Sensiz bir gece daha çöktü üstüme. Gidişin öyle bir koydu ki...
Feleğim şaşmış bir haldeyim. Artık içmek' de yetmiyor, seni unutmak için. Hiç bir şey avutmuyor,
şu hazin gönlümü. Düşündüm durdum sebepsiz gidişlerini. Bir anlam yüklemek istedim, yükleyemedim.
Düşündüm, düşündüm. Belki mecbur kaldın gitmelere, kim bilir sebebi ben miydim? Hak vermek istedim sana... Yoksa bana mı denk geldi gitmelerin. Oysa henüz kavuşmanın hazzını yaşarken, benimle
ne kadar mutlu olduğunu söylerken, bu gidişlerin anlamsız kaldı, bende. Hep kendimi suçladım
seni suçlayamadım. Peki suç neydi, suçlu kimdi? Tüm suçu kadere mi yükleyecek' tik. Korkaklık değil,
mi, bu yaptığın. Bu kadar mı korkak' tık? O kadar mı değmeyen bir aşka düştük. En büyük aşkı yaşadığımıza inanırken, bu kadar mı küçüldük.
Cevapsız sorular, cevapsız sorular...
Bu kadar mı aciz' dik? Bu kadar mı çaresiz. Ferhat, Şirin için dağları delerken, biz aramıza dağları
aldık.
Sevda türküleri söylerken, ağıtlar yakıyor gönlüm şimdilerde...
Kim bilir, şimdi ne haldesin? Kim bilir... Güneşin doğuşunu izlerdik hep...
Batışını izlemezdik hiç. İzlemekte istemezdik. Aşkımız hiç batmasın, her gün yeniden doğsun
diye...
Yağmur yağsın diye dualar ederdik, ardından gök kuşağındaki renklere sarılalım diye...
Ben seni hep sevdim ve hep seveceğim, sen olsan da olmasan da!
Benim sevdam ikimize' de yeter. Sen yanımda olsan da olmasan da, yaşayacağım, yaşatacağım bu aşkı...
Sen ve şen kalın. EMİ...
Feleğim şaşmış bir haldeyim. Artık içmek' de yetmiyor, seni unutmak için. Hiç bir şey avutmuyor,
şu hazin gönlümü. Düşündüm durdum sebepsiz gidişlerini. Bir anlam yüklemek istedim, yükleyemedim.
Düşündüm, düşündüm. Belki mecbur kaldın gitmelere, kim bilir sebebi ben miydim? Hak vermek istedim sana... Yoksa bana mı denk geldi gitmelerin. Oysa henüz kavuşmanın hazzını yaşarken, benimle
ne kadar mutlu olduğunu söylerken, bu gidişlerin anlamsız kaldı, bende. Hep kendimi suçladım
seni suçlayamadım. Peki suç neydi, suçlu kimdi? Tüm suçu kadere mi yükleyecek' tik. Korkaklık değil,
mi, bu yaptığın. Bu kadar mı korkak' tık? O kadar mı değmeyen bir aşka düştük. En büyük aşkı yaşadığımıza inanırken, bu kadar mı küçüldük.
Cevapsız sorular, cevapsız sorular...
Bu kadar mı aciz' dik? Bu kadar mı çaresiz. Ferhat, Şirin için dağları delerken, biz aramıza dağları
aldık.
Sevda türküleri söylerken, ağıtlar yakıyor gönlüm şimdilerde...
Kim bilir, şimdi ne haldesin? Kim bilir... Güneşin doğuşunu izlerdik hep...
Batışını izlemezdik hiç. İzlemekte istemezdik. Aşkımız hiç batmasın, her gün yeniden doğsun
diye...
Yağmur yağsın diye dualar ederdik, ardından gök kuşağındaki renklere sarılalım diye...
Ben seni hep sevdim ve hep seveceğim, sen olsan da olmasan da!
Benim sevdam ikimize' de yeter. Sen yanımda olsan da olmasan da, yaşayacağım, yaşatacağım bu aşkı...
Sen ve şen kalın. EMİ...