Ne zaman aşkı
ansam ve sırrında kaybolsam
Yitik umutları bir bir derleyip şevkle bulsam
Lahzanın şiarında
müddeti korkuyla sorsam
Yeisi anmadan sevinç hıçkırıklarına kansam
Her ses, nefesten
zuhur eden heves ne söyler
Ruhun ve kalbin itminan olmasını elbet diler
Akıl ve izan neye
refakat eder,irade ne bekler
Umut aşkın şavkıyla niye kanatlanmak ister
Can yaratılmıştır,
Niye kul olmak maksattır
İnsan, beşer olmaktan kurtulan bir nazardır
İzan ve irade
kim için esastır, hesabı şiardır
Yaşamak, alem yapmak adına niye buhradır
Şevk nasıl coşacak,
umudu solan kuruyacak
Kırılmış ayak insanı niye takatsiz bırakacak
Fikretmek hangi
gönlün feyzinde hazanlaşıp
Acziyetin içinde miskinlik yaşatıp, ağlatacak
Çöl ne kadar
heybetli şevk lal olmuş hal sanki
Niçin verilmiş akıl nimeti,ruhun o aziz firkati
Aşk, ötenin ahengi,
feyzin esini, kalbin hasreti
Korku ve umudun bedelleştiği sevdanın ciheti
İnsan ahdine sadık
olan nazardır, ruhu ardır
Edep rahlesinde nizam edilmeyen nefs beladır
Özgür olan,sınır
tanımayan değil,aşka inanan
Hilkatin vecibesiyle yaşayan,ecre gark olandır
Yar, hevesin ve
umudun haline meftun edendir
Lakin keyfiyetin adresi değildir,ötenin refikidir
Kalbin lisanını
reddetmeyen bir ülfetin şirazesi
Bahtın en ulvi şevk payesi, mizana gebe nefestir
Keder,insanın
sabır içinde çilesi ve kanaatidir
Gam ile yüzleşmek hazindir, endişe muteberdir
Umut, ruhun ve
kalbin en mukayyet aşk sebebi
Kulluğun vazgeçilmez reçetesidir,şifa niyettedir
İhsan üzre olmayan
insan nacarlıkla bedellidir
Dünyalık adına ne varsa, haşyete malik servet
Nefsi bakımından
ruhi lekelerdir,kayıt içindedir
Vicdanı her lahzasına şahit,akıl ve izan kefildir
Mustafa CİLASUN