İSTANBUL - Vogue Türkiye Nisan sayısının kapağında, Cüneyt Akeroğlunun kareleriyle, iki ayrı yüzüyle Lara Stone var. Portresinde, Lara olarak, olduğu gibi yer aldı. Moda çekiminde ise 80li yılların ünlü illustrator Patrick Nagel çizimlerinin güçlü öznesini yeniden canlandırdı.
Stone, 90. yıl özel sayısı da dahil olmak üzere, Vogue Parise defalarca kapak oldu. Models.comun En iyi 50 Kadın Model listesinde 2010 yılının Şubat ayından bu yana, tam iki yıldır, 1 numara.
Oğlan çocuğu gibi sıska modellere androjen diye methiyeler düzülen bir zamanda, ayrık dişleri, koca memeleri ve yuvarlak vücut hatlarıyla hayatımıza girdi.
Brigitte Bardot akımını geri getirdi ve kim bilir kaç kadın onun sayesinde vücuduyla barıştı. Şimdi moda bu! Kadın gibi kadın olmak.
KENDİ SÖZLERİYLE LARA
Vogue Türkiyenin son sayısının kapağını süsleyen ünlü model kendisiyle ilgili sorulara samimi cevaplar verdi.
Seni en iyi anlatan sıfat
Ne yazık ki, tembel.
Yapmaktan suçluluk duyduğun halde vazgeçemediğin şey
Online alışveriş.
Seni en çok ne güldürür?
Kocam (David Walliams) ve köpeğim.
Kalp atışlarını ne hızlandırır?
Koşmak.
Model olmasaydın ne olurdun?
Benzer bir şey.
İnsanların hakkında yanlış bildiği şey
İnsanlar benimle ilgili kafa yoruyor mudur sence? Orasından pek emin değilim ama en azından şunu söyleyebilirim: Modellerin giysi taşıyan iki boyutlu bir şey olduğunu düşünüyorlar ya, işte orada yanılıyorlar.
Hiç fobin var mı?
Aslında uçmaktan korkuyordum ama biraz üstesinden geldim. Şimdi okyanustan korkuyorum nedense
Kimin gardırobundan ne çalardın?
Carine Roitfeldin ayakkabılarını çalardım.
Vücudunun en beğendiğin yeri?
Kendi vücudumda, memelerim. Başkasının vücudunda popoya bakarım. Güzel popoları kıskanırım
Favori kitabın hangisi?
Kocam Davidin bütün kitapları.
Peki ya favori sanat eserin?
Kocamın düğün hediyesi olarak verdiği İngiliz ressam Gary Hume tablosu. Geniş çizgiler ve kullandığı kontrast renkler Humeun eserlerini özel kılıyor.
Rahatlamak için
Masaj yaptırırım. Bu zamana kadar yaptırdığım masajların en iyisi İstanbul ziyaretim sırasında Türkiyedeydi. İki kadın vücudumu zeytinyağıyla ovdu.
Türkiye deyince aklına ne geliyor?
Yıllar önce Mert&Marcusla İstanbulda, W dergisi için yaptığım çekim. Bir kavgaya girsem şüphesiz işime çok yarayacak küçük kırmızı elmalar (Amasya elmasından bahsediyor), köprünün orada (Ortaköyde) poz vereceğim diye neredeyse Boğaz sularına karışacağım an, deli sıcak bir hava ve nefis yemekleriniz.
Fotoğraf: Cüneyt Akeroğlu
Röportaj: Zeynep Yapar