Sandık ki, aşkımız bir gün olur , o yalanı unutturur.
Sandık ki, o ebedi sevgimiz bir gün olur, içimizde durmadan çoğalan o boşluğu kapatır.
Unutturamadı sevgili. İstedik, ama kapatmadı!
İçimizdeki yalan büyüdükçe, kapatmaya çalıştığımız o boşluk bizi içine almaya çalıştıkça paniğe kapıldık.
Konuşmaktan korktukça, o karanlık gecelerden yüzleşmekten korktukça,
hep dışarıya çevirdik yüzümüzü..
Artık kendimize kanıtlayamıyorduk sevgimizi. İkimiz de o büyük boşluğu görüyorduk.
Geri dönemiyorduk. Hep ileriye kaçıyorduk.
Hep ileriye, hep dışarıya..
Bizi, boşluğumuzu, yalanlarımızı, o durmadan sakladığımız karanlık gecelerimizi bilmeyenlere doğru kaçıyorduk..
Artık kendimize değil, bizi bilmeyenlere anlatıyorduk sevgimizi,
birbirimize ne denli aşk olduğumuzu..
Biz artık birbirimize giderek daha zorduk. Başkaları daha kolaydı giderek..
Öyle bir zaman gelmişti ki, artık birbirimize değil,
aşkımızı başkalarına itiraf eder olmuştuk.
Aşĸ-ı DeruN