Siyasal ve Kişisel Çıkar İçin Dinin Kullanılması

dderya

kOkOşŞ
V.I.P
İnançta bireye büyük değer veren, kişiyle Allah arasında hiçbir aracıya yer vermeyen, bireyin özgürlük sınırıyla toplumun beklentileri arasında en iyi dengeyi kuran İslam dini, yüzyıllar boyu ilkel dinsel inanç ve işlemlerin sızlanmalarına uğramış, OsmanlI İmparatorluğu döneminde en büyük siyasal yetke olarak ve politik amaçla kullanılmış, toplum ve ahlak için tek düzenleyici kurum olarak kabul edilmiş, mezhep ve tarikat ayrılıklarının bölücü, bağnaz, olumsuz yönlerinden etkilenmiştir.

Böylece gencin yetişmesinde en önemli temel toplumsal kurum olan din, çoğunlukla dinsel inanç ve işlemlerle ilgisi olmayan çeşitli baskı, kısıtlama ve sınırlamalar getiren, duygulara seslenen öğeleri taşıyan duruma getirilmiştir.

Atatürk din kavramını ve sınırlarını şöyle tanımlamıştır:

"Bunca yüzyıllarda olduğu gibi, bugün de ulusların bilinçsizliğinden ve bağnazlığından yararlanarak binbir türlü siyasal ve kişisel amaç ve çıkar sağlamak için dini araç olarak kullanmaya kalkışanların yurt içinde ve dışında bulunuşu bizi bu konuda söz söylemekten alıkoyamıyor... İnsanlıkta din duygusu ve bilgisi her türlü boş inançlardan sıyrılarak gerçek bilim ve tekniğin ışığıyla arınıp olgunlaşıncaya değin din oyunu oyuncularına her yerde rastlanacaktır.

Bizi yanlış yola sevkeden habisler çok kere din perdesine bürünmüşler, saf ve nezih halkımızı hep şeriat sözleriyle aldatagelmişlerdir. Tarihimizi okuyunuz, dinleyiniz görürsünüz ki, milleti mahveden, esir eden, harabeden fenalıklar hep din kisvesi altında küfür ve alçaklıktan gelmiştir .

Bugün ilmin, fennin bütün şümulüyle uygarlığın göz kamaştırıcı ışığı karşısında filan veya falan şeyhin irşadiyle maddi ve manevi saadeti arayacak kadar iptidai insanların Türkiye uygar topluluğunda varlığını asla kabul etm¡yorum... '


kaynak:
Özcan Köknel'in Kimliğini Arayan Gençliğimiz kitabı
 
İnsanoğlunun en hassas olduğu inanç meselesini kendi amaçlarına alet edenlere yazıklar olsun. Bu oyuna en fazla gelende kendini eğitemeyen bir başkasının etkisi altında kalan kişilerdir yani sorgulama yetisine sahip olmayanlar.
 
Özellikle de ülkemizde dinin, inançların, duanın tamamen kişisel şeyler olduğu benimsenememiş olduğundan dolayı, yalan yanlış büyük küçük her türlü propaganda aleyhimize kullanılıyor. "Din" konusu bireysel bir inanç olmaktan çıkıp "millet" meselesi haline getirilmeye çalışılıyor.

Eğer dinin kişisel bir tercihten başka birşey olmadığını anlayabilseydik...daha güzel günler yaşardık.
 
Geri
Top