TEKİR İLE MESTAN
Suna ve Tuna bugün çok sevinçli. Ali Dayı onlara iki kedi hediye etti. Onlar uzun zamandır bunu istiyorlardı.
Kedilerin biri siyah, biri de beyazdı.
Suna beyaz olanını seçti ve ona Mestan adını taktı.
Tuna siyah olanını seçti ve ona Tekir adını taktı.
Kediler çok sevimli ama çok da sakardılar.
Tekir ile Mestan'ın aklında sadece afacanlık var.
Her yeri karıştırıp dağıtıyorlar. Kitabı yırtıyorlar. Küçük fare Fındık'ı kovalıyorlar. Birlikte çok eğleniyorlar. Mutfaktan süt aşırıyorlar. Yoruldukları zaman da sepetin içinde üstüste uyuyorlar.
Ama dağınıklığı görünce anne :
- Burada ne oldu böyle? diye kızıyor. Sonra "Kedilerin yaptığını siz toplayın bakalım!" diyor çocuklara.
Suna:
- Benim Mestan yapmadı, diyor.
Tuna:
- Benim Tekir de yapmadı, diyor.
Baba:
- Kitabımı kim yırttı? diye öfkeleniyor.
- Her halde sizin kedilerinizdir!?
Suna:
- Mestan yırtmadı; Tuna'nın Tekiridir, diyor.
Tuna:
- Hayır, mutlaka Suna'nın Mestanıdır, diye cevap veriyor.
Anne :
- Eyvah! Kediler bütün yemek tencerelerini yere dökmüşler! diye ağlıyor.
Suna:
- Bunu Tekir yapmıştır, diyor.
Tuna:
- Hayır, Mestandı, diye iddia ediyor.
Suna:
- Yanılıyorsun, diyor.
Tuna:
- Hayır; sen yanılıyorsun, diyor.
Mestan ile Tekir hiç umursamıyorlar. Çocukların kavgasından onlara ne? Onlar yuvarlanıp oynuyorlar. Patilerini birbirlerine vuruyorlar.
Baba onları seyredip :
- Bu iki yaramaz gene de sevimli, diyor.
Tuna :
- Evet. Keşke biz de kedilerimiz gibi iyi geçinsek! diyor. Haydi, meyve suyunu seninle paylaşalım Suna.
Çocuklar yaptıklarına biraz pişman oluyorlar.
Suna:
- Artık iyi geçinelim , olur mu? diye soruyor.
Ertesi gün anne:
- Şuraya bakın. Bu iki afacan süt kabını yere devirmişler! diyor.
Suna ile Tuna bakışıyorlar.
Süpürge ve kovayı getirip beraberce yerleri temizliyorlar. Sonra Mestan ve Tekirle birlikte dışarı çıkıyorlar. Çok iyi arkadaş oldukları için dördü de çok seviniyorlar.
Suna ve Tuna bugün çok sevinçli. Ali Dayı onlara iki kedi hediye etti. Onlar uzun zamandır bunu istiyorlardı.
Kedilerin biri siyah, biri de beyazdı.
Suna beyaz olanını seçti ve ona Mestan adını taktı.
Tuna siyah olanını seçti ve ona Tekir adını taktı.
Kediler çok sevimli ama çok da sakardılar.
Tekir ile Mestan'ın aklında sadece afacanlık var.
Her yeri karıştırıp dağıtıyorlar. Kitabı yırtıyorlar. Küçük fare Fındık'ı kovalıyorlar. Birlikte çok eğleniyorlar. Mutfaktan süt aşırıyorlar. Yoruldukları zaman da sepetin içinde üstüste uyuyorlar.
Ama dağınıklığı görünce anne :
- Burada ne oldu böyle? diye kızıyor. Sonra "Kedilerin yaptığını siz toplayın bakalım!" diyor çocuklara.
Suna:
- Benim Mestan yapmadı, diyor.
Tuna:
- Benim Tekir de yapmadı, diyor.
Baba:
- Kitabımı kim yırttı? diye öfkeleniyor.
- Her halde sizin kedilerinizdir!?
Suna:
- Mestan yırtmadı; Tuna'nın Tekiridir, diyor.
Tuna:
- Hayır, mutlaka Suna'nın Mestanıdır, diye cevap veriyor.
Anne :
- Eyvah! Kediler bütün yemek tencerelerini yere dökmüşler! diye ağlıyor.
Suna:
- Bunu Tekir yapmıştır, diyor.
Tuna:
- Hayır, Mestandı, diye iddia ediyor.
Suna:
- Yanılıyorsun, diyor.
Tuna:
- Hayır; sen yanılıyorsun, diyor.
Mestan ile Tekir hiç umursamıyorlar. Çocukların kavgasından onlara ne? Onlar yuvarlanıp oynuyorlar. Patilerini birbirlerine vuruyorlar.
Baba onları seyredip :
- Bu iki yaramaz gene de sevimli, diyor.
Tuna :
- Evet. Keşke biz de kedilerimiz gibi iyi geçinsek! diyor. Haydi, meyve suyunu seninle paylaşalım Suna.
Çocuklar yaptıklarına biraz pişman oluyorlar.
Suna:
- Artık iyi geçinelim , olur mu? diye soruyor.
Ertesi gün anne:
- Şuraya bakın. Bu iki afacan süt kabını yere devirmişler! diyor.
Suna ile Tuna bakışıyorlar.
Süpürge ve kovayı getirip beraberce yerleri temizliyorlar. Sonra Mestan ve Tekirle birlikte dışarı çıkıyorlar. Çok iyi arkadaş oldukları için dördü de çok seviniyorlar.