[h=3]
Hep köyden şehire inilecek değil ya, devir döner bir zaman sonra. İşte bu akımı ben başlatayım diyorum. Kafamda planları yaptım kurduğum Beyliğin özgürlüğü 3 ay sonra ilan edip, yetiştirdiğim akıncılarla yan şehirlerdeki altın ve taş ocaklarını ele geçiricem. Ama önce köylüyü toparlamam lazım. Netekim köyde şuan 7 kişi yaşıyor. Bunlardan birisi ve en önemlisi aşağıdaki Hüseyin Ağa..
Yılların eskitemediği Hüseyin Ağa, herkesin köyü terketmesine rağmen, eşinden ve çok sevdiği atından vazgeçemediğinden şehre gitmemiş. Vefekar Hüseyin Ağa, köyün en önemli vatandaşlarından. Önemine birazdan değineceğim. Gelelim köyün ekonomisine.. Efendim köyümüzde daha önce de söylediğimiz gibi sadece 7 kişi yaşıyor. Bunlardan 7 si de emekli ve 60 yaşın üstünde. Nakit akışı yok anlıycağınız, gerçi para harcayacak yerleri de yok ya.. İşte bu durumdan köylüyü kurtarmak için yıllar önce bırakılan tarıma geri dönmeyi planlıyorum. Onun için de şu kısımları düşünüyorum..
Photoshop'tan bir kısmına domates, biber, patlıcan, karpuz, kavun ektim.. yazın da karpuz iyi gider yalnız haa. neyse... Efendim şimdilik köyü yeni kurduğumuzdan işçi çıkarmak için et lazım. İşte etin bir kısmını ektiğimiz bu bostandan, bir kısmını da komşu köyün çobanını uyutarak çaldığımız koyunlardan sağlamayı düşünüyorum.
Evet planları yaptık, şimdi kolları sıvayım işe girişme zamanı. Popülasyonu arttırdığımız zaman bu adamları barındaracak ev de lazım.. İşte bunu da düşündüm ve gönderdiğim iki işçiyle köye hakim noktalarda inşaata başladık.. Resmin sağ alt köşesinde gördüğünüz üzre, beyliğimiz çalışıyor...
Ev inşaatları da tamamdır. 40 kişiyi barındaracak kadar evimizi yaptık Allah'ın izniyle. Allah demişken, maneviyatı da geliştirmek lazım.. Hemen cami inşaatına başladık tabi.. Cemaat, henüz minareyi dikemedik, Allah rızası için az, çok demeyelim, boş geçmeyelim..
O değil de cami, ev derken odun bitti köyde.. Hüseyin Ağa'yı çağırayım da işi organize etsin, bozkırlara dalsın, azcık odun getirsin köye.. Daha üniversite yapıcaz, gemi yapıcaz, sipahi üreticez... Neyse ki efendim iyi yerde doğmuşuz, çevremizde odun bol...
Evet, odunları da hallettik. Yerleşik hayata geçtik çok şükür. II. çağdayız henüz. Evlerin önünü sur değil çitlerle çevirebiliyoruz maalesef.. Ama pes etmek yok...
Efendim köyün reisi olarak belediye başkanına atar çektim elektirik de getirttim köye. Yol da geldi. Geçen balık tutsun diye gönderdiğim iki işçiyi kurtlar yemiş yarısına kadar, zor attılar kendilerini köye..N eyse ki sipahimiz Hüseyin Komutan oradaydı. İkisini kılıca geçirmiş, mundar etmiş hayvanları.
İşte tam bunlar yaşanırken kış geldi. kar ne kadar da yakışıyor köyümüze, pardon beyliğimize..
Neyse ki kışı çabuk atlattık, yakacak odun kalmadı. Bizim dedeler de soğuk kış günlerinde boş durmamış maşallah.. Nüfus artıyor, Beyliğimiz genişliyor.. Bu arada bahar geldi, köylü yeniden işe koyuldu..
Bu ara Hüseyin Ağa'ya seyislik yapar mısın? dedim 'olur, yaparım' dedi. Bu da ilk ürünümüz. Adını Serkan koyduk.. Çok da tipsiz kerata..
Bizim köylü elektirik gelince televizyona sardı, gündüzleri izdivaç, akşamları da sörvayvır izlemekten iş yapmaz oldular.. Uydu bile bağlamışlar..
Gün geçmiyor ki bir kaytarma haberi gelmesin.. Bu sefer de Memmet Amca taş ocağından kaytarmış.. Şapkana kurban Memmet emmi.
Bizim köylü iyice yatmaya alıştı sayın okur, ben en iyisi bu işten vazgeçeyim. Belki özgürlüğümüzü ilan edip, altın ocaklarına saldıramadık, imam yetiştirip religleri toplayamadık, savaşacak sipahi yetiştirmedik, kalemizden fil çıkaramadık, patlayan gemilerimiz olmadı ama köye fotoğraflarla da olsa dönmek güzeldi.
Not: Bavyera'lıyım. ..... alıntıdır
Bağlantıyı görüntüleme izniniz yok, görüntülemek için:
Giriş yapın veya üye olun.
[/h]Hep köyden şehire inilecek değil ya, devir döner bir zaman sonra. İşte bu akımı ben başlatayım diyorum. Kafamda planları yaptım kurduğum Beyliğin özgürlüğü 3 ay sonra ilan edip, yetiştirdiğim akıncılarla yan şehirlerdeki altın ve taş ocaklarını ele geçiricem. Ama önce köylüyü toparlamam lazım. Netekim köyde şuan 7 kişi yaşıyor. Bunlardan birisi ve en önemlisi aşağıdaki Hüseyin Ağa..
Evet, odunları da hallettik. Yerleşik hayata geçtik çok şükür. II. çağdayız henüz. Evlerin önünü sur değil çitlerle çevirebiliyoruz maalesef.. Ama pes etmek yok...
Bizim köylü elektirik gelince televizyona sardı, gündüzleri izdivaç, akşamları da sörvayvır izlemekten iş yapmaz oldular.. Uydu bile bağlamışlar..
Gün geçmiyor ki bir kaytarma haberi gelmesin.. Bu sefer de Memmet Amca taş ocağından kaytarmış.. Şapkana kurban Memmet emmi.
Not: Bavyera'lıyım. ..... alıntıdır
