TACİR İLE PAPAĞAN
Bir tacirin kafeste hapis, maharetli bir papağanı varmış. Tacir Hindistan'a gitmeye karar vermiş. Köle ve cariyelerinin her birine ne istediklerini sormuş. Her biri isteğini tacire söylemiş. Papağana da "Nasıl bir hediye istersin?" demiş.
Papağan "Oradaki papağanlara halimi anlat ve benden selam söyle" demiş.
Tacir Hindistan'a varınca kırda dolaşan papağanları görmüş. Atını sürüp papağanların yanına gitmiş. Onlara kendi papağanının selamını söylemiş. Papağanın biri ansızın titreyip yere düşmüş ve oracıkta ölmüş.
Tacir söylediğine pişman olmuş ve "Ne gariptir ki bu kuşun ölümüne sebep oldum !" demiş.
Tacir alışverişini tamamlayıp sevinçle evine dönmüş. Köle ve cariyelerine istediklerini vermiş.
Papağan "Benim emanetim hani? Gördüklerini anlat da beni sevindir " demiş.
Tacir "Papağanlara senin sözlerini söyledim. İçlerinden biri hemen yere düştü ve senin hasretinle canını teslim etti. Çok pişman oldum söylediğime" demiş.
Tacirin papağanı öteki papağanın yaptığını işitince hemen o an kendinden geçmiş, bayılmış.
Tacir üzüntüyle "Ey güzel ve hoşsözlü papağanım! Sana ne oldu benim tatlı nağmeli kuşum?" demiş.
Tacir ağlayıp sızlanmadan sonra kuşu kafesten alıp dışarıya atmış. Papağan hemen uçarak bir dala konmuş. Tacir kuşun bu yaptığına çok şaşırmış. Kuşa dönerek "Bu işin sırrını bana açıkla" demiş.
Papağan "Hindistan'daki papağan hapisten, esaretten nasıl kurtulacağımı bana gösterdi" demiş. Sonra "Ey efendi! Elveda! Ben gidiyorum. Sen de bir gün vatanına gidersin. Sen bana merhamet edip beni kafesten kurtardın" demiş ve uçup gitmiş.
Yazar: Mesnevî
Bir tacirin kafeste hapis, maharetli bir papağanı varmış. Tacir Hindistan'a gitmeye karar vermiş. Köle ve cariyelerinin her birine ne istediklerini sormuş. Her biri isteğini tacire söylemiş. Papağana da "Nasıl bir hediye istersin?" demiş.
Papağan "Oradaki papağanlara halimi anlat ve benden selam söyle" demiş.
Tacir Hindistan'a varınca kırda dolaşan papağanları görmüş. Atını sürüp papağanların yanına gitmiş. Onlara kendi papağanının selamını söylemiş. Papağanın biri ansızın titreyip yere düşmüş ve oracıkta ölmüş.
Tacir söylediğine pişman olmuş ve "Ne gariptir ki bu kuşun ölümüne sebep oldum !" demiş.
Tacir alışverişini tamamlayıp sevinçle evine dönmüş. Köle ve cariyelerine istediklerini vermiş.
Papağan "Benim emanetim hani? Gördüklerini anlat da beni sevindir " demiş.
Tacir "Papağanlara senin sözlerini söyledim. İçlerinden biri hemen yere düştü ve senin hasretinle canını teslim etti. Çok pişman oldum söylediğime" demiş.
Tacirin papağanı öteki papağanın yaptığını işitince hemen o an kendinden geçmiş, bayılmış.
Tacir üzüntüyle "Ey güzel ve hoşsözlü papağanım! Sana ne oldu benim tatlı nağmeli kuşum?" demiş.
Tacir ağlayıp sızlanmadan sonra kuşu kafesten alıp dışarıya atmış. Papağan hemen uçarak bir dala konmuş. Tacir kuşun bu yaptığına çok şaşırmış. Kuşa dönerek "Bu işin sırrını bana açıkla" demiş.
Papağan "Hindistan'daki papağan hapisten, esaretten nasıl kurtulacağımı bana gösterdi" demiş. Sonra "Ey efendi! Elveda! Ben gidiyorum. Sen de bir gün vatanına gidersin. Sen bana merhamet edip beni kafesten kurtardın" demiş ve uçup gitmiş.
Yazar: Mesnevî