SUNA İLE TUNA
Suna ve Tuna ikizdirler. İkisi de altı yaşında. Birbirlerine çok benzerler.
Yazın tatile çiftliğe giderler.
Burada küçük bir çiftlik evinde otururlar.
Suna ve Tuna bütün gün ya gölde balık tutarlar ya da yüzerler. Bazen saklambaç oynarlar.
Çiftlikte vahşi hayvanların olabileceğini düşünürler. O zaman çok korkarlar. Doğru eve koşarlar.
Oysa sadece ördekleri, tavukları, küçük tayı ve uyuşuk köpeği görürler.
Koyunlar da vardır. Onlar çok uysal. Çocuklar her sabah onların sütünü içerler.
Köstebeği unutmayın. Hep şalgam tarlasına dalar. Tarlayı delik deşik eder. Çiftçi onu mutlaka yakalamak zorunda.
Suna ve Tuna babalarına
- Bugün küçük taya binebilir miyiz? diye soruyorlar.
Baba :
- Siz taya binmek için daha çok küçüksünüz, diyor.
Ama Suna ile Tuna diretiyorlar. Sonunda babaları razı oluyor.
Suna ve Tuna doğru tavlaya koşuyorlar. Acele ediyor ve çok da heyecanlanıyorlar.
Önce tayı dışarı çıkarıyorlar.
Eve gidip bir sürü kitap getiriyorlar. Sonra kitapları üstüste diziyorlar. İşte şimdi tayın sırtına yetişebildiler.Önce Tuna biniyor.
Suna da arkasına atlıyor.
Tuna "Deh" diyor.
O da ne? Küçük tay yerinden bile kımıldamıyor!
Olduğu yere çöküyor. Suna ve Tuna düşüyorlar.
Anne ve babaları bu işe çok gülüyor.
Suna ile Tuna küçük taya dargınlar.
- Bir an evvel büyümelisin küçük tay, diyorlar.
Baba:
- Bir dahaki yıla, diyor.
Akşam oluyor. Çocuklar çeşmede ellerini, yüzlerini yıkıyorlar.
Uyumak için yataklarına yatıyorlar.
Suna bebeğine sarılıyor.
Tuna arabasını başucuna koyuyor.
Derin bir uykuya dalıyorlar.
Suna ve Tuna ikizdirler. İkisi de altı yaşında. Birbirlerine çok benzerler.
Yazın tatile çiftliğe giderler.
Burada küçük bir çiftlik evinde otururlar.
Suna ve Tuna bütün gün ya gölde balık tutarlar ya da yüzerler. Bazen saklambaç oynarlar.
Çiftlikte vahşi hayvanların olabileceğini düşünürler. O zaman çok korkarlar. Doğru eve koşarlar.
Oysa sadece ördekleri, tavukları, küçük tayı ve uyuşuk köpeği görürler.
Koyunlar da vardır. Onlar çok uysal. Çocuklar her sabah onların sütünü içerler.
Köstebeği unutmayın. Hep şalgam tarlasına dalar. Tarlayı delik deşik eder. Çiftçi onu mutlaka yakalamak zorunda.
Suna ve Tuna babalarına
- Bugün küçük taya binebilir miyiz? diye soruyorlar.
Baba :
- Siz taya binmek için daha çok küçüksünüz, diyor.
Ama Suna ile Tuna diretiyorlar. Sonunda babaları razı oluyor.
Suna ve Tuna doğru tavlaya koşuyorlar. Acele ediyor ve çok da heyecanlanıyorlar.
Önce tayı dışarı çıkarıyorlar.
Eve gidip bir sürü kitap getiriyorlar. Sonra kitapları üstüste diziyorlar. İşte şimdi tayın sırtına yetişebildiler.Önce Tuna biniyor.
Suna da arkasına atlıyor.
Tuna "Deh" diyor.
O da ne? Küçük tay yerinden bile kımıldamıyor!
Olduğu yere çöküyor. Suna ve Tuna düşüyorlar.
Anne ve babaları bu işe çok gülüyor.
Suna ile Tuna küçük taya dargınlar.
- Bir an evvel büyümelisin küçük tay, diyorlar.
Baba:
- Bir dahaki yıla, diyor.
Akşam oluyor. Çocuklar çeşmede ellerini, yüzlerini yıkıyorlar.
Uyumak için yataklarına yatıyorlar.
Suna bebeğine sarılıyor.
Tuna arabasını başucuna koyuyor.
Derin bir uykuya dalıyorlar.
