Kış aylarıyla birlikte gelen soğuk havalar vücudumuz üzerinde de son derece etkili oluyor. Özellikle pandemi döneminde olduğumuz için bu etkileri ve neden oldukları değişimleri bilmemiz gerekiyor.Pandeminin etkisi ile geçen uzun bir yaz ve sonbaharın ardından kış mevsimi geldi çattı ve önümüzde 3 aylık uzun bir zaman dilimi var. Bu nedenle her zamankinden daha iyi önlem almalı, bağışıklık sistemimizi daha güçlü tutmalıyız.
Bağışıklık sistemimizi güçlü tutmak için en temel şartlardan birisi de kendi vücudumuzu yakından tanımaktır. İşinizi kolaylaştırmak için kış aylarında hemen herkesin vüducunda görebileceği bazı değişimlerden ve başa çıkmanız için yapmanız gerekenlerden bahsediyoruz.
Kışın vücudumuzda yaşanan 7 değişim:
- Dilimiz daha fazla çalışır ve bu da aslında dudaklarımızın çatlamasına yol açar,
- Cildimizdeki kırışıklıklar artış eğilimi gösterir,
- Soğuk bir şey içince yaşanan diş ağrıları durup dururken yaşanmaya başlar,
- Stres nedeniyle kan şekerimiz yükselir, bu nedenle daha çok kilo alabiliriz,
- Vücudumuza kendini ısıtma fırsatı sunarsak daha kolay kalori yakarız,
- Göz kürelerimiz kurur ve görüş kalitemiz düşer,
- En az yaz ayları kadar yoğun şekilde susuzluk yaşayabiliriz.
Dilimiz daha fazla çalışır ve bu da dudaklarımızın çatlamasına yol açar: Peki aralarında nasıl bir bağlantı var?
Hava çok soğuk olduğunda dudaklarımızın kuruduğunu ve çatlamaya başladığını hissederiz. Dilimiz devreye girer ve çoğu zaman, istemsiz bir şekilde kuruyan dudaklarımızı nemlendirmeye çalışırız. Ancak bunun alışkanlık haline gelmesi durumunda dudaklarımız çatlar; çünkü tükürüğümüz, kimyasal yapısı gereği çok hızlı buharlaşır ve dudaklarımızı kurutur.
Aynı nedenlerle cildimizdeki kırışıklıklar artış eğilimi gösterir:
Tıpkı dudaklarımızda meydana gelen kuruma ve çatlama durumunda yaşandığı gibi, cildimizde de benzer etkiler gözlemlenir. Ancak her fırsatta cildimizi nemlendiremediğimiz için kuruluklar nedeni ile oluşan kırışıklıklar artar. Bunu önlemek için düzenli beslenmeli, gerekirse nemlendirici ama takviyesiz kremler kullanmalıyız.
Soğuk bir şey içince yaşanan diş ağrıları durup dururken yaşanmaya başlar:
Eğer hassas bir dişiniz varsa soğuk bir içeceğin nelere yol açabileceğini deneyimlemişsinidir. Aslında kış aylarında da benzer bir durum yaşanır. Soğuk havaya fırsat verirseniz diş ve diş etlerinizdeki sinir uçlarını uyarıp acı ya da ağrıya neden olur. Bir atkı kullanarak soğuk havalarda ağız bölgenizi kapatabilir ve dişlerinizi koruyabilirsiniz.
Stres nedeniyle kan şekerimiz yükselir, bu nedenle daha çok kilo alabiliriz:
Soğuk ve kapalı havalar nedeniyle vücudumuzda daha fazla stres hormonu salgılanır. Bu da kandaki şeker oranının artması ihtiyacını ortaya çıkartır. Stres nedeniyle yükselen kan şekeri, aynı zamanda gıdalarla da yükseldiği için kış aylarında daha dengeli beslenmemiz gerekir. Hatta amümkünse evde küçük egzersizler yaparak aldığımız kalorileri yakmamız gerekir.
Vücudumuza kendini ısıtma fırsatı sunarsak daha kolay kalori yakarız:
Pek çok insan kış aylarında daha hızlı ya da daha çok kilo alsa da aslında soğuk hava, başka bir açıdan kilo vermeye yardımcı olabilir. Ancak bunun için evlerimizdeki sıcak ortamı terk etmek ve vücudumuzun kendi kendini ısıtmasına imkan tanımamız gerekir. Sıkıca giyinerek ve tüm önlemleri alarak soğuk havada yapacağımız yürüyüşler vücudumuz için adeta bir "challenge" gibidir, çünkü ısınmak için ekstra enerji harcamaya başlar. Örneğin titreme refleksi, bu durumun çıktılarından birisidir ve kalori yakımını hızlandırır.
- Uyarı: Soğuk havalarda vücudunuzu tam anlamıyla korumalı ve sınırlarını çok zorlamamalısınız. Özellikle pandemi döneminde evlerimizde kaldığımız için vücudunuzun kendi ısısını üretmesini sağlamak adına evinizi biraz daha serinletebilir ya da egzersizleri daha serin bir odada yapabilirsiniz.
Göz kürelerimiz kurur ve görüş kalitemiz düşer:
Gözlerimizi koruyan ince gözyaşı tabakası, kuru havaya ve rüzgara karşı çok hassastır ve hızlı şekilde kurur. Bu nedenle gözlerimizi kış aylarında daha çok kırpar ve göz küresini nemli tutmaya çalışırız. Eğer göz kuruluğu sorunu yaşıyorsanız, bir göz dokturundan onay alarak yapay göz nemlendiricisi kullanarak sorunu çözebilirsiniz.
En az yaz ayları kada yoğun susuzluk yaşayabiliriz:
Evet, yaz aylarında çok daha fazla susuyoruz, çünkü sürekli terliyor ve vücudumuzda oluşan sıvı ihtiyacını gideriyoruz. Kış aylarında ise çok daha az terlediğimiz için yaz aylarına kıyasla daha az su tüketeceğimizi düşünüyoruz, ancak durum pek de öyle değil. Kışın terleyerek vücudumuzdan atamadığımız sıvıyı, idrar yoluyla atar ve aslında yaz aylarında olduğu gibi sık sık susuzluk yaşarız
Alıntı