• ÇTL sistemimiz sıfırlandı ve olumlu değişiklikler yapıldı. Detaylar için: TIKLA

Sevgiliye Uzun Mesaj

pietaS

Ben o yoldan çıktım.
Özel üye
Sevgiliye uzun mesaj yazımızda sevgiliye gönderebileceğiniz uzun aşk sözleri, sevgiliye uzun mesajlar ve sevgiliye aşk dolu uzun güzel sözler bulabilir ve gönderebilirsiniz. En romantik uzun aşk sözlerini bu yazıda bulabilir bu sözler ile sevgilinize romantik uzun smsler iletebilirsiniz.
Sevgiliye Uzun Mesaj
Ben aşk diye sandığım şey, gerçek değilmiş ta ki seni görünceye kadar. Kalbime girdiğin saniyeden itibaren, her yerim sen oldun. Hayata senin gözlerinle, olumlu bakmaya başladım. Sana baktığımda, neyi istediğimi, ben konuşmadan bilmen ve yapman o kadar hoşuma gidiyor ki bunu nasıl tarif edeceğimi bilemiyorum. Sen varlığın benim en büyük arzum.
 
Sonsuzluk neydi? Bu hayatta senden bir parça bir şeylerin kalıp sonsuza kadar var olması mı? Bence sonsuzluğun en güzel tanımını yapabilmek için senin gözlerinde ki derinliğe bakmak yeterlidir. O kadar anlamlı bakan birini ben görmedim bu hayatta. Bana baktığın her an, hipnoz olmuş gibi kendimi kaybediyorum, başka bir aleme, dertlerin olmadığı mutlu bir yere geçiş yapıyorum. Hayatımın sonuna kadar gözlerime bakmaya devam et olur mu?
Herkesin hayatında, bir dönüm noktası olur. Dönem noktasından sonra, daha önce yaptıklarının hiçbir anlamı ve mantığı olmaz. Benim boşa geçirmiş olduğum zamanlar tam da seninle tanışmamdan önceki zamanlara denk geliyor. Hayatıma girişinle, bende ki gerçek ben dışarı çıktı. Artık sen var olduğun sürece bu hayatta yapamayacağım bir şey olduğuna inanmıyorum.
 
Keyifli bir haziran akşamı gibi girdin hayatıma. Haziran yılın en güzel ayıdır, senin de benim için bu dünyanın en güzel insanı olduğun gibi. Her yıl haziran ayının gelmesini ve hiç gitmemesini isterim. Artık bunu haziran ayı yerine senden istiyorum. Bana yaşattığın duyguları sonsuza kadar hissettir sevgilim.
Bir gecenin gündüze geçmesi gibi beni aydınlığa taşıyansın sen. Birlikteyken, öyle huzurlu, keyifli, sakin biri gibi hissediyorum ki, bu güzelliği hiçbir şeye değişmem. Seni öyle çok seviyorum ki, artık derdimi yalnızca kuşlara anlatabiliyorum. Onlar beni dinliyor sonra uçup senin yanına gidiyorlar. Sevgilim her gün pencerene konan kuşları iyi dinle, beni o zaman çok daha iyi anlayacaksın.


Senden çok şey istemiyorum ki ben. Ömrümüzün sonuna kadar yanıma uzanıp uyusan yeter bana. Sen uyu, ben senin saçlarını okşar, masum yüzündeki tebessümü izlerim. Nefesin nefesime yakın olsun, dünyanın en güzel şarkısını dinliyormuş gibi olurum. Kokunu içime çekmek isterim. Dünyanın en güzel kokusunu içime çeker gibi. Sen yeter ki yanımda ol, benim başka hiçbir şeye ihtiyacım kalmaz.
Ne kadar zaman geçti seni görmeyeli hiç bilmiyorum ama, seni görmediğim her an hasretinle yanıp küle dönüşmekten kendimi alamıyorum. Bilmem hatırlar mısın? Bana seni seviyorum dediğin o günü, işte ben o anın her salisesini kafama kazıdım. Sevgilim senin gülüşünü izlemek her şeye bedelken, bir an bile seni görememek beni kahrediyor.
Sana ulaşmanın heyecanı kaplıyor her anımı. Seni görmeyi o kadar arzuluyorum ki bir ağacın kayayı delip kök salması gibi. Telefonuma mesaj gelince, senden gelme olasılığı ile o kadar heyecanlanıyorum ki, elim ayağıma dolanıyor. Seninle birlikte olacağımız o günleri iple çekiyorum.
Bir insan nasıl sevilir anımsamıyorum Öğret bana Tut elimden, gözlerimin içine bak Okula başlamış çocuğa abeceyi öğretir gibi Kırk senelik budiste namaz kılmayı öğretir gibi, sabırla öğret bana Seni sevmeyi. Merhameti ve şefkati elden bırakma Öyle bir bak ki bana Hırçınlığım gözlerinin buğusundan utanıp kendi kendini yok etsin.

Herşeyi seninle yaşamak istiyorum. İlkim değilsin fakat ilk mutlu edensin.. Sonumda sen ol istiyorum senin yanında yaşlanayım ben.. Şayet birgün birinin yanında can vereceksem senin yanında can vereyim. Sevmek seninle güzel. Hergece koynuna matemliyim başını her sabah öpüşünle uyanıyım yeni güne.. Ne biliyim kahvaltı hazırlıyım sen kahvaltı yaparken senin gülüşünü izleyeyim filan.. Sonra işte seni seveyim.
< için tıklayın.
Geceden gündüze dönen semam gibisin. Öyle huzurlu,öyle suskun sakin ki hiçbir şey bozamıyor seninle gelen güzelliği. Uyuyamıyorum bak sarılıyorum köpüşe sımsıkı sana sarılır gibi o da yetmiyor artık seni hissettirmeye. Öyle çok seviyorum ki seni gökkuşağı gibi,yağmurdan sonraki toprak kokusu gibi. Fakat en çok senin kokunu seviyorum içime çekince sarhoş edebilecek kokunu. Seni böylesine kötü bi dünyada öyle güzel seviyorum ki sana sarılınca papatyalar açıyor her yerde. Seni sema gibi seviyorum. Sonsuz ve eşsiz.
Hiçbir zaman unutmadım bana her şeyi söyleyişini hiçbir şey demeyerek.. ama benim senin için hissettiklerim sözcüklerin ötesinde..
Saatlerce sarılabilirim sana. saatlerce öpebilirim. daimi absürt şeylerden konuşabiliriz sözgelişi. sabahlara kadar sevişebiliriz de. istersen seni sırtımda taşıyabilirim yorulduğunda. moralini yerine getirmek için binbir salaklık yapabilirim. veyahut üzgünken sana kekler yapabilirim. kalpli şekilde kek yapmayı dahi öğrenebilirim senin için. sabahları sana tost bile yapabilirim. sevdiğin kıvamda hem de. yanmamış. taze portakal suyu bile sıkabilirim. sırf senin sevdiğin kitapları, her gece sana okuyabilirim. yorgun olduğunda dizlerime yatmana müsaade edebilirim. saçlarım senin en güzel oyuncağın olabilir. istersen öpücüklere boğabilirsin beni. ya da yastık savaşı yapabiliriz. istediğin her şeyi yapabiliriz. yalnızca yanımda ol. sadece biz olalım. gerisi ehemmiyetli değil. her şeyi yapabileceğimize inanıyorum.
Düşünsene; aynı anda aynı gökyüzüne bakmışız.. Aynı buluta takılı kalmış gözlerimiz. Aynı kuşun kanat çırpışında dalıp gitmişiz. Aynı güneşin sıcaklığında ısınıp aynı rüzgarın verdiği soğuklukta üşümüş kalplerimiz..Aynı yaprağa bakıp aynı şarkıyı mırıldanmışız..Aynı gökkuşağında buluşmuşuz.. Ve düşünsene sevdiğim yanyana yolculuk yapıp aynı pencereden bakmışız tüm dünyaya.
 
Aşkı çeşitli şekillerde anlattılar yıllarca. Değişik dillerde, değişik duygularda , değişik hislerde.. Bide özel birgün yaptılar 14 Şubat diye. Fakat onlar bilmiyorlar ki ben seni bir gün değil hergün seviyorum.. Ben bir gün değil ki hergün mutluyum seninle.. Ve bayım biliyorum ki sen beni birgün değil hergün seviyorsun.. Sana olan duygularım bize özel öyle heryerde anlatamam kalbimdekileri. Yalnızca sana, bana,bize özel.
Biliyor musun çıtır çıtır kırdılar beni. Artık ne olursam olayım, katiyen daha önceki ben olamayacağım. Gördüğü kötülüklerden sonra, eskisi gibi bakamayacak kadar değişti gözlerim. Tenimin dokusu değişti ve asıl garibi, ellerim yaşlandı bak!
Adresim oldun benim. Biliyorsun bunu değil mi? Alınyazım oldun. Korka korka çaldım kapını. Ne yapayım sevdim seni… Sensin artık ne varsa…
Seninle geçirdiğim onca yıl ve hatırayı düşünüyorum da sevgilim, aslında nasıl da sana hiç doyamamışım ben… Aradan ne kadar vakit geçerse geçsin sanki daha seni bugün bulmuşum gibi özlüyorum ve aynı ilk günkü gibi aşığım sana bir tanem.
Ellerimi açtım Allah’a ve senin için yakardım, hem de geceler süresince ve sabahlara kadar. Seni bana getirmesi için öyle çok yalvardım ve öyle çok bekledim ki seni sevgilim, nihayetinde sesimi duydu ve seni bana verdi. Ömrüm boyunca buna şükredeceğim.
Ben seni çocuklar gibi sevmiştim, hani anlarsın ya. Bir çocuk her gün sarılarak yattığı ayıcığını nasıl seviyorsa öyle sevmiştim seni. Sokakta balon satan birilerini görünce ağlamaya başlar ya işte o kadar çok istiyordum seni. Benim sevgim çocuklar kadar saftı, sevgilim.
 
Tüm umutlarımın tükendiği, hayat sevincimi kaybettiğim an seni buldum yanımda. Seninle beraber yine soluk almaya başladım ve yine doğdum dünyaya… Uzun vakittir kilitlediğim ne kadar duygum varsa hepsini gün yüzüne çıkardım ve aşkı buldum yanı başında.
İsterim ki sen yanımda uyu, ben ise sonsuza kadar seni izleyeyim. Bıkmadan, sanmadan, son nefesimi verene kadar… Sen uyuduğunda saçlarınla oynarım mesela. Yüzünü okşarım dokunmaya kıyabilirsem. Gözlerinin altından öperim seni uyandırmadan. O anda dünyada senden daha değerli hiçbir şey olmadığını bil isterim ve o anda dünyada hiçbir şey seni izlemekten daha değerli olamaz. Sonra nefes alıp verişini dinlerim yavaşça. Öyle huzurlu bir müziktir ki bana soluk alışverişlerin, mutluluktan kalbimin duracağını sanırım. Sen göğsümde uyursan, bu görüntü benim için dünyanın en güzel filmidir sözgelimi. Ben istiyorum ki, sen bir ömür benim yanımda uyu ve ben gerekirse bir ömür uykusuz kalayım. Sen uyu ben soluğunu dinleyerek huzur bulayım, kokunla mutluluğu yaşayayım, güzelliğin karşısında büyüleneyim ve seni öperek uyandıracağım sabahları bekleyeyim. Senin öyle güzel, öyle kendine has bir kokun var ki sevdiğim, ne eşi var yeryüzünde ne benzeri. Şuan senden uzaklarda burnuma çalınan bu koku da özlemden olsa gerek. Şuan bu yalnız odamda senin kokunu duyuyor, seni delice özlüyorum. İçime çekmeye doyamadığım kokuna, sıcacık tenine, huzur dolu nefesine, kısaca meleğime kavuşana kadar burada yalnızım ama buluşmamıza az kaldı sevdiğim. Seni çok seviyorum, çok özledim, bunu bil yeter sevdiğim.
Aşkından Mecnun oldum düştüm çöllere, Ferhat oldum deldim dağları ama bir sana yar olamadım benim olanaksız aşkım. Ne olur kır inadını ve uzat ellerini bana, yeniden kalbini aç ve aşkını geri ver bana..
Birisine alışmak istiyorum. Her şeyden ehemmiyetlisi ona güvenmek istiyorum. “Sen yanımdayken hiç bi’şeyin ehemmiyeti yok” tümcesi hayatım olsun istiyorum. Öncekilerden çok farklı olsun mesela. Bambaşka aşık olsun, bambaşka sarılsın, bambaşka öpsün istiyorum. Ve hiç gitmesin.
Bugün yeniden sen vardın tüm hücrelerimde ve kalbimin her çarpışında. Yeniden seni özledim umarsızca. Kapıyı açmanı bekledim umutsuzca. Fakat sen yeniden bana hiç gelmedin sevgilim..
Tüm kalbimi kaplayan kocaman bir sevgin var. Bilemezsin bunun için ne kadar bekledim, ne kadar yalvardım Allah’a… Seni bana getiren tüm bahtları, olasılıkları ve duaları gönderdim kapına. Kalbimi sana ayırdım ben yıllar boyunca.
 
Ne de güzel sesin var içime huzur veren, ne de güzel gözlerin var derinlerinde yok olduğum… Ne de güzel ellerin var pamuk gibi, ne de güzel saçların var güneş gibi… Ne de güzel varsın, aşkın ta kendisi gibi.
Canımdan çok sevdim seni ve bir ömür boyunca da aynı aşk ve aynı ihtirasla bağlı olacağım sana. Seni gördüğüm ilk an anlamıştım sana âşık olduğumu ve artık bir ömür boyu asla senden kopamayacağımı.
Seni ilk gördüğü gün ruhumu sana bağladım sanki ve o günden beri de senden asa kopmadım. O günden beri seni düşünmekten bir an bile vaz geçmedim ve o günden beri san alan aşkım her geçen gün çoğaldı sevgilim.
Tut elimden ve dansa kaldır. Gözlerim tuvalin olsun. Kirpiklerim fırçan. Al götür beni masal diyarlarına. Saçlarımda dört mevsim. Ruhum da kelebekler. Her mevsime kanat çırpan. Rengarenk kelebekler. Sen seç dans ederken müzigi. İster yazı anlat ister kışta bırak. Masalımızı renklere teslim ettim. Kapattım gözlerimi. Sendeyim bak..
Sen penceremsin benim, gökyüzünü sende izlerim. Kapımsın, eşiğinden girerim tüm güzelliklere. Şarkımsın, dilimde zikir gibi söylediğim. Ah, sen olmasan ben öksüz bir lavanta çiçeği gibiyim, Kokusunu kaybetmiş.
Dünüm de sensin, bugünüm de… Yarınımda seninle olacak, varlığım da yokluğum da… Sen istediğin sürece hayatımın merkezinde olacaksın sevgilim. Benim gizlediğim tüm hayallerim senin, benim her şeyim senin ve ben seninim. Bundan daha büyük bir mutluluk ise yok benim dünyamda. Bir gün bir sabah senin güzel sesin ile uyandığımda ise ben en büyük hayalime kavuşmuş olacağım. Sana kavuşmuş olacağım sevgilim. Benim için mutluluğun resmi de sensin, güzelliklerin isimi da… Dünyanın en erişilmez varlığı da sensin, bu köhne yeryüzünün en değerli hazinesi de sensin.
Ben pembesini sevmiştim bulutların Hiç yaşamamıştım göklerde Evrenin ise bu denli güzel olacağını nereden bilecektim Şayet seni görmeseydim Seni sevmeseydim.
Beni gözlerimin içine baktığında kendini kaybedecek kadar çok sevsen, nefes almak olsam senin için, “seni seviyorum” demek yetersiz bir tümce olsa ve bensiz bir yaşam hayal edemiyor olsan, işte o zaman anlarsın beni. Gülen gözlerin gözlerimin tam içindeyken, kalbimi kalbinde hissettiğinde, sanki soğuk bir kışı geride bırakmışsın da ellerimde bahara kavuşmuş gibi ısındığında biz mükemmel bir çift olacağız. Ben hazırım sevgilim. Seninle bir olmaya, hayatımı sana adamaya ve seninle uzun, dönüşsüz bir yola çıkmaya hazırım. Seni dünyada sahip olduğum ve olabileceğim her şeyden çok seviyorum.
Mukadderat seni önüme çıkarmasaydı, gene aynı şekilde, lakin her şeyden habersiz, yaşayıp gidecektim. Sen bana dünyada başka bir hayatın da mevcut olduğunu, benim bir de ruhum bulunduğunu öğrettin.
Dokunacak yer arıyorum. Bulamıyorum. Teninde kayboldum. Saklanacak yer arıyorum. Bulamıyorum. Gözünde kayboldum.
Seninle yeni bir tarih yazmalıyız sevgilim. Kimsenin bilmediği bir adayı keşfeder gibi yeni bir tarih. Örneğin bizim tarihimizde günler 24 saat olmasın. Ve vakit yalnızca biz ne vakit istersek o vakit geçsin.
Biliyor musun sen bir şiirde ilk satırsın ilk sözcük Beyaz bir gül Beyaz bir gül ne kadar beyaz olursa o kadar Ne kadar suysa bir su O kadar..
Sen benim en güzel hayalimin en güzel yerindesin. Yıllardır hissetmediğim şeyleri bana hissettirdin. Bundan sonra ise her çiçek görüşümde kalbimdeki kelebekler kanat çırpıyor. İşte sen o kelebeksin sevgilim.
Ben seninle çayda içerim, felsefe sayfalarında da kaybolurum, kakolu sütte içer, cici bebe dahi yerim. Hasılı ben seninle çocukta olur, büyükte olurum. Yazdığım şiirleri unuturum, yazmayı yeni öğrenmiş bir çocuk heyecanıyla tekrar yazmaya başlarım. Seni yazarım, seni çok güzel kelimeler ile sarmaya çalışırım. Kalbimi hep genç meblağım, seni yaşlanırken, seninle beraber yaşarım. Sen çok güzel yaşlanırsın, fakat sen yaşlanma, ben yaşlanırım seni, sen yalnızca yanımda kal, ellerimi tut ve bırakma. Bu bana yeter, yetmeli, zira sevmek böyle bir şey. Sende, kendini bulmak gibi..
Senin olduğun bir kalbin hafifliğini anlatmak istiyorum sana sevgilim. Kelebeğin kanatlarında süzülen bir hava dalgasının yavaşça yere inişi gibi. Veyahut güvercinin kanadından düşen bir tüyün süzülüşü gibi yer yüzüne..
Seni özlemek istemiyorum ben, Ben seni yaşamak istiyoru
m, Seni her özlediğimde sana bakmak istiyorum Ve seni sende görmek yalnızca.
 
Nasıl başlıcam bilemedim. Seni sevmeye nasıl başladım onu da anımsamıyorum. Bi Eylül vakitiydi aklıma düştüğün gün. Ansızın bağlamıştın beni kendine. Nasıl oldu bilmiyorum bi bakmışım çok seviyorum seni öyle böyle değil. Tüm hücrelerimle sevdim. Sana bir sır vericem. Hayatın süresince böyle sevilmeyeceksin. Yemin ederim kimse seni benim kadar sevmeyecek. Buna eminim.
Aşkımıza sokaklar dar gelir! Çimden halılar sırf biz üzerlerinde uyuyalım diye, telefon kulübeleriyse öpüşmemiz için var. Mavi gözlerinden denizler esin almış, sarı saçlarından ise buğday başakları. Sen tabiattan, tabiattan ve dünyalardan daha güzelsin benim için güzel aşkım.
Sesini duymadan yaşayamam Sana sarılmadan uyuyamam Sen benim gülen yüzüm Sen benim en büyük sözüm İnan kimselerde yok gözüm Senden başka.
 
Sevebilir misin beni, olduğum gibi. Hiçbir kaideye, hududa, beni bana hapsetmeden, değiştirmeye, benzeştirmeye, analiz etmeye çalışmadan, yargılamadan, sorgulamadan, tanımlamadan, başı sonu belli olmayan bir sonsuzluklar coğrafyasında, sevebilir misin beni, olduğum gibi. Mana veremediğin hallerim, sözlerim, tavırlarımla, Yersiz hüzünlerim, sessizliklerim, kıskançlıklarımla, Sebepsiz duygusallıklarım, pişmanlıklarım, özlemlerimle, kabına sığmaz heyecanlarım, başkaldırılarım, en deli çılgınlıklarımla, Kırılganlığım, inatçılığım, gururum ve arzularımla, sevebilir misin beni, olduğum gibi. Yanlışlarım, yetersizliklerim, güçsüzlüklerim var. Aştığım, aşamadığım, aşmaya çalıştığım sıra dağlar var önümde. Kırmaya çalıştığım zincirlerim var ruhumda, yüreğimi daraltan, soluksuz bırakan.. Dipsiz kuyularım, göstermeye çekindiğim yaralarım, derinlere attığım korkularım var. Sevebilir misin beni, olduğum gibi. Hayallerim var benim; büyük, küçük, rengarenk. Umutlarım var; olanaklı, olanaksız. Düşlerim var hadsiz hesapsız. İçimde bir çocuk var; saf ve alabildiğine günahsız. Bütün maskeleri çıkarıp, ruhumu özgür bırakabilecek miyim yanında. Sevebilir misin beni, bütün doğrularım ve yanlışlarımla..
Bir takım der ki kadın Uzun kış gecelerinde yatmak içindir. Bir takım der ki kadın Yeşil bir harman yerinde Dokuz zilli köçek gibi oynatmak içindir. Bazı der ki ayalimdir, Boynumda taşıdığım vebalimdir. Bazı der ki hamur yoğuran. Bazı der ki çocuk doğuran. Ne o, ne bu, ne döşek, ne köçek, ne ayal, ne vebal. O benim kollarım, bacaklarım, başımdır. Yavrum, annem, karım, kızkardeşim, Hayat arkadaşımdır.
Seni hiçbir dünya telaşına değişmedim ben. Hanelerin ve kalabalığın ağırlığını sana üstün tutmadım. Fakirliğin acısından hafif bilmedim acını. Yenilen herkesin boğuntusuydu kaybolduğum uzaklık, yüzün her bulutlandığında. Nereye gidersem gideyim seni yürüdüm hep. Sevincini bir sulh, bir bayram sabahı gibi taşıdım içimde. Sesine güvendim, gözlerine en çok yakışan o daimi yaz ikindisine. Gökkuşağının altından geçen çocukların şımarıklığıydı, kâküllerini her araladığımda gövdemdeki ürperti. Ağzımdaki meneviş sendin insanlara şiirler okurken. Bütün öksüzlerin elemiyle baktım yüzüne, ne vakit geleceği düşündüysem. Bir haksızlığı haykıran herkese senin soluğunu verdim. Bütün mapusların penceresi yaptım seni. Sonra tuttum kenar semtlerin yalnızlığını gösterdim, bir özür, bir bağışlanma umuduyla. Kirpiklerinin ömrüme açtığı yolda yaptım bütün dövüşlerimi. Söze inandım, gövdene ondan çok. Dönüp dönüp sana geldikçe anladım özgürlüğün aşk olduğunu. Alışkanlıklara yenilmedim ben, seni bir alışkanlığa dönüştürmek istemedim sadece.
 
Geri
Top