Aydın'da bir ilçeye kaymakam atanmış. Kaymakam yanına baş çavuşu alıp, köylülerle tanışmak üzere köy köy dolaşmaya başlamış. Köyün birinde, yolda kucağında yeni doğan eşek sıpasıyla giden bir köylüyü görmüş.
Kaymakam baş çavuşa dönerek 'köylüye biraz sataşayım' demiş. Baş çavuş kaymakamı uyarmış. 'Bunlar lafta altta kalmazlar, dikkat edin' dese de, Kaymakam 'bir şey olmaz, ben yıllarca mektep okudum. Cahil bir köylü mü beni lafta yenecek' demiş.
Arabayı durdurup köylüye yanaşmışlar.
Kaymakam selam verip, 'hemşerim, kucağına yavrunu da almışsın nereye böyle' demiş.
Köylü, bir kaymakama, bir de baş çavuşa bakmış; "sıpayı mektebe yazdırmaya gidiyorum, efendim, okursa kaymakam, okumazsa baş çavuş olsun" demiş
Kaymakam baş çavuşa dönerek 'köylüye biraz sataşayım' demiş. Baş çavuş kaymakamı uyarmış. 'Bunlar lafta altta kalmazlar, dikkat edin' dese de, Kaymakam 'bir şey olmaz, ben yıllarca mektep okudum. Cahil bir köylü mü beni lafta yenecek' demiş.
Arabayı durdurup köylüye yanaşmışlar.
Kaymakam selam verip, 'hemşerim, kucağına yavrunu da almışsın nereye böyle' demiş.
Köylü, bir kaymakama, bir de baş çavuşa bakmış; "sıpayı mektebe yazdırmaya gidiyorum, efendim, okursa kaymakam, okumazsa baş çavuş olsun" demiş