Şizofreni Hastası Bir Kadının Kendisine Sorulan Sorulara Verdiği 15 Ürkütücü Cevap
Şizofreni.
Psikoz hastalıkların en beteri.
İnsan zihninin karmaşıklığının belki de en üst noktası.
Gerçekle bağlantı kuramama hali, bir başka deyişle rahatsızlığının dahi farkında olmama durumu.
Görülen şeyin somut gerçeklik olduğunu iddia etme, hastalığı kabul etmeme durumu.
Bu liste böyle uzar gider de, bizler halen şizofreni hastasının zihninde gerçekleşen karmaşanın onda birini bile anlayamayız.
Ta ki, bu hastalıktan mustarip birisi çıkıp, beyninde yarattığı somut gerçeklikten, aklının içindeki diğer kişilerden bahsedene kadar…
Ünlü sosyal medya platformu Reddit’de, ErosPraim kullanıcı adlı şizofreni hastası bir kadın, kendisine hastalığı ile ilgili yöneltilen soruları cevaplamış. Aklımızdaki pek çok soruyu da cevap getirmiş…
En çok soruda içinde yaşayan ‘Şeytan’ hakkında olmuş elbette…
1. Gördüğün kişileri tarif edebilir misin? Sürekli aynı kişileri mi görüyorsun, cinsiyetleri ne? Seninle nasıl iletişime geçiyorlar?
Sesler kafamın en derinlerin geliyor, sanki aynı vücutta yaşayan farklı insanlar gibiler. Kendi vücudumu, beynimin içinde yaşayan birileri ile paylaşıyor gibiyim. Aklıma bir şey geldiğinde onlar hemen yorum yapıyorlar. Fakat, misafir olduklarını bildiklerinden bu yorumları kibarlıkla ve sessizce yapıyorlar.
Benimle birlikte yaşayan 3 kişi var. Bunlar “Boşluk" “Küçük” ve “Şeytan”. Boşluk ve Küçük, iki kadın ve sadece seslerini duyabiliyorum, onları göremiyorum. Şeytanı ise görebiliyorum, aynı zamanda sesi de var.
Benimle en çok uğraşan Şeytan. Çoğu zaman onu görmezden geliyorum, fakat o anlarda çığlıklar atmaya başlıyor, kendini fark ettirmeye çalışıyor. Ama onu sadece ben duyabiliyorum. Yalnız kaldığımda onların varlığını kabul ediyorum ve onlarla sohbet ediyorum. Fakat insanların içindeyken onları görmezden geliyorum.
2. Bu 3 kişiyi ilk ne zaman görmeye ya da duymaya başladın?
Onlarla ilk tanışmam 2 yaşımdayken oldu. Annemle yaşadığım zamanlarda eski evimizde, farklı sesler duyduğumu hatırlıyorum. Küçük’ün sesi küçük bir kız sesiydi, Boşluk ise biraz daha büyük bir genç kız sesiydi.
Bir de Şeytan’ı hatırlıyorum. Karanlık ve büyük bir görüntüsü vardı.
3. Bu 3 kişi bir anda yok olsa nasıl hissedersin, üzülür müydün?
Bunu ben de sık sık düşünüyorum aslında. Onları kaybedersem eğer sanırım özlerim, Şeytan’ı bile. Çünkü küçük yaşlardan beri onlar hep benimleydi. Pek çok şey paylaştım onlarla.
Bir sabah uyandığımda burnumu ve kulaklarımı kaybetmiş gibi hissederim, benden bir parçayı alıp götürmüşler gibi olur.
Bu arada Şeytan benden nefret ediyor, tek söylediği bu.
4. Şeytan’a ve kızlara sorar mısın, tek bir dilek hakları olsa ne isterlerdi?
Şeytan, cehennemde ölmemi istiyor.
Küçük, mor ve pembe bir midilli ile kendisine ait bir beden istiyor. Böylece Eros yüzerken, ona nefesini daha uzun tutması gerektiğini söylemek zorunda kalmayacağını söylüyor.
Boşluk ise havalı bir araba, bir milyon dolar para ve kendisine ait bir beden istiyor. Böylece bir daha kimseyle konuşmak zorunda kalmayacakmış.
5. Bu kişiler senden bir şeyler yapmanı istiyorlar mı?
Şeytan bana kendimi öldürmemi söyleyip duruyor. Diğer ikisi de bir şeyler söylüyor fakat elbette dediklerini yapıp yapmamak bana kalmış. Bu konuda özgür irademle seçim yapabiliyorum.
6. Şeytan’ın görüntüsü çizebilir misin?
7. Çizdiğin resimle ilgili Şeytan’a ne düşündüğünü sorar mısın?
Resim konusundaki yeteneğimin de kendim gibi umutsuz vaka olduğunu söylüyor. Ama bence sorun yok, kesinlikle ona benziyor.
8. Küçük sen büyüdüğün için üzgün mü? İkinizin de 5 yaşında olduğunuz dönemde arkadaş olduğunuzu varsayıyorum.
Küçük oldukça üzgün, çünkü ben büyüyorum, o ise hiç büyümüyor. Benimle birlikte büyümeyi deliler gibi istiyor ama büyüyemeyeceğini de çok iyi biliyor. Eskiden en iyi arkadaşımdı o benim ve onu halen çok önemsiyorum. Benim küçük kız kardeşim gibi.
9. Şeytan’a sorar mısın, neden senin yanında? Sadistik duygulardan haz aldığı için mi yoksa aranızda özel bir bağ olduğundan dolayı mı senin yanından ayrılmıyor?
Şeytan, benimle birlikte doğduğunu söylüyor. Ne denli umutsuz bir yaşam geçireceğimden emin olmak için yanıma gelmiş. Kendimi öldürene kadar da yanımdan ayrılmayacağını söylüyor, ki kendimi öldürmem gibi bir şey asla olmayacak.
10. Biraz garip bir soru olacak ama, okyanusta yüzdüğün zamanlar Şeytan seni takip ediyor mu? Hemen arkanda mı oluyor yoksa seni sahilde falan mı bekliyor?
Yüzmeyi çok severim. Ve yüzdüğüm zamanlarda da Şeytan beni sahilde bekliyor. Bu sayede ondan biraz da olsa uzaklaşabiliyor, suyun altına dalıyorum rahatlamak için.
Bir ‘deli’ ile konuşuyorsan hiçbir soru garip değildir aslında…
11. Küçük, Boşluk ve Şeytan’a onların birer halüsinasyon olduklarını söyleyince tepkileri ne oluyor?
Küçük, gerçek ve halüsinasyon arasındaki farkı anlamayacak kadar saf ve küçük. Boşluk ise gerçek olmadığının farkında.
Şeytan ise gerçek olduğunu, uydurma olmadığını ve benim kabusum olduğunu bağırıp duruyor.
12. Belki biraz kişisel bir soru olacak fakat sormak istiyorum. Seks yaptığın zamanlar nasıl oluyor, onları görmezden gelebiliyor musun?
Küçük seks yapmamdan hoşlanmıyor. Saklanıyor ve ağlamaya başlıyor fakat biliyor ki bu benim büyüme sürecimde yaşanması gereken doğal bir şey ve zamanla da kabul ediyor bunu.
Boşluk’un pek de umurunda değil, umursamıyor açıkçası.
Şeytan ise durmadan bağırıyor ve işlediğim bu günahtan ötürü cehenneme gideceğimi söylüyor.
Ben ise hepsini duymazdan ve görmezden gelip, erkek arkadaşıma odaklanıyorum. Çünkü o özel anlar, bana ve erkek arkadaşıma ait. Onlara değil.
13. Şeytan’ı alt etmenin, ona üstünlük sağlamanın bir yolu var mı sence? Kendisini lime lime etmesi ve öldürmesi için onu ikna etmeye çalışsan nasıl olur? Ayrıca ondan nefret ettiğimi de iletirsen sevinirim.
Şeytan herkesin ondan nefret ettiğini biliyor, amacı da bizlerde nefret duygusunu yaratmak zaten.
Soruna gelirsek eğer, aslında defalarca denedim bunu ama mümkün olmadı. Hatta elime geçen tek şey onun bana daha fazla bağırması ve daha güçlü hissetmesi oldu. Onunla tek başıma mücadele edebileceğimi düşünmüyorum. Zaten onun söylediklerini umursamamayı öğrendiğimden beri, varlığı çok da sorun olmuyor benim için.
14. Gördüğün şeylerin gerçek olmadığını ve şizofren olduğunu ne zaman anladın? O an ne hissettin?
Benim dışımda kimsenin hayali arkadaşları olmadığını öğrendiğimde fark ettim hastalığımı. O dönemde anaokuluna gidiyordum. Herkes benden kaçıyordu, aynı masaya oturmuyorlardı. Hiç arkadaşım yoktu diyebilirim. Şeytan bu durumdan memnundu, hoşuna gidiyordu yalnızlığım.
Ortaokula geçtiğimde ise okula gitmedim, eğitimimi evimde aldım. Daha sonrasında hastalığı ve benim gibi insanlar hakkında araştırma yaptım. Daha sonrasında terapi görmeye başladım fakat bir yardımı olduğunu söyleyemem. Giderek daha da yalnızlaştım, depresif bir ruh haline büründüm.
Şu an ise beni anlayan bir erkek arkadaşım var ve hayat onunla çok daha güzel bir hal aldı.
15. Boşluk, Küçük ve Şeytan’ın gün içinde kendi aralarında konuştukları da oluyor mu? Nasıl anlaşıyorlar?
Aslına bakarsanız Şeytan, ben de dahil, herkese bağırıyor. Küçük ve Boşluk ise bazen kendi aralarında da konuşuyor.
Şizofreni.
Psikoz hastalıkların en beteri.
İnsan zihninin karmaşıklığının belki de en üst noktası.
Gerçekle bağlantı kuramama hali, bir başka deyişle rahatsızlığının dahi farkında olmama durumu.
Görülen şeyin somut gerçeklik olduğunu iddia etme, hastalığı kabul etmeme durumu.
Bu liste böyle uzar gider de, bizler halen şizofreni hastasının zihninde gerçekleşen karmaşanın onda birini bile anlayamayız.
Ta ki, bu hastalıktan mustarip birisi çıkıp, beyninde yarattığı somut gerçeklikten, aklının içindeki diğer kişilerden bahsedene kadar…
Ünlü sosyal medya platformu Reddit’de, ErosPraim kullanıcı adlı şizofreni hastası bir kadın, kendisine hastalığı ile ilgili yöneltilen soruları cevaplamış. Aklımızdaki pek çok soruyu da cevap getirmiş…
En çok soruda içinde yaşayan ‘Şeytan’ hakkında olmuş elbette…
1. Gördüğün kişileri tarif edebilir misin? Sürekli aynı kişileri mi görüyorsun, cinsiyetleri ne? Seninle nasıl iletişime geçiyorlar?
Sesler kafamın en derinlerin geliyor, sanki aynı vücutta yaşayan farklı insanlar gibiler. Kendi vücudumu, beynimin içinde yaşayan birileri ile paylaşıyor gibiyim. Aklıma bir şey geldiğinde onlar hemen yorum yapıyorlar. Fakat, misafir olduklarını bildiklerinden bu yorumları kibarlıkla ve sessizce yapıyorlar.
Benimle birlikte yaşayan 3 kişi var. Bunlar “Boşluk" “Küçük” ve “Şeytan”. Boşluk ve Küçük, iki kadın ve sadece seslerini duyabiliyorum, onları göremiyorum. Şeytanı ise görebiliyorum, aynı zamanda sesi de var.
Benimle en çok uğraşan Şeytan. Çoğu zaman onu görmezden geliyorum, fakat o anlarda çığlıklar atmaya başlıyor, kendini fark ettirmeye çalışıyor. Ama onu sadece ben duyabiliyorum. Yalnız kaldığımda onların varlığını kabul ediyorum ve onlarla sohbet ediyorum. Fakat insanların içindeyken onları görmezden geliyorum.
2. Bu 3 kişiyi ilk ne zaman görmeye ya da duymaya başladın?
Onlarla ilk tanışmam 2 yaşımdayken oldu. Annemle yaşadığım zamanlarda eski evimizde, farklı sesler duyduğumu hatırlıyorum. Küçük’ün sesi küçük bir kız sesiydi, Boşluk ise biraz daha büyük bir genç kız sesiydi.
Bir de Şeytan’ı hatırlıyorum. Karanlık ve büyük bir görüntüsü vardı.
3. Bu 3 kişi bir anda yok olsa nasıl hissedersin, üzülür müydün?
Bunu ben de sık sık düşünüyorum aslında. Onları kaybedersem eğer sanırım özlerim, Şeytan’ı bile. Çünkü küçük yaşlardan beri onlar hep benimleydi. Pek çok şey paylaştım onlarla.
Bir sabah uyandığımda burnumu ve kulaklarımı kaybetmiş gibi hissederim, benden bir parçayı alıp götürmüşler gibi olur.
Bu arada Şeytan benden nefret ediyor, tek söylediği bu.
4. Şeytan’a ve kızlara sorar mısın, tek bir dilek hakları olsa ne isterlerdi?
Şeytan, cehennemde ölmemi istiyor.
Küçük, mor ve pembe bir midilli ile kendisine ait bir beden istiyor. Böylece Eros yüzerken, ona nefesini daha uzun tutması gerektiğini söylemek zorunda kalmayacağını söylüyor.
Boşluk ise havalı bir araba, bir milyon dolar para ve kendisine ait bir beden istiyor. Böylece bir daha kimseyle konuşmak zorunda kalmayacakmış.
5. Bu kişiler senden bir şeyler yapmanı istiyorlar mı?
Şeytan bana kendimi öldürmemi söyleyip duruyor. Diğer ikisi de bir şeyler söylüyor fakat elbette dediklerini yapıp yapmamak bana kalmış. Bu konuda özgür irademle seçim yapabiliyorum.
6. Şeytan’ın görüntüsü çizebilir misin?
7. Çizdiğin resimle ilgili Şeytan’a ne düşündüğünü sorar mısın?
Resim konusundaki yeteneğimin de kendim gibi umutsuz vaka olduğunu söylüyor. Ama bence sorun yok, kesinlikle ona benziyor.
8. Küçük sen büyüdüğün için üzgün mü? İkinizin de 5 yaşında olduğunuz dönemde arkadaş olduğunuzu varsayıyorum.
Küçük oldukça üzgün, çünkü ben büyüyorum, o ise hiç büyümüyor. Benimle birlikte büyümeyi deliler gibi istiyor ama büyüyemeyeceğini de çok iyi biliyor. Eskiden en iyi arkadaşımdı o benim ve onu halen çok önemsiyorum. Benim küçük kız kardeşim gibi.
9. Şeytan’a sorar mısın, neden senin yanında? Sadistik duygulardan haz aldığı için mi yoksa aranızda özel bir bağ olduğundan dolayı mı senin yanından ayrılmıyor?
Şeytan, benimle birlikte doğduğunu söylüyor. Ne denli umutsuz bir yaşam geçireceğimden emin olmak için yanıma gelmiş. Kendimi öldürene kadar da yanımdan ayrılmayacağını söylüyor, ki kendimi öldürmem gibi bir şey asla olmayacak.
10. Biraz garip bir soru olacak ama, okyanusta yüzdüğün zamanlar Şeytan seni takip ediyor mu? Hemen arkanda mı oluyor yoksa seni sahilde falan mı bekliyor?
Yüzmeyi çok severim. Ve yüzdüğüm zamanlarda da Şeytan beni sahilde bekliyor. Bu sayede ondan biraz da olsa uzaklaşabiliyor, suyun altına dalıyorum rahatlamak için.
Bir ‘deli’ ile konuşuyorsan hiçbir soru garip değildir aslında…
11. Küçük, Boşluk ve Şeytan’a onların birer halüsinasyon olduklarını söyleyince tepkileri ne oluyor?
Küçük, gerçek ve halüsinasyon arasındaki farkı anlamayacak kadar saf ve küçük. Boşluk ise gerçek olmadığının farkında.
Şeytan ise gerçek olduğunu, uydurma olmadığını ve benim kabusum olduğunu bağırıp duruyor.
12. Belki biraz kişisel bir soru olacak fakat sormak istiyorum. Seks yaptığın zamanlar nasıl oluyor, onları görmezden gelebiliyor musun?
Küçük seks yapmamdan hoşlanmıyor. Saklanıyor ve ağlamaya başlıyor fakat biliyor ki bu benim büyüme sürecimde yaşanması gereken doğal bir şey ve zamanla da kabul ediyor bunu.
Boşluk’un pek de umurunda değil, umursamıyor açıkçası.
Şeytan ise durmadan bağırıyor ve işlediğim bu günahtan ötürü cehenneme gideceğimi söylüyor.
Ben ise hepsini duymazdan ve görmezden gelip, erkek arkadaşıma odaklanıyorum. Çünkü o özel anlar, bana ve erkek arkadaşıma ait. Onlara değil.
13. Şeytan’ı alt etmenin, ona üstünlük sağlamanın bir yolu var mı sence? Kendisini lime lime etmesi ve öldürmesi için onu ikna etmeye çalışsan nasıl olur? Ayrıca ondan nefret ettiğimi de iletirsen sevinirim.
Şeytan herkesin ondan nefret ettiğini biliyor, amacı da bizlerde nefret duygusunu yaratmak zaten.
Soruna gelirsek eğer, aslında defalarca denedim bunu ama mümkün olmadı. Hatta elime geçen tek şey onun bana daha fazla bağırması ve daha güçlü hissetmesi oldu. Onunla tek başıma mücadele edebileceğimi düşünmüyorum. Zaten onun söylediklerini umursamamayı öğrendiğimden beri, varlığı çok da sorun olmuyor benim için.
14. Gördüğün şeylerin gerçek olmadığını ve şizofren olduğunu ne zaman anladın? O an ne hissettin?
Benim dışımda kimsenin hayali arkadaşları olmadığını öğrendiğimde fark ettim hastalığımı. O dönemde anaokuluna gidiyordum. Herkes benden kaçıyordu, aynı masaya oturmuyorlardı. Hiç arkadaşım yoktu diyebilirim. Şeytan bu durumdan memnundu, hoşuna gidiyordu yalnızlığım.
Ortaokula geçtiğimde ise okula gitmedim, eğitimimi evimde aldım. Daha sonrasında hastalığı ve benim gibi insanlar hakkında araştırma yaptım. Daha sonrasında terapi görmeye başladım fakat bir yardımı olduğunu söyleyemem. Giderek daha da yalnızlaştım, depresif bir ruh haline büründüm.
Şu an ise beni anlayan bir erkek arkadaşım var ve hayat onunla çok daha güzel bir hal aldı.
15. Boşluk, Küçük ve Şeytan’ın gün içinde kendi aralarında konuştukları da oluyor mu? Nasıl anlaşıyorlar?
Aslına bakarsanız Şeytan, ben de dahil, herkese bağırıyor. Küçük ve Boşluk ise bazen kendi aralarında da konuşuyor.