Karışık cümlelerin arasından çekip aldım, bana ait olan, seni anlatan yakıcı aşk cümlelerini...
Onlar benimdi çünkü...Haklısın!...Seni anlatıyor ama benim içimden, yüreğimden akıyordu.
Hakettinmi acaba gerçekten?...Sana çok mu geldi o cümleler, kelimeler?...
Vefasızsın sen, belkide aykırısın bu yaşamdaki kimliğinle...Kaskatı bir taş gibi bazen yüreğin, inanamıyorum düşüncene...
Nasıl olur?...diye kemiriyor beynimi yaptığın yanlışlar, yaşadığın yaşamlar...Bir çizgin var mı senin bu hayatta?...Yolun, yordamın, amacın?...
Senin ne amacın olabilirki?...Beni acıtmaktan başka...Söylesene ne yaptım ben sana?...Yani ne geçti ki eline beni inciterek?... Yok ederek...
Oysa ben ne hayallerle başlamıştım herşeye...Güllük gülistanlık bir hayat olacaktı hayallerde...Minik bahçeli, çatı katı bir ev düşlemiştim ikimize...
Sonbahar hiç gelmeyecekti, kış uğramayacaktı kapımıza...Acılar, kederler, sızılar, ıstıraplar bile unutacaktı bizi...Kalın bir çizgi çizecektik geçmişe...
Geleceği maviyle karşılayacaktık, bahçeye kan kırmızı güller ekecektik, sulayacaktık her sabah buz gibi sularla...Gece mehtap el sallayacaktı bize...Yakamoz ferahlığında yürüyüşler yapacaktık el ele...Salıncakta masallarla uyuyacaktık sarmaş dolaş...
Ama olmadı...Sayende...
Şimdi herşey siyah...Simsiyah...Senin gibi...
Onlar benimdi çünkü...Haklısın!...Seni anlatıyor ama benim içimden, yüreğimden akıyordu.
Hakettinmi acaba gerçekten?...Sana çok mu geldi o cümleler, kelimeler?...
Vefasızsın sen, belkide aykırısın bu yaşamdaki kimliğinle...Kaskatı bir taş gibi bazen yüreğin, inanamıyorum düşüncene...
Nasıl olur?...diye kemiriyor beynimi yaptığın yanlışlar, yaşadığın yaşamlar...Bir çizgin var mı senin bu hayatta?...Yolun, yordamın, amacın?...
Senin ne amacın olabilirki?...Beni acıtmaktan başka...Söylesene ne yaptım ben sana?...Yani ne geçti ki eline beni inciterek?... Yok ederek...
Oysa ben ne hayallerle başlamıştım herşeye...Güllük gülistanlık bir hayat olacaktı hayallerde...Minik bahçeli, çatı katı bir ev düşlemiştim ikimize...
Sonbahar hiç gelmeyecekti, kış uğramayacaktı kapımıza...Acılar, kederler, sızılar, ıstıraplar bile unutacaktı bizi...Kalın bir çizgi çizecektik geçmişe...
Geleceği maviyle karşılayacaktık, bahçeye kan kırmızı güller ekecektik, sulayacaktık her sabah buz gibi sularla...Gece mehtap el sallayacaktı bize...Yakamoz ferahlığında yürüyüşler yapacaktık el ele...Salıncakta masallarla uyuyacaktık sarmaş dolaş...
Ama olmadı...Sayende...
Şimdi herşey siyah...Simsiyah...Senin gibi...