Sarılsaydım şimdi sana

yesim434

Hırçın Karadeniz Kızı Biricik Yeşim
AdminE

Yanında olmak istiyorum, mümkün değil. Baktığın yerde olmak istiyorum mümkün değil. Ne kadar az mümkün var bizim hayatımızda.​

Sarılsaydım şimdi sana. Hasret son bulsaydı. Hasret en son bizi bulsaydı. Kabuk bağlamış yaraların çatlaması kadar acıtıyor hasret. Kanıyorum.
Sen denizlerle dağıtırken efkarını ben gözlerinle dağıtsaydım. Fikrinden geçen gemiler benim limanlarıma da uğrasaydı. Ya seni getirseydi bana, ya beni götürseydi sana. Limanları yakılmış bir şehir kadar ıssızım şimdi. Uğrayanı kalmamış bir şehir kadar ıssız.

Bir gün ansızın çıkıp geleceksin diye açık bırakıyorum kapımı. Çalmadan giresin diye içeri.​

Aramıza giren her kilometre bir ölçüsüzlüğün yeniden tanımlanması gibi uzadıkça uzuyor. Yürüyecek takatim yok. Saatler yıla evrilirken sözlüklere girmemiş kelimelerle anlamlandırmaya çalışıyorum hasreti. Oturduğun taşlar kıymetini bilseler keşke. Baktığın deniz, soluduğun hava kıymetini bilse…
Ümitsizlik yok bizim kitabımızda. Mutsuz biten bir romanın son sayfasına yeni bölümler ekleyerek olayları mutluluğa çevirecek kadar umut doluyum ben. Her büyük hasretin, bir büyük kavuşması vardır diyerek içiyorum günleri. Öldürmeyen acı güçlendirir diyerek koşuyorum yarınlara. Sana bir kez sarıldığımda çektiğim bütün acıların son bulacağını, içimdeki yangının söneceğini biliyorum.
Ve yine biliyorum ki seni seversem nefes alabiliyorum. Yaşamak istiyorsam seni sevmek zorundayım. Sen ne güzel bir zorunluluksun öyle.

Beni nefessiz bırakma!​

 
Tütüne mi sarsam,
Çaya mı katsam bilemedim,
Hasretimi?
Yudum yudum içiyorum.
Nefes nefes çekiyorum.
Biraz duman karıştı,
Efkarıma...
 
Geri
Top