Refah Faciası, 23 Haziran 1941

wien06

V.I.P
V.I.P
Yakın tarihimizde en hazin olaylardan birisi olan Refah faciası, özellikle o günü yaşamış olan Mersin'lileri oldukça etkilemiştir. Olayın diğer bir acı yönü de, bunun bir savaş gereği olmayışı, ağır bir ihmalin sonucu olmasıdır.

İkinci Dünya savaşı'ndan önce İngiltere'ye, İngiliz tersanelerinde inşa edilmek üzere sipariş edilen Murat Reis, Oruç Reis, Burak Reis ve Uluç Reis isimli denizaltılarını Türkiye'ye getirmek üzere Milli Savunma Bakanlığı'nca seçilmiş 19 Deniz Subayı, 72 Astsubay, 58 Er ile İngiltere'de staj görmek üzere ayrılan 20 Hava Harp Okulu öğrencisi ve bir kısmı sivil olmak üzere toplam 200 kişi Refah şilebi ile 23 Haziran 1941 günü Port Daid'e gitmek üzere Mersin'den hareket etmiştir.

Gemi Mersin'den 50 mil kadar ayrılmışken hangi ülke denizaltısı tarafından atıldığı bilinmeyen bir torpil ile batmıştır. Gemide bulunan 200 kişiden sadece 32 kişi kurtulmuş, geriye kalan 168 kişi boğulmuştur.

Olayın öncesi ise şöyle gelişmiştir.

İngilizler, gemileri alacak askerlerin 25 Haziran'a kadar Mısır'da bulunmalarını istemişlerdir. Savaş nedeni ile bu tür gidişler kafileler halinde ve korunmalı olarak yapılmaktadır. Yine aynı tarihlerde birçok İngiliz askeri İngiltere'ye gidecektir.

Savunma Bakanlığı'nın isteği üzerine, istenilen tarihte Mısır'da bulunmak üzere gemi aranmaya başlanmış ve Berzilay Benjamen Şirketi'ne ait Refah Şilebi seçilmişitir. Refah gemisi aslında bir yük gemisi idi. Dış sefer yapamıyacak kadar eski ve köhneydi. Telsizi ve herhangi bir kurtarma sandalı yoktu. Gemiye Mersin'de bazı ilaveler, tuvalet ve kamaralar yapılmıştı.

23 Haziran akşamı Mersin'den hareket etmeden önce Gemiye gelen Mersin'deki İngiliz konsolosu takip edilmesi gereken rotayı verdiği halde seferin güvenliğini garanti edemiyeceklerini söylemişti. Böyle durumlarda bazı kontrol noktaları kurulması ve havadan gözetleme gibi tedbirler alınması gerekirken bunların hiçbiri yapılmamıştır. Gemide telsiz de bulunmadığı için, Refah'ın batışı kurtulan 32 kişinin yüzerek gelmesi ile öğrenilmiştir.

Gemiyi kim torpillemişti? Bu hiçbir zaman bilinemedi. Almanlar veya italyanlar batırdı dendi, ancak onlar bunu inkar ettiler ve İngilizler denizaltıları vermemek için bu işi yaptı dediler.

TBMM'ce bir soruşturma açıldı. Savunma Bakanı Saffet Arıkan ve Ulaştırma Bakanı Cevdet Kerim İncedayı görevlerinden istifa ettiler. Soruşturma sonucunda bakanlar suçlu görülmedi. Haklarında dava açılan diğer kişiler de beraat ettiler. Olay kapandı.

Atatürk parkındaki Refah Anıtı, bir bakıma 168 şehidimizin anısını taze tutarken, bir bakıma da ilgililere bu tür facialara fırsat vermemelerini hatırlatmaktadır.
 
Mersin Refah Şehitleri Anıtı

İkinci Dünya Savaşı sırasında İngiltere ye sipariş edilen 4 Muhrip, 4 Denizaltı, 12 Çıkarma Gemisi, 4 Uçak Filosunu getirmek üzerede Benjamen Benzilay isimli Şirkete ait REFAH GEMİSİ ile Subay, Astsubay, Er ve öğrenciden oluşan 199 kişilik personel 23.06.1941 günü saat 17.30 da Mersin den Port-Sait e hareket etmiştir. Beş saat süren bir yolculuktan sonra Karpat Burnu yakınında Gemi torpillenmiş ve kısa bir süre sonra da batmıştır. Faciadan sadece 4 deniz, 5 hava subayı, 15 Astsubay, 5 Er, 3 gemi personeli kurtulabilmiştir. 167 kişi şehit olmuştur. Bu Anıt, Ordumuzun en seçme kahraman şehitlerinin anısına faciadan 31 yıl sonra 1972 yılında Atatürk Parkına konulmuştur.

JAPONYA daki TÜRK ŞEHİTLERİ ANITI

Japonya nın Kushimoto kentinde Türk şehitleri için dikilmiş bir anıt vardır. Bu anıtın kardeşi de Mersin deki "Refah Şehitleri" anıtıdır.

Osmanlı Sultanı II.ABDÜLHAMİT in emriyle imparator LEİJİ ye şeref nişanı sunma görevini tamamlayan Türk Heyeti, başta Büyükelçi Osman Paşa olmak üzere Ertuğrul Fırkateyni ile Türkiye ye dönmek üzere yola çıkmıştır. Ancak geri dönüş seyri sırasında Kumano Denizinde patlayan fırtına Ertuğrul Fırkateynini, Kaşinozaki Feneri civarında Funaköra kayalığına doğru sürüklenir. Ertuğrul Fırkateyni denizciler tarafından "Deniz Şeytanı" diye adlandırılan bu kayalara çarparak ortadan ikiye ayrılır ve batar. Bu deniz kazasında Osman Paşa ile birlikte 580 Türk Denizcisi hayatını kaybeder. Kurtulan 69 kişi, azgın deniz ve dalgalarla mücadele ederek yakındaki bir fener adası olan KAŞİNO ya çıkarlar ve halktan yardım isterler. Gece yarısı, fırtınalı bir havada ve hiçbir kurtulma imkanı bulunmayan bu küçük adanın halkı, kurtulan denizcileri kendi imkanlarıyla tedavi ederler. Daha sonra yapılan arama ve kurtarma çalışmalarında bulunan cesetler, kazada kurtulan Haydar ismindeki bir Türk subayının da katılımıyla Funaköra kayalığına nazır bir mevki olan Kasinozaki tepesinde defnedilir. Ancak başta Osman Paşa olmak üzere, 352 Türk Denizcinin naaşları, halen vatanlarından binlerce kilometre uzakta, Kaşino da denizin dibindedir. Japon İmparatoru Showa olayın vuku bulduğu mahalde bir anıt yapılmasını emretmiş ve 1937 yılında da bu anıt dikilmiştir.

Bu olay, TÜRK ve JAPON Milletleri arasında yakınlaşmaya bir vesile olmuş ve şehitlerin anılması maksadıyla KUSHIMOTO Kasabası ile TÜRKİYE arasında temaslar başlamıştır. Bu kapsamda olarak, Ekim 1964 te KUSHIMOTO Kasabası ile YAKAKENT Kasabası kardeş şehir olmuş, daha sonra 1994 te de MERSİN ile Kardeş Şehir anlaşması imzalanmıştır.
 
Geri
Top