Her ne kadar fast food tarzı yiyeceklerden uzak kalıp sağlıklı beslendiğimizi düşünüyor olsak da son zamanlarda yediğimiz içtiğimiz her şeyin güvenli, sağlıklı olduğundan şüphe duymaya başladık. Çünkü bugüne dek sağlıklı olduğunu bildiğimiz gıdalar hakkında bizim göremediğimiz, fark edemediğimiz üretme biçimleri nedeniyle sağlıksızlık fışkırdığı açıklanır oldu. Peki, neleri güvenle yiyebiliriz? Bazı yiyecekleri tamamen hayatımızdan çıkarmak mı gerekiyor? Sağlıklı zannettiğimiz gıdalar aslında bizi hasta mı ediyor?
İşin aslını öğrenmek için bu konuda söz sahibi olan hekimlerle görüştük. Pudra.com sayfaları için hazırladığımız “sağlıklı gıda” dosyasının ilk bölümünde “şeker” konusuna yer vermek istedik. Çünkü uzmanların görüşlerinden edindiğimiz bilgiye göre, yediğimiz gıdaların içinde bulunan şeker türü ve miktarı bizi sağlığı bozulmuş bir toplum olmaya götüren etkenlerin başında geliyor.
Ne kadar şeker tüketmeli?
Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Kenan Demirkol, şeker tüketimi konusunda dikkatli olmamız gerektiği uyarısını yaparken öncelikle şeker miktarını vurguluyor.
“Matematik hesabı yapmak zorundayız. Günde 30 grama kadar şeker yersek vücudumuza zarar vermez. Ancak bu şekerin çoğunu meyveden almalıyız. Çok aşeriyorsak yine 30 gramı geçmemek kaydıyla bunu baklavadan da çikolatadan da alabiliriz. Bir kutu meşrubat 35 gram şeker içeriyor. Bir kutu meşrubatı bile tamamen bitirmemiz mümkün değil” diyen Demirkol, Amerika’da şişmanlığın nedeninin aşırı meşrubat tüketimi olduğunu söylüyor.
ABD’deki okullarda en çok meşrubata karşı mücadele verildiğine dikkat çeken Demirkol, ülkemizde de günde 1-1,5 litre meşrubat tüketen gençler olduğunu belirterek, “Meyve suyunun 330 ml’sinde 35 gram olduğunu düşünürseniz, 1 litre meşrubatta 105 gram şeker var demektir. Bu, insan vücudunun asla tolere edemediği bir miktardır. Bu nedenle karın tipi şişmanlık, karaciğer yağlanması, şeker hastalığı, kalp hastalığı ortaya çıkıyor” diyor.
Esmer şeker mi beyaz şeker mi?
Prof. Dr. Kenan Demirkol, “Esmer şeker ile beyaz şeker arasında hiçbir fark yok. Bu tamamen bir ticari aldatmaca” diyerek nedenini şöyle açıklıyor:
“Şeker aslında doğal bir şeydir ve rengi beyaz değildir. Onu ne kadar rafine ederseniz rengi o kadar beyaz olur. Melası (fabrikasyon kademesinde atık olarak ele geçen kahverengimsi son şurup) üzerinden alındıkça şeker beyazlaşır. Esmer şekerde de melası üzerinde bırakılarak o renk elde edilir.”
Tüketilen şeker türünde sağlıklı olanı ararken şekerin esmer ya da beyaz olmasından ziyade, pancar şekeri mi yoksa mısırdan elde edilen nişasta bazlı şeker mi olduğuna bakmak gerektiğini söyleyerek, nedenini şöyle açıklıyor:
“Nişasta bazlı şeker, pancar şekerine göre daha fazla şişmanlatır, karın ve karaciğer yağlanmasına yol açar. ABD’de 1970’li yıllardan beri bu şekerin kullanılmasından dolayı karaciğer yağlanması, ‘kriptojenik siroz’ vakalarında ve buna bağlı karaciğer kanseri vakalarında üç kat artış saptandı. Sadece daha pahalı olan pancar şekeri yerine gıdalarda mısır şekeri kullanıldığı için.”
“Taş Devri Diyeti”nin yaratıcısı, Çocuk Metabolizma ve Beslenme Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Aydın da mısır şurubu kullanımının yaygınlaşmasını eleştirerek, “Ülkemizde son yıllarda mısır şurubu üreten fabrikalar kurulmaya başlandı. 2001 yılında çıkartılan Şeker Yasası ile mısır şurubu üretim kotası yüzde 10 olarak belirlendi, fakat daha sonra Bakanlar Kurulu kararıyla yüzde 15’e yükseltildi. Kota ABD’de yüzde 2, Almanya’da binde 8.9, Fransa’da ise binde 4.9” diyor.
Mısır şurubu neden zararlı?
Onkoloji Uzmanı Dr. Yavuz Dizdar mısır şurubunun zararlarını şöyle anlatıyor:
“Mısırdan elde edilen şurupta daha çok (glikozun dört misli) früktoz bulunuyor. Ülkemizde bütün meşrubat, bisküvi sanayiinde ve ucuz tatlı yapımında kullanılıyor. Früktoz insan metabolizması için uygun bir şeker türü değil! Şeker metabolizmasını düzenleyen insülin salgısını etkilemez, ‘doyum hissi’ oluşmadığından, bir yönden tüketimin artışına neden olurken, diğer yönden de sağlık açısından ciddi riskleri beraberinde getirir. Vücuda alınan früktoz hızla, bir yağ olan trigliseride çevrilir, iç organlarda ve yağ dokusunda depolanır. Mısır şurubundan elde edilen yüksek früktoz içerikli şeker, iç organlar ve karın içi yağlanmasının en önemli nedenlerinden biridir. Bu yağlanmanın ‘metabolik sendrom’ olarak bilinen tablonun oluşmasına ciddi katkısının bulunduğu kabul edilir. Buna bağlı olarak siroz, karaciğer kanseri, karaciğer ameliyatı ve nakli gereken hasta sayısı da artmaktadır. Nitekim şeker hastalığı ülkemizde son yıllarda ciddi bir artış gösterdi. Üstüne üstlük bugüne dek yapılan pek çok araştırma, doğalın dışına taşmış şeker metabolizmasının pankreas kanserine neden olduğunu gösterdi.”
Hangi gıdalarda mısır şekeri var?
Uzmanlardan aldığımız bilgiye göre artık bisküvi, gazoz, çikolata, hazır kek, şekerleme, hazır çorba, dondurma, baklava gibi piyasadaki pek çok gıdada mısır şekeri kullanıldığını biliyoruz. Prof. Dr. Kenan Demirkol, birkaçı hariç çoğu meşrubat markasının ürünlerinde ve bazı çok beyaz ekmeklerde de bu şekerin kullanıldığını, sadece tam buğday ekmeği tüketilmesi gerektiğini söylüyor. “Ne yazık ki yasa gereği ürünlerde mısır şekerinin kullanılıp kullanılmadığını etiketlerden tam olarak anlayamıyoruz” diyen Demirkol, biz tüketicilere şu uyarıda bulunuyor:
“Yüzde 100 pancar şekeri kullanan üreticiler etiketlerine bu ibareyi koyuyorlar. Özellikle bu etiketi taşıyan ürünleri bulmaya özen gösterin. Cebinizdeki para ile hastalık satın almayın!”
Melike Tümer
İşin aslını öğrenmek için bu konuda söz sahibi olan hekimlerle görüştük. Pudra.com sayfaları için hazırladığımız “sağlıklı gıda” dosyasının ilk bölümünde “şeker” konusuna yer vermek istedik. Çünkü uzmanların görüşlerinden edindiğimiz bilgiye göre, yediğimiz gıdaların içinde bulunan şeker türü ve miktarı bizi sağlığı bozulmuş bir toplum olmaya götüren etkenlerin başında geliyor.
Ne kadar şeker tüketmeli?
Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Kenan Demirkol, şeker tüketimi konusunda dikkatli olmamız gerektiği uyarısını yaparken öncelikle şeker miktarını vurguluyor.
“Matematik hesabı yapmak zorundayız. Günde 30 grama kadar şeker yersek vücudumuza zarar vermez. Ancak bu şekerin çoğunu meyveden almalıyız. Çok aşeriyorsak yine 30 gramı geçmemek kaydıyla bunu baklavadan da çikolatadan da alabiliriz. Bir kutu meşrubat 35 gram şeker içeriyor. Bir kutu meşrubatı bile tamamen bitirmemiz mümkün değil” diyen Demirkol, Amerika’da şişmanlığın nedeninin aşırı meşrubat tüketimi olduğunu söylüyor.
ABD’deki okullarda en çok meşrubata karşı mücadele verildiğine dikkat çeken Demirkol, ülkemizde de günde 1-1,5 litre meşrubat tüketen gençler olduğunu belirterek, “Meyve suyunun 330 ml’sinde 35 gram olduğunu düşünürseniz, 1 litre meşrubatta 105 gram şeker var demektir. Bu, insan vücudunun asla tolere edemediği bir miktardır. Bu nedenle karın tipi şişmanlık, karaciğer yağlanması, şeker hastalığı, kalp hastalığı ortaya çıkıyor” diyor.
Esmer şeker mi beyaz şeker mi?
Prof. Dr. Kenan Demirkol, “Esmer şeker ile beyaz şeker arasında hiçbir fark yok. Bu tamamen bir ticari aldatmaca” diyerek nedenini şöyle açıklıyor:
“Şeker aslında doğal bir şeydir ve rengi beyaz değildir. Onu ne kadar rafine ederseniz rengi o kadar beyaz olur. Melası (fabrikasyon kademesinde atık olarak ele geçen kahverengimsi son şurup) üzerinden alındıkça şeker beyazlaşır. Esmer şekerde de melası üzerinde bırakılarak o renk elde edilir.”
Tüketilen şeker türünde sağlıklı olanı ararken şekerin esmer ya da beyaz olmasından ziyade, pancar şekeri mi yoksa mısırdan elde edilen nişasta bazlı şeker mi olduğuna bakmak gerektiğini söyleyerek, nedenini şöyle açıklıyor:
“Nişasta bazlı şeker, pancar şekerine göre daha fazla şişmanlatır, karın ve karaciğer yağlanmasına yol açar. ABD’de 1970’li yıllardan beri bu şekerin kullanılmasından dolayı karaciğer yağlanması, ‘kriptojenik siroz’ vakalarında ve buna bağlı karaciğer kanseri vakalarında üç kat artış saptandı. Sadece daha pahalı olan pancar şekeri yerine gıdalarda mısır şekeri kullanıldığı için.”
“Taş Devri Diyeti”nin yaratıcısı, Çocuk Metabolizma ve Beslenme Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Aydın da mısır şurubu kullanımının yaygınlaşmasını eleştirerek, “Ülkemizde son yıllarda mısır şurubu üreten fabrikalar kurulmaya başlandı. 2001 yılında çıkartılan Şeker Yasası ile mısır şurubu üretim kotası yüzde 10 olarak belirlendi, fakat daha sonra Bakanlar Kurulu kararıyla yüzde 15’e yükseltildi. Kota ABD’de yüzde 2, Almanya’da binde 8.9, Fransa’da ise binde 4.9” diyor.
Mısır şurubu neden zararlı?
Onkoloji Uzmanı Dr. Yavuz Dizdar mısır şurubunun zararlarını şöyle anlatıyor:
“Mısırdan elde edilen şurupta daha çok (glikozun dört misli) früktoz bulunuyor. Ülkemizde bütün meşrubat, bisküvi sanayiinde ve ucuz tatlı yapımında kullanılıyor. Früktoz insan metabolizması için uygun bir şeker türü değil! Şeker metabolizmasını düzenleyen insülin salgısını etkilemez, ‘doyum hissi’ oluşmadığından, bir yönden tüketimin artışına neden olurken, diğer yönden de sağlık açısından ciddi riskleri beraberinde getirir. Vücuda alınan früktoz hızla, bir yağ olan trigliseride çevrilir, iç organlarda ve yağ dokusunda depolanır. Mısır şurubundan elde edilen yüksek früktoz içerikli şeker, iç organlar ve karın içi yağlanmasının en önemli nedenlerinden biridir. Bu yağlanmanın ‘metabolik sendrom’ olarak bilinen tablonun oluşmasına ciddi katkısının bulunduğu kabul edilir. Buna bağlı olarak siroz, karaciğer kanseri, karaciğer ameliyatı ve nakli gereken hasta sayısı da artmaktadır. Nitekim şeker hastalığı ülkemizde son yıllarda ciddi bir artış gösterdi. Üstüne üstlük bugüne dek yapılan pek çok araştırma, doğalın dışına taşmış şeker metabolizmasının pankreas kanserine neden olduğunu gösterdi.”
Hangi gıdalarda mısır şekeri var?
Uzmanlardan aldığımız bilgiye göre artık bisküvi, gazoz, çikolata, hazır kek, şekerleme, hazır çorba, dondurma, baklava gibi piyasadaki pek çok gıdada mısır şekeri kullanıldığını biliyoruz. Prof. Dr. Kenan Demirkol, birkaçı hariç çoğu meşrubat markasının ürünlerinde ve bazı çok beyaz ekmeklerde de bu şekerin kullanıldığını, sadece tam buğday ekmeği tüketilmesi gerektiğini söylüyor. “Ne yazık ki yasa gereği ürünlerde mısır şekerinin kullanılıp kullanılmadığını etiketlerden tam olarak anlayamıyoruz” diyen Demirkol, biz tüketicilere şu uyarıda bulunuyor:
“Yüzde 100 pancar şekeri kullanan üreticiler etiketlerine bu ibareyi koyuyorlar. Özellikle bu etiketi taşıyan ürünleri bulmaya özen gösterin. Cebinizdeki para ile hastalık satın almayın!”
Melike Tümer