Sahi Kaç Kişiliksiniz Böyle?
Yüreğiniz gitmek isterken usulca sonsuzluğa, ona hayır deme cesaretini bulabilecek misiniz kendinizde? Buna hanginiz engel olabilirsiniz ki?
İnsan günde kaç karaktere bürünüyor, bunun farkında mısınız? Kaç hayatı birlikte yaşadığınızı biliyor musunuz? Gece neler düşünürken, gündüz onları yapamamanın sıkıntısı kemiriyor mu içinizi hiç? Ve daha sonra yatağınıza girip uzandığınızda içinizi pişmanlık kaplıyor mu? Sahi kaç hayat bizim ki?
Bir an coşkun akan ırmaklar gibi çıldırmışçasına sevinçliyken, bir telefon, msjla duyduğğğunuz bir laf ile yüreğinizi nasıl hüzün kapladığının farkındasınız değil mi?
Umutsuzluk bedeninizin her bir tarafını sarmışken, bir ışık nasılda umuda kanat çırpmanıza vesile olur değil mi? Bir anda nasılda değişiyor kişiliğiniz. Sahi kaç kişiliğiniz var sizin?
Aynı anda birden fazla ruh halini nasıl olurda yaşayabiliyorsunuz? Acaba arkanızdan hangisinin hatırlanmasını isteyeceksiniz? Öfkeleriniz, sevinçleriniz, acılarınız sizi kaç kişiliğe büründürüyor? Hangisi sizsiniz?
Delirmiş rüzgar misali öfkenizi savurmak mı istersiniz? Yoksa dingin bir su gibi susmak mı? Sanki fotokopi makinesine konmuş gibiyiz. Peki bu duyguları aynı anda yaşamanıza ne demeli? Bu düpe düz iki yüzlülük değil midir? Böyle yaparak ruhunuzun derinliklerindeki bir tarafa haksızlık yapmış olmuyor musunuz?
Yüreğiniz gitmek isterken usulca sonsuzluğa, ona hayır deme cesaretini bulabilecek misiniz kendinizde? Buna hanginiz engel olabilirsiniz ki?
Sahi abim, ablam, dostum kaç hayat sizin ki? Bir günde kaç kişiliğe bürünebiliyorsunuz böyle? Biraz iki yüzlü olduk sanırım..
alıntı
Yüreğiniz gitmek isterken usulca sonsuzluğa, ona hayır deme cesaretini bulabilecek misiniz kendinizde? Buna hanginiz engel olabilirsiniz ki?
İnsan günde kaç karaktere bürünüyor, bunun farkında mısınız? Kaç hayatı birlikte yaşadığınızı biliyor musunuz? Gece neler düşünürken, gündüz onları yapamamanın sıkıntısı kemiriyor mu içinizi hiç? Ve daha sonra yatağınıza girip uzandığınızda içinizi pişmanlık kaplıyor mu? Sahi kaç hayat bizim ki?
Bir an coşkun akan ırmaklar gibi çıldırmışçasına sevinçliyken, bir telefon, msjla duyduğğğunuz bir laf ile yüreğinizi nasıl hüzün kapladığının farkındasınız değil mi?
Umutsuzluk bedeninizin her bir tarafını sarmışken, bir ışık nasılda umuda kanat çırpmanıza vesile olur değil mi? Bir anda nasılda değişiyor kişiliğiniz. Sahi kaç kişiliğiniz var sizin?
Aynı anda birden fazla ruh halini nasıl olurda yaşayabiliyorsunuz? Acaba arkanızdan hangisinin hatırlanmasını isteyeceksiniz? Öfkeleriniz, sevinçleriniz, acılarınız sizi kaç kişiliğe büründürüyor? Hangisi sizsiniz?
Delirmiş rüzgar misali öfkenizi savurmak mı istersiniz? Yoksa dingin bir su gibi susmak mı? Sanki fotokopi makinesine konmuş gibiyiz. Peki bu duyguları aynı anda yaşamanıza ne demeli? Bu düpe düz iki yüzlülük değil midir? Böyle yaparak ruhunuzun derinliklerindeki bir tarafa haksızlık yapmış olmuyor musunuz?
Yüreğiniz gitmek isterken usulca sonsuzluğa, ona hayır deme cesaretini bulabilecek misiniz kendinizde? Buna hanginiz engel olabilirsiniz ki?
Sahi abim, ablam, dostum kaç hayat sizin ki? Bir günde kaç kişiliğe bürünebiliyorsunuz böyle? Biraz iki yüzlü olduk sanırım..
alıntı