Selehattin Yetgin - Al Beni Yüreğinin Ovalarına..

...SAKLI CeNNeT__

♥ Pєяναηє Döηєя Aşk ♥





Mutluluk henüz kesilmemiş bir bilettir küçüğüm
İmkânsızı aşan tek yol, korkusuz düşünebilmektir
Sevgilerin limanlarında özgür kulaçlar atabilirsen
Aşkın adasına çıkar ve zaferle haykırabilirsin..

Kıyısında çiçekler açan bir bataklık olarak bilirim şu yerküreyi. Ve bazen çılgınlıklar döşenir bu dünyanın raylarına. Yüreğimin kanlı gülüşleri ve yedeğimdeki umutlarla sararım bir yumak gibi acıları. Teneke sobalarda ellerimi ısıttığım günlerden, elma savaşları yaptığım çocukluğumdan ve salyangoz toplayıp, cebime umut koyduğum günlerden geldim bu günlere.
Bilsem ki ölüm olsa ucunda söylerim hissettiğim her şeyi. Sırları dökülmüş aynalar her zaman doğruyu söyler, inanmayı bilebilirsen. Yüreğimde taşıdığım gelecek ve içime yerleşen toprak kokusu ile bir gül dikerim yüreğinin ovalarına. Nereye baksam sen, nereye el atsam ellerinle yüreğimi okşuyorsun. Büyümesi biten küçük çocukların sorgularına boğuluyor geçmişim.
Başaklarda acının çiyleri saklıdır anlayacağın. Şarkılarda seni solurken gözlerinden saatler geldi geçti. Aynı yüreği ve aynı düşünceleri paylaştık seninle. Basit düşünebilmeyi ne çok istedim ve gözlerine prangalanmamayı çok istesem de başaramadım. Sebebi eşikte duran tüm acıları çiğneyip ayaklarınla yürüyorsun yüreğime. Düşüncelerimi okuyor ve çiziyorsun yolumu bilge kişiliğinle.


Şiirlerimin penceresinden süzülen bir ışık huzmesi ol bundan sonra. Acının katarlarına biz de katılalım. Rüzgârlar savursun içinin dertlerini ve al yalaz dağlarda aşkı çağıralım. Kelimelerin harmanında şafak dinlesin yüreğimizi. Sabahlar sise dursa da bizi arasın. Acının göğünde süzülsün uçurtmamız ve sevgimizi Toroslar emzirsin.
Günaydın nar çiçeğim. Bu sabah saçlarını yeniden tara aynalarda. Gözlerindeki ışıkla yeniden bak ağaçlara. Pembe bulutları çiz gönlünün tuvaline. İçindeki yangınla dur dualara. Sana olan sevdamı kilitle gönlünün kutsal mahzenlerine. 'Bilmesin seni sevdiğimi kimseler'. Her gece yatağına sokulduğunda koş kollarıma ve sana derlediğim gül bahçelerine gir.
Dertlerin kentlerinden kurtulduğumuzda sevgilerin coğrafyasına dalacağız birlikte. Çilelerin sandalından çıkıp mutluluğun yelkenlisine atacağız kendimizi. Rotamız aşk olacak ve keşfedilmemiş adalara dikeceğiz gözlerimizi. Çığlıklarımız duyulacak oralardan. Mutluluğun adası nerede diye soranlara; 'Mutluluk varabilmeyi başarabildiğiniz yerlerde' diyeceğiz.
Mevsimlerle körebe oynayıp, yağmurlarda, karlarda ve Ağustosun bıçkın sıcaklarında gül olacak bahçemizde. Kelimeleri unutacağız, gözlerimiz konuşacak yıllarca. Sevgiler uçurumuna salıncaklar kurup ölümlerle oyun oynayacağız. Sevginin kıymetini asla bilemeyenlere mesajlar göndereceğiz oralardan ve bu yalan dünyada sevgimizle devrim yapacağız.


Söylenecek ne varsa, ne varsa söylemeyi unuttuğum gönderdim ülkene işte. Seni düşündüğüm bir gecenin ardından yeni bir güne yine seninle başladım. Gözlerin araladı yeniden dizelerimin yapraklarını. Sevgileri dizdim hece hece. Araya koyduğun mesafeleri çiğnedim hışımla, güldü gözlerin ve uzattın ellerini ellerime.
Merhaba bahar gülüm. Üşümelerim bitti yanıma gelince. Günlerce yağmur altında kalmış bir kuş gibiydim seni tanımadan önce. Kanatlarım güçsüz, ruhum yalnız ve tutsaktım kör akşamlara. Avucumdaki çileler ve dudaklarımın kurumuş ovalarında yorgun şehirler yıkılıyordu üzerime.
Gözlerin düşsün içimin kıyılarına. Dalgalarım kıyıları dövmekten bitaptı sensiz. Kelimelerim önünde diz çöktü anlayacağın. Fırtınalarım dindi ve seninle yürüyorum bu anlaşılmaz yerküreyi. Sevginin neleri değiştirdiğini görmeye hazır ol. Ruhundaki limanlara aşk gemileri sokulunca mutluluğun koylarında özgür kulaçlar atacak ve sen de sevginin saraylarına aşk bayrağını dikeceksin.


Selehattin Yetgin.
 
Geri
Top