etmek zorunda kaldılar.Peygamberimiz de Onun bu iyiliğini hiçbir zaman unutmamıştır.Peygamberimize Mekkelilerin yaptığı kötülüklerin hemen hemen hepsi Ebu Talip öldükten sonra olmuştur.Ebu Talip ticaretle uğraşan birisidi.
Peygamberimiz 12 yaşında iken Onunla beraber Suriyeye doğru ticaret mallarını satmak için yola çıkmışlarken,yolda Busra denilen bir yerde mola verdiler.Bir papaz olan Bahira,orada,ondaki değişik durumların olduğunu fark etti.Onun daha önce Hz. İsanın İncilde de bildirdiği gönderilecek olan son peygamberin olduğunu anladı..Amcasından Onu daha fazla ileriye götürmemesini, aksi halde Yahudilerin kendisini öldürebileceğini söyledi.Çünkü Yahudiler de son bir peygamberin geleceğini biliyorlardı. Fakat onlar bu son peygamberin kendi içlerinden birisinin olmasını istiyorlardı.
Bunun üzerine Ebu Talip,ticaret mallarını orada satarak,Mekkeye hemen geri döndü. 25 yaşına geldiğinde artık ticaretten de anlayan bir delikanlı olmuştu.Bu zamanlarda40 yaşına ulaşmış,ahlak ve terbiye konusunda son derece ileri durumda olan Hatice isminde zengin ve dul bir hanımefendi vardı.Bu hanım çok zengindi. Fakat kendisi kadın olduğu için ticaret mallarını satmak için uzak yerlere gidemiyordu.O da,başka erkeklerle ticaret ortaklığı kurup,elde edilen karı paylaşıyordu.Zaten ahlakı bozuk olan bu toplumda,sürekli aldatılıyor ortakları elde ettikleri gerçek karı,açıklamıyorlar.Bu işten iyice canı yanan Hz.Hatice bu sefer gerçekten kendisine güvenebileceği bir ortak aramaya başladı.Kendisine 25 yaşındaki O genci,Hz.Muhammedi tavsiye ettiler.
Hz.Muhammedle yaptığı ortaklıktan iyi bir gelir elde etti.Aradığı ortağını bulmuştu.Hem de ne ortak.O ilk başta ticarette kazanayım derken Allah onlara öyle bir kader çizmişti ki ,bu ticaretin sonunda,birbirlerine ne kadar da yakıştıklarını anlayıp,hayatlarını da ortak ettiler.Evlenmeye karar verdiler.Sade bir törenle evlendiler.Bu ticaret ortaklığı öyle bir ortaklık olmuştu ki,sonunda birbirlerinin hayatlarına,dertlerine,tasalarına,sevinçlerine kadar herşeyleriyle ortak olmuşlardı.
Peygamberimizin Hz Hatice ile olan evliliklerindei Altı çocukları dünyaya geldi:
1 Abdullah,
2 Zeynep,
3 Rukiye
4 Ümmü Gülsüm
5 Kasım
6 Fatıma
Bunlardan Hz.Fatıma hariç bütün çocukları Peygamberimizden önce vefat etmişlerdir.
Hz.Hatice,aynı zamanda İslama giren ilk insan olmuş,asalet,dürüstlük,üstün ahlak ve fedakarlığı ile Haticetül-Kübra (Büyük Hatice)lakabını da almıştır.
35 yaşına geldiğinde ise Kabe hakemliği yapmış,buradaki hakemliğiyle bütün Mekkelilerin saygısını kazanmıştır.
Olay şudur:
Araplar tarafından da kutsal sayılan Kabe,şiddetli sel ile yıkılmştı.Bunun üzerine Mekkeliler bir araya gelerek Onu yeniden inşa etttiler.Fakat bugün bizim için de kutsal olan Hacerül-Esved(Türkçemizde Karataş anlamına gelir.Cennetten geldiğine inanılır.)denen taşı eski yerine koymaya sıra gelince,herkes bu işi kendisi yapmak,bu şerefi kendisi elde etmek istedi.İş öyle cidileşti ki, aralarında sonu savaşa kadar gidebilecek tartışmalar başladı.Bunun üzerine tarafsız bir hakem bulmaya karar verdiler.:Sabahleyin Kabe sınırlarına ilk kim gelirse O hakem olacak ve Onun vereceği karara herkes uyacaktı.Sabah olunca öyle güzel bir olay olur ki;içeriye ilk gelen Hz.Muhammeddir.Onun gelişi herkese derin bir nefes aldırdı.Çünkü haksızlık yapmayacak,harkesin güvendiği bir insandı O.Peygamberimiz elbisesini çıkardı.Hacerül Esvedi üzerine koydurdu.Ve her kabileden birer kişinin taşı kaldırmasını istedi.Taş yeterli yüksekliğe çıkınca da kendi elleriyle yerine yerleştirdi.Herkes bu olaydan memnun olmuştu.Nasıl memnun olmasınlar ki,hem taşı yerine koyma işine herkes katılmış hem de en önemlisi çıkabilecek bir savaş engellenmişti.Bu olaydan sonra Peygamberimize Muhammedül-Emin (Güvenilir Muhammed)lakabı takılmıştır.
Hz.İsadan beri yaklaşık 600 yıldan beri peygamber gelmemişti.İnsanlık bir Peygambere,bir rehbere muhtaçtı. İlahi kitaplar değiştirilmiş,ahlak ve manevi değer diye bir şey kalmamıştı.Bütün çirkin işler son derece yaygınlaşmıştı.Hatta insanlar köle olarak satılmaya,kız çocuklar canlı canlı toprağa gömülmeye başlanmıştı.
Peygamberimiz bütün bu çirkin işlerden uzak duruyordu.Özellikle 35 yaşlarından sonra sık sık Mekkenin dışına çıkıyor,Hira Mağarasında yalnızlığa çekiliyordu.
40 yaşlarında yine böyle bir durumda (610 yılında)Cebrail (as) Ona görünüp kendisinden Okumasını istedi.O da okuma bilmeği cevabını verdi.Bu durum birkaç kez tekrarlanınca,Ne okuyayımdiye sordu.Cebrail (as) da (Yaratan Rabbinin adıyla oku diye başlayan )ALAK suresinin ilk beş ayetini kendisne bildirdi.Bu olayla Peygamberimizin Peygamberlik görevi başlamış oldu.
Bu vahyin sonunda Ona ilk inanan insanlar şunlardır:
1 İlk müşlüman Kadın :Hz.Hatice ( Hanımı)
2 ilk müslüman Erkek :Hz.Ebubekir (Çok samimi arkadaşı)
3 İlk müslüman Köle :Hz.Zeyd (Köle olarak alıp,sonra Onu serbest bıraktığı kimse.
4 İlk müslüman Çocuk :Hz.Ali (Amcası Ebu Talipin oğlu.)
Peygamberimiz insanları 3 yıl boyuca İslama gizlice davet etti.Bundan sonra açıktan açığa davet etmeye başladı.Bu durum doğru yola ulaşmak istemeyen Müslümanlara karşı olmadık işkenceler yapmaya başladılar. Bu işkenceler dayanılmaz hal almaya başladı.Bunun üzerine Peygamberimiz bir grup müslümanı Habeşistana gönderdi.Bu; Müslümanların İLK HİCRETİ oldu.Bu ilk hicret 615 yılında olmuştur.
Peygamberimiz 13 yıl boyunca Mekkelileri İslama çağırdı.Bu uğurda her türlü sıkıntıya katlandı.
Peygamberliğinin 11.yılında Medineden gelen bir grup insan Müslüman olmuşlardı.Ertesi sene daha büyük bir grup gelerek Müslüman oldular. Peygamberimizi canları,malları ve evlatları gibi koruyacaklarına söz verdiler.Kendisini Medineye davet ettiler.
Bu arada Mekkelilerin Müslümanlara karşı olan tutumları hiç değişmemiş,hatta daha da artmıştı.Bunun üzerine peygamberimiz Allahtan gelen izinle Medineye hicret etmeye karar verdi.Medineye gitmesi halinde bunun kendileri için daha da büyük bir tehlike olacağını anlayan Mekkeliler,Darun-Nedve(Mekke İdare Meclisinde) toplanarak Peygamberimizi öldürmeye karar verdiler.Fakat bunu gerçekleştiremediler.Hz.Ebubekir ile uzun ve tehlikeli bir yolculuktan sonra Medineye vardılar.Bu hicret İslam tarihi bakımından çok önemlidir.Çünkü:
1 İslam Medinede yükselip büyümüş ve bütün dünyaya bu şehirden yayılmıştır.
2 Hz.Ömerin halifeliğinden itibaren de bu olay müslümanlar tarih başlangıcı olmuştur.
MUHACİR VE ENSAR
MUHACİR : Dinleri ve inançları uğruna,Mekkeden Medine ye göç eden Müslümanlara denir.
ENSAR : Mekkeli Müslümanlara yardım eden Medineli Müslümanlara da Ensar denir
Peygamberimiz Ensar ve Muhaciri kardeş ilan etmiş,onlar da bu kardeşliği gerçekten uygulamışlardır.
MEDİNE DÖNEMİ VE SAVAŞLAR
Mekkeliler,Müslümanların Medinede de yaşamalarını istemiyorlardı.Çünkü,eğer orada rahat ederlerse Müslümanlığın her tarafa yayılacağını biliyorlardı.Bunun için de Müslümanları resmen savaşa zorluyorlardı.Oysa peygamberimize henüz savaşma emri ve izni verilmemişti.Bu yüzden kimseyle savaşa girmiyordu.Yüce Allahın savaş emrini verdikten sonra Hz.Peygamber Mekkelilerle 3 önemli savaş yapmıştır:
PEYGAMBERİMİZİN SAVAŞLARI :
1 BEDİR SAVAŞI : (MART 624 Hicretin 2.yılı )
Müslümanlar :305 kişi
Mekkeliler : 1000 kişi
Savaşın Sebebi Mekkelilerin;ellerinden kaçırdıkları Müslümanlardan intikam almak,ve onları yok etmek istemeleri.
Savaşın Sonucu :
1-Müslümanlar bu savaşı kazandı.
2-Mekkeli müşriklerin bazı elebaşıları öldürüldü.
3-Mekkelilerden 70 kadar kişi öldü,70 kadarı da esir alındı.
4-Müslümanlardan da 14 kişi şehit oldu..
Esirlere ne yapıldı?
1-Maddi durumları iyi olanlar para karşılığı serbest bırakıldı.
2-Bunlardan okuma-yazma bilenler;10 Müslümana okuma yazma öğretmeleri karşılığında serbest bırakıldı.
3- Fakir esirler ise karşılıksız olarak serbest bırakıldılar
Bedir Savaşının Önemi :
1-Bedir Savaşı İslamın ve Müslümanların artık kendilerini kabul ettirdiği bir savaş olmuştur.
2-Bu savaşla Medine İslam Devletinin temeli atılmıştır.
3-Zaferle sonuçlanan bu savaşla hem İslam Dini ve hem de Müslümanlar kuvvetlendiler.
4-Bu savaştan sonra Mekkeliler Müslümanlardan korkmaya başlamışlardır.
UHUD SAVAŞI (MART 625 -Hicretin 3.yılı.)
Müslümanlar: 700 kişi Mekkeliler :3000 kişi
Savaşın Sebebi : Bu savaş Mekkelilerin Bedir Savaşının yenilgilerinin intikamını almak istemeleridir.
Savaşın Sonucu: Bu savaşta da Müslümanlar galip gelmek üzere iken,peygamberimizin ısrarla hiç ayrılmamalarını istediği okçuların savaşı kazandık zannederek yerlerini terk etmeleri sebebiyle,Müslümanlar büyük zararlar verdiler.
1-Peygamberimizin amcası Hz.Hamza bu savaşta şehit oldu.
2-Müslümanlardan 70 kişi şehit oldu.
3-Peygamberimiz hafifçe yaralandı.
Uhud Savaşının Önemi: Bu savaşın sonunda Müslümanlara komutanın ve Peygamberin sözlerini her zaman dinlemenin gerektiği anlaşılmıştır
HENDEK SAVAŞI(MART 627 )
Müslümanlar :3.000 kişi Mekkeliler : 10.000 kişi
SAVAŞIN SEBEBİ : Mekkelilerin,Müslümanları tamamen ortadan kaldırmak için Medineyi kuşatmaları.
SAVAŞIN SONUCU :Müslümanlar Şehrin ovaya bakan kısmını,hendekler(çukurlar)ka zarak,savunma yaptılar.Mekkeliler 20 gün boyunca kuşatmayı sürdürdüler. Erzaklarının da tükenmesi ve son gecede çıkan bir fırtına ile bütün malzemelerinin dağılması ile kuşatmaya son verip geriye dönmüşlerdir.
HUDEYBİYE BARIŞI VE MEKKENİN FETHİ
Hendek Savaşından bir yıl sonra hicretin 6.yılından Mekkelilerle Müslümanlar arasında bir anlaşma yapıldı.Hudeybiye denilen yerde yapılan bu anlaşmanın şartları görünüşte Müslümanların aleyhine gibi görünmüştü,fakat anlaşmanın maddeleri zamanla Müslümanların işine yaramıştır.
HUDEYBİYE BARIŞININ ÖNEMİ
Bu anlaşma Mekkenin fethedilmesini sağlamış bir anlaşmadır.
Anlaşma maddelerinin bir kısmı şöyledir :
1 İki taraf da 10 yıl boyunca barış içinde bulunacaklardır.
2 Mekkelilerden,Medineye kaçan olursa Müslümanlar onu Mekkelilere geri vereceklerdi.
3 Medineden Mekkeye kaçan olursa Mekkeliler ise geri vermek zorunda olmayacaklardı.
4 Müslümanlar bu yıl umre yapmayıp,gelecek yıla erteleyeceklerdi.Gelecek yıl ise Mekkeliler şehri terk edecekler,,Müslümanlar da şehre silahsız olarak gireceklerdi.Şehirde en fazla 3 gün kalacaklardı.
Ancak Mekkeliler bu anlaşmaya uymadılar.Bunun üzerine Hz.Peygamber de 10.000 kişilik bir ordu ile Mekke üzerine yürümek zorunda kaldı
Mekke civarına geldiklerinde İslam Ordusu konakladı.Peygamberimiz (s)in emriyle on bin terde ateşler yakıldı.Bu kalabalığı gören Mekkeliler;karşı koymaya cesaret edemediler.Hicretin 8.yılında (630 yılında,kan dökmeden Mekkeye girdi. Yıllarca kendisine ve Müslümanlara eziyet eden Mekkelileri de bağışladı Bu davranışı ile O büyüklüğünü gösterdi. Bunun üzerine Mekkeliler gruplar halinde Müslüman oldular.
VEDA HACCI VE VEDA HUTBESİ
Hz Peygamberin Hicretin 10.yılında Veda niteliğindeki yaptığı son Hacca VEDA HACCI denir. Bu hacda yaptığı son hutbeye(konuşmaya) da VEDA HUTBESİ denir.
Veda Hutbesinde İslamın genel prensiplerini,kendisini dinleyen 100.000 kişi ye birkez daha hatırlattı.
VEDA HUTBESİNDE YER ALAN KONULARIN BAZILARI ŞUNLARDIR:
1 Allahtan başka ilah yoktur.Ben de Onun kulu ve peygamberiyim.
2 Birbirinizin malları ve kanları birbirinize haramdır.
3 Emanetlere ihanet etmeyin.
4 _Faiz yemeyin.
5 Kimseye zulmetmeyin.
6 Dininizi korumak için küçük günahlardan da kaçınız..
7 Kadınların haklarını çiğnemeyin.
8 Size iki emanet bırakıyorum.Ona sımsıkı sarılırsanız yolunuzu şaşırmazsınız :Bunlar Kuran-ı Kerim ve Benim Sünnetimdir.
9 Birbirlerinizin mallarını haksız yere yemeyin.
VEFATI
Bu büyük haccın arife gününde şu ayet inmişti:Bugün dininizi tamamladım.Size nimetimi tamamladım.Ve din olarak size İslamı seçtim.Hz.Ömer bu ayeti işitince ağladı.Çünkü Peygamberimizin vefatının yaklaştığını anladı.
Peygamberimiz sanki bir ayrılık toplantısı niteliğinde olan Veda Haccından bir süre sonra hastalandı.63 yaşında Hicretin 12.yılında, 8 Haziran 632 yılında vefat etmiştir.Kabri halen Medine şehrindedir.
Peygamberimizin hayatı kısa
Kısaca Hz Muhammed s.a.v. hayatı
Hz. Muhammedin Hayatı
1 DOĞUMU-AİLESİ-ÇOCUKLUĞU GENÇLİĞİ
Sevgili Peygamberimiz Hz.Muhammed(s),20 Nisan 571 yılında Mekkede doğdu.Annesinin adı Amine,babasının adı ise Abdullahtır.
Peygamberimizin babası Abdullah,O daha doğmadan önce ölmüştü.Ana Muhammed ismini dedesi Abdulmuttalip vermişti. Onun dört tane ismi vardır:
1 Muhammed
2 Ahmet
3 Mustafa
4 Mahmut
Doğduktan bir süre sonra Mekkedeki geleneklerden dolayı bir süre için süt aneye verild.Süt annesi Halime Ona 4 yaşına gelinceye kadar baktı.Böylece daha iyi bir havada yetişti.
4 yaşından sonra annesi Amine Onu yanına geri aldı.6 yaşına geldiğinde ise annesi Amine de öldü
6 yaşından sonra kendisine dedesi Abdulmuttalip bakmaya başladı
8 yaşına geldiğinde dedesi de vefat edince amcası Ebu Talipin yanında kalmaya başladı.Amcası Ona hem çocukluğunda ve gençliğinde baktı hem de Peygamber olduktan sonra Mekkelilerin Ona karşı yaptığı saldırıların çoğunu engelledi.Aynı zamanda Mekkeliler kendisine zarar vermek isteseler bile,Ebu Talipten çekindikleri için ,bu planlarını terk etmek zorunda kaldılar.Peygamberimiz de Onun bu iyiliğini hiçbir zaman unutmamıştır.Peygamberimize Mekkelilerin yaptığı kötülüklerin hemen hemen hepsi Ebu Talip öldükten sonra olmuştur.Ebu Talip ticaretle uğraşan birisidi.
Peygamberimiz 12 yaşında iken Onunla beraber Suriyeye doğru ticaret mallarını satmak için yola çıkmışlarken,yolda Busra denilen bir yerde mola verdiler.Bir papaz olan Bahira,orada,ondaki değişik durumların olduğunu fark etti.Onun daha önce Hz. İsanın İncilde de bildirdiği gönderilecek olan son peygamberin olduğunu anladı..Amcasından Onu daha fazla ileriye götürmemesini, aksi halde Yahudilerin kendisini öldürebileceğini söyledi.Çünkü Yahudiler de son bir peygamberin geleceğini biliyorlardı. Fakat onlar bu son peygamberin kendi içlerinden birisinin olmasını istiyorlardı.
Bunun üzerine Ebu Talip,ticaret mallarını orada satarak,Mekkeye hemen geri döndü. 25 yaşına geldiğinde artık ticaretten de anlayan bir delikanlı olmuştu.Bu zamanlarda40 yaşına ulaşmış,ahlak ve terbiye konusunda son derece ileri durumda olan Hatice isminde zengin ve dul bir hanımefendi vardı.Bu hanım çok zengindi. Fakat kendisi kadın olduğu için ticaret mallarını satmak için uzak yerlere gidemiyordu.O da,başka erkeklerle ticaret ortaklığı kurup,elde edilen karı paylaşıyordu.Zaten ahlakı bozuk olan bu toplumda,sürekli aldatılıyor ortakları elde ettikleri gerçek karı,açıklamıyorlar.Bu işten iyice canı yanan Hz.Hatice bu sefer gerçekten kendisine güvenebileceği bir ortak aramaya başladı.Kendisine 25 yaşındaki O genci,Hz.Muhammedi tavsiye ettiler.
Hz.Muhammedle yaptığı ortaklıktan iyi bir gelir elde etti.Aradığı ortağını bulmuştu.Hem de ne ortak.O ilk başta ticarette kazanayım derken Allah onlara öyle bir kader çizmişti ki ,bu ticaretin sonunda,birbirlerine ne kadar da yakıştıklarını anlayıp,hayatlarını da ortak ettiler.Evlenmeye karar verdiler.Sade bir törenle evlendiler.Bu ticaret ortaklığı öyle bir ortaklık olmuştu ki,sonunda birbirlerinin hayatlarına,dertlerine,tasalarına,sevinçlerine kadar herşeyleriyle ortak olmuşlardı.
Peygamberimizin Hz Hatice ile olan evliliklerindei Altı çocukları dünyaya geldi:
1 Abdullah,
2 Zeynep,
3 Rukiye
4 Ümmü Gülsüm
5 Kasım
6 Fatıma
Bunlardan Hz.Fatıma hariç bütün çocukları Peygamberimizden önce vefat etmişlerdir.
Hz.Hatice,aynı zamanda İslama giren ilk insan olmuş,asalet,dürüstlük,üstün ahlak ve fedakarlığı ile Haticetül-Kübra (Büyük Hatice)lakabını da almıştır.
35 yaşına geldiğinde ise Kabe hakemliği yapmış,buradaki hakemliğiyle bütün Mekkelilerin saygısını kazanmıştır.
Olay şudur:
Araplar tarafından da kutsal sayılan Kabe,şiddetli sel ile yıkılmştı.Bunun üzerine Mekkeliler bir araya gelerek Onu yeniden inşa etttiler.Fakat bugün bizim için de kutsal olan Hacerül-Esved(Türkçemizde Karataş anlamına gelir.Cennetten geldiğine inanılır.)denen taşı eski yerine koymaya sıra gelince,herkes bu işi kendisi yapmak,bu şerefi kendisi elde etmek istedi.İş öyle cidileşti ki, aralarında sonu savaşa kadar gidebilecek tartışmalar başladı.Bunun üzerine tarafsız bir hakem bulmaya karar verdiler.:Sabahleyin Kabe sınırlarına ilk kim gelirse O hakem olacak ve Onun vereceği karara herkes uyacaktı.Sabah olunca öyle güzel bir olay olur ki;içeriye ilk gelen Hz.Muhammeddir.Onun gelişi herkese derin bir nefes aldırdı.Çünkü haksızlık yapmayacak,harkesin güvendiği bir insandı O.Peygamberimiz elbisesini çıkardı.Hacerül Esvedi üzerine koydurdu.Ve her kabileden birer kişinin taşı kaldırmasını istedi.Taş yeterli yüksekliğe çıkınca da kendi elleriyle yerine yerleştirdi.Herkes bu olaydan memnun olmuştu.Nasıl memnun olmasınlar ki,hem taşı yerine koyma işine herkes katılmış hem de en önemlisi çıkabilecek bir savaş engellenmişti.Bu olaydan sonra Peygamberimize Muhammedül-Emin (Güvenilir Muhammed)lakabı takılmıştır.
Hz.İsadan beri yaklaşık 600 yıldan beri peygamber gelmemişti.İnsanlık bir Peygambere,bir rehbere muhtaçtı. İlahi kitaplar değiştirilmiş,ahlak ve manevi değer diye bir şey kalmamıştı.Bütün çirkin işler son derece yaygınlaşmıştı.Hatta insanlar köle olarak satılmaya,kız çocuklar canlı canlı toprağa gömülmeye başlanmıştı.
Peygamberimiz bütün bu çirkin işlerden uzak duruyordu.Özellikle 35 yaşlarından sonra sık sık Mekkenin dışına çıkıyor,Hira Mağarasında yalnızlığa çekiliyordu.
40 yaşlarında yine böyle bir durumda (610 yılında)Cebrail (as) Ona görünüp kendisinden Okumasını istedi.O da okuma bilmeği cevabını verdi.Bu durum birkaç kez tekrarlanınca,Ne okuyayımdiye sordu.Cebrail (as) da (Yaratan Rabbinin adıyla oku diye başlayan )ALAK suresinin ilk beş ayetini kendisne bildirdi.Bu olayla Peygamberimizin Peygamberlik görevi başlamış oldu.
Bu vahyin sonunda Ona ilk inanan insanlar şunlardır:
1 İlk müşlüman Kadın :Hz.Hatice ( Hanımı)
2 ilk müslüman Erkek :Hz.Ebubekir (Çok samimi arkadaşı)
3 İlk müslüman Köle :Hz.Zeyd (Köle olarak alıp,sonra Onu serbest bıraktığı kimse.
4 İlk müslüman Çocuk :Hz.Ali (Amcası Ebu Talipin oğlu.)
Peygamberimiz insanları 3 yıl boyuca İslama gizlice davet etti.Bundan sonra açıktan açığa davet etmeye başladı.Bu durum doğru yola ulaşmak istemeyen Müslümanlara karşı olmadık işkenceler yapmaya başladılar. Bu işkenceler dayanılmaz hal almaya başladı.Bunun üzerine Peygamberimiz bir grup müslümanı Habeşistana gönderdi.Bu; Müslümanların İLK HİCRETİ oldu.Bu ilk hicret 615 yılında olmuştur.
Peygamberimiz 13 yıl boyunca Mekkelileri İslama çağırdı.Bu uğurda her türlü sıkıntıya katlandı.
Peygamberliğinin 11.yılında Medineden gelen bir grup insan Müslüman olmuşlardı.Ertesi sene daha büyük bir grup gelerek Müslüman oldular. Peygamberimizi canları,malları ve evlatları gibi koruyacaklarına söz verdiler.Kendisini Medineye davet ettiler.
Bu arada Mekkelilerin Müslümanlara karşı olan tutumları hiç değişmemiş,hatta daha da artmıştı.Bunun üzerine peygamberimiz Allahtan gelen izinle Medineye hicret etmeye karar verdi.Medineye gitmesi halinde bunun kendileri için daha da büyük bir tehlike olacağını anlayan Mekkeliler,Darun-Nedve(Mekke İdare Meclisinde) toplanarak Peygamberimizi öldürmeye karar verdiler.Fakat bunu gerçekleştiremediler.Hz.Ebubekir ile uzun ve tehlikeli bir yolculuktan sonra Medineye vardılar.Bu hicret İslam tarihi bakımından çok önemlidir.Çünkü:
1 İslam Medinede yükselip büyümüş ve bütün dünyaya bu şehirden yayılmıştır.
2 Hz.Ömerin halifeliğinden itibaren de bu olay müslümanlar tarih başlangıcı olmuştur.
MUHACİR VE ENSAR
MUHACİR : Dinleri ve inançları uğruna,Mekkeden Medine ye göç eden Müslümanlara denir.
ENSAR : Mekkeli Müslümanlara yardım eden Medineli Müslümanlara da Ensar denir
Peygamberimiz Ensar ve Muhaciri kardeş ilan etmiş,onlar da bu kardeşliği gerçekten uygulamışlardır.
MEDİNE DÖNEMİ VE SAVAŞLAR
Mekkeliler,Müslümanların Medinede de yaşamalarını istemiyorlardı.Çünkü,eğer orada rahat ederlerse Müslümanlığın her tarafa yayılacağını biliyorlardı.Bunun için de Müslümanları resmen savaşa zorluyorlardı.Oysa peygamberimize henüz savaşma emri ve izni verilmemişti.Bu yüzden kimseyle savaşa girmiyordu.Yüce Allahın savaş emrini verdikten sonra Hz.Peygamber Mekkelilerle 3 önemli savaş yapmıştır:
PEYGAMBERİMİZİN SAVAŞLARI :
1 BEDİR SAVAŞI : (MART 624 Hicretin 2.yılı )
Müslümanlar :305 kişi
Mekkeliler : 1000 kişi
Savaşın Sebebi Mekkelilerin;ellerinden kaçırdıkları Müslümanlardan intikam almak,ve onları yok etmek istemeleri.
Savaşın Sonucu :
1-Müslümanlar bu savaşı kazandı.
2-Mekkeli müşriklerin bazı elebaşıları öldürüldü.
3-Mekkelilerden 70 kadar kişi öldü,70 kadarı da esir alındı.
4-Müslümanlardan da 14 kişi şehit oldu..
Esirlere ne yapıldı?
1-Maddi durumları iyi olanlar para karşılığı serbest bırakıldı.
2-Bunlardan okuma-yazma bilenler;10 Müslümana okuma yazma öğretmeleri karşılığında serbest bırakıldı.
3- Fakir esirler ise karşılıksız olarak serbest bırakıldılar
Bedir Savaşının Önemi :
1-Bedir Savaşı İslamın ve Müslümanların artık kendilerini kabul ettirdiği bir savaş olmuştur.
2-Bu savaşla Medine İslam Devletinin temeli atılmıştır.
3-Zaferle sonuçlanan bu savaşla hem İslam Dini ve hem de Müslümanlar kuvvetlendiler.
4-Bu savaştan sonra Mekkeliler Müslümanlardan korkmaya başlamışlardır.
UHUD SAVAŞI (MART 625 -Hicretin 3.yılı.)
Müslümanlar: 700 kişi Mekkeliler :3000 kişi
Savaşın Sebebi : Bu savaş Mekkelilerin Bedir Savaşının yenilgilerinin intikamını almak istemeleridir.
Savaşın Sonucu: Bu savaşta da Müslümanlar galip gelmek üzere iken,peygamberimizin ısrarla hiç ayrılmamalarını istediği okçuların savaşı kazandık zannederek yerlerini terk etmeleri sebebiyle,Müslümanlar büyük zararlar verdiler.
1-Peygamberimizin amcası Hz.Hamza bu savaşta şehit oldu.
2-Müslümanlardan 70 kişi şehit oldu.
3-Peygamberimiz hafifçe yaralandı.
Uhud Savaşının Önemi: Bu savaşın sonunda Müslümanlara komutanın ve Peygamberin sözlerini her zaman dinlemenin gerektiği anlaşılmıştır
HENDEK SAVAŞI(MART 627 )
Müslümanlar :3.000 kişi Mekkeliler : 10.000 kişi
SAVAŞIN SEBEBİ : Mekkelilerin,Müslümanları tamamen ortadan kaldırmak için Medineyi kuşatmaları.
SAVAŞIN SONUCU :Müslümanlar Şehrin ovaya bakan kısmını,hendekler(çukurlar)ka zarak,savunma yaptılar.Mekkeliler 20 gün boyunca kuşatmayı sürdürdüler. Erzaklarının da tükenmesi ve son gecede çıkan bir fırtına ile bütün malzemelerinin dağılması ile kuşatmaya son verip geriye dönmüşlerdir.
HUDEYBİYE BARIŞI VE MEKKENİN FETHİ
Hendek Savaşından bir yıl sonra hicretin 6.yılından Mekkelilerle Müslümanlar arasında bir anlaşma yapıldı.Hudeybiye denilen yerde yapılan bu anlaşmanın şartları görünüşte Müslümanların aleyhine gibi görünmüştü,fakat anlaşmanın maddeleri zamanla Müslümanların işine yaramıştır.
HUDEYBİYE BARIŞININ ÖNEMİ
Bu anlaşma Mekkenin fethedilmesini sağlamış bir anlaşmadır.
Anlaşma maddelerinin bir kısmı şöyledir :
1 İki taraf da 10 yıl boyunca barış içinde bulunacaklardır.
2 Mekkelilerden,Medineye kaçan olursa Müslümanlar onu Mekkelilere geri vereceklerdi.
3 Medineden Mekkeye kaçan olursa Mekkeliler ise geri vermek zorunda olmayacaklardı.
4 Müslümanlar bu yıl umre yapmayıp,gelecek yıla erteleyeceklerdi.Gelecek yıl ise Mekkeliler şehri terk edecekler,,Müslümanlar da şehre silahsız olarak gireceklerdi.Şehirde en fazla 3 gün kalacaklardı.
Ancak Mekkeliler bu anlaşmaya uymadılar.Bunun üzerine Hz.Peygamber de 10.000 kişilik bir ordu ile Mekke üzerine yürümek zorunda kaldı
Mekke civarına geldiklerinde İslam Ordusu konakladı.Peygamberimiz (s)in emriyle on bin terde ateşler yakıldı.Bu kalabalığı gören Mekkeliler;karşı koymaya cesaret edemediler.Hicretin 8.yılında (630 yılında,kan dökmeden Mekkeye girdi. Yıllarca kendisine ve Müslümanlara eziyet eden Mekkelileri de bağışladı Bu davranışı ile O büyüklüğünü gösterdi. Bunun üzerine Mekkeliler gruplar halinde Müslüman oldular.
VEDA HACCI VE VEDA HUTBESİ
Hz Peygamberin Hicretin 10.yılında Veda niteliğindeki yaptığı son Hacca VEDA HACCI denir. Bu hacda yaptığı son hutbeye(konuşmaya) da VEDA HUTBESİ denir.
Veda Hutbesinde İslamın genel prensiplerini,kendisini dinleyen 100.000 kişi ye birkez daha hatırlattı.
VEDA HUTBESİNDE YER ALAN KONULARIN BAZILARI ŞUNLARDIR:
1 Allahtan başka ilah yoktur.Ben de Onun kulu ve peygamberiyim.
2 Birbirinizin malları ve kanları birbirinize haramdır.
3 Emanetlere ihanet etmeyin.
4 _Faiz yemeyin.
5 Kimseye zulmetmeyin.
6 Dininizi korumak için küçük günahlardan da kaçınız..
7 Kadınların haklarını çiğnemeyin.
8 Size iki emanet bırakıyorum.Ona sımsıkı sarılırsanız yolunuzu şaşırmazsınız :Bunlar Kuran-ı Kerim ve Benim Sünnetimdir.
9 Birbirlerinizin mallarını haksız yere yemeyin.
VEFATI
Bu büyük haccın arife gününde şu ayet inmişti:Bugün dininizi tamamladım.Size nimetimi tamamladım.Ve din olarak size İslamı seçtim.Hz.Ömer bu ayeti işitince ağladı.Çünkü Peygamberimizin vefatının yaklaştığını anladı.
Peygamberimiz sanki bir ayrılık toplantısı niteliğinde olan Veda Haccından bir süre sonra hastalandı.63 yaşında Hicretin 12.yılında, 8 Haziran 632 yılında vefat etmiştir.Kabri halen Medine şehrindedir.