Sen masum ve mahzundun

MustafaCİLASUN

Özel Üye
Özel üye
Seni sana bırakmayan
Düşünce ve hissiyatını dikkate almayan
Yalnızca hizmet ve itaate etmeye zorlanan
Yalnızlığın titreten umutlarında seni işiten ve anlayan vardı


Fakat sen çileyle refik olmuş
Sabır ve tevekkel olmanın acısına alışmış
Dertlenmeden ve kimseye serzenişte bulunmadan
İçselliğine yönelerek, ruhun ve kalbin sahibine yöneliyordun


Kimi zaman tereddüt ediyor
Hüzünleniyor, akan gözyaşlarını siliyordun
Gecenin en müstesna vaktinde kitaplara kapanıp serinliyor
Derin bir hicranla boyun bükerek kimseye karşı gelemiyordun


Annen ve banan seni anlamıyor
Bu kıza bir hal oluyor diye yakınıyorlardı
Bazen okutmak için hoca arıyor ve gelenlere dertleniyor
Zanlarına göre bu durumdan kurtarmak istiyor, anlamıyorlardı


Artık senin için karar zamanıydı
Sana talip olanlar gelmeye başlamışlardı
Sen ise bu anlayış ve düşüncelerden ne kadar uzaktın
Hiç söz hakkı tanınmıyor, babanın uygun gördüğüne veriliyordu


Annen zaten buna dünden razıydı
Senin hissiyat ve umutlarına karşı ne hikmetse alakasızdı
Kendiside bu şartlara benzer biçimde hiç tanımadığına verilmiş
Kader bilmiş, sükût ve sabırla irade ve muhakemeden vazgeçmiş


Bir anne ve baba canları olan evladı
Emanet ehliyetine sahip olmadan ve anlamadan
Akide ve sosyal imkânları hakkıyla okumaya gönül bağlamadan
Her ne yapmış ve inanmışsa temelsiz ve mesnetsiz yaşayan candır


Anne ve babalar çocuklarına asla
Pasif ve örfe dayalı zulüm yapamaz, aşağılayamaz
Yaratan adına tahakküm ederek, hikâyelerle baskı uygulayamaz
Kim ruhun ve aklın, kalbin ve vicdanın sahibine karşıysa zalimdir


Anne ve babaya emanettir çocuklar
Emanet tevdi eden ise varlığın ve kâinatın sahibidir
Doğum, ölüm, garbın, şarkın, aşkın, mizanın sahibi olan Rabdir
O din günün sahibi olan, insanı ahseni takvim üzere yatan sahiptir


Mustafa Cilasun
 
Geri
Top