(19. yüzyılın ikinci yarısında)
Romantizmin hayal ve duyguya yaptığı vurguya bir tepki olarak doğan realizm, 19. yüzyılın ikinci yarısından sonra dünya edebiyatını geniş ölçüde etkilemiştir.
18. ve 19. yüzyıl Avrupası’nda görülen toplumsal hareketlilik, toplumsal sınıfları, mücadele içinde yeni çalkantılara, aydınları da yeni arayışlar içine itmiştir. Bu arayışlarda temel yönseme, toplum gerçekliğinin tanınması olmuştur.
Bu nedenle, Auguste Comte’un pozitivizm (olguculuk) felsefesi, realizmin düşünsel temelini oluşturmuştur. Çünkü pozitivizm, doğa olaylarının (gerçekliğin) doğa ötesi görüşlerle (metafizik) değil; olgular (olaylar) arasındaki bağlantının gözlem ve deneylerle bulunacak yasalarıyla açıklanabileceğini ileri sürer.
Öte yandan müspet bilimlerdeki (fizik, kimya, biyoloji) gelişmelerin, varlıkların ve olayların, duygu ve hayallerle değil; maddi gerçekliklerle açıklanabileceğini ortaya koyması, pozitivizmin edebiyata yan-sıması olan realizme üstünlük kazandırmıştır. Böylece, duygu ve hayallerden yola çıkan sanatçının toplumsal beklentilere yanıt veremeyeceği, sanatçının bir ahlak-çı gibi değil, bir bilim adamı gibi gördüklerini anlatmak zorunda olduğu kabul edilmiştir.
Realizmin yaygınlaşmasından önce, romantik kuşak içinde yer alan Balzac, Stendhal gibi öncü realistleri de unutmamak gerekir. Ancak realizmin romantizm-den asıl kopuşu, Gustove Flauber’in “Madam Bovary” adlı romanı (1857) ile gerçekleşmiştir.
Özellikleri
· Sanatçı, anlattıklarını gözlemlerine dayandırır; duygu ve imgelerin yerini insan ve toplum gerçekleri alır.· Sanatçı; kendi duygu ve düşüncelerini gizler; yapıtında tarafsız bir gözlemcidir.
· İnsan ve toplum, klasiklerde “olması gerektiği gibi”, romantiklerde “istedikleri gibi” realistlerde “olduğu gibi” yansıtılır.
· Olgu ve olayların ortaya çıkışındaki sosyal nedenler araştırılır.
· Kişiliğin oluşumunda çevrenin önemini kabul ettiklerinden, kişilerin yaşadıkları ortam, sosyal çevre bütün ayrıntılarıyla tanıtılır.
· İşlenen olaylar güncel yaşamdan, kişiler halk tabakalarından alınır.
· Toplumsal konuları işlerler; ama toplum sorunları karşısında tarafsız kalırlar. Sanatı, toplumsal mücadele de bir araç olarak görmediklerinden “sanat sanat içindir” anlayışındadırlar.
· Anlatıma önem verip özen gösterdiklerinden birer üslupçudurlar. Bu nedenle, örneğin kişiler, sosyal düzeylerine uygun değil; sanatçının üslubuna uygun konuşturulur.
· Konu kadar, biçim güzelliği de önemlidir. Bu nedenle dil ve anlatım süsten, abartıdan, özentiden uzaktır.
· Realizm, daha çok roman, öykü ve tiyatro türlerinde etkili olmuştur.
FRANSA’DA
• BALZAC (1799-1850) ROMAN, ÖYKÜ, TİYATRO Realist romanın kurucusu olarak bilinse de eserleri romantik özellikler de taşır
ORİOT BABA, VADİDEKİ ZAMBAK, EUGENİE GRANDET, KÖY HEKİMİ TILSIMLI DERİ, İNSANLIK KOMEDYASI (DİZİ ROMANLARININ GENEL ADI)
• STENDHAL (1783-1842) ROMAN
KIRMIZI VE SİYAH, PARMA MANASTIRI…
• GUSTAVE FLAUBERT ROMAN Eserlerinde romantizmle realizmi ustaca birleştirir.
MADAME BOVARY, SALAMBO …
İNGİLTERE’DE
• DANIEL DEFOE (1659-1731) ROMAN
ROBİNSON CRUSOE
• CHARLES DICKENS (1812-1870) ROMAN
Gösterişsiz fakat güçlü bir anlatımı vardır. Kendini belli etmeyen ince bir mizah anlayışıyla yazar.Öyküler ve gezi notları da yazmıştır.
DAVID COPPERFIELD, ANTİKACI DÜKKÂNI, OLİVER TWIST, İKİ ŞEHRİN HİKÂYESİ
• JONATHAN SWİFT (1667-1745) ROMAN
GULLIVER’İN GEZİLERİ
RUSYA’DA
• TOLSTOY (1828-1910) ROMAN
SAVAŞ VE BARIŞ, ANNA KARENİNA, DİRİLİŞ,
HACI MURAD, YAŞAYAN ÖLÜ, İVAN İLYİÇ’İN ÖLÜMÜ…
• DOSTOYEVSKİ (1821-1881) ROMAN
SUÇ VE CEZA, BUDALA, KARAMAZOV KARDEŞLER, EZİLENLER, KUMARBAZ, ECİNNİLER, İNSANCIKLAR…
• MAKSİM GORGİ (1868-1936) ROMAN
ANA, ÇOCUKLUĞUM, ARKADAŞ, EKMEĞİMİ
KAZANIRKEN, BENİM ÜNİVERSİTELERİM
• GOGOL (1809-1852) ROMAN, TİYATRO
ÖLÜ CANLAR, MÜFETTİŞ(OYUN),
PETERSBURG HİKÂYELERİ, TARAS BULBA…
• ANTON ÇEHOV (1860-1904) ÖYKÜ, TİYATRO
OYUN: MARTI, VANYA DAYI, VİŞNE BAHÇESİ,
ÜÇ KIZKARDEŞ, HİKÂYELER
• TURGENYEV (1818-1883) ROMAN
BABALAR VE OĞULLAR, AVCININ NOTLARI, BAHAR SELİ, TAŞRALI KADIN…
• ŞOLOHOV (1905-? ) ROMAN
VE DURGUN AKARDI DON, DONDA HASAT
AMERİKA’DA
• JACK LONDON ROMAN
MARTİN EDEN, KURT KANI, UÇURUM İNSANLARI, VAHŞETİN ÇAĞRISI…
• MARK TWAIN ( 1835-1910) ROMAN, ÖYKÜ
TOM SAWYER’İN MACERALARI,
HUCKLEBERRY FINN’İN BAŞINDAN GEÇENLER, MİSSİSİPİ’DE HAYAT…
• JOHN STEINBECK (1902-1968) ROMAN
FARELER VE İNSANLAR, GAZAP ÜZÜMLERİ, BİTMEYEN KAVGA, SARDALYA SOKAĞI, KENAR MAHALLE
• ERNEST HEMINGWAY (1898-1961) ROMAN
Yazar ve gazetecidir. Eserlerini Paris’e yerleştikten sonra yazmıştır. 197’te Nobel ödülünü almıştır.
SİLAHLARA VEDA, ÇANLAR KİMİN İÇİN ÇALIYOR, İHTİYAR BALIKÇI
• HERMAN MERVILLE (1819-1891) ROMAN
MOBY DICK (BEYAZ BALİNA)
İRLANDA’DA
• OSCAR WİLDE (1854-1900)
Şair eleştirmen, oyun yazarı ve eleştirmendir. Nüketli, alaycı, iğneleyici bir dili vardır. Realist akıma yakındır.
DORİAN GREY’İN PORTRESİ, MUTLU PRENS, SALOME
• BERNARD SHAW ( 1856-1950)
Toplumcu gerçekçi bir yazardır. 1925’te Nobel aldı. Roman ve oyunlarında mizah ve hiciv önemli bir yer tutar.
Türk Edebiyatı’nda realizmin ilk etkileri Tanzimat Edebiyatı’nın kuruluş döneminden sonra ortaya çıkmaya başlar. Sami Paşazade Sezai’nin öykülerinde, Recaizade Mahmut Ekrem’in romanlarında ve Nabizade Nazım’ da realizmin ilk etkilerine rastlanır. Öte yanlan Batılı anlamda realizmin, Türk Edebiyatı’nda Servet-i Fünun döneminde uygulanır: Halit Ziya Uşaklıgil. Milli Edebiyat ve Cumhuriyet Dönemi Edebiyatı’ndan geçerek realizmin, çeşitli uygulamalarıyla günümüz edebiyatına dek ulaşmıştır.