İnsanoğlu her ne kadar uzaya çıksa da bundan binlerce yıl öncesine ait bazı
nesnelerin üzerindeki esrar perdesi hâlâ aralanamıyor. İngiliz bilim ve
teknoloji dergisi Focus da son sayısında bugünün teknolojisiyle
bile üretilmesi zor olan gizemli nesnelerden bazılarını tanıttı...
Geleceği gören harita
Coğrafya ve harita uzmanı ünlü Türk denizci Piri Reis'in
1513'te çizdiği Afrika, Amerika ve Güney Kutbu'nu gösteren harita, ortaya
çıkarıldığı 1929 yılında ortalığı karıştırdı. Çünkü Güney Kutbu'nun keşfi,
haritanın çizilmesinden çok sonra, yani 1818'de gerçekleşmişti. Dahası,
Piri Reis'in haritası, kıtanın buz altında kalmış sahil kesimlerini de
gösteriyordu. Ancak kıta üzerindeki buzlar,
haritanın çizilmesinden tam 6 bin yıl önce erimişti.
2000 yıllık pil
Alman arkeolog Wilhelm Konig tarafından 1938'de Irak'ın
başkenti Bağdat'ın yakınlarında bulunan 2 bin yıllık pil, bilim adamlarını
şaşkına düşürdü. Konig, 13 santimetre boyundaki toprak bir kabın içine monte
edilmiş bir bakır silindir, onun etrafındaki demir çubuk ve testinin ağzını
kapatan asfalttan oluşan bu nesneyi "dünyanın en eski pili" olarak
tanımladı.
Pilin 2 volt enerji ürettiği saptanırken, 1800'lü yıllarda modern
pili icat eden Alessandro Volta adlı İtalyan kontunun da şöhretine gölge
düştü.
Antik çağ bilgisayarı
1900 yılında Girit açıklarındaki bir batıkta araştırma yapan bilim adamları
ilginç bir cisme rastladı. Tahta bir muhafazanın içine yerleştirilmiş bir
dizi bronz dişliden oluşan bu garip nesnenin kasası, yüzeye çıkarıldığı anda
dağıldı ve cihazın içindeki karmaşık yapı ortaya çıktı. Yapılan çalışmaların
ardından, bu aygıtın Ay, Güneş ve diğer gezegenlerin konumlarını hesaplamak
ve istendiği anda bunların pozisyonlarına yönelik tahminlerde bulunmak
için geliştirildiği anlaşıldı.
Kristal kuru kafa
Maya dönemine ait 1000 yıllık bu kristal kuru kafa, tek bir
blok kristal üzerine oyma olarak yapılmış. Nasıl yapıldığı
hala anlaşılamayan kuru kafanın altından tutulan ışık, doğrudan
göz çukurundan yansıyor. Bu teknolojinin bugün bile mümkün olmadığı
söyleniyor.
Generalin kemer tokası
M.S. 300'lü yıllarda ölen Çinli general Çou Çou'nun mezarında
1956 yılında bulunan kemerin tokası, yüzde 85 oranında alüminyumdan
yapılmış. Ama doğada sadece bileşik olarak bulunan alimünyumun diğer
maddelerden ayrıştırılarak tek bir madde olarak kullanılabilmesi ilk kez
19. yüzyılda mümkün olmuştu.
1000 yılda yapılan kent
Pasifik Okyanusu'ndaki Mikronezya adası yakınlarına kurulu antik
Nan Madol kentinin inşası, M.Ö 200'de başladı ve 1000 yıl sürdü. 250
milyon tonluk dev bazalt bloklar kullanılarak yapılan bu kent, 100 yapay
adayı kanallarla birbirine bağlıyor. Bu kadar bazaltın bölgeye
nasıl getirildiği ise hâlâ sır
Uzaylılar için iniş pisti
Peru'nun Pampa sahilindeki 450 kilometrekarelik alan üzerine çizili motifler
M.O. 300 üe M.S. 600 arasındaki dönemi kapsayan hayvan ve bitki şekillerini
resmediyor. Nazca medeniyeti tarafından yapıldığı düşünülen bu garip
motiflerin, uzaylılar için bir iniş pisti vazifesi gördüğü öne sürülüyor.
Concorde'un atası
M.Ö 200'de yapıldığı sanılan bu nesne, 1898 yılında Mısır'da
bir lahitte bulundu. Ancak gerçek uçaklar icat edilene kadar ne olduğu
konusunda kimse bir fikir beyan edememişti. 1972'de arkeolog Halil Mesiha
bunun bir model uçak olduğunu, mükemmel bir aerodinamiğinin bulunduğunu ve
kanatlarının Concorde'u andırdığını iddia etti.
Kayaya gömülü çekiç
Tahta sap ve demir tokmaktan oluşan bu çekiç, 1936'da Teksas'ta
400-500 milyon yıllık bir kayanın içine gömülü olarak bulundu. Modern
bir aletin tarih öncesi bir kaya kütlesinin içine nasıl girdiği bir yana,
çekiçte kullanılan demirin günümüz demirlerinden bile saf olması bilim
adamlarını hayrete düşürdü.
Harçsız taş set
Peru'nun Cusco bölgesindeki bir İnka kalesinin etrafını 360
metre boyunca zikzak yaparak saran 9 metrelik setlerin yapımında, tanesi 300 tona varan kireçtaşı blokları kullanılmış. Ancak hiç harç kullanılmamasına
rağmen bu kayalar, arasına bıçak bile sokulamayacak
kadar mükemmel yerleştirilmiş.
nesnelerin üzerindeki esrar perdesi hâlâ aralanamıyor. İngiliz bilim ve
teknoloji dergisi Focus da son sayısında bugünün teknolojisiyle
bile üretilmesi zor olan gizemli nesnelerden bazılarını tanıttı...
Geleceği gören harita
Coğrafya ve harita uzmanı ünlü Türk denizci Piri Reis'in
1513'te çizdiği Afrika, Amerika ve Güney Kutbu'nu gösteren harita, ortaya
çıkarıldığı 1929 yılında ortalığı karıştırdı. Çünkü Güney Kutbu'nun keşfi,
haritanın çizilmesinden çok sonra, yani 1818'de gerçekleşmişti. Dahası,
Piri Reis'in haritası, kıtanın buz altında kalmış sahil kesimlerini de
gösteriyordu. Ancak kıta üzerindeki buzlar,
haritanın çizilmesinden tam 6 bin yıl önce erimişti.
2000 yıllık pil
Alman arkeolog Wilhelm Konig tarafından 1938'de Irak'ın
başkenti Bağdat'ın yakınlarında bulunan 2 bin yıllık pil, bilim adamlarını
şaşkına düşürdü. Konig, 13 santimetre boyundaki toprak bir kabın içine monte
edilmiş bir bakır silindir, onun etrafındaki demir çubuk ve testinin ağzını
kapatan asfalttan oluşan bu nesneyi "dünyanın en eski pili" olarak
tanımladı.
Pilin 2 volt enerji ürettiği saptanırken, 1800'lü yıllarda modern
pili icat eden Alessandro Volta adlı İtalyan kontunun da şöhretine gölge
düştü.
Antik çağ bilgisayarı
1900 yılında Girit açıklarındaki bir batıkta araştırma yapan bilim adamları
ilginç bir cisme rastladı. Tahta bir muhafazanın içine yerleştirilmiş bir
dizi bronz dişliden oluşan bu garip nesnenin kasası, yüzeye çıkarıldığı anda
dağıldı ve cihazın içindeki karmaşık yapı ortaya çıktı. Yapılan çalışmaların
ardından, bu aygıtın Ay, Güneş ve diğer gezegenlerin konumlarını hesaplamak
ve istendiği anda bunların pozisyonlarına yönelik tahminlerde bulunmak
için geliştirildiği anlaşıldı.
Kristal kuru kafa
Maya dönemine ait 1000 yıllık bu kristal kuru kafa, tek bir
blok kristal üzerine oyma olarak yapılmış. Nasıl yapıldığı
hala anlaşılamayan kuru kafanın altından tutulan ışık, doğrudan
göz çukurundan yansıyor. Bu teknolojinin bugün bile mümkün olmadığı
söyleniyor.
Generalin kemer tokası
M.S. 300'lü yıllarda ölen Çinli general Çou Çou'nun mezarında
1956 yılında bulunan kemerin tokası, yüzde 85 oranında alüminyumdan
yapılmış. Ama doğada sadece bileşik olarak bulunan alimünyumun diğer
maddelerden ayrıştırılarak tek bir madde olarak kullanılabilmesi ilk kez
19. yüzyılda mümkün olmuştu.
1000 yılda yapılan kent
Pasifik Okyanusu'ndaki Mikronezya adası yakınlarına kurulu antik
Nan Madol kentinin inşası, M.Ö 200'de başladı ve 1000 yıl sürdü. 250
milyon tonluk dev bazalt bloklar kullanılarak yapılan bu kent, 100 yapay
adayı kanallarla birbirine bağlıyor. Bu kadar bazaltın bölgeye
nasıl getirildiği ise hâlâ sır
Uzaylılar için iniş pisti
Peru'nun Pampa sahilindeki 450 kilometrekarelik alan üzerine çizili motifler
M.O. 300 üe M.S. 600 arasındaki dönemi kapsayan hayvan ve bitki şekillerini
resmediyor. Nazca medeniyeti tarafından yapıldığı düşünülen bu garip
motiflerin, uzaylılar için bir iniş pisti vazifesi gördüğü öne sürülüyor.
Concorde'un atası
M.Ö 200'de yapıldığı sanılan bu nesne, 1898 yılında Mısır'da
bir lahitte bulundu. Ancak gerçek uçaklar icat edilene kadar ne olduğu
konusunda kimse bir fikir beyan edememişti. 1972'de arkeolog Halil Mesiha
bunun bir model uçak olduğunu, mükemmel bir aerodinamiğinin bulunduğunu ve
kanatlarının Concorde'u andırdığını iddia etti.
Kayaya gömülü çekiç
Tahta sap ve demir tokmaktan oluşan bu çekiç, 1936'da Teksas'ta
400-500 milyon yıllık bir kayanın içine gömülü olarak bulundu. Modern
bir aletin tarih öncesi bir kaya kütlesinin içine nasıl girdiği bir yana,
çekiçte kullanılan demirin günümüz demirlerinden bile saf olması bilim
adamlarını hayrete düşürdü.
Harçsız taş set
Peru'nun Cusco bölgesindeki bir İnka kalesinin etrafını 360
metre boyunca zikzak yaparak saran 9 metrelik setlerin yapımında, tanesi 300 tona varan kireçtaşı blokları kullanılmış. Ancak hiç harç kullanılmamasına
rağmen bu kayalar, arasına bıçak bile sokulamayacak
kadar mükemmel yerleştirilmiş.