Takvim Bilgisi
TAKVİMLERİN OLUŞUMU
Zaman: Genel olarak olay ve olguların geçtiği, geçmekte olduğu ve geçeceği süreye denir.
Takvim, zaman ölçü birimidir. Takvim; zamanı, Dünya ve Ay'ın hareketlerine göre gün, ay, hafta, yıl gibi belirli bölümlere ayırma sistemidir. Zaman ölçü birimleri olarak astronomik olaylar (yıl- ay - gün) temel alınmıştır.
NOT: İnsanlar zamanı ölçerken ölçü aracı olarak Güneşi ve Ay'ı kullanmışlardır.
Toplumlar; ekonomik, coğrafi ve kültürel değerlerinden ve ihtiyaçlarından esinlenerek ve bu ölçü birimlerini kullanarak farklı takvimler oluşturmuşlardır.
Takvimler, toplumlara göre fazla ve çeşitli olsa da temel olarak iki gurupta incelenir:
1. Güneş yılını esas alan takvimler: Dünyanın güneş etrafındaki bir tam dönüş süresini ( 365 gün, 6 saat) bir yıl olarak kabul eden takvimlerdir. 6 saatlik fark Miladi Takvimde 4 yılda bir, 1gün kabul edilir ve Şubat ayına eklenir. Şubat ayı o yıl 29 gün çeker, bu yıla da artık yıl denmektedir.
İlk defa Mısır'da kullanılmıştır. Günümüzde kullanılan miladi takvimin temelidir.
2. Ay yılını esas alan takvimler: Ayın Dünya etrafında 12 kez dönmesini (12 x 29.5 =354) esas almışlardır. Bu şekilde oluşturulan takvimlere AY TAKVİMİ diyoruz.
İlk defa Mezopotamya'da Sümerler tarafından kullanılmıştır. Günümüzde kullanılan Hicri takvimin temelidir.
Farklı takvim türleri, genellikle takvim başlangıçlarının farklılığından kaynaklanmıştır. Toplumlar, kendileri için önemli gördükleri dini, siyasi, sosyal ya da ekonomik olayları takvim başlangıcı olarak benimsemişlerdir. Örnek: Romalılar Roma'nın kuruluşunu, Müslümanlar Hicreti, Hıristiyanlar Hz. İsa’nın doğumunu gibi...
TÜRKLERİN KULLANDIKLARI TAKVİMLER
1) Oniki Hayvanlı Türk Takvimi:
a) İslam'dan önceki Türklerin kullandıkları bilinen ilk takvimdir.
NOT: On iki Hayvanlı takvim 'in Türkler 'e özgü olması, Türkler 'in çok eski dönemlerden itibaren astronomi bilimi ile yakından ilgilendiklerini gösterir.
b) Güneş yılını esas alır. Buna göre bir yıl, 365 gün, 5 saatten biraz fazladır.
c) Her yıla bir hayvan adı verilmiş, 12 yıl bir dönem kabul edilmiş, aylar; birinci ay, ikinci ay... olarak adlandırılmıştır.
d) Bu takvimde yılbaşı 22 Aralık’tır.
e) Bu takvimde tarih başlangıcı yoktur.
f) Bu takvimi Türklerin yanısıra Moğollar, Çinliler, Hintliler ve Tibetliler de kullanmışlardır. Halen Orta Asya’da bazı topluluklar tarafından kullanılmaktadır.
2) Hicri Takvim:
a) Ay yılını esas alır. (Ay'ın Dünya çevresindeki yörüngesinde bir dönüşü 29,5 gündür. Bu nedenle hicrî takvimde aylar 29 ilâ 30 gün çekmektedir. Ay'ın Dünya çevresinde on iki dönüşü, bir ay yılı olmaktadır. Bir ay yılı ise 354 gündür. Hicrî yıl, milâdî yıldan 11 gün daha kısadır.)
b) Hicrî takvim, Hz. Ömer zamanında düzenlenip kullanılmaya başlanmıştır.
c) Başlangıç olarak Hz. Muhammed'in Mekke'den Medine'ye göçü (622) kabul edilmiştir. Bu nedenle Miladitakvim ile Hicri takvim arasında 622 yıllık bir fark bulunmaktadır.
d) Hz. Ömer zamanında düzenlenerek uygulanmaya konulmuştur.
e) Hicri- Kameri olarak da adlandırılan bu takvim, Türkler 'in İslamiyet'i benimsemesinden sonra, bir çok İslam ülkesinde kullanıldığı gibi Müslüman Türkler tarafında da benimsenmiştir..
f) Türkiye Cumhuriyeti'nin batılılaşma ve çağdaşlaşma yolunda yaptığı inkılaplar sonucunda 25 Aralık 1925'te yürürlükten (uygulama tarihi:1 Ocak 1926) kaldırılmıştır.
g) Günümüzde sadece dini günlerin, gecelerin ve ayların belirlenmesinde kullanılmaktadır.
3) Celali Takvimi:
a) Güneş yılını esas almıştır.
b) Büyük Selçuklu Sultanı Melikşah döneminde eski İran takvimi esas alınarak hazırlanmış ve uygulanmaya başlanmıştır. Bu Takvime, Takvim–i Melikşahi de denilmiştir. (B.Selçuklularda Sultan Melikşah'ın isteği ile Nizamülmülk tarafından Ömer Hayyam’ın başkanlığında bir komisyona hazırlatılmıştır.)
c) Hicri takvimin kullanımına devam edilmiş, Celali takvim yalnızca ekonomik işlerin düzenlenmesinde kullanılmıştır.
d) Başlangıç tarihi olarak 1079 yılı alınmıştır.(Hicri 471 yılının ramazan ayının 9.gününden (Miladi 15 Mart 1079) itibaren uygulanmaya başlanmıştır.)
e) Büyük Selçuklular 'ın dışında Ekber Şah zamanında (1556–1603) Hindistan'da kurulan Babürlüler de kullanmıştır.
f) Babür İmparatorluğu tarafından da kullanılmıştır.
g) Nevruz (21 Mart) yılbaşı olarak kabul edilmiştir.
h) Melikşah’ın ölümünden sonra terk edilen bu takvimden yarararlanılarak gregoryen takvimi oluşturulmuştur.
i) Osmanlı’daki devletin resmi takvimi demek olan müneccimbaşı takvimleri de celali takvimi düzeninde hazırlanmıştır.
4) Rumi (Malî) Takvim:
a) Güneş yılını esas almıştır.
b) Başlangıç olarak hicri takvimde olduğu gibi Hz. Muhammed 'in Mekke'den Medine'ye göçü (622) kabul edilmiştir.
c) Hicri- Şemsi olarak ta adlandırılan bu takvim Osmanlı Devleti'nin I. Mahmut zamanında batı ile ekonomik ilişkilerini düzenlemeye yönelik olarak (Hicri 1089, miladi 1678 ) kullanılmaya başlanmıştır. Hicri 1255/miladi 1839’da ise bütün resmi ve mali işlemler Rumi takvime bağlanmıştır. 1870 yılına kadar mali tarihin yanına hicri tarih de konmuş ve bu şekilde uygulanmıştır. Ancak hicri takvim ile miladi takvim arasındaki 11 günlük farktan dolayı, bu iki takvimin kullanılmasında çeşitli problemler ortaya çıkmıştır. 1870 yılında çıkarılan bir kanunla Gregoryen takvimine geçildi. Rumi 16 Şubat 1332- 1 Mart 1333 (1 Mar 1917 ) olarak kabul edildi. Böylece 13 günlük fark giderilmiş oldu.
d) Mart ayı başlangıç kabul edilmiş, 1926' da resmi işlerden, 1982'de de ekonomik işlerden kaldırılmıştır.
5) Miladi Takvim:
a) Güneş yılını esas almıştır.
b) İlk şekli Mısırlılar tarafından oluşturulmuş, Roma İmparatorlarından jul Sezar zamanında MÖ. 46'da geliştirilmiş, 1582'de Papa XIII. Gregoryen tarafından bugünkü şekle getirilmiştir.
c) Bşlangıç Hz. İsa’nın doğumu’dur. Bu tarih sıfır sayılarak öncesine MÖ, sonrasına da MS denilmiştir.
d) 1 Ocak 1926 'dan itibaren Türkiye'de tamamen yürürlüğe girmiştir. (Ülkemizde 1 Mart 1926'da milâdîtakvim kabul edilmiştir. Rumî takvim ise bütçe ayarlamalarında kullanılmıştır. 1983 yılında malî yılbaşının Ocak ayının birinci gününe alınmasıyla da tamamen kullanımdan kaldırılmıştır. 26 Aralık 1925 tarihinde çıkarılan bir yasayla diğer bütün takvimler yürürlükten kaldırılarak yerine, bugün kullandığımız milâdî takvim kabul edilmiştir.).
e) Böylece Türkiye, ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasal alanlarda Avrupa devletleri ile ilişkilerini geliştirmeye ve çağdaşlaşmaya yönelik önemli bir adım atmıştır.
f) Günümüzde dünya devletlerinin birçoğu bu takvimi benimsemiştir.
Hicri Takvimle Miladi takvim Arasındaki Farklar Nelerdir?
1) Hicri takvim AY yılını, Miladi takvim GÜNEŞ yılını esas alır. Bu yüzden ikisi arasında 11 gün fark vardır.
2) Başlangıç tarihleri farklıdır. Hicri Takvimde başlangıç tarihi Hazreti Muhammed'in Mekke'den Medine'ye hicret ettiği tarih olan 622 yılıdır. Miladi Takvimde ise başlangıç Hz. İsa'nın doğum tarihi 0 yılıdır.
ZAMANIN BELİRGİNLİĞİ
İncelenen olayların tarihi binyıl, yüzyıl ya da yıl olarak saptanır. Eğer yıl verilmemişse, o olayın tarihi belirgin değildir. Yılı belli olmayan olayın ayı, günü hatta saati bile verilse o olayın zamanı belirgin olmaz. Tarihlerde aranılacak sıra; yıl (sırasıyla yıl, yüzyıl, binyıl), ay, gün ve varsa saattir.
1. Cumhuriyet 1923'te ilen edildi.
2. Kırım Savaşı XIX. yüzyılda yapıldı.
3. İlkyazı MÖ. IV. Bin yılda bulundu.
4. Atatürk Samsun'a Mayıs 1919'da çıktı.
5. Saltanat 1 Kasım 1922'de kaldırıldı.
6. Son Osmanlı Meclisi 12 Ocak 'ta açıldı.
Yukarıda verilen örneklerden 6'nın zamanı yıl verilmediği için belirgin değildir. Diğerlerinin belirginlik sırası ise; 5, 4, 1, 2, 3 tür.
Tarihi olayların oluş zamanının daha belirgin olması için önce yılın, ayın ve günün belli olması şarttır. Mesela 29 Mayıs 1453, İstanbul’un Fethi.
YÜZYIL KAVRAMI
100 yıllık zamana asır veya yüzyıl denir. Tarihi olayların zamanı belirtilirken takvimlerin başlangıcı esas alınarak önce ya da sonra kelime*leri kullanılır. Miladi takvime göre Hz. İsa'nın doğumu 0 kabul edilmiş ve önceki tarihler M.Ö (Milattan Önce), sonraki tarihler M.S. (Milattan Sonra) olarak adlandırılmıştır. Milattan sonraki tarihler günümüze doğru artarak gelirken, milattan önceki tarihler günümüzden artarak uzaklaşır.
Uzun zaman aralıklarını daha iyi incelemek için binyıl, yüzyıl, yarı yüzyıl ve çeyrek yüzyıl gibi bölümlemeler yapılmıştır.
Mesela, M.Ö 970 yılı için M.Ö birinci bin denilir.
Milattan önce II. yüzyıl, Hz. İsa'nın doğumundan önceki 200–101 yıllarını kapsar.
Milattan önce doğan Büyük İskender'in yaşam yılları 356–323 olarak ifade edilir.
Milattan sonra doğan Mimar Sinan'ın yaşam yılları 1490–1588 olarak ifade edilir.
Milattan önce 2100 tarihi M.Ö 2000 tarihe göre günümüzden yüzyıl daha geridedir.
M.S 1700 yılı. M.S 1600 yılına göre bir yüzyıl daha yakındır.