Emir ve Deniz, lise son sınıf öğrencileri ve en yakın arkadaşlardı. İkisi de üniversite sınavlarına hazırlanıyorlardı ve bu süreç onları oldukça strese sokmuştu. Özellikle matematik dersi, ikisi için de bir kabusa dönmüştü. Sınav yaklaştıkça, Emir'in kaygısı giderek artıyordu. Gece geç saatlere kadar ders çalışmasına rağmen, kendini yetersiz hissediyordu. Deniz ise daha sakin görünüyordu, ancak içten içe o da büyük bir baskı altında hissediyordu.
Sınav günü geldiğinde, Emir sinirlerinin kontrolünü kaybediyordu. Soruları görünce tüm bildiklerini unutmuş gibi hissetti. Yan gözle Deniz'e baktı ve onun rahat tavırları onu daha da çileden çıkardı. İç sesleri, ona kopya çekmesini söylüyordu. Bir anlık zayıflıkla, Deniz'in kağıdına bakmaya karar verdi. Ancak tam o sırada, gözleri öğretmenle kesişti. Kalbi hızla çarpmaya başladı.
O andan sonra her şey değişti. Emir, suçluluk duygusuyla kıvranıyordu. Deniz ise arkadaşının bu durumundan çok üzülmüştü. İkisi de sınavdan düşük not almışlardı. Okul müdürüyle yaptıkları görüşmede, Emir her şeyi itiraf etti. Müdür, Emir'i uyardı ve bir daha böyle bir hata yapmamasını söyledi. Deniz ise Emir'i affetti, ancak aralarındaki güven sarsılmıştı.
Sınav günü geldiğinde, Emir sinirlerinin kontrolünü kaybediyordu. Soruları görünce tüm bildiklerini unutmuş gibi hissetti. Yan gözle Deniz'e baktı ve onun rahat tavırları onu daha da çileden çıkardı. İç sesleri, ona kopya çekmesini söylüyordu. Bir anlık zayıflıkla, Deniz'in kağıdına bakmaya karar verdi. Ancak tam o sırada, gözleri öğretmenle kesişti. Kalbi hızla çarpmaya başladı.
O andan sonra her şey değişti. Emir, suçluluk duygusuyla kıvranıyordu. Deniz ise arkadaşının bu durumundan çok üzülmüştü. İkisi de sınavdan düşük not almışlardı. Okul müdürüyle yaptıkları görüşmede, Emir her şeyi itiraf etti. Müdür, Emir'i uyardı ve bir daha böyle bir hata yapmamasını söyledi. Deniz ise Emir'i affetti, ancak aralarındaki güven sarsılmıştı.