• ÇTL sistemimiz sıfırlandı ve olumlu değişiklikler yapıldı. Detaylar için: TIKLA

Saçkıran Hastalığı (Alopesi areatanın) nedir?

Çağlayağmur

👪
Süper Moderatör
Saçkıran Hastalığının (Alopesi areatanın) nedeni nedir?
Alopesi areata otoimmun bir hastalıkdır. Otoimmun hastalıklarda bilinmeyen br nedenle bağışıklık sistemi kendi hücrelerini yabancı olarak görüp bu hücrelerle savaşmaya başlar. Bu durumda kıl kökleri etrafında bulunan lenfosit denen hücreler sitokin diye adlandırılan kimyasallar salgılarlar ve bu da saçlarda dökülmeye neden olur.

Saçkıran Hastalığının ailesel özelliği var mıdır?

Alopesi areata ailenin bir bireyinden fazlasında görülebilir veya ailenin diğerlerinde pernisiyöz anemi ve vitiligo gibi diğer immun hastalıklar bulunabilir.

Saçkıran Hastalığı bulaşıcı mıdır?

Alopesi areata bulaştırıcı değildir. Saçkıranlı hastanın tarağını kullanmak veya şapkasını giymekle bulaşabilmektedir.

Saçkıran Hastalığının (Alopesi areatanın) nedeni nedir?

Hastalığın yenilen gıdalarla bir ilişkisi yoktur. Diğer sağlık problemlerinde olduğu gibi hastalık stressli bir olaydan sonra başlayabilir, fakat bu olguların hepsinde yoktur.

Saçkıran Hastalığı nasıl görülür?

Alopesi areata belirgin bir rahatsızlık vermediği için, genellikle berberler tarafından saptanır. Saçın büyümesi durur ve kökünden ayrılır. Alpopesi areata üç evre gösterir. İlk olarak saçlar aniden dökülür, sonra dökülen alanda genişleme olur. Son olarak da saçlar başlangıçta renkleri beyaz veya gri olarak çıkmaya başlarlar. Bu ayları hatta yılları alabilir. Yeni kıllar çıkarken diğerleri dökülebilir.

Saçkıran Saçların tamamı dökülebilir mi?
Etkilenen hastaların %5 ine kadar olanında tüm saçlar dökülebilir. Bu duruma alopesi totalis denilir ve çok uzun sürebilir. Hastaların %1 inden azında vücut kılları tamamiyle dökülür, bu durum alopesi üniversalis olarak bilinir.

Saçkıran Hastalığın başka bir zararı var mıdır?

Alopesi areata fiziksel bir rahatsızlığa neden olmaz, ama psikolojik olarak hastayı etkiler.

Saçkıran Tedavisi Nasıl Yapılır?

Ne yazık ki hastalıkta kesin çözüm sağlayabilecek tedavi yoktur. Hastalık yavaş bir şekilde kendiliğinden iyileşebilir. Bazen yeni gelen saçlar beyaz veya gri renktedir, daha sonra orijinal renklerine dönerler.
Saçsız alana kortizon enjekte edilmesi saçların çıkışını hızlandırabilir. Bu tedavi intralezyonel kortizon enjeksiyonu olarak bilinir. Saçlardaki yeniden büyüme sadece enjeksiyon yapılan yerde görülür. Bu tedavi yeni alanlarda saç dökülmesini engellemez. Bununla beraber saçlar çıkmaya başlarsa ilave olarak yapılan enjeksiyonlar saçların çıkmasına yardımcı olur.

Hastalığın tedavisinde bir çok farklı alternetif yöntem kullanılır. Fakat bu tedavilerin sonuçları değişkendir. Bazı losyonların kullanılması bazı kişilerde saçların çıkmasına neden olmaktadır. Bu amaçla kortizonlu ilaçlar veya minoksidil ve tahriş edici bir ajan olan ditranol kullanılabilir.

İmmunoterapi denen tedavide düşük bir konsantrasyonda allerjik reaksiyon oluşturabilecek bir madde dökülen alan uygulanır ve bir allerjik kontakt dermatit oluşması sağlanır. Bu amaçla sıklıkla diphenylcyclopropenon e (diphencyprone) kullanılır. Ne yazık ki bu tedavi tahriş edici ve rahatsızlık vericidir,sıklıkla lenf bezlerinde büyümeye neden olur.
Yaygın saç kaybı durumunda güvenilir bir tedavi yöntemi yoktur. Kortizon içeren haplar, PUVA dediğimiz bir ışık tedavisi uygulanabilir. Fakat bu tedavilerin bir takım yan etkileri vardır.

Öneriler:

Bir litre suyun içine bir avuç huş ağacı kabuğu katılıp su buharlaşarak içindeki malzeme lapa haline gelinceye kadar kaynatılmasının ardından bir tülbent yardımıyla süzülerek tülbentte kalan posa hastalıklı bölgeye sürülür.

* Bir miktar taze çiriş yumrusu mikserden geçirilerek bir tülbent yardımıyla suyu sıkılıp elde edilen özsuyu hastalıklı bölgeye sürülür.
* Bir miktar taze ak kızıl ağaç yaprağı mikserden geçirilerek bir tülbent yardımıyla suyu sıkılıp elde edilen özsuyu hastalıklı bölgeye sürülür.
* Bir adet iri bir baş soğan mikserden geçirilerek bir tülbent yardımıyla suyu sıkılıp elde edilen özsuyna aynı oranda zeytinyağı karıştırılıp hastalıklı bölgeye sürülür.
* Bir litre suyun içine havanda dövülerek toz haline getirilmiş olan bir avuç defne tohumu katılıp su buharlaşarak içindeki malzeme lapa haline gelinceye kadar kaynatılmasının ardından bir tülbent yardımıyla süzülerek tülbentte kalan posa hastalıklı bölgeye sürülür.
* Bir miktar taze tütün yaprağı mikserden geçirilerek bir tülbent yardımıyla suyu sıkılıp elde edilen özsuyu hastalıklı bölgeye sürülür.
* Pipo ya da sigara ağızlığı içinde kalan nikotin zifti söz konusu hastalıklı bölgeye sürülür.
* Söz konusu hastalıklı bölge hafifçe tahriş edilip bir diş sarımsak suyu ile tuz karıştırılıp bölgeye sürülür.
 
Saçkıran, mantarların sebep olduğu bir cilt hastalığıdır. Her ne kadar adına saç kıran denilse de bu hastalığa sebep olan mantarlar, saçta, deride, tırnakta ve ayak parmaklarında mantar enfeksiyonuna yol açabilmektedir. Özellikle dikkat etmeniz gereken husus, saçkıranlı hastanın kullandığı tarak vb. ürünlerden uzak durmanız ve kullanmamanızdır. Saçkıran erkek ve dişi biçiminde 2 farklı şekilde inceleniyor. Dişi olan saçkıran, erkeğe göre yayılma konusunda daha hızlı ve daha güçlü. Saçın her bölgesine kolayca yerleşebiliyor ve kalıcı hale geliyor. Erkek saçkıran ise, yayılma konusunda daha yavaş ve etki ettiği bölgeler dişiye göre daha az. Saçkıran hastalığı istisnasız herkeste görülebilir. Fakat çocuklarda ve ergenlerde yaşça büyük olan insanlara nazaran daha sık ve kolay ortaya çıkabilir. Bunun en büyük nedeni ise, bünyenin daha zayıf ve hassas olmasıdır.



SAÇKIRAN HASTALIĞI BULAŞICI MIDIR?

Bu hastalık özünde bir mantar hastalığı olduğu için bulaşıcıdır. Özellikle hastalıklı alana direkt temas neticesinde hem insanlardan hem de hayvanlardan kolayca bulaşabilir. Saçkıran nasıl bulaşır sorusunu cevaplayacak olursak, mantar enfeksiyonunu barındıran bir hastadan diğer vücuda kolayca aktarılmaktadır ya da az önce bahsettiğimiz gibi kullandığı ürünleri kullanırsak kolayca bulaşabilmektedir. Taşıyıcıya ise makas, tırnak makası, bıçak gibi temizlik konusunda sıkıntılı ürünlerden bulaştığı bilinir.

STRES, ÖFKE, DEPRESYON


Saçkıran olan hastalarda tiroid problemleri ve kansızlığın daha sık görüldüğünü ifade eden uzmanlar, bu sorunların saçkıranı şiddetlendirdiğinin altını çizdi. Üzüntünün sebep olduğu bağışıklık sistemi zayıflaması saçkırana yol açabiliyor. Saçkıran şikayetiyle gelen hastalarımızın yüzde 60'ını 20 yaş altı gençler oluşturuyor. Saçkıran hastalığında saçlı deride yama veya madeni para şeklinde saçsız kalmış alanlar görülür. Saçkıranda nadiren tüm saçlı deride saç dökülmesi olur. Bazen de tüm vücuttaki tüylerin dökülmesi şeklinde görülür. Hastalık bulaşıcı değildir. Vitamin eksikliği ya da beslenme alışkanlıkları ile de ilgili değildir.
 
Geri
Top