Sınıfta Pozitif Disiplin Nasıl Sağlanır?

Sistemli bir sınıf başarılı bir sınıftır ve çocukların düzene ihtiyaçları vardır. Öğretmenler olarak bizler sınıflarımızda barış ve huzur dolu bir ortamın oluşmasının sorumluluğunu taşımaktayız. Bir sınıfa yeni başlayan öğretmenlerin en çok karşılaştığı sorun kuralları koymaktan ziyade bu kuralların uygulanmasını sağlamaktır. Bu yazı size saygılı, adil ve sistemli bir sınıf ortamı yaratmakta yardım etmek üzere hazırlanmıştır.

2070

Sınıf davranış kuralları öğretmenin kişisel özelliklerine ve öğrencilerin yaş, kültür, cinsiyet ve sosyo-ekonomik koşullara bağlı karakteristik özelliklerine göre sınıftan sınıfa değişse de pozitif ve karşılıklı saygıya dayalı bir sınıf disiplininin kurulmasını sağlayan dört temel bileşen vardır. Bu bileşenleri sırasıyla aşağıda anlatıyoruz.

1-Kurallarınızı Belirleyin
Sınıfta pozitif disiplin sistemi kurmanın ilk adımı kuralların belirlenmesidir. Pek çok öğretmen bu kuralları okulun ilk gününde öğrencilerine öğretir. Öğrenciler sınıfa girdiklerinde kuralları tahtaya yazılı halde bulurlar. Bu sebeple kurallarınızı okullar açılmadan belirlemeniz önemlidir. Bazı öğretmenler ise özellikle ergenlik yaşındaki öğrencilerin kuralların belirlenmesine katkı sağlamasını isteyebilirler ve kuralları okullar açıldıktan sonra öğrenciler ile tartışarak oluştururlar.

En çok sorulan soru kaç kural oluşturulması gerektiğidir. Öğrencinize şunu dediğinizi hayal edin: Ahmet, kurallarımızın 4. Maddesinin D bendinin 6 sırasındaki maddeyi ihlal ettin!!! Kulağınıza nasıl geliyor?

İşte sınıfta kural koymanın kuralları
  • Kurallarınızı 4-6 arasında sınırlandırın. Genel olarak en az 3 kuralınız olması faydalı olurken kural sayısının 6’yı geçmesi öğrencilerin kuralları hatırlamasını zorlaştıracaktır.
  • Kurallarınızın genel okul kurallarınızın bir tekrarı olmasın. Öğrencilerin zaten okulunuzca konulmuş kuralları bilmesi ve bu kurallara sınıfınız içerisinde de uyması beklenir.
  • Kuralları pozitif bir tarzda oluşturun. Kurallar öğrencilere ne yapmamaları gerektiğini değil ne yapmaları gerektiğini söylemelidir. Örneğin “Koşmak Yasaktır” gibi bir kural öğrencilere koşmak yerine ne yapmaları gerektiğini anlatamaz. Ayrıca öğrenciler bu tip kuralların negatif kısmını ifade eden “yok”, “yasaktır” gibi kelimelerini genellikle okumama eğilimindedirler. Bunun sonucu olarak da kural öğrenciye sürekli yapmaması gereken davranışı hatırlatır hale gelecektir. Tıpkı “kırmızı bir fil düşünme” dediğimizde hepimizin kırmızı bir fili zihnimizde canlandırdığı gibi. Eğer öğrencilerin sınıfta koşmayıp yürümelerini istiyorsanız doğrudan bunu kural olarak yazmalısınız.
  • Kurallarınızın iyi tanımlanmış ve net olmasına özen gösterin. Belirgin olmayan kurallar öğrencilerin kafasını karıştırır.
  • Bir yol tabelasının size “Çok hızlı gitmeyiniz” dediğini varsayın. Bu ifade yeterince belirgin değildir ve kişiden kişiye çok hızlı kavramı değişebilir. Diğer yandan kuralların çok kısıtlayıcı olmamasına da özen gösterin.
  • Kurallarınız haysiyet kırıcı, ortak akla aykırı, kişisel gelişimi engelleyici ve otokontrolü ortadan kaldırıcı şekilde sert kurallar olmamalıdır.
  • Yukarıda verdiğim tavsiyelerin aksine belirgin şekilde tanımlanmış kurallarınızın içerisine bir tane de genel kural ekleyin. Bu tip kurallar genel yasalarımızda ve yönetmeliklerimizde de vardır. Örneğin “Barışı bozmak”. Bu genel kurallar diğer kurallar kapsamında değerlendirilemeyecek olumsuz davranışları bir çatı altında toplamaya yarar.
  • Pek çok öğretmen bu tip durumlar için “Kendinize, diğer kişilere ve okul materyallerine saygılı davranın” gibi bir kural koymayı tercih ederler. Herhangi bir olumsuz davranışı bu kuralın uygulanmaması olarak adlandırmanız mümkündür. Bu tip kuralların uygulanmasında adil olmak için öğrencilerinizle bu kuralın altına hangi tip davranışların gireceğini, hangilerinin bu kurala uymamak olarak değerlendirilebileceğini derinlemesine tartışabilir, düzenli olarak bu konuşmaları sınıfınızda tekrarlayarak öğrencilerin beklentilerini öğrenmek için bir fırsat olarak değerlendirebilirsiniz.
  • Sınıfınızdaki kuralların öğrencilere hizmet etmesi gerekir. Örneğin “Aptallık etmemek” gibi bir kural takip edilecek son kuraldır. Öğretmenler koydukları kuralları sebepleri ile birlikte öğrencilerine çok iyi şekilde açıklamalıdır. “Ben öyle olmasını istiyorum” , “Anlamak için çok küçüksünüz”, “Okul kurallarımız böyle olmasını istiyor” gibi cümleler, temel amacı bireylerin düşünmesi ve anlaması olan eğitim biliminin onayladığı bir yaklaşım da olmayacaktır. Bu şekilde zorlayıcı ifadelerle anlatılan ve konulan kurallar öğretmenleri öğrencilerin gözünde düşmana çevirebilir.
Öğrenciler kural koyucuyu sevdiklerinde kurallara da daha çok uyum göstereceklerdir. Bu sebeple kuralların uygulanması için en başta sizin öğrencilerinizle bir bağ kurmanız, onları tanımanız, okul zamanını onlar için günün en keyifli saatleri haline getirmeniz gerekir. İyi ilişkilerle desteklenmeyen kurallar öğrencileri isyana sürükleyebilir.

Kurallarınızı ilan edin. Sınıf kurallarınızı öğrencilerin düzenli görecekleri bir yere asmanız öğrencilerin daha çok önemsemelerine ve otorite olarak kabul etmelerine olanak sağlar. Ayrıca “Şu anda nasıl davranıyor olmalıydın?” sorusunun cevabını onlara her daim hatırlatacaktır.

Birkaç örnek kural
  • Kendi ödevini kendin yap
  • Yerinde otur
  • Konuşmak için elini kaldır
  • Başkaları konuşurken onu dinle
  • Ellerini ve ayaklarını kendi alanında tut
  • İçten ve nazikçe konuş
  • Konuşurken dilini ve vücudunu düzgün kullan
2- Cezai Yaptırımları Belirleyin
Kurallara uymamanın sonucunda cezai yaptırımların olması, öğretmenin iyi davranış sergileyen diğer çocukların fiziksel ve psikolojik güvenliklerini sağlamasının yanında öğrenme haklarını da garantilemesinin önemli bir yoludur.

Bu cezai yaptırımlar belirlenirken, kurallara uymamanın doğal bir sonucu olduğunun anlaşılması, aynı zamanda adil, tarafsız ve yeterli algılanması için öğrencilerin büyük çoğunluğunun görüşünün alınması faydalı olacaktır. Bir yandan limitleri belirlemek, olumsuz davranışa maruz kalmış öğrencinin haklarını korumak açısından önemli olsa da verilecek cezaların olumlu ve toplum yanlısı davranışları pekiştirerek, negatif davranışları bertaraf etmeye odaklanması önemlidir.

Tipik olarak sınıf kurallarına uymamaya devam edildiği müddetçe bir sonraki aşamaya geçecek şekilde hiyerarşilendirilmiş 3-7 arası cezalandırma maddesi belirlenmesi yeterlidir. Tüm öğrenciler kurala uymayıp bir yaramazlık yaptığı her durumda bu cezai sonuçlarla karşılaşacağını bilmelidir. Bu sıralamada bir sonraki cezai durum bir öncekinden daha ağır olmalı ve öğrencinin kurala uymamakta devam etmesi durumunda bir sonraki maddenin uygulanmasına geçilmelidir. Eğer öğrenci ile konuşmanız öğrencinin davranışında düzeltme sağlamış ise cezai sonucu uygulamaktan vazgeçmeniz önerilir.

Cezai yaptırım örnekleri
Birinci adımdan önce davranışın bitirilmesi için sözlü olmayan bir uyarı vermeniz faydalıdır. (kaş kaldırma, bir parmak, iki parmak göstererek sayma v.b.)
  • Doğru davranışı gösteren sözlü hatırlatma (veya doğru davranışı hatırlatan yazılı hatırlatma – yazı öğrencinin sırasına konulur)
  • Teneffüsten 5 dakika kaybetme (veya okuldan 5 dakika geç çıkma)
  • Teneffüsten (öğle arasından) 10 dakika kaybetme (veya okuldan 10 dakika geç çıkma)
  • Uzun teneffüs boyunca sınıfta kalma (veya okuldan 20 dakika geç çıkma veya öğle yemeğini yemekhaneye, kafeteryaya gitmeden sınıfta tek başına yemek zorunda kalması)
  • Tüm teneffüslerde sınıfta kalma ve okul sonrası ailenin telefonla aranması
  • Disiplin işlemi yapılmak üzere öğrencinin okul idaresine gönderilmesi
Cezai Yaptırımları uygularken nasıl davranmalısınız?
Genel olarak uygunsuz davranışa tepki vermede ilk adım resmi bir uyarıdır. Bir tavsiye: Öğrenciyi uyarmak için “Uyarı” kelimesi yerine “Hatırlatma” kelimesini kullanmanız daha faydalıdır. “Hatırlatma” kelimesi öğrenci tarafından otoriter ve küçük düşürücü bir ifadeden daha az saldırgan bir yaklaşım olarak algılanır.

Pek çok öğretmen uygunsuz davranışa müdahale ederken 3 adımlık bir süreç uygular. İlk adım talepte bulunmaktır. “Lütfen yerine otur”. Bu etkili olmazsa ikinci adımda “Ben” dilinde bir cümle söylemek faydalı olacaktır. “Herkes yerine oturduğunda derse devam edeceğim”. Bu da etkili olmazsa üçüncü adımda öğrencinin doğru davranışı yapmamakta diretmesi üzerine öğretmen cezai yaptırımlar listesi üzerinden ilerleyerek öğrenciyi ikna edici cümleler kurmaya başlayabilir. “Okul çıkışında 5 dakika sınıfta kalmamak için şimdi yerine oturman gerekiyor” öğrenci yine dinlemezse “Yerine oturmayı mı yoksa okul çıkışında 20 dakika sınıfta beklemeyi mi tercih edersin?”


Uygunsuz davranış içerisinde olan öğrenciye yönelik hangi cümleyi kurarsanız kurun, aşağıdaki hatalara düşmemeniz gerekir.
  • Öğrencinin ne yapmasını istediğiniz konusunda belirgin ifadeler kullanın. “İyi davran”, “Sorumlu şekilde hareket et”, “Yapman gerekeni yap” gibi genel ifadelerden kaçının.
  • Az ve öz konuşun. Ders vermekten, azarlamaktan, sorgulamaktan, ahlaki yönden değerlendirmeler yapmaktan kaçının. Çok uzayan konuşmalarda öğrenci sizi duymazdan gelme eğilimine girecektir.
  • Kendinize güvenir bir şekilde konuşun.
  • Sakin ve tarafsız olun.
  • Kullandığınız kelimeleri kesin ifadelerden seçerken saygılı olmayı ihmal etmeyin. Etiketleme yapmayın.
  • Devam eden uygunsuz davranıştan duyduğunuz hoşnutsuzluğu belirtmek için her defasında ses tonunuzu daha keskin daha sert hale getirin. Ancak saygılı ve destekler tutumunuzdan vazgeçmeyin.
  • Müdahaleniz esnasında soğukkanlı kalmaya devam edin. Sinirli ifadeler her zaman gerekli değildir.
  • Öğrenci davranışını düzelttiğinde ona kin gütmeyin sadece kurala uyduğu için nazikçe teşekkür edin böylece daha sonra da kurallara uyması için cesaretlendirin. (Örn. Yerine oturarak doğru karar verdin. Senin gelecekte çok daha akıllıca seçimler yaptığını göreceğimizden eminim”)
Yapılan uygunsuz davranışların hem doğal hem de mantıksal sonuçları olur. Herhangi bir yetişkinin müdahalesi olmadan karşılaşılan sonuçlar “Doğal” sonuçlar olarak kabul edilse de disiplin sağlamada doğal sonuçları kullanmak pratiğe uygun değildir. Örneğin, arkadaşlarına kötü davranmak bir öğrencinin diğer öğrenciler tarafından dışlanmasıyla sonuçlanabilir. Bu doğal bir sonuçtur. Ancak bazı öğrenciler daha farklı nasıl davranacaklarını bilemezler ve olumsuz davranışlarına devam ederler.

Mantıksal sonuçlar ise öğretmenin düşünceli, sabırlı ve oto kontrol sağlayan müdahalesini gerektirir. Cezai sonuçların sadece cezalandırıcı değil aynı zamanda mantıksal olması için

  • Suç ile ilişkili olması
  • Öğrencinin saygınlığını zedelememesi
  • Makul olması gerekir.
Örneğin, şöyle bir kural olduğunu düşünelim “bir yeri dağıtırsan orayı toplarsın”, bunu yapmazsan sırasıyla şu yaptırımlara maruz kalabilirsin; kötü davranış notu alırsın, teneffüse çıkamazsın, ailen telefonla bilgilendirilir, okul spor aktivitelerinden uzak kalırsın… şeklinde liste uzatılabilir. Tam tersi olarak da bunu yaptığında iyi davranış notları, sosyal onaylanma, kütüphanede ekstra zaman geçirme, öğretmenden yazılı övgü kartı alma şeklinde pozitif sonuçlarla karşılaşırsın diye çocuğa bilgilendirmede bulunulabilir.


3- İyi Davranışlarını Yakalayın
Kurallar ve kurallara uymamanın negatif sonuçları önemli olsa da, sistemli ve düzenli bir sınıf oluşturmanın yolu öğrencilerdeki olumsuz davranışları olumluları ile yer değiştirtmekten geçer. Sınıfta pozitif disiplin sağlamanın ve etkili bir davranış modeli ouşturmanın üçüncü ve belki de en önemli bileşeni, uyumlu ve güzel davranışların farkedilmesi ve ödüllendirilmesidir.

Pekiştirilen davranışlar gelecekte büyük ihtimalle yeniden tekrarlanacaktır. Burada sadece pozitif davranışları ödüllendirmekten bahsettiğimize dikkatinizi çekerim. Maalesef bazı öğretmenlerimiz uygunsuz davranan öğrencilere daha çok ilgi göstererek istemeden de olsa olumsuz davranışları ödüllendirebilmektedir.

Öğrencilerin iyi ve uyumlu davranışlarını yakalamak doğru davranışları yerleştirmede en etkili yöntemdir.

İyi davranışları yakalamak öğrencileri cesaretlendirmeden, onların belli konulardaki yetenek ve gelişimlerine olan inancımızı ifade etmeye kadar pek çok farklı yöntemle gerçekleştirilebilir. Öğrencilerin olumlu davranışlarını yakalamaya birkaç örnek: “Çarpma işlemlerinde her geçen gün çok daha iyiye gidiyorsun. Yarınki ödevini görmek için sabırsızlanıyorum”, veya “Şimdiden dördüncü soruyu çözmeye başlamışsın bu harika!” veya “Arkadaşına dökülen eşyalarını toplarken yardım etmen çok hoş bir davranış.”

Olumlu davranışları pekiştirirken yaptığı doğruların seviyesine değil de öğrencinin gösterdiği çabaya odaklanmak ve çaba göstermeye cesaretlendirmek pek çok olumlu sonuç doğuracaktır. Bu sayede öğrenci görevine devam etme konusunda sabırlı davranma alışkanlığı geliştirir, deneyiminden öğrenir ve daha iyisi için kendini değiştirir, yaptığı çalışma hakkında düşünür, daha önceleri uzaklaşmayı tercih ettiği zorlukları yeniden denemeye yönelir ve en önemlisi o da diğerlerini çabaları konusunda desteklemeyi öğrenir.

Çabaya odaklanmayıp, örneğin “Bakalım kaç doğrun var” demek doğru bir yaklaşım değildir. Böyle bir durumda öğrenci akademik başarıyı zihninde bilgiyi özümsemek ve edinmek değil not almak olarak konumlandırır. Bu tip değerlendirmeler öğrenciler arasında yarışı körükler ve öğrenciyi motive etmek yerine gücendirir.

Örneğin öğretmenin her hafta sınıfta “Haftanın Öğrencisi” seçtiğini düşünelim. Öğrencilerin pek çoğu bu unvana sınıfta sadece birkaç öğrencinin erişebileceğini bildiği için bu ödül için yarışmayı en baştan reddeder veya diğerlerinin bu konudaki çabalarını sabote etmeye yönelebilir. Bazı öğrencilerin ne yaparlarsa yapsınlar hiçbir testten 90 alamayacağını bilmek önemlidir. Ayrıca bazı öğrencilerin olumsuz davranışlardan olumlu davranışlara geçmesi biranda gerçekleşmez. Değişim zaman alır. Bu durumdaki öğrencilerde çabayı fark etmeli ve ilerlemeyi teşvik etmelisiniz. Eğer bir öğrenci elinden gelenin en iyisini yapıyorsa biz öğretmenleri daha fazla ne mutlu edebilir? Çaba teşvik etmemiz gereken en önemli şeydir. İyi notlar ve davranışlar desteklenen çabaların birer sonucudur.

Ayrıca olumlu davranışları pekiştirici cümlelerinizi kurarken övgülerinizi vasat veya gönülsüz çabalara vermemeye dikkat etmeniz gerekir. Sözlü ifadelerinizi gelişmeye yardımcı yapıcı eleştirilerle, geribildirimlerle, önerilerle destekleyin ve genel geçer ifadeleri tek başlarına kullanmaktan kaçının. “İyi” “Aferin”, “Güzel” gibi genel ifadeler öğrencinin neyi iyi yaptığını anlamasına yardım etmez.


4- Tutarlı Olun
Sınıfta pozitif disiplin sağlamanın son bileşeni tutarlılıktır. Tutarlı olmayan davranışlar öğrencilere kuralların o kadar da önemli olmadığı, kuralları bozmanın ve diğerlerinin öğrenme süreçlerini kesintiye uğratmasının sorun olmayacağı mesajını verir. Kurallara uyulmamasında cezai yaptırımların istisnasız her öğrenciye uygulanması, kurallara uyulması ve iyi davranış sergilendiğinde ise öğrencinin sürekli olarak değer görmesi ve önemsenmesi şarttır. İnsanlar karşılaşacakları sonuçlara göre olumlu veya olumsuz davranış arasında tercih yaparlar.

Bu yüzden öğrencilerinizin davranışları ve sonuçlar arasındaki bağlantıyı kurmalarını sağlamanız, tutarlı bir şekilde bu sonuçları uygulamanız, koyduğunuz kriterlere bağlı kalmanız ve olmayacak şeyler konusunda söz vermekten veya tehditte bulunmaktan kaçınmanız çok önemlidir. Öğrencinize “yerinde oturmazsan seni okuldan uzaklaştırırım” diye bir cümle kurmanız hiç de inandırıcı değildir ve tutarlılığınıza zarar verir.

Bu yazı davranış bilimci Doktor Tom McIntyre (Dr. Mac) tarafından yazılmış ve özel izni ile Türk eğitimcilerimizin faydasına sunulmak üzere Classloom Blog tarafından tercüme edilmiştir.

Doctor Tom McIntyre

Daha öncesinde öğrenme güçlüğü çeken ve davranış bozukluğuna sahip öğrencilere öğretmenlik yapmış olan Doktor Tom McIntyre (Dr. Mac), halen Newyork City Üniversitesi Hunter College’de Özel Eğitim Profesörü olarak çalışmakta ve Davranış Bozukluğu Eğitim programının koordinatörlüğünü yürütmektedir. Uyumsuz ve agresif davranışların pozitif ve saygın biçimde yönetimi üzerine pratik uygulamalar geliştiren Dr. Mac’in 3 kitabı 100’un üzerinde makalesi yayınlanmıştır. Dr. Mac “Uluslararası Davranış Bozukluğuna Sahip Çocuk Eğitimcileri Birliği”nin ve “Davranış Bozukluğuna Sahip Çocuklar Newyork Eyalet Kurulu”nun başkanlığını yapmıştır. Öğretmenlik, liderlik, hizmet, araştırma gibi alanlarda pek çok ödül sahibidir.

Alıntı...
 
Sadece çocuklara yönelik yöntemler tek başına kesinlikle başarılı olamıyor. Aile eğitimi de şart fakat bu da mümkün olmadığına göre eğitimde bir seferberliğe ihtiyaç var. Yoksa gelişmiş ülkeleri sürekli olarak 100 adım geriden takip etmeye ve sistemin yazboz tahtası olayına mahkum olmaya devam...
 
Sadece çocuklara yönelik yöntemler tek başına kesinlikle başarılı olamıyor. Aile eğitimi de şart fakat bu da mümkün olmadığına göre eğitimde bir seferberliğe ihtiyaç var. Yoksa gelişmiş ülkeleri sürekli olarak 100 adım geriden takip etmeye ve sistemin yazboz tahtası olayına mahkum olmaya devam...
Evet hocam eğiitimde seferberliğe ve ailenin bilinçlendirilmesi şart.
Sınıf içinde öğrencilerin yaptıklarına şaşıyorum gördükçe,öğretmen sesini çıkaramıyor.
Öğretmen sadece iki çarpı iki dört eder yada Almanyanın başkenti Berlini çocuklarımıza öğreten değilki aynı zamanda ahlaki ve davranışsal eğitimide yerine getirendir.
Sınıfta kalma yok beş zayıfla sınıf geçirtirsin, öğrenciye sessiz ol,dersi dinle, sınıf içinde gezme dedirtmezsen, kızdıtmazsan, nasihat verdirmezsen; kimseye saygısı olmayan,ukala,bilgiden noksan gençlikle öğretmeni ve toplumu karşı karşıya bırakırsın.
Bunun vebali başta eğitim sistemini oluşturanlarda, anne babalarda ve en sonda kabuğuna çekilmiş öğretmenlerde.
Heleki anne babalar lütfen azda olsa öğretmenlerin hatalı çocuklarınıza kızmasına müsade edin hemen öğretmene baskına gitmeyin. Siz çocuğa destek verirseniz çocukta ne öğretmeni ne yöneticileri takar yarında sizi takmayacak unutmayın.
Farkındayım biraz fazla konuştum ama bu çocuklar hepimizin,geleceğimiz onlar...
 
Geri
Top