İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Kerim Çıkım, soğuk havanın kendini iyiden iyiye hissettirdiği bugünlerde hemen herkesin problemi olan üşümeyi “soğuktandır” düşüncesiyle hafife almamak gerektiğine vurgu yaptı. “Çünkü vücudun haber mekanizması olan üşüme önemli hastalıkların habercisi de olabiliyor. Bu nedenle üşümenin özellikle sürekli hal aldığı veya başka yakınmaların da eşlik ettiği durumlarda mutlaka bir hekime başvurmak yaşamsal önem taşıyor” diyen Çıkım, üşümenin hangi hastalıkların habercisi olabileceği hakkında şunları söyledi.
Enfeksiyon hastalıkları: Özellikle kış aylarında soğuk algınlığı, grip, bronşit ve zatürre gibi hastalıkların ilk belirtisi üşüme, titreme ve ateş olabiliyor. Uygun tedavi olmadıkça üşümenin öncelik ettiği titreme, ateş ve yaygın vücut ağrıları şeklindeki sorunlar devamlılık gösterebiliyor. Doktorunuzun muayenesi ve uygun tedavi sonucunda başta üşüme olmak üzere diğer yakınmalar da son buluyor.
Anemi: Üşümenin altında yatan bir başka önemli neden ise toplumda “kansızlık” olarak bilinen anemi hastalığı. Önemli bir sağlık sorunu olan ve oldukça sık görülen anemi hastalığına kadınlarda daha sık rastlanıyor. Bunun sebebi ise yetersiz beslenme, katı diyet uygulama, aşırı kan kaybetme (uzun adetler nedeniyle) veya sindirim sisteminde emilim eksikliği olabiliyor. Tedavi olmadıkça üşüme ile başlayan halsizlik, çabuk yorulma ve çarpıntı gibi belirtiler giderek ilerliyor ve yaşamı olumsuz hale getiriyor.
Hipoglisemi: Kan şekeri düzeyinin 50 mg/dl veya altına düşmesi “hipoglisemi” olarak adlandırılıyor. Ülkemizde 20 yaş üzerindeki her 10 kişiden birinde görülen hipogliseminin hızla tedavi edilmesi gereken bir sorun. Aksi halde bayılma, kalıcı veya geçici beyin fonksiyon değişiklikleri gibi hasarlar bırakabiliyor. Ayrıca sık tekrarlayan hipoglisemi atakları, hatalı beslenme ve kilo alımı diyabetin oluşma riskini yükseltiyor. Önlem alınmazsa hastaların üçte birinde 10-15 yıl sonra diyabet gelişebiliyor.
Tiroit bezi hastalıkları : Vücudun metabolizmasını düzenleyen tiroit bezinin sağlıklı çalışması tüm sistemlerin uyum içinde olmasını sağlıyor. Çok veya az çalışması durumlarında ise üşümenin yanı sıra kişinin günlük hayatını olumsuz etkileyen sürekli yorgunluk hissi, saç dökülmesi, kabızlık, istemsiz kilo alımı gibi ciddi sonuçlara kadar değişen klinik durumlar görülebiliyor.
Kardiyovasküler sistem hastalıkları : Damar sistemini ilgilendiren damar tıkanıklığı ve vasküler endotel hasarı gibi hastalıklarda kanlanmanın yetersizliği, ilgili organların beslenme bozukluğu veya lokalize bölgelerin hassasiyeti nedeniyle özellikle bacaklarda ve kollarda üşüme sorunu gelişebiliyor. Dr. Çıkım, şikayetin devam etmesi durumunda ilgili uzman hekime başvurmanın yaşamsal önem taşıdığını belirtiyor.
Kardiyovasküler sistem hastalıkları : Damar sistemini ilgilendiren damar tıkanıklığı ve vasküler endotel hasarı gibi hastalıklarda kanlanmanın yetersizliği, ilgili organların beslenme bozukluğu veya lokalize bölgelerin hassasiyeti nedeniyle özellikle bacaklarda ve kollarda üşüme sorunu gelişebiliyor. Dr. Çıkım, şikayetin devam etmesi durumunda ilgili uzman hekime başvurmanın yaşamsal önem taşıdığını belirtiyor
Enfeksiyon hastalıkları: Özellikle kış aylarında soğuk algınlığı, grip, bronşit ve zatürre gibi hastalıkların ilk belirtisi üşüme, titreme ve ateş olabiliyor. Uygun tedavi olmadıkça üşümenin öncelik ettiği titreme, ateş ve yaygın vücut ağrıları şeklindeki sorunlar devamlılık gösterebiliyor. Doktorunuzun muayenesi ve uygun tedavi sonucunda başta üşüme olmak üzere diğer yakınmalar da son buluyor.
Anemi: Üşümenin altında yatan bir başka önemli neden ise toplumda “kansızlık” olarak bilinen anemi hastalığı. Önemli bir sağlık sorunu olan ve oldukça sık görülen anemi hastalığına kadınlarda daha sık rastlanıyor. Bunun sebebi ise yetersiz beslenme, katı diyet uygulama, aşırı kan kaybetme (uzun adetler nedeniyle) veya sindirim sisteminde emilim eksikliği olabiliyor. Tedavi olmadıkça üşüme ile başlayan halsizlik, çabuk yorulma ve çarpıntı gibi belirtiler giderek ilerliyor ve yaşamı olumsuz hale getiriyor.
Hipoglisemi: Kan şekeri düzeyinin 50 mg/dl veya altına düşmesi “hipoglisemi” olarak adlandırılıyor. Ülkemizde 20 yaş üzerindeki her 10 kişiden birinde görülen hipogliseminin hızla tedavi edilmesi gereken bir sorun. Aksi halde bayılma, kalıcı veya geçici beyin fonksiyon değişiklikleri gibi hasarlar bırakabiliyor. Ayrıca sık tekrarlayan hipoglisemi atakları, hatalı beslenme ve kilo alımı diyabetin oluşma riskini yükseltiyor. Önlem alınmazsa hastaların üçte birinde 10-15 yıl sonra diyabet gelişebiliyor.
Tiroit bezi hastalıkları : Vücudun metabolizmasını düzenleyen tiroit bezinin sağlıklı çalışması tüm sistemlerin uyum içinde olmasını sağlıyor. Çok veya az çalışması durumlarında ise üşümenin yanı sıra kişinin günlük hayatını olumsuz etkileyen sürekli yorgunluk hissi, saç dökülmesi, kabızlık, istemsiz kilo alımı gibi ciddi sonuçlara kadar değişen klinik durumlar görülebiliyor.
Kardiyovasküler sistem hastalıkları : Damar sistemini ilgilendiren damar tıkanıklığı ve vasküler endotel hasarı gibi hastalıklarda kanlanmanın yetersizliği, ilgili organların beslenme bozukluğu veya lokalize bölgelerin hassasiyeti nedeniyle özellikle bacaklarda ve kollarda üşüme sorunu gelişebiliyor. Dr. Çıkım, şikayetin devam etmesi durumunda ilgili uzman hekime başvurmanın yaşamsal önem taşıdığını belirtiyor.
Kardiyovasküler sistem hastalıkları : Damar sistemini ilgilendiren damar tıkanıklığı ve vasküler endotel hasarı gibi hastalıklarda kanlanmanın yetersizliği, ilgili organların beslenme bozukluğu veya lokalize bölgelerin hassasiyeti nedeniyle özellikle bacaklarda ve kollarda üşüme sorunu gelişebiliyor. Dr. Çıkım, şikayetin devam etmesi durumunda ilgili uzman hekime başvurmanın yaşamsal önem taşıdığını belirtiyor