Artık
Tükenmeye
Yüz tutan bir zamanın arifesinde
Sineden yıllara Direnç göstererek
Halini Muhafaza
Eden gözyaşlarım mecrasındaki
Mevcut metanetini koruyamaz oldu artık
Bir hicran karşısında
Direnci o kadar azaldı ki Saklamak
Zorunda kalıyorum adımladığın kalan izlerini
Ezelin izlerinden
Dem vurulunca naçarlığın
Vehmiyle her yanımı perişanlık kuşatıyor
Ruhun sahibi karşısında
Ne kadar duyarsız kaldığımı her geçen
Süre içinde iliklerimin sızısıyla daha çok anlıyorum
Haşyetin mutlak mübelliği
Arzın her yanına işaretlerini nakşederek
Resmetmişti, hücrelerin hilkati üzerine o yöne meylederken
Gafletim
Sebebiyle avuntular
İçinde önüme sürülen tercihlerimde
Ne kadar
Tahkik yaptığımı düşününce
Çocuklar gibi ağlayasım zuhur ediyor
Efradımın Şaşkın bakışları arasında
Utancım hızla katlanıyor, dirliğime bu kadar
Bigâne kalmanın Bedelini kime sormalıydım
Ruhumu bana bırakmayan şartları
Kimlerden sormalıydım çok zor şartlarda
Dünyaya geldiğimi annem her vakit hikâye eder
Yokluğun hüküm sürdüğü
İklim kulağında ruhi tahkikin ne kadar önemi
Kalıyor ki merak ederim, teslim olduğun umdeler
Ne söyleseler,
Neleri öğütleseler
Uymak zorunluluğunu yaşamaktan başka
Bu kadar ucuz muydu ruhi
Kimliğimde ki doygunluğa ulaşmak
İcbar edilenler karşısında ekmek bekleyenler kuşatınca
Her şeye
Bir bedel ödenince
Ruhun ne kadar önemi kalıyor ki
Ritmin
Her geçen gün arttığı,
Kalbin sahibini aradığı
Kulluk noktasınca mutlak bir aczin yaşandığı
Mezarlarda
Manzaraların arandığı
Ölüm vaki olunca vah vahların çoğaldığı
Teranelerle nereye kadar ahir için doyasıya soluklanılır
Zahir için
Bu kadar koşturulurken
Ahire mağfiretler saklanır Her nedense bir bilinse
Gidilirken namütenahi
Bir iklimin topraklarına
Mizanın hasretinde yudumlanacak
Sevgide gül’ün mihengine
Muhtaç olmamak ne kadar mümkün ki
Akıl gerçeği görmek içindir
Akledenler merak ederim nerelerdedir
Mustafa CİLASUN
Tükenmeye
Yüz tutan bir zamanın arifesinde
Sineden yıllara Direnç göstererek
Halini Muhafaza
Eden gözyaşlarım mecrasındaki
Mevcut metanetini koruyamaz oldu artık
Bir hicran karşısında
Direnci o kadar azaldı ki Saklamak
Zorunda kalıyorum adımladığın kalan izlerini
Ezelin izlerinden
Dem vurulunca naçarlığın
Vehmiyle her yanımı perişanlık kuşatıyor
Ruhun sahibi karşısında
Ne kadar duyarsız kaldığımı her geçen
Süre içinde iliklerimin sızısıyla daha çok anlıyorum
Haşyetin mutlak mübelliği
Arzın her yanına işaretlerini nakşederek
Resmetmişti, hücrelerin hilkati üzerine o yöne meylederken
Gafletim
Sebebiyle avuntular
İçinde önüme sürülen tercihlerimde
Ne kadar
Tahkik yaptığımı düşününce
Çocuklar gibi ağlayasım zuhur ediyor
Efradımın Şaşkın bakışları arasında
Utancım hızla katlanıyor, dirliğime bu kadar
Bigâne kalmanın Bedelini kime sormalıydım
Ruhumu bana bırakmayan şartları
Kimlerden sormalıydım çok zor şartlarda
Dünyaya geldiğimi annem her vakit hikâye eder
Yokluğun hüküm sürdüğü
İklim kulağında ruhi tahkikin ne kadar önemi
Kalıyor ki merak ederim, teslim olduğun umdeler
Ne söyleseler,
Neleri öğütleseler
Uymak zorunluluğunu yaşamaktan başka
Bu kadar ucuz muydu ruhi
Kimliğimde ki doygunluğa ulaşmak
İcbar edilenler karşısında ekmek bekleyenler kuşatınca
Her şeye
Bir bedel ödenince
Ruhun ne kadar önemi kalıyor ki
Ritmin
Her geçen gün arttığı,
Kalbin sahibini aradığı
Kulluk noktasınca mutlak bir aczin yaşandığı
Mezarlarda
Manzaraların arandığı
Ölüm vaki olunca vah vahların çoğaldığı
Teranelerle nereye kadar ahir için doyasıya soluklanılır
Zahir için
Bu kadar koşturulurken
Ahire mağfiretler saklanır Her nedense bir bilinse
Gidilirken namütenahi
Bir iklimin topraklarına
Mizanın hasretinde yudumlanacak
Sevgide gül’ün mihengine
Muhtaç olmamak ne kadar mümkün ki
Akıl gerçeği görmek içindir
Akledenler merak ederim nerelerdedir
Mustafa CİLASUN